Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

***ÇANKAYA'DAN ADD'YE MİTİNG YARDIMI***


Önerilen İletiler

Gönderi tarihi:
Çok espirilisiniz sayın gelincik :D

 

Bunlarda belgeler

 

 

Bakalım cumhurbaşkanlığından nasıl bir açıklama gelecek merakla bekliyoruz.

Nokta dergisi Fetullah Gülenci bir dergidir.Fetullah Gülen kadrolari Türkiyede nice namuslu insanlari karalayarak görevlerinden etti.Necip Hablemitoglu bosuna suikaste kurban gitmedi.Türkiyedeki gizli kapakli ilskileri ortaya kim cikardi ise fazla gecmeden hayatindan oldu.Fetullah Gülen Türkiyede gerceklestirilmesi planlanan Islam devletinin dis koordinatörüdür.

 

saygilarla

  • Cevaplar 79
  • Tarih
  • Son Cevap

Bu Başlıkta En Çok Gönderenler

Bu Başlıkta En Çok Gönderenler

Gönderi tarihi:
..........

DARBE TEŞEBBÜSÜ SORUŞTURMASI

 

Darbe teşebbüsünün soruşturulmasında ortaya çıkan karmaşa, çekingenlik ve bulanıklığın en önemli nedeni yukarıda açıklandığı üzere askeri yargının sivil yargı aleyhine tabii hakim ve yargılama birliği ilkelerini ortadan kaldıracak şekilde genişlemesidir. Darbe teşebbüsü soruşturmasında görev konusundaki bulanıklığın nedenlerinden biri yargıda çift başlılık olmakla birlikte, diğer neden Ferhat Sarıkaya olayından ürken sivil savcıların askerle ilgili işlere bulaşmama refleksidir. Somut olaydaki suç eski TCK 146, yeni TCK 309. maddedeki suçtur. Bu suç anayasal düzene yönelik bir suç olduğundan Askeri Ceza Kanunu'na alınmamış ve askeri bir suç haline getirilmemiştir. Suçu işleyen asker kişiler bu suçu askeri mahalde işlemiş olmalarına rağmen, emekli olduklarından askeri yargı ile olan bağlantı kesilmiştir. 353 sayılı Askeri Usul Kanunu'nun 17. maddesi bu hususu öngörmektedir. “Askeri mahkemede yargılanmayı gerektiren ilginin kesilmesi daha önce işlenen suçlara ait davalara bu mahkemelerin bakma görevini değiştirmez. Ancak suçun askeri bir suç olmaması, askeri bir suça bağlı bulunmaması halinde askeri mahkemenin görevi sona erer.”

 

Aslında Şemdinli olayında da yaşanan yargıdaki çift başlılık sorunuydu. Suçu işleyenlerin asker kişi olmaları nedeniyle Şemdinli'nin gerisine gidilemedi. “Tabii hakim” ilkesi uyarınca asker kişiler sırf askeri suçları (firar, emre itaatsizlik, askeri malzemeyi hasara uğratmak gibi) dışında TCK'na giren suçları nedeniyle sivil yargıda yargılanabilselerdi bir mesafe alınabilirdi. Dosya Genelkurmaya'a gitti ve olayın gerisine gidilemedi. Aslında Şemdinli önemli bir kırılma noktasıydı. Hükümet bu fırsatı kaçırdı. Bize bir yol açan ve önemli bir görev yapan savcıya sahip çıkmadı. Üstelik bu kararın anayasal engel nedeniyle hukuki denetimi de yapılamadı.

 

Öncelikle demokratik bir hukuk devletinde askeri vesayet olmaz. Mevcut rejimin demokratik olmadığı ve devletin de hukuk devleti olmadığı açık. Bu fiili durumu yani rejimi bu anlamda korumaya çalışanların neyi koruduklarını tekrar düşünmelerinde yarar var. Demokratik bir hukuk devletinde ordu siyaset yapamaz, sivil siyasetin emrinde sadece yurt savunmasından sorumludur. Ordunun darbe yapması tasavvur edilemez, askerin böyle bir kültürü, eğitimi ve anlayışı yoktur. Bizde bunun tam tersi bir durum olduğu için darbe teşebbüslerini dahi soruşturamıyoruz. Kuşkusuz demokratik bir hukuk devletinde bu iddialar yargıda derhal soruşturulurdu, çift başlı yargı olmadığından bu soruşturmayı kimin yapacağı tartışma konusu olmazdı, bu iddiayı ortaya atan basın organı soruşturulmaz, iddia çok ciddiye alınırdı, parlamento hemen bu konuyu araştırmaya başlardı, muhalefet partileri ortalığı ayağa kaldırıp hükümetle işbirliği yaparak demokrasiyi korumaya çalışırlardı.

 

Başbakan'ın savcıları darbe konusunda göreve çağırması Şemdinli olayında yaşananlardan sonra acı bir çelişkiydi. Artık hiçbir savcı ucu askere dokunan bir soruşturmaya girmek istemeyecektir. Nokta'nın durumu da Şemdinli olayı ile bire bir benzerlik göstermektedir. Bu tabloda hukuk ve demokrasi yoktur. Gücün ve baskının egemenliği vardır.

 

Milletin iradesi yoktur.

Emekli Askeri Hakim (Albay)

DR. ÜMİT KARDAŞ

Ne kadar ilginc degilmi?Danistay'a Allah'ü Ekber diyerek saldiran ve bir Türk hakimini öldüren seriatciyi korumak icin,*hayir efendim, müslümanlara komplo dediniz.*Cumhuriyet gazetesine patlayici atildi,+Hayir efendim,müslümanlara komplo dediniz.*Bilmem nerenin tarikatci imami gizli dolaplar nedeniyle yakalandi.*Hayir efendim müslümanlara komplo dediniz.*Daha buna benzer birsürü belgeli suclar ve dinci suclular,bunlarin hepsini inkar ettiniz.Ama Fetullahci bir derginin yazdiklarini ve sahte evraklari öyle bir savunuyorsunuz ki gercekten sizin ne kadar objektif oldugunuza hayran olmamak elde degil.Dini siyasete alet edenlerden her iftira ve her sahte evrak beklenir.bu tarih boyunca hep ayni olmustur.Minareyi calmis kilifini hazrlamislardir.

