editor Gönderi tarihi: 11 Kasım , 2005 Gönderi tarihi: 11 Kasım , 2005 Ya Sev Ya Terket Atmışlı yıllarda Vietnam savaşına karşı protestoların başladığı sıralarda Amerika’nın sağı bir devinim yaratmıştu: Love it or leave it (ya sev ya terket). Belki bu deyim daha önce de vardı fakat ben ilk kez o zaman duymuştum. Hemen hemen her protesto yürüyüşünde “love it or leave it” sloganları sık sık duyulurdu. Gün geçtikçe Vietnam savaşı sağda bile cazibesini kaybetmiş ve “love it or leave it” deyimi, bana göre, hak ettiği yere, tarihin çöplüğüne gömülmüştü. Bu deyimin Amerika’da tarihe kavuştuğunun sevincini tam çıkartamadan, yetmişli yılların ortasında yaptığım bir Türkiye ziyaretinde, terimin türkçe’siyle karşılaşınca sürpriz olmuştum. Ülkemizin halkı bu terimin zararını, Amerika’ya bakarak, öğrenmemiş miydi? Bu terimin Türkiye’de hala çok sık kullanılması ve Amerika’da da terimin yeni versiyonlarının icadı şaşkınlığımı bir kat daha artırmıştır. Bu terim, Amerika’da, özellikle onbir Eylülden sonra, kendini değiştirmiş ve kulağa kaba gelen “love it or leave it” şimdi başka şekillere bürünmüştür. Örneğin Irak istilasına “terörle mücalele” demek, ceket yakalarına Amerikan bayraklı rozetler takmak, Amerika’yı tarihin en şerefli ülkesi olarak görmek “love it or leave it” teriminin yeni şekilleridir. Türkiye’de bile “ya sev ya terket” artık değişik şekillerde dile getirilmektedir. Türkiye’ye en küçük eleştiriyi yönelteni “vatan haini” olarak damgalamak, ülkemizin bazan güzellikleri yerine sorunlarından bahsedenleri “Türk düşmanı” olarak görmek, kendi inancımızla bağdaşmayan (özellikle dini konularda) her düşünceyi “hakaret” olarak algılamak “ya sev ya terket” teriminin yeni biçimleridir. Bana göre, Amerika prestijinin dünyada dibe vurmasının nedenlerinden biri “love it or leave it” mentalitesidir. “Love it or leave it,” bu ülkenin giriştiği herşeyin mükemmel olduğunu iddia eden bir deyim olup, mantıkla pek ilgisi yoktur. Bu deyime göre ya Amerika’nın zenci köleliğini seveceksin ya da ülkeyi terk edeceksin Ya Irak işgalini alkışlayacaksın, yada... Gerçekte, Türkiye dahil, dünyada mükemmel bir ülke yoktur. İnsanların kurduğu her sistemin problemleri vardır. Bu problemleri görmemezlikten gelmek (yorganın altına atmak), bence ülke sevgisinin değil, cahilliğin bir belirtisidir. Bir ülkenin problemleri “ya sev veya terket” naraları atarak çözülemez. Hiçbir mantığa dayanmayan sloganlarla bir yere gidilemeyeceğinin en iyi örneği Hitler’in Almanya’sıdır. Eğer “ya sev ya terket” terimi işe yarasaydı, bugün belkide dünyanın büyük bir bölümü Nazi marşları ile uygun adım yürüyecekti. Dolayısıyla, bir yandan Ermeni soykırımı olmamıştır diyen kişiyi cezalandıran Fransız ve İsviçre kanunlarını saçma bulup, öbür yandan, bizim düşüncelerimizle bağdaşmayan kişileri, örneğin Orhan Pamuk gibi, yargılamaktan vaz geçmemiz gerek. Eminimki Orhan Pamuk ülkesini en az bizim kadar sevmektedir. Esasında Orhan Pamuk ve onun gibilerinin düşündüklerini özgürce söyleyebilmeleri, ülkemize zarardan çok, yarar getirecektir, çünkü Türkiye’nin “çok seslilikten” korkmadığını gösterecektir. Orhan Pamuk’un yargılanacağı haberi gelmeden önce, bir Amerika’lı arkadaş, Türkiye’nin