Φ İSTİHBARAT Gönderi tarihi: 21 Kasım , 2005 Gönderi tarihi: 21 Kasım , 2005 Aday ülke, tam üye olmadan önce tarama, müzakere ve onay süreçlerinden geçiyor. AB üyesi ülkelerin devlet ve hükümet başkanlarının katıldığı AB zirvesinde adaylığı resmen kabul edilen bir ülke, aday statüsünden tam üyeliğe uzanan yolculuğunda tarama, müzakere ve onay olmak üzere üç ana süreçten geçiyor. Müzakerelerin başlaması için Kopenhag siyasi kriterlerini yerine getirmesi gereken aday ülke, müzakere sürecinde ekonomik yapısını ve yasal düzenlemelerini AB normlarına uygun hale getiriyor. Başlıklar halinde yürütülen müzakerelerde aynı anda birden fazla başlık ele alınabiliyor. Müzakere başlıklarının tamamının kapanmasının ardından ise onay süreci başlıyor. AB’nin tüm üyelerinin yeni üyenin katılımını onaylamaları gerekiyor. TARAMA SÜRECİ Tarama süreci, aday ülkenin, Avrupa Komisyonu ile birlikte hukuki düzenlemeleriyle AB yasalarını karşılaştırması anlamına geliyor. Bu süreçteki çalışmalarda yasal düzenlemeler üç başlık altında kategorileştiriliyor; * AB düzenlemeleriyle uyumlu olanlar, düzeltilmesi ya da değiştirilmesi gerekenler ve AB’de olup da aday ülkede olmayan yasal düzenlemeler. * Müzakere sürecine büyük katkı sağlayan tarama aşamasında, yalnızca aday ülkenin yapması gerekenlerin bir haritası çıkarılmış olmuyor, aynı zamanda hangi alanlarda geçiş dönemleri ya da istisnaların söz konusu olabileceği de belirleniyor. * Müzakereler, AB ile aday ülke yasal düzenlemeleri arasındaki bu tür farklılıkların net biçimde tanımlanmasından sonra başlatılıyor. Aday ülkelerin tümü için geçerli olacak şekilde AB Komisyonu, tarama sürecini iki aşamada tamamlıyor. “Çok taraflı” görüşmelerde aday ülkelerin tümü ve Komisyon temsilcileri Brüksel’de bir araya geliyor ve bu görüşmelerde Komisyon daha çok söz alarak AB normları ve beklentileri hakkında adayları detaylı şekilde bilgilendiriyor. “İki taraflı” görüşmeler ise daha büyük önem taşıyor ve bu görüşmelerde aday ülke ile Komisyon temsilcileri bire bir yaptıkları toplantılarda söz konusu aday ülke ile AB yasal düzenlemelerini karşılaştırıp olmayan ya da eksik düzenlemeleri tespit ediyor. MÜZAKERE SÜRECİ AB katılım müzakerelerinde, tüm adaylar için geçerli olan kurallar mevcut. Müzakereler, aday ülke ve AB üyesi ülkeler tarafından oluşturulan ve Katılım Konferansları adı verilen yapı tarafından yürütülüyor. Konferans üç farklı seviyede toplanabiliyor ve en üst seviyesini her dönem başkanlığında bir kez, yani altı ayda bir kez toplanan dışişleri bakanları toplantısı oluşturuyor. Eğer aday ülkenin baş müzakerecisi ve üye ülkelerin Brüksel’deki daimi temsilcileri Konferansta bir araya gelirlerse, o zaman Konferans “vekiller düzeyinde” toplanmış kabul ediliyor. Vekiller düzeyindeki toplantı da her dönem başkanı için ortalama iki kez yapılıyor. İlk ikisinden farklı olarak “uzmanlar” seviyesindeki toplantılar, tarafların gerekli buldukları sıklıkta yapılabiliyor. Müzakerelerde AB Komisyonu önemli rol oynuyor ve teknik işlerin çoğu Komisyon tarafından yürütülüyor. Buna karşılık, son sözü üye ülkelerin siyasi temsilcileri