 

saygilarla

Gönderi tarihi:

Atatürkçü Düşünce Derneği’nin kuruluşu, ilk Tüzüğü'nün onandığının, İçişleri Bakanlığı Emniyet Genel Müdürlüğü Güvenlik Dairesi Başkanlığı'nın 30.11.1989 günlü, 06-35-170 /320663 sayılı yazılı bildirimiyle gerçekleşmiştir.

 

--Yani dernek yaklaşık 18 senedir aynı ismi kullanmaktadır.Bir de o zaman yürürlükte olan

6.10.1983 tarihli ve 2908 sayılı Dernekler Kanunu’nun “İzne tabi dernek adları” başlığıyla düzenlenmiş ilgili maddesine bakalım;

 

Madde 65 - Dernekler adlarında; Türk, Türkiye, Milli, Cumhuriyet, Atatürk, Mustafa Kemal kelimeleri ile bunların baş ve sonlarına getirilen eklerle teşkil edilecek kelimeleri Bakanlar Kurulu kararı ile kullanabilirler.

 

--Demek ki dernek ismi için o zamanlar Bakanlar Kurulu kararı gerekliymiş.Bu konuda derneğin herhangi bir girişimi olmuş mu olmamış mı bilmiyorum.2007 Mart sonunda ilgili derneğe gönderilen beş müfettiş derneğe ilişkin denetimlerini tamamladılar mı onu da bilmiyorum, ama şunu çok iyi biliyorum ki;

 

Atatürkçü Düşünce Derneği, 16.04.1993 günlü,21554 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Bakanlar Kurulu'nun 28.03.1993 günlü, 93/4239 sayılı kararıyla “Kamu Yararına Çalışan Dernekler” arasına alınmıştır.

 

--Peki o zamanki Bakanlar Kurulu söz konusu derneği “Kamu Yararına Çalışan Dernekler” arasına alırken böylesi önemli bir eksikliği nasıl göz ardı etmiş?Bakanlar Kurulu’nun önüne 1989 yılında kurulmuş ve adının başında “Atatürkçü” ibaresi olan bir derneğin başvurusu 1993 yılında geliyor ve araştırma yapılmadan dernek “Kamu Yararına Çalışan Dernek” ler kervanına mı katılıyor?

Her şeyi hukukun formel ve dar yorumlarına bırakırsak söz konusu derneğin adındaki “Atatürkçü” ibaresinin de “korsan” olarak kullanıldığını söyleyebiliriz.Ama aşağıya çıkaracağım şartlara bir bakarsanız bunun hiç de kolay olmadığını göreceksiniz;

 

(Söz konusu karar eski dernekler kanuna dayandığı için madde numaraları ve bir kısım ayrıntılar elbette ki değişiktir.)

 

Kamu yararına çalışma niteliği

Madde 58 - Bir derneğin kamu yararına çalışan derneklerden sayılabilmesi için;

 

1. Derneğin en az bir yıldan beri faaliyette bulunması,

 

2. Derneğin amacı ve bu amacı gerçekleştirmek için giriştiği faaliyetlerin ülke çapında yararlı sonuçlar verecek nitelik ve ölçüde olması,

Şarttır.

 

Kamu yararına çalışan dernek sayılma

 

Madde 59 - Bir derneğin kamu yararına çalışan derneklerden sayılması, ilgili bakanlıkların görüşü alınarak, İçişleri Bakanlığının önerisi, Danıştay İdari İşler Kurulunun kararı ve Bakanlar Kurulunun onayına bağlıdır.

Bu konuya ilişkin dosya İçişleri Bakanlığınca hazırlanır…

 

--Şimdi,böylesi zor bir prosedürü gerçekleştirmiş ve kamu yararına çalışan bir dernek sıfatına haiz olabilmiş bir derneğe halen daha “sizin isminiz korsan”,”siz yasadışı bir oluşumsunuz” gibi iddialarla yaklaşmak abesle iştigalin tam adı değil midir?

 

--Başkası da size der ki dernek isimleri ile uğraşacağınıza koskoca Türk Telekom’u elin Lübnanlısına sattınız da adını değiştirmek aklınıza gelmedi mi? Hepimizin muhtemelen ayda en az bir faturasını ödediğimiz şirket Türklerin midir? Ama adı Türk Telekom.Kredilerini kullandığımız pek çok banka Türklerin mi? Ama biz hala öyle biliyoruz…

 

--Üstelik 04/11/2004 tarihli ve 5253 sayılı yeni Dernekler Kanunu’nun söz konusu dernek adlarına ilişkin düzenlemesi de şöyledir;

 

 

MADDE 28 - Dernek adlarında; Türk, Türkiye, Milli, Cumhuriyet, Atatürk, Mustafa Kemal kelimeleri ile bunların baş ve sonlarına getirilen eklerle oluşturulan kelimeler İçişleri Bakanlığının izni ile kullanılabilir.

 

--Yeni kanun işi daha da bir kolaylaştırmış,icazet veren makam Bakanlar Kurulu olmaktan çıkarılmış onun yerine İçişleri Bakanlığı işaret edilmiştir.

 

--Gelelim Cumhurbaşkanı’nın yaptığı bağışlara;

 

Öncelikle isterseniz Atatürkçü Düşünce Derneği’nin yasal olarak kabul görmüş dernek tüzüğünün bizi ilgilendiren kısmına bakalım,

Bölüm V

Genel Kurallar

Derneğin Gelirleri

MADDE 24.

Derneğin gelir kaynakları şunlardır

a )… b )… c )…

d) Yürürlükteki mevzuata uygun olarak alınacak ve toplanacak bağışlar ve gelirler,

 

e) Devletten, kamu hukuku ve özel hukuk tüzel kişilerinden alınacak yardımlar.