demokraside bu kadar ilerlediğini bilmiyordum demişti. Bizim yerel gazete de bile çıkan yargılama haberini okuduktan sonra, arkadaşım fikrini değiştirdi mi, bilmiyorum. Kendinden emin bir toplumun eleştiriden korkmaması gerek. Vietnam savaşı sırasında Amerikan gençliği kormadan, “love it or leave it” sloganlarına rağmen, ülkeyi savaş çıkmazından çıkartmıştır. Şu anda Irak savaşı gündemdedir. Bu savaşa karşı olanlara, ki belki Amerika’nın yarısından fazladır, “love it leave it” demenin saçmalığını kabul ediyorsak, Türkiye’de de “ya sev ya terket” terimini kullanmanın doğru olmadığını görmemiz gerekmektedir. Bir yurttaşın ülke sevgisini anlamsız parolalarla ölçmek, sevgi değil nefretin bir belirtisidir. Benim için Türkiye eşsiz bir ülkedir. Biz diasporadaki Türkler, her fırsatta ülkemizi en olumlu yönleriyle tanıtır, ülkemizin tarihini, insanını, kültürünü severek anlatırız. Gerektiğinde ülkemizin eksikliklerini de kabullenir, onları da ele alacağımızı iletiriz ve dolayısıyla inanılırız. Bizim amacımız “love it or leave it” parolasıyla yaşamlarını yönlendirenlere seslenmek değildir. Zaten onlar Amerika’nın yüzde yüz mükemmelliğine inanmış, dünyada Amerikalı dışında saygı değer başkalarının olacağını görmeyecek kadar ufukları dar kişilerdir. Ümidimiz, bizim de aynı yola sapmamamızdır. Alıntı
Φ bozan Gönderi tarihi: 11 Kasım , 2005 Gönderi tarihi: 11 Kasım , 2005 Ya Sev Ya Terket Atmışlı yıllarda Vietnam savaşına karşı protestoların başladığı sıralarda Amerika’nın sağı bir devinim . . . onları da ele alacağımızı iletiriz ve dolayısıyla inanılırız. Bizim amacımız “love it or leave it” parolasıyla yaşamlarını yönlendirenlere seslenmek değildir. Zaten onlar Amerika’nın yüzde yüz mükemmelliğine inanmış, dünyada Amerikalı dışında saygı değer başkalarının olacağını görmeyecek kadar ufukları dar kişilerdir. Ümidimiz, bizim de aynı yola sapmamamızdır. Buradan görülen. Amerika’dan ithal olduğu her açıdan belli olan 70’li yıllardan kalan söylemin bu ülke için artık ehemmiyetli bir sorun teşkil ettiğini düşünmüyorum. Zira bu toplumun ciddi bir imparatorluk deneyimi vardır, bu da insanları belli bir noktada sağduyu etrafında birleştirmiştir, birleştirmektedir. Lakin ben Amerika için aynı hususun maalesef geçerli olduğunu göremiyorum. Burada şimdi biz ve onlar ayırımını yapmadan insanlık için bir sorgulama yapmak istiyorum. Önce neden ? Amerika birleşik devletlerinin Vietnam istilasının ana nedeni Sovyet Rusya’nın yayılmacılığına karşı özgür dünyayı korumak düşüncesi idi. diğer taraftan ne Amerika özgür bir devletti ne de Rusya Amerika’dan daha az yayılmacı bir devlet. Onlar orada dünya paylaşımları için mücadele verirken Türkiye de Amerikan yayılmacılığına karşı tavır koymaya çalışıyor, bir yandan da Rusya’nın 2. dünya savaşının ardından bu ülkeden resmen toprak talebinde bulunmasına karşı mücadele veriyordu. Gençler hatırlamaz lakin Avrupa’da 2. cihan harbinin ardından en karlı çıkan ülke Rusya olmuş ve onun getirdiği zafer sarhoşluğuyla Ruslar, büyükelçileri aracılığı ile Türkiye cumhuriyetinden resmen toprak istemişti. Türkiye elbette toprak veremezdi. Bu durumda Rusya Türkiye’ye şöyle demiş oluyordu ; ya toprak ver ya terk et. Türkiye