söylüyor. Müzakerelerin başlangıç dönemlerinde birden fazla başlığa ilişkin görüşmelerin paralel olarak sürdürülmesi mümkün olabiliyor. Başlıkların açılma tarihleri AB’nin önerisi üzerine netlik kazanıyor. Aday ülkenin başmüzakerecisi, söz konusu başlığa ilişkin ülkesinin müzakere pozisyonunu, dönem başkanlığına ve AB Komisyonu’na iletiyor. Komisyon ise kendisine sunulan belgeleri değerlendirerek, AB’nin Ortak Pozisyonu adı verilen belgenin taslağını oluşturuyor. Üye ülkelerin uzmanları da bu belge üzerindeki görüşlerini ortaya koyuyor, belgeye son şekli verilmiş oluyor ve bu belge AB üyelerinin daimi temsilcilerinden oluşan COREPER’e sunuluyor. Bir başlığın resmen açılabilmesi için COREPER’de değerlendirilmesi ve AB Pozisyonu belgesinin onaylanması gerekiyor. Aday ülkenin o başlıktaki yasal düzenlemelerini, AB normlarıyla uyumlu hale getirmesi sonucunda, söz konusu başlık yine COREPER’de “geçici” olarak kapatılıyor. Kapatılmış bir başlık, müzakere süreci içinde gerekli görülmesi durumunda tekrar açılabiliyor, yani AB içinde sıkça kullanılan deyişle “her şey kabul edilene kadar hiçbir şey kabul edilmemiş” oluyor. Müzakere prosedürleri incelendiğinde, görüşmelerin 30 başlık altında yapıldığı varsayılırsa, aday ülkenin sadece müzakere aşamasında en azından altmış kez aday ülkelerin tümünün onayına ihtiyaç duyduğu ortaya çıkıyor. ONAY SÜRECİ Kapatılan her müzakere başlığı için AB ve aday ülke arasında varılan anlaşma, Katılım Anlaşması’nın temellerini oluşturuyor. Katılım Anlaşması’nda aday ülkenin hangi tarihte AB’ye gireceği, hangi konulara ilişkin geçiş dönemlerini ne kadar süreyle uygulayacağı detaylı şekilde belirtiliyor. Anlaşmanın üye ülke temsilcileri tarafından imzalanmasının ardından onay süreci başlıyor. AB, üye ülkeleri onay sürecinde seçecekleri yönteme ilişkin serbest bırakıyor. Buna göre, ülkeler Anlaşmayı ya Parlamentolarında oyluyorlar ya da referanduma götürüyorlar. http://www.ntvmsnbc.com/news/343886.asp DETAYLAR: Müzakere Çerçeve Belgesi’nin üçüncü bölümünde, “müzakere prosedürü”ne yer veriliyor. - AB Komisyonu’nun, Türkiye’nin belli alanlarda müzakerelerin başlatılabilmesi için ne derece hazırlıklı olduğunu değerlendireceği ifade edilen bu bölümde, ‘AB Komisyonu’nun, yine müzakereler sırasında gündeme gelmesi en muhtemel olan sorunların emarelerini önceden elde etmek için, tarama olarak adlandırılan resmi bir süreç çerçevesinde müktesebatı inceleyeceği’ hatırlatılıyor. ‘Tarama amaçları çerçevesinde ve tarama sonrasında gerçekleştirilecek müzakereler için, müktesebatın her biri belli bir politika alanını kapsayan bir dizi başlığa ayrılacağı’ vurgulanan belgede, ‘bu başlıkların bir listesinin ekte sunulduğu’ belirtiliyor. BAŞLIKLAR ÜZERİNDE MUTABAKAT, TÜM BÖLÜMLER MUTABAKAT SAĞLANINCA GEÇERLİ OLACAK ‘Müzakerelerin belli bir başlığı hakkında Türkiye ya da AB tarafından ifade edilecek görüşler hiçbir şekilde başka başlıklarla ilgili olarak takınılacak tutumu etkilemeyeceği’ kaydedilen metinde,’Ayrıca, müzakereler sırasında, kısmi olanlar da dahil olmak üzere, belli başlıklar üzerinde varılan mutabakat, tüm