 

--Yani buna göre Cumhurbaşkanı’nın ilgili derneğe yardım ya da bağış yapmasının herhangi bir yasal sakıncası yoktur ama siz ille de “bir Cumhurbaşkanı ‘ismi’ yasal şaibe altında olan bir derneğe nasıl yardım yapar” derseniz hala, demek ki yukarıda yazdıklarımız konusunda anlaşamamışız demektir ya da konuya ilişkin sizin getireceğiniz argümanlar farklı demektir.

 

--Cumhurbaşkanlığı bütçesinden başta ADD olmak üzere çeşitli dernek, kurum ve kuruluşlara aktarılan paralar, “Kar amacı gütmeyen kuruluşlara yapılan transferler” başlığı altında toplanıyormuş.Siz ne yazmasını isterdiniz,“Gemi alması için bizim oğlana yapılan transferler”

olabilir mi mesela?

 

--Bir yazar da diyor ki “Oysa Cumhurbaşkanı Sezer, Anadolu'da Türkiye'nin kalkınmasına önemli katkılarda bulunan üretime dayalı derneklere, özgürlükleri ve insan haklarını savunan sivil toplum örgütlerine aynı yakın ilgiyi pek göstermedi.” Unutmayalım ki bu tür yerlere her yıl Cumhurbaşkanlığı bütçesinden 800-900 bin YTL. para aktarılmaktadır ve bahsettiğiniz kalkınma ve üretime dayalı dernekleri desteklemesi gereken de ilgili bakanlıkların bütçesidir. Bahsi geçen derneklerin de çoğu kooperatifleşmiştir.”Kümes hayvanları yetiştirmeciliğini geliştirme derneği” diye dernek kuranların horoz dövüştürüp kumar oynadıklarına hepimiz şahit olduk.

 

--Her şeyi bir kenara bıraksak bile tüm bu iddiaların ve iki yılda bir yapılması gereken müfettiş incelemesinin tam da söz konusu derneğin diğer pek çok sivil toplum kuruluşuyla birlikte yurt çapında bir miting düzenleyeceği sırada ön plana çıkarılmasını manidar bulmuyor musunuz?

 

Saygılarımla…

Gönderi tarihi:
Atatürkçü Düşünce Derneği’nin kuruluşu, ilk Tüzüğü'nün onandığının, İçişleri Bakanlığı Emniyet Genel Müdürlüğü Güvenlik Dairesi Başkanlığı'nın 30.11.1989 günlü, 06-35-170 /320663 sayılı yazılı bildirimiyle gerçekleşmiştir.

 

--Yani dernek yaklaşık 18 senedir aynı ismi kullanmaktadır.Bir de o zaman yürürlükte olan

6.10.1983 tarihli ve 2908 sayılı Dernekler Kanunu’nun “İzne tabi dernek adları” başlığıyla düzenlenmiş ilgili maddesine bakalım;

 

Madde 65 - Dernekler adlarında; Türk, Türkiye, Milli, Cumhuriyet, Atatürk, Mustafa Kemal kelimeleri ile bunların baş ve sonlarına getirilen eklerle teşkil edilecek kelimeleri Bakanlar Kurulu kararı ile kullanabilirler.

 

--Demek ki dernek ismi için o zamanlar Bakanlar Kurulu kararı gerekliymiş.Bu konuda derneğin herhangi bir girişimi olmuş mu olmamış mı bilmiyorum.2007 Mart sonunda ilgili derneğe gönderilen beş müfettiş derneğe ilişkin denetimlerini tamamladılar mı onu da bilmiyorum, ama şunu çok iyi biliyorum ki;

 

Atatürkçü Düşünce Derneği, 16.04.1993 günlü,21554 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Bakanlar Kurulu'nun 28.03.1993 günlü, 93/4239 sayılı kararıyla “Kamu Yararına Çalışan Dernekler” arasına alınmıştır.

 

--Peki o zamanki Bakanlar Kurulu söz konusu derneği “Kamu Yararına Çalışan Dernekler” arasına alırken böylesi önemli bir eksikliği nasıl göz ardı etmiş?Bakanlar Kurulu’nun önüne 1989 yılında kurulmuş ve adının başında “Atatürkçü” ibaresi olan bir derneğin başvurusu 1993 yılında geliyor ve araştırma yapılmadan dernek “Kamu Yararına Çalışan Dernek” ler kervanına mı katılıyor?

Her şeyi hukukun formel ve dar yorumlarına bırakırsak söz konusu derneğin adındaki “Atatürkçü” ibaresinin de “korsan” olarak kullanıldığını söyleyebiliriz.Ama aşağıya çıkaracağım şartlara bir bakarsanız bunun hiç de kolay olmadığını göreceksiniz;

 

(Söz konusu karar eski dernekler kanuna dayandığı için madde numaraları ve bir kısım ayrıntılar elbette ki değişiktir.)

 

Kamu yararına çalışma niteliği

Madde 58 - Bir derneğin kamu yararına çalışan derneklerden sayılabilmesi için;

 

1. Derneğin en az bir yıldan beri faaliyette bulunması,

 

2. Derneğin amacı ve bu amacı gerçekleştirmek için giriştiği faaliyetlerin ülke çapında yararlı sonuçlar verecek nitelik ve ölçüde olması,

Şarttır.

 

Kamu yararına çalışan dernek sayılma

 

Madde 59 - Bir derneğin kamu yararına çalışan derneklerden sayılması, ilgili bakanlıkların görüşü alınarak, İçişleri Bakanlığının önerisi, Danıştay İdari İşler Kurulunun kararı ve Bakanlar Kurulunun onayına bağlıdır.

Bu konuya ilişkin dosya İçişleri Bakanlığınca hazırlanır…

 

--Şimdi,böylesi zor bir prosedürü gerçekleştirmiş ve kamu yararına çalışan bir dernek sıfatına haiz olabilmiş bir derneğe halen daha “sizin isminiz korsan”,”siz yasadışı bir oluşumsunuz” gibi iddialarla yaklaşmak abesle iştigalin tam adı değil midir?