ne Rusya’ya isteyerek toprak verdi ne de Ruslar zorla Türkiye’den toprak alabildi. Ya sev ya terk et bu dönemde bu anlamda gelişti. Aynı durumda kaldığında acaba hangi devlet ne yapardı. Tarihte ya olmasaydı ne olurdu sorusu elbette sorulmaz olan olmuştur. Bu ülkenin binlerce genci, bu hesaplaşmada, farklı cephelerde aynı maksada yönelik bir gelişmenin önünde, engel olmuştu. Geçenlerde Amerikalı bir dostum kendi ülkesinin yabancılara karşı olan aşağılayıcı bakış açısının her geçen gün daha da kötüye gittiğini artık bu ülkeyi tanımakta zorlandığını ifade etmişti. Ona göre Amerika güçlü dünya ekonomileri ile desteklendiği için, Amerikan halkı, örneğin Amerika’nın Irak işgalini hala görmezlikten gelmektedir. Buş’un yeniden seçimi ardından bu kadar insan nasıl aptal olabilir manşetini atan dergi haklı mı çıkıyor yoksa ? Acaba Amerikan halkı çocuklarının Irak’ta hangi kirli planlar için ölüp gittiklerini biliyorlar mı ? Hadi o neyse de Amerikan kurşunlarıyla can veren ıraklı Arapların ne suçu ve günahı var dı ? Amerikalı dostuma katılmamak elde değil elbette. Aslında dünyanın umum selameti için şu soruyu daha sesli sormak gerekecek ; ne zaman Amerika’ya demokrasi gelecek ?. Amerikalı dostumun da dediği gibi küreli ölçekte ya sev ya terk et mantığının ortadan kalkması için, bu sorunu dünya mikyasında yayan Amerikan hükümetinin bu mantıktan vazgeçmesi, Amerikanın demokrasi kriterlerini kendi dışındaki insan kitlelerine de layık mesine bağlı. Orhan Pamuk Nobeloğlu’na gelince sevgili Amerikalı dostum bu ülkeyi yakından takip ettiği için ona hiçbir şey olmayacağını adı gibi bildiğini söyledi. Zira bu ülkede elinde bir belge olmadan, afaki konuşan ve bilimin önünde set olan kişiler, bilim adamlarının yıllarını, ömrünü verdiği kitapları okumadan, bilim cinayeti işleyerek, kendi rüyalarını anlatan kişilere, hiçbir şey olmaz, olmaycaktır. Hani siz yazmıştınız ya kendi kitabını yazmak. Ben orada izah etmiştim, kendi kitabın yazılıyor lakin ya kendi kitabını okumak ? Evet ne zaman bilim canileri bu ülkenin evlatlarının yazdıkları kitapları zahmet edip okursa o zaman bu ülkeye ait olmayan ya sev ya terk et sloganları, Orhan Pamuk Nobeloğlu yalanları, geldikleri adrese geri postalanacaktır. Aslında yalnızca Türk Traih Kurumunun resmi sitesine bakmak bile yetecekti lakin nobeloğlu bunu bile yapmamıştır, yapmayacaktır. Kurtuluş savaşının hangi zor şartlarda kazanıldığı anlatıldı durdu, lakin 2 gündür bir tv’de yayınlanan kurtuluş savaşı video görüntüleri kadar etkili olamadı. Daha önce bu forumda Ermeni katliamlarının da ENVER PAŞA tarafından kameraya kaydedildiğini ve büyük bir ihtimalle askeri arşivde bulunduğunu lakin iyi korunmuş olma ihtimalinin düşük olduğunu yazmıştım. İmdadıma kurtuluş savaşı görüntüleri yetişti. Ama sanmayın ki nobeloğlu bu görüntüleri izlese fikriyatı değişecek. Zira hesap başka. Evet şimdilik bu kadar. Kimi yer kimi bakar. BOZAN SEVGİLERDE KAL. Alıntı
Misafir CYRANO Gönderi tarihi: 11 Kasım , 2005 Gönderi tarihi: 11 Kasım , 2005 yurdunu sevmiyen insan olur mu, böyle şey mümkün mü? nazi almanyasında bile insanlar cesaret etmiş ülkelerinden kaçmamış hitlere kafa tutumuş idam edilmiş. ülkeni sevmemek ne demek. Alıntı