bölümler üzerinde tam bir mutabakata varılana dek nihayete ermiş sayılamayacağı’ ifade ediliyor. ‘Türkiye’nin katılıma yönelik kaydettiği ilerlemeler hakkında AB Komisyonu tarafından hazırlanan düzenli raporların ve özellikle de tarama sırasında AB Komisyonu’nun elde ettiği bilgileri esas alarak, AB Konseyi’nin, AB Komisyonu’nun teklifi üzerine oybirliğiyle hareket ederek, bir başlığın geçici olarak kapatılması ve uygun olduğu yerlerde, başlığın açılması için karşılaştırma ölçütleri tespit edeceği’ vurgulanan belgede daha sonra şunlar kaydediliyor: * Birlik bu karşılaştırma ölçütlerini Türkiye’ye bildirecektir. İlgili başlığa bağlı olarak, özellikle işleyen bir pazar ekonomisinin varlığına, mevzuatın müktesebatla uyumuna, ve yeterli bir idari ve adli kapasitenin olduğunu ortaya koymak için müktesebatın temel unsurlarının uygulanmasında tatmin edici bir seyir izlendiğine ilişkinnet karşılaştırma ölçütleri bulunacaktır. * İlgili yerlerde, karşılaştırma ölçütleri aynı zamanda Ortaklık Anlaşmasının altındaki taahhütlerin, özellikle de AB-Türkiye gümrük birliğiyle ilgili olan taahhütlerin ve müktesebat çerçevesindeki şartları yansıtan taahhütlerin yerine getirilmesini de içerecektir. * Müzakerelerin geniş bir süreyi kapsadığı hallerde ya da yeni müktesebat gibi yeni öğelerin dahil edilmesi amacıyla bir başlığa dahasonraki bir tarihte geri dönüldüğü hallerde, var olan karşılaştırma ölçütleri güncellenebilir. Belgede şu görüşlere yer veriliyor: * Türkiye’den müktesebatla ilgili olarak tavrını belirtmesi ve ölçütleri karşılama konusunda kaydettiği ilerlemeleri rapor etmesi istenecektir. * Müktesebatın uygun idari ve adli yapılar vasıtasıyla etkin ve verimli bir şekilde uygulanması da dahil olmak üzere, * Türkiye tarafından doğru bir şekilde iç hukuka aktarılması ve uygulanması, müzakerelerin hızını belirleyecektir. * Bu amaçla Komisyon, Komisyon tarafından ya da Komisyon adına uzmanlar tarafından yapılacak yerinde incelemeler de dahil olmak üzere, elindeki tüm araçlardan yararlanarak Türkiye’nin tüm alanlarda kaydettiği ilerlemeyi yakından izleyecektir. * Komisyon, AB Ortak Pozisyonları taslağını sunarken Türkiye’nin belli bir alanda kat ettiği ilerleme hakkında Konseyi bilgilendirecektir. * Konsey, söz konusu başlık hakkındaki müzakerelerle ilgili olarak atacağı ileriye dönük adımları kararlaştırırken bu değerlendirmeyi gözönünde bulunduracaktır. * AB’nin her bir başlıkla ilgili müzakereler için isteyebileceği ve Türkiye tarafından Konferansa temin edilecek olan bilgilere ek olarak, Türkiye’den belli bir başlıkla ilgili müzakerelerin geçici kapanışından sonra bile müktesebatla uyum ve müktesebatın uygulanması konularında kat edilen ilerlemeler hakkında düzenli aralıklarla ayrıntılı, yazılı bilgi vermesi istenecektir. * Müzakeresi geçici olarak kapatılan bölümlerin söz konusu olduğu hallerde, özellikle Türkiye’nin taahhütlerini ya da önemli karşılaştırma ölçütlerini yerine getiremediği yerlerde Komisyon müzakerelerin tekrar açılmasını önerebilir.” http://www.ntvmsnbc.com/news/343826.asp Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.