 

--Başkası da size der ki dernek isimleri ile uğraşacağınıza koskoca Türk Telekom’u elin Lübnanlısına sattınız da adını değiştirmek aklınıza gelmedi mi? Hepimizin muhtemelen ayda en az bir faturasını ödediğimiz şirket Türklerin midir? Ama adı Türk Telekom.Kredilerini kullandığımız pek çok banka Türklerin mi? Ama biz hala öyle biliyoruz…

 

--Üstelik 04/11/2004 tarihli ve 5253 sayılı yeni Dernekler Kanunu’nun söz konusu dernek adlarına ilişkin düzenlemesi de şöyledir;

MADDE 28 - Dernek adlarında; Türk, Türkiye, Milli, Cumhuriyet, Atatürk, Mustafa Kemal kelimeleri ile bunların baş ve sonlarına getirilen eklerle oluşturulan kelimeler İçişleri Bakanlığının izni ile kullanılabilir.

 

--Yeni kanun işi daha da bir kolaylaştırmış,icazet veren makam Bakanlar Kurulu olmaktan çıkarılmış onun yerine İçişleri Bakanlığı işaret edilmiştir.

 

--Gelelim Cumhurbaşkanı’nın yaptığı bağışlara;

 

Öncelikle isterseniz Atatürkçü Düşünce Derneği’nin yasal olarak kabul görmüş dernek tüzüğünün bizi ilgilendiren kısmına bakalım,

Bölüm V

Genel Kurallar

Derneğin Gelirleri

MADDE 24.

Derneğin gelir kaynakları şunlardır

a )… b )… c )…

d) Yürürlükteki mevzuata uygun olarak alınacak ve toplanacak bağışlar ve gelirler,

 

e) Devletten, kamu hukuku ve özel hukuk tüzel kişilerinden alınacak yardımlar.

 

--Yani buna göre Cumhurbaşkanı’nın ilgili derneğe yardım ya da bağış yapmasının herhangi bir yasal sakıncası yoktur ama siz ille de “bir Cumhurbaşkanı ‘ismi’ yasal şaibe altında olan bir derneğe nasıl yardım yapar” derseniz hala, demek ki yukarıda yazdıklarımız konusunda anlaşamamışız demektir ya da konuya ilişkin sizin getireceğiniz argümanlar farklı demektir.

 

--Cumhurbaşkanlığı bütçesinden başta ADD olmak üzere çeşitli dernek, kurum ve kuruluşlara aktarılan paralar, “Kar amacı gütmeyen kuruluşlara yapılan transferler” başlığı altında toplanıyormuş.Siz ne yazmasını isterdiniz,“Gemi alması için bizim oğlana yapılan transferler”

olabilir mi mesela?

 

--Bir yazar da diyor ki “Oysa Cumhurbaşkanı Sezer, Anadolu'da Türkiye'nin kalkınmasına önemli katkılarda bulunan üretime dayalı derneklere, özgürlükleri ve insan haklarını savunan sivil toplum örgütlerine aynı yakın ilgiyi pek göstermedi.” Unutmayalım ki bu tür yerlere her yıl Cumhurbaşkanlığı bütçesinden 800-900 bin YTL. para aktarılmaktadır ve bahsettiğiniz kalkınma ve üretime dayalı dernekleri desteklemesi gereken de ilgili bakanlıkların bütçesidir. Bahsi geçen derneklerin de çoğu kooperatifleşmiştir.”Kümes hayvanları yetiştirmeciliğini geliştirme derneği” diye dernek kuranların horoz dövüştürüp kumar oynadıklarına hepimiz şahit olduk.

 

--Her şeyi bir kenara bıraksak bile tüm bu iddiaların ve iki yılda bir yapılması gereken müfettiş incelemesinin tam da söz konusu derneğin diğer pek çok sivil toplum kuruluşuyla birlikte yurt çapında bir miting düzenleyeceği sırada ön plana çıkarılmasını manidar bulmuyor musunuz?

 

Saygılarımla…

 

 

Sevgili arkadaşım bu konuyla ilgili bir araştırma yapmıştım dün akşam ve bu sabah buraya yazmayı düşünüyordum.Benden önce yazmış olmanız nedeniyle bu konuda sadece size teşekkür etmeyi uygun buldum. :clover::clover:

Gönderi tarihi:

ÇANKAYA'DAN ADD'YE MİTİNG YARDIMI ile açılan bu başlık sonucunda hakla şu geliyor..

Acaba ÇANKAYA yardımını;

aşağıda 10 maddede belirtilen düşünce ve eylemde olan BAŞBAKAN ve onun partisi AKP'YE mi yapsaydı... :)

 

1- Elhamdülillah şeriatçıyız.

2- Yılbaşına karşıyım.

3- Ben tekkeye değil dergâha gittim.

4- Her 10 Kasım'da yaygara kopartılıyor.

5- İstanbul'u Medine yapacağız.

6- Sadece imamlar resmi nikâh yapsın.

7- Milli Piyango zulümdür.

8- Cumhurbaşkanının imam hatipli olacağı günler yakındır.

9- Demokrasi bizim için bir amaç değil, araçtır. Amacımıza ulaşana kadar demorasiye bağlıyız.

10- Referansımız İslamdır. Tek hedefimiz İslam devletidir.

 

Ne dersiniz...

Gönderi tarihi:
Evet ben onun avukatıyım.

 

Ben aydın insanlar; Atatürk, Uğur Mumcu, Muammer Aksoy, Abdi İpekçi, Çetin Emeçlerin, Gelinciklerin avukatıyım.

Çünkü bu memlekete ve aydın insanlarına aşıkım.

Onları savunmadan geri kalamam.

Bu böyle biline..

Sayın avukat bey haddim olmayarak söylüyorum ama acaba siz Atatürkü savunacak kadar Atatürkçü bir düşünceye sahip olduğunuzu düşünüyormusunuz.?

ben anlayamadım sen ne anladıysan bir anlatta bizde bilelim Empati kardeşim...