Φ kralx Gönderi tarihi: 12 Kasım , 2005 Gönderi tarihi: 12 Kasım , 2005 (düzenlenmiş) Bir insan bir yerde yaşamak zorunda ama o yeri sevmiyor.. Bu onun iç alemiyle ilgili.. Bu sevmemzliğini suça dönüştürmedikçe, tahrik etmedikçe ne sakınca vardır.. Örneğin yüksek öğrenim için gittiğim ili sevmiyordum, hatta bunu açık açık dile getiriyordum, bana o memlekette hiç bir kimse, o zaman burayı terket demedi.. Zorla sevgi olurmu... Ben Türkiyeyi seviyorum... Saygılar... Tarih: 12 Kasım , 2005 Düzenleyen: kralx Alıntı
Misafir CYRANO Gönderi tarihi: 12 Kasım , 2005 Gönderi tarihi: 12 Kasım , 2005 insanın doğasında vardır yaşadığı yeri sevmek, askerliğin bitmesini dört gözle bekler adam, ama nizamiye kapısından çıkınca içini hüzün kaplar. Alıntı
Misafir CYRANO Gönderi tarihi: 13 Kasım , 2005 Gönderi tarihi: 13 Kasım , 2005 vatan sevgisinin zorunlu olan kısmı uhrevi bir şey değildir yani insanın, kalbinde o ülkeye karşı bir sevgi duyması değildir bu bireysel dir. sevgiden kasıt ulus olmanın gerekliliklerine riayet etmek. ortak bir gelecek hedefi, yaşadığı toprağı korumak, her daim muavvak kılmak için çaba sarfetmek. insanların uymak zorunda oldukalrıda budur. aksini düşünrüsek askerliğin zorunlu olmaktan çıakrılamsı sonucuna varırız. zira bir kimse ülkesini korumak için elien silah almak istmeiyor diye. ona zorla askerlik yaptırmakta yanlış gibi görünür. ya da yasalara uymak. vatanını sevmek onun esen kalması için çaba sarfetmek bunlara riayet etmektir. fakat bu sloganın kullanımında olduğu gibi eleştiriye yada var olandan daha iyisini aramaya tepki göstermek değildir. bir kimse ülkesi için en iyisinin hangisi olduğunu düşünüyorsa şüphesiz o yönde çalışacaktır. bir kimse liberalizmin en iyi olduğunu düşünür başkası devlet planlı ekonominin. siyasi görüşleride buna göre biçimlenir. iki taraftan her hangi birinin öbürüne. işine gelmiyorsa defol git deme hakkı yoktur. fakat amacın ulusun varlığına kastetmek olunca iş değişir. nasıl ki insan hakları evrensel beyannamesinin son maddesi " bu beyannamedeki hükümlerin hiç biri beyannamede güvence altına alınan maddeleri yok etmek için kullanılamaz" diyorsa, demorkaside böyle bir şeydir. demorkasi demorkasiyi yok etmek için kullanılamaz. ülkede var olan ekonomik sistemin, ya da siyasal uygulamların yanlış olduğunu düşünen birine bu ülekyi terket deneme tabiki. ancak ülkenin varlığını tnaımadığını, bu devletin ismini kabu letmediğini söyleyen birien bu söylenebilir. açıktır ki böyleleri de vardır ülkemizde. ırkçı söylem amacıyla değil, gerçek yurtseverlik gözedielrek kullanımı doğrudur. Alıntı
Φ kralx Gönderi tarihi: 13 Kasım , 2005 Gönderi tarihi: 13 Kasım , 2005 Sevmiyorsa bunu sergilememesi lazım.. Halkı kışkırtmaması lazım.. Adam gibi durması lazım.. Alıntı
Misafir CYRANO Gönderi tarihi: 13 Kasım , 2005 Gönderi tarihi: 13 Kasım , 2005 halkın arasında dini farklar gözeterek ayrımcılık yaratmaya çalışmaması lazım. Alıntı
Φ kralx Gönderi tarihi: 13 Kasım , 2005 Gönderi tarihi: 13 Kasım , 2005 Halkın kişisel özgürlüklerine karışıp (başörtüsü) kargaşaya mahal vermemsi lazım... Alıntı