 

ADD'nin başkanları da tıpkı partilerin başkanları gibi, devletlerin başkanları gibi gelip geçicidir, adı her türlü yolsuzluğa karışmış bir başbakanın yönettiği Türkiye'de bir dernek başkanının adı bir şeylere karışmış çok şaşırmamak lazım...

Sayın sardunyam şu başbakana ne garezininz var bu kadar anlamadım konu başlığımız neydi ama konumuz dönüp dolaşıp yine başbakana geldi. :)

 

Ben kurtarmaktan falan bahsetmedim arkadaşım ROLLAND ve Senin yazılarındaki korkudan bahsediyorum...

 

Bu miting galiba sizi ve AKP yi çok korkutuyor gibime geldi ve sordum ve sizde aynen beni tastikliyorsunuz...

 

Unutmayın korku çözüm değildir, gerçekleri görmek gerek...

 

Kişi korkmakla kendisine gelecek bir kötülüğü önleyemez. Bu sebeple korkuyu sürdürmek yerine gelecek tehlikelere karşı önlem alma yoluna gitmek gereklidir.Ama şu anda önlem alınacak bir durum söz konusu değildir.Önlem alması ve korkması gerekenler sizlersiniz çünkü korkmamak için güçlü ve söz sahibi olmanız gerekmektedir ama çoğunluk size hiçbirzaman bu hakkı tanımadı ve tanımayacaktır.

ÇANKAYA'DAN ADD'YE MİTİNG YARDIMI ile açılan bu başlık sonucunda hakla şu geliyor..

Acaba ÇANKAYA yardımını;

aşağıda 10 maddede belirtilen düşünce ve eylemde olan BAŞBAKAN ve onun partisi AKP'YE mi yapsaydı... :)

 

1- Elhamdülillah şeriatçıyız.

2- Yılbaşına karşıyım.

3- Ben tekkeye değil dergâha gittim.

4- Her 10 Kasım'da yaygara kopartılıyor.

5- İstanbul'u Medine yapacağız.

6- Sadece imamlar resmi nikâh yapsın.

7- Milli Piyango zulümdür.

8- Cumhurbaşkanının imam hatipli olacağı günler yakındır.

9- Demokrasi bizim için bir amaç değil, araçtır. Amacımıza ulaşana kadar demorasiye bağlıyız.

10- Referansımız İslamdır. Tek hedefimiz İslam devletidir.

 

Ne dersiniz...

 

 

Sayın Dipnot 2 iletinizden biri bu maddeler Allah aşkına bıkmadınızmı bunları tekrarlamaktan paylaşım dağarcığınızı geliştirin biraz artık :D

Gönderi tarihi:

Bir zamanlar Erbakan "ın "Kanlı mı geleceğiz, kansız mı" sözünü tartışıyorduk...

"Nasıl geliyorlar acaba?"

Bugün Başbakanlık koltuğunda oturuyor..

yarın Çankaya'da oturacak!..

Ya sonrası...

Her gün dua edip;Ekonomiyi, politikayı, sanatı, kültürü, bilimi, eğitimi tümüyle Allaha havale edip başımız göklere değecek... :lol:

Ne dersiniz...

Gönderi tarihi:

Birileri çıkıp Cumhuriyet, demokrasi, özgürlük ve laik olma kervanını yürütmeye çalıştıkça...

Kervanın arkasından yerli emperyalist işbirlikçilerin garip sesleri duyulmaya başlıyor.

Tüm zorluklara rağmen, Atatürkten aldığımız emanet cumhuriyetimizi devam ettirmek amacındayız.

Tehditçilere taviz verme düşüncesini asla taşımıyoruz.

Cumhuriyet, demokrasi ve ülkesi için hayatını vermiş insanlarla aynı ruhu taşıyoruz.

Gönderi tarihi:
Bir zamanlar Erbakan "ın "Kanlı mı geleceğiz, kansız mı" sözünü tartışıyorduk...

"Nasıl geliyorlar acaba?"

Bugün Başbakanlık koltuğunda oturuyor..

yarın Çankaya'da oturacak!..

Ya sonrası...

Her gün dua edip;Ekonomiyi, politikayı, sanatı, kültürü, bilimi, eğitimi tümüyle Allaha havale edip başımız göklere değecek... :lol:

Ne dersiniz...

Allah hepimizi Atatürk'ün ismini kullanıp rant peşinde koşturanlardan korusun.Burada Amin diyeceksiniz sayın Dipnot yoksam yanlış anlaşılmalara mahal verilebilir :D

 

Birileri çıkıp Cumhuriyet, demokrasi, özgürlük ve laik olma kervanını yürütmeye çalıştıkça...

Kervanın arkasından yerli emperyalist işbirlikçilerin garip sesleri duyulmaya başlıyor.

Tüm zorluklara rağmen, Atatürkten aldığımız emanet cumhuriyetimizi devam ettirmek amacındayız.

Tehditçilere taviz verme düşüncesini asla taşımıyoruz.

Cumhuriyet, demokrasi ve ülkesi için hayatını vermiş insanlarla aynı ruhu taşıyoruz.

 

Atatürk ve atalarımız bu vatanı sırf sizlere bırakmadı.Atalarımız bu vatanı inançlarıyla Allah sevgisiyle vatan sevdasıyla korudu ve kazandı ama bazıları islam ibaresini kimliğinden sildirmek için ne mücadeler veriyor ve atalarımızın üzerinden kendine pay çıkartıp siyaset yapmaya çalışıyor.Ama bizler buna asla izin vermeyeceğiz.

Gönderi tarihi:
ben anlayamadım sen ne anladıysan bir anlatta bizde bilelim Empati kardeşim...

 

ADD'nin başkanları da tıpkı partilerin başkanları gibi, devletlerin başkanları gibi gelip geçicidir, adı her türlü yolsuzluğa karışmış bir başbakanın yönettiği Türkiye'de bir dernek başkanının adı bir şeylere karışmış çok şaşırmamak lazım...

 

abla küçümsediğin olay bir devletin temel prensiplerine derinden aykırı..ödenek bile almışlar vay beee ne güzel Türkiye..

 

 

 

Siyahx kardeş bende AMİNNN diyebilirim demi :)

Gönderi tarihi:

--Yani buna göre Cumhurbaşkanı’nın ilgili derneğe yardım ya da bağış yapmasının herhangi bir yasal sakıncası yoktur ama siz ille de “bir Cumhurbaşkanı ‘ismi’ yasal şaibe altında olan bir derneğe nasıl yardım yapar” derseniz hala, demek ki yukarıda yazdıklarımız konusunda anlaşamamışız demektir ya da konuya ilişkin sizin getireceğiniz argümanlar farklı demektir.

 

--Cumhurbaşkanlığı bütçesinden başta ADD olmak üzere çeşitli dernek, kurum ve kuruluşlara aktarılan paralar, “Kar amacı gütmeyen kuruluşlara yapılan transferler” başlığı altında toplanıyormuş.Siz ne yazmasını isterdiniz,“Gemi alması için bizim oğlana yapılan transferler”

olabilir mi mesela?

:clover:

Gönderi tarihi:
--Yani buna göre Cumhurbaşkanıânın ilgili derneğe yardım ya da bağış yapmasının herhangi bir yasal sakıncası yoktur ama siz ille de âbir Cumhurbaşkanı âismiâ yasal şaibe altında olan bir derneğe nasıl yardım yaparâ derseniz hala, demek ki yukarıda yazdıklarımız konusunda anlaşamamışız demektir ya da konuya ilişkin sizin getireceğiniz argümanlar farklı demektir.

 

Sayın Keskinkalem,

Mesele sadece isim meselesi değildir..

Cumhurbaşkanlığı seçimini etkilemek için miting düzenlemeye hazırlanan ve başkanının ismi darbe söylentileriyle anılan bir dernekten bahsediyoruz. Halkın yararını gözeten bir derneğe mi, yoksa siyasi bir oluşuma mı para aktarılmış sizce..[/b]

Gönderi tarihi:

Adı darbe söylentilerine karışmış!

Bu neyi açıklar, adı bir sürü şeye karışmış olanları haklı mı kılar?

Ve arkadaş açıklamış, yasal olarak kanuna uygun bir şeyden

bahsediliyor, oysa bunu görmezden gelmekteler.

Avrupadan özellikle fon ayrılan ve hükümetinde onayı alınarak

bir çok bölücü fikir gütmekte olan derneklere fon ayrılmakta.

ADD'nin bu kadar yıpratılmak istenmesi, karalama çabaları

Ak partinin bir dernekten ne kadar çok korktuğunun göstergesidir.

Ak parti içinde Atatürk'ün adı geçen herşeyden korkar, onu karalar,

yıpratır, ama kendi oluşumu ise tamamen şaibeye dayalıdır.

Kuruluşu, iktidara gelişi her yönden şaibelidir. Darbe söylentisi

değil, rejim değişikliğine dair yeminler etmişlerdir. halen vekil olan

birileri bu ülkede daha dün yeşil devrimden söz etmekten imtina

etmediler. Asıl ********* ********* bu.

Gönderi tarihi:

cumhurbaşkanı resmen tarafsızlıgını belgelemiş oldu.

belli bir düşünceyi kayırmıştır.

 

ADD'de sivil toplum degil ama 'sivil devlet kuruluşu' oldugu da açıga çıktı.

 

sivil toplum mu?

o ne??

 

selametler

Gönderi tarihi:
Son açılan başlıklara baktığımda görüyorum ki korku büyüyor büyüdükçe AKP merkezinden sizlere şu konuları açın diye emir geliyor görüntüsü veriyor :)

 

ama korku büyüyor ben bile mitinge gitmeye karar verdim bakalım ne olacak göreceğiz...

 

Saygılar

 

vermiş olduğun cevapların çoğunda "demekki korku büyüyor" diye eklemeler yapıyorsun kimden korkuluyor

 

Atatürkçü laik vb. gibi sıralamalar yapacaksan yorulma ok..darbeci başkanınla mitinge git çünkü bu ülkede sizin taraf darbe yapmaya kalktımı meşru oluyor gibi bi havanız var :)

Gönderi tarihi:
Kabul etmesenizde bu ülkenin bir vatandaşı olarak sizinde başbakanınız sayın Dipnot.

Ben şunu merak ediyorum nasıl olurda şeriat tehlikesinden bahsedebiliyorsunuz şu içinde bulunduğumuz dönemde anlayamıyorum.

Başka tehdit unsurlarınızdan bahsetseniz anlayacağım ama bu hususta bir tehlikenin olduğunu düşünmüyorum.

:clover:

Gönderi tarihi:

Cumhurbaşkanlığından edinilen bilgilere göre ;cumhurbaşkanı mevzuatta kendisine verilen yetkileri kullanarak "kar amacı gütmeyen kuruluşlara "yardımda bulunabiliyor.

Ahmet Necdet Sezer cumhurbaşkanlığı 2007 bütçesinde bulunan 725 bin YTL yi kullanmamaış ve bunu yeni cumhurbaşkanına aktarmayı planlamıştır.

 

Önceki senelerde ;Türkiye harp malulü gaziler,şehit,dul ve yetimler derneği,TSK Mehmetçik vakfı,Türkiye körler federasyonu,Anadolu çağdaş eğitim vakfı,Türkiye sakatlar konfederasyonu,Altı nokta körler vakfı,İşitme engelliler derneği gibi kuruluşlara yardımda bulunuldu.

 

Tabi bunlara yardım bazılarının gözünü korkutmadığı için işlerine gelip yazmazlar.

Gönderi tarihi:
Cumhurbaşkanlığından edinilen bilgilere göre ;cumhurbaşkanı mevzuatta kendisine verilen yetkileri kullanarak "kar amacı gütmeyen kuruluşlara "yardımda bulunabiliyor.