Misafir CYRANO Gönderi tarihi: 13 Kasım , 2005 Gönderi tarihi: 13 Kasım , 2005 inanç özgürlüğü konusunda eşitlikçi olması lazımdır. kendisine karşı gösterilmesini beklediği özgürlüğü herkese için temenni etmelidir. Alıntı
Φ kralx Gönderi tarihi: 13 Kasım , 2005 Gönderi tarihi: 13 Kasım , 2005 Bu sözüne katılıyorum.. Doğrudur... Alıntı
Misafir hakanbaranyildirim Gönderi tarihi: 16 Kasım , 2005 Gönderi tarihi: 16 Kasım , 2005 Şahsen bu ülkeyi sevmiyorum. Kimse de beni kovamaz. Hatta gidecektim ama izin vermediler.Ailevi nedenlerle... Bu ülke insanlarının yaptıkları ikiliklerden dolayı sevmiyorum. Doğrunun peşinden değilde işine geldiğinin peşinden gittiği için sevmiyorum. Kendilerini karşılıksız sevenlere gösterdiği tavırlarının kötülüğünden dolayı sevmiyorum. Her konu hakkında bir yorumları olduğu için sevmiyorum. Bilim adamlarına ve değerli insanlarına gösterdikleri tavırlarından dolayı sevmiyorum. Sadece televizyon ve gazete okuyup karar verdiklerinden dolayı sevmiyorum. Parayı ve onun nimetlerinin peşinden koştukları için sevmiyorum. Sevdikleri için değil işlerine geldikleri için diğer insanları sevdikleri için... Alıntı
Φ kralx Gönderi tarihi: 16 Kasım , 2005 Gönderi tarihi: 16 Kasım , 2005 Türkiyeyi seviyorum fakat diğer söylediklerine katılıyorum.. Çünkü Türkiyeyi Türkiye yapan o söylediğin insanlar değil.. Saygılar... Alıntı
Φ asterix Gönderi tarihi: 16 Kasım , 2005 Gönderi tarihi: 16 Kasım , 2005 ülkemizin de bizi sevmesi lazım, ya sevsin ya terketmesin Alıntı
Misafir hakanbaranyildirim Gönderi tarihi: 16 Kasım , 2005 Gönderi tarihi: 16 Kasım , 2005 ya sevsin ya terketmesin iki şık da aynı değil mi sence de... Yani her halükarda sevsin mi diyorsun? Alıntı
Φ asterix Gönderi tarihi: 16 Kasım , 2005 Gönderi tarihi: 16 Kasım , 2005 iki şık da aynı değil mi sence de... Yani her halükarda sevsin mi diyorsun? ya sev ya terket demek bize yakışmayacağına göre Alıntı
Misafir DeLİ eMİn Gönderi tarihi: 18 Kasım , 2005 Gönderi tarihi: 18 Kasım , 2005 Bu ülke insanlarının yaptıkları ikiliklerden dolayı sevmiyorum. Doğrunun peşinden değilde işine geldiğinin peşinden gittiği için sevmiyorum. Kendilerini karşılıksız sevenlere gösterdiği tavırlarının kötülüğünden dolayı sevmiyorum. Her konu hakkında bir yorumları olduğu için sevmiyorum. Bilim adamlarına ve değerli insanlarına gösterdikleri tavırlarından dolayı sevmiyorum. Sadece televizyon ve gazete okuyup karar verdiklerinden dolayı sevmiyorum. Parayı ve onun nimetlerinin peşinden koştukları için sevmiyorum. Sevdikleri için değil işlerine geldikleri için diğer insanları sevdikleri için... o kadar haklısın ki. green kart çekilişlerine katılmak arasıra aklımın ucundan geçmiyor değil. kanada için. Alıntı
Misafir Zıplayan Dana Gönderi tarihi: 9 Aralık , 2005 Gönderi tarihi: 9 Aralık , 2005 yurdunu sevmiyen insan olur mu, böyle şey mümkün mü? hadi be... Ülkesini sevmeyenler olabileceğini kanıtlayalım bakalım... Peki kaçanlar olmuş değil mi?... O kaçanların arasında ülkesini sevmeyenler olduğuna göre bu mantık burada çürür... Çünkü sevenler kalmış ve savaşmış... Kimi Naziler tarafında kimi ise nazilere karşı.. Ama sen şimdi diyeceksin ki kaçanlar vatan haini imiş... Peki o zaman hain olanlarda ülkesini sevmadiklerine göre bu mantık burada çürür. Şunu öğrendim bir yerde... Herkesin bir mantığı vardır,Delinin bile bir mantığı vardır... Sadece mantıklı cümleler kullanmayalım,doğru cümlelerde kullanalım... Ha gayret... Alıntı