Ahmet Necdet Sezer cumhurbaşkanlığı 2007 bütçesinde bulunan 725 bin YTL yi kullanmamaış ve bunu yeni cumhurbaşkanına aktarmayı planlamıştır.

 

Önceki senelerde ;Türkiye harp malulü gaziler,şehit,dul ve yetimler derneği,TSK Mehmetçik vakfı,Türkiye körler federasyonu,Anadolu çağdaş eğitim vakfı,Türkiye sakatlar konfederasyonu,Altı nokta körler vakfı,İşitme engelliler derneği gibi kuruluşlara yardımda bulunuldu.

 

Tabi bunlara yardım bazılarının gözünü korkutmadığı için işlerine gelip yazmazlar.

:clover:

 

Atatürk'ün adı yetiyor bunlara da ondan sevgili gelincik... :)

Gönderi tarihi:

Körler, sakatlar federasyonu siyasi miting düzenleyip Cumhurbaşkanlığına aday olma ihtimali olan birini karalamıyor ama..Ayrıca isimleri darbe ile anılmıyor da..

Kimin daha ziyade korktuğunu, sınavları dahi erteletip insanları otobüslere doldurup götürenlere sormak lazım..

Sezer'in yerine geçmesi muhtemel birinin aleyhine miting yapacak derneğe böyle bir yardımda bulunması sizce normal yani.. Yapmayın Allah aşkına..

Gönderi tarihi:

Siz AKP li degilseniz bilmeden yani duygusal yaziyorsunuz.Ülke yönetmek dinamizm degil ülkenin degerlerine sahip cikilarak olur.Anladigim kadari ile siz baya bir Tayyip Erdogan meraklisisiniz,bu nedenle onun 80 li yillardan beri Türkiye Cumhuriyetinin bütün Atatürkcü kurumlarina ve özellikle Atatürk'e saldirmasini bile hos görebiliyorsunuz.Sokagin tadini Cumhuriyet karsitlari kaciracak gibi görünüyor.Ülkenin basbakaninin Cumhurbaskani olmasi degildir sorun,niye ters göstermeye calisiyorsunuz gercekleri?Sorun Atatürk'ün Cumhuriyetine yapilan ve inkar edilmeyen saldirilardir.Eger siz bunu yeterli bir neden görmüyorsaniz ozaman Tayyip Erdogan'in demokrasi bizim icin bir aractir,isimize geldigi kadar kullaniriz sözünüde tasdik etmis olmaktasiniz.Olay ideolojiktir,Tayyip Erdoganin bu CUMHURIYETLE sorunu vardir.Bütün milli görüs teskilatindan gelmis olanlarinda.Istediginiz kisiyi savunmakta özgürsünüz ama gercekleride inkar etmenin bir yarar getirecegini sanmiyorum.

 

saygilarla

Gönderi tarihi:
Körler, sakatlar federasyonu siyasi miting düzenleyip Cumhurbaşkanlığına aday olma ihtimali olan birini karalamıyor ama..Ayrıca isimleri darbe ile anılmıyor da..

Kimin daha ziyade korktuğunu, sınavları dahi erteletip insanları otobüslere doldurup götürenlere sormak lazım..

Sezer'in yerine geçmesi muhtemel birinin aleyhine miting yapacak derneğe böyle bir yardımda bulunması sizce normal yani.. Yapmayın Allah aşkına..

Sayin Trevize,eger Türkiyeyi savunuyorsak,Eger Atatürkcülügü,Laikligi savunuyorsak bunlara karsi olan bütün girisimlerin yok edilmesi gerekir.Olaya Cumhurbaskani adayi diye bukadar basitce yaklasamazsiniz.Eger böyle yaklasiyorsaniz siz olanlari ciddiye almiyorsunuz önemsemiyorsunuz<veya aman bana ne ne olursa olsun diyorsunuz veyahutta o aday sizin icin cok degerlidir,o zaman onun tezlerinide yani Türkiyedeki Laik Atatürkcü karsitliginida kabul etmis oluyorsunuz.Bu ülke kanla kurtuldu ve bize bir bagimsizlik emanet edildi,bu bagimsizligi emanet edenler bu ülkenin yönetim tarzini ve siyasi rejiminide bu emanetin icine kattilar.Eger bu siyasi rejim birilerinin örnegin Tayyip Erdoganin ideolojisine uygun degilse bu onun bilecegi bir seydir.Ama Türkiyeyi kendi ihtiraslari icin feda etme hakki yoktur.Iste bütün savas bunun icindir.ve bu savas devam edecektir hemde daha artarak.Cumhurbaskani bu emaneti korumakla mükelleftir ve onu kimler korumayi kendine hedef secmisse Cumhurbaskani kendi imkanlari cercevesinde, Cumhuriyeti savunanlari destekleyebilir.Onun suc isledigi kanaatinde degilim.Cumhuriyeti koruyanlara bilmem ne kadar para yardiminda bulunmus CUMHURBASKANIMIZ,yesil sermayenin 2 milyar dolarini secim yatirimina harcamak bence daha büyük suctur.

 

saygilarla

Gönderi tarihi:

Sayın Trevize,

buyrun size mitinge katılacak olanlardan bir kısmı;

 

ADD, Altı Nokta Körler Derneği, Anadolu Kültür Derneği, Ankara Üniversitesi, Ankara Platformu, Ankaralılar Vakfı, Ankara Ticaret Odası, Batı Trakya Türk Birliği Derneği, Büyük Anadolu Kulübü, Çağdaş Eğitimciler Derneği, CUMOK, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği, Dil Derneği, Emekli Subay Eşleri, Genel-İş, Hacettepe Üniversitesi, Hacı Bektaş Anadolu Kültür Vakfı, Kıbrıs Türk Kültür Derneği, Kırım Geliştirme Vakfı, Köy Enstitüleri ve Çağdaş Eğitim Vakfı, Müzik Eğitimcileri Derneği, Opera-Bale Vakfı, Nükleer Tehlikelere Karşı Barış Derneği, Ozanlar Birliği Kültür Derneği, CHP, DSP, BCP, SHP, İP, ANAVATAN, Petrol-İş, Tıp Kurumu, Tüketici Hakları Derneği, Tüm Yargı Mensupları Derneği, Türk Kadınlar Birliği, Türk-İş, Türkiye Barolar Birliği, Türkiye Emekli Astsubaylar Derneği, Türkiye Emekli Subaylar Derneği, Türkiye Gençlik Federasyonu, Türkiye İnsan Hakları Kurumu Vakfı, Türkiye Muharip Gaziler Derneği, Türkiye Ziraatçiler Derneği, Yol-İş Sendikası, Ziraat Mühendisleri Odası, 27 Mayıs Milli Devrim Derneği.

 

--Listeye dikkat ederseniz içlerinde Atatürkçü Düşünce derneği gibi "kamuya yararlı dernek" sıfatına haiz dernekler de var...

--Üstelik size yabancı gelmeyecek derneklere de rastlamak mümkün...

 

Saygılar...

Gönderi tarihi:

Türkiye, AKP iktidari doneminde tüm milli hedeflerimizden vazgeçildigi, yıkım dönemi olarak tarihe gececektir.

Küresellesme, BOP ve AB politikalarini ilk elden takip eden uygulayan Erdogan Hükümetinin, "milli politikasi" yoktur.

Böyle oldugunu zaten Basbakan yardımcısı Abdullah Gül, ABD'ye gittiginde Musevi kurulusu önünde dillendirmisti." Türkiye'nin AB politikasindan baska hedefi yoktur."

Bu cumleyi nicin orada ve bu sekilde kurdu derseniz, AB politikasini Türkiye'ye dayatan Amerika'dir.

Türkiye üzerinde "parçala, böl ve Yut" projesi, AB "uyum Yasalari" ile gerceklesmesi, stratejik ortaga daha ucuza mal olmaktadir.

Türkiye'de haberlesme, ekonomi, madenler yabancilarin eline bir bir gecerken, "Türk Bayraginin " dalgalanmasi bir anlam ifade etmez olmaya baslamistir.

Su havzalarimizin "Uluslar arasi bir üst kurulca yönetimi gerekir" söylemini utanmadan Antalya'da dillendiren AKP hükümetinin bakanidir.

Basbakan Erdogan "Ulusa Seslenis "programında diyordu ki; " Türkiye'de ki su problemini çözmek icin toplandik."

Yaptıklari ve soyledikleri farkli olan iktidarlardan artik millet bıkmıştır.

Türkiye'de ki su havzalarını yabancı kontrolüne vermenin adı ne zamandan beri, "Su problemini çözmek" olmustur.

Müslümanligi vitrin olarak kullanan AKP iktidardan uzaklastırılıp, acil olarak "Milli bir hükümet " kurulmaz ise,

problemlerimiz kat be kat artacaktir.

 

İşte bu yüzden Cumhurbaşkanı olma ihtimali olan RTE Cumhuriyet için tehlike unsuru görülüyor, o yüzden karalanmıyor, resmi ortaya konuyor, o resme bakmak istemeyenler ya resimde kendilerinide görmekten korkuyorlar, ya kuru bir inat uğruna gerçekleri görmezden geliyorlar...

 

ADD, bunun mücadelesini veriyor, tüm sorumlu sivil toplum kuruluşları gibi... Asıl karalananlar bu kuruluşlardır, çünkü ne pahasına olursa olsun Cumhurbaşkanı olsun denilen RTE için önüne çıkan tüm engeller ortadan kaldırılmalıdır... Çünkü kendisi demokrasinin işleyişinden rahatsız olmaktadır...

 

Selamlar

Gönderi tarihi:
Sayın Trevize,

buyrun size mitinge katılacak olanlardan bir kısmı;

 

ADD, Altı Nokta Körler Derneği, Anadolu Kültür Derneği, Ankara Üniversitesi, Ankara Platformu, Ankaralılar Vakfı, Ankara Ticaret Odası, Batı Trakya Türk Birliği Derneği, Büyük Anadolu Kulübü, Çağdaş Eğitimciler Derneği, CUMOK, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği, Dil Derneği, Emekli Subay Eşleri, Genel-İş, Hacettepe Üniversitesi, Hacı Bektaş Anadolu Kültür Vakfı, Kıbrıs Türk Kültür Derneği, Kırım Geliştirme Vakfı, Köy Enstitüleri ve Çağdaş Eğitim Vakfı, Müzik Eğitimcileri Derneği, Opera-Bale Vakfı, Nükleer Tehlikelere Karşı Barış Derneği, Ozanlar Birliği Kültür Derneği, CHP, DSP, BCP, SHP, İP, ANAVATAN, Petrol-İş, Tıp Kurumu, Tüketici Hakları Derneği, Tüm Yargı Mensupları Derneği, Türk Kadınlar Birliği, Türk-İş, Türkiye Barolar Birliği, Türkiye Emekli Astsubaylar Derneği, Türkiye Emekli Subaylar Derneği, Türkiye Gençlik Federasyonu, Türkiye İnsan Hakları Kurumu Vakfı, Türkiye Muharip Gaziler Derneği, Türkiye Ziraatçiler Derneği, Yol-İş Sendikası, Ziraat Mühendisleri Odası, 27 Mayıs Milli Devrim Derneği.

 

--Listeye dikkat ederseniz içlerinde Atatürkçü Düşünce derneği gibi "kamuya yararlı dernek" sıfatına haiz dernekler de var...

--Üstelik size yabancı gelmeyecek derneklere de rastlamak mümkün...

 

Saygılar...

ama listede bikaç grubu unutmuşsunuz.kaçak katılımcılar da olacaktır illaki.dtp.dhkp-c ve türevleri gibi.hep beraber cumhuriyetinizi kurtarırsınız artık.

selametle

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.