Misafir Zıplayan Dana Gönderi tarihi: 9 Aralık , 2005 Gönderi tarihi: 9 Aralık , 2005 Sevmiyorsa bunu sergilememesi lazım.. Halkı kışkırtmaması lazım.. Adam gibi durması lazım.. Sayın KRAL... İnsan istedikten sonra her hareketi bir kışkırtma nedeni olarak algılayabilir... Senin kışkırtma olarak algıladığına bir başkası hoşgörü ile bakabilir... O zaman,adam gibi durma değişkendir. Bu değişkenlikte zor bir algılanımdır... Durum böyle olunca neyin sergilenip neyin sergilenmemesi karışıyor değil mi? Basit bir örnek: Başörtüsünü takan birine gidip beni kışkırtıyorsun dersin.Tıpkı M.KAVAKÇI olayında olduğu gibi.Kendisi devleti tahrik etmiş ve GTP'si çıkarılarak vatandaşlıktan dahi atılmıştı. Yada biri ben inanmıyorum deyince,hatta yazınca,bunu bir kışkırtma olarak algılayıp 35 kişi öldürülebiliyor bu durumda...Ki o adama bir şey olmuyor bu esnada... Yani diyeceğim odur ki,boş bir laf etmişsin,ama dikkat ettim dolu ettiğin bir laf da göremedim. Ki kesin vardır... Çünkü,KRALLAR hep boş konuşmazlar. Alıntı
Φ arman Gönderi tarihi: 10 Aralık , 2005 Gönderi tarihi: 10 Aralık , 2005 (düzenlenmiş) Biraz önce yeni bir arkadaşın yazdığı bir linki tıkladım.. Bu link beni pkk nın sitesine götürdü.. Sitede ki resimleri görseniz inanamazsınız.. M. Kemal Atatürkü öyle yiğrenç şekillere sokmuşlar ki anlatamam.. Hele bir resim verdı ki... abdullah öcalan koltuğunda oturmuş ayağının dibinde köpeği ve köpeğinin kafasının yerinde olan yerde Atatürkün resmini koymuşlar.. Bir başka resimde ise bir köpek Türk bayrağının üzerine ...ıçıyor... Şimdi çok daha önce söylemiş olduğum bir lafımı büyük harflerle tekrarlıyayım.. PKK MİLİTANLARI VE SEMPATİZANLARININ ******** ********* ******* DÖKECEKSİNİZ.. BU VATAN HAİNLERİNİ **********. YAPILABİLECEK EN KESİN VE SONUÇ GETİREN ÇÖZÜM BU OLACAKTIR. Tarih: 10 Aralık , 2005 Düzenleyen: Admin Alıntı
Misafir MohiCaN Gönderi tarihi: 10 Aralık , 2005 Gönderi tarihi: 10 Aralık , 2005 Şimdi çok daha önce söylemiş olduğum bir lafımı büyük harflerle tekrarlıyayım.. PKK MİLİTANLARI VE SEMPATİZANLARININ ******** ********* ******* DÖKECEKSİNİZ.. BU VATAN HAİNLERİNİ **********. YAPILABİLECEK EN KESİN VE SONUÇ GETİREN ÇÖZÜM BU OLACAKTIR. hala inat olsun diye faşistlerin söylemlerini kullanıyorsun şu yıldızlı yerde ne var merak ettim doğrusu bozan emmiyi amacına ulaşmış gördüm. yoksa bozan emminin bahsettiği mücadele bu mücadelemi? Alıntı
Φ arman Gönderi tarihi: 11 Aralık , 2005 Gönderi tarihi: 11 Aralık , 2005 hala inat olsun diye faşistlerin söylemlerini kullanıyorsun şu yıldızlı yerde ne var merak ettim doğrusu bozan emmiyi amacına ulaşmış gördüm. yoksa bozan emminin bahsettiği mücadele bu mücadelemi? Siteyi gör sonra neden bunları yazdığımı anlarsın... Alıntı
Misafir MohiCaN Gönderi tarihi: 11 Aralık , 2005 Gönderi tarihi: 11 Aralık , 2005 site ismi ?? Alıntı
Misafir CYRANO Gönderi tarihi: 12 Aralık , 2005 Gönderi tarihi: 12 Aralık , 2005 emin o armanın kastettiği siteyi bende gördüm. inan bana, eğer türklerin kürtlere bakışı orada türklere bakışla aynı olsaydı. iç savaş ve kıyım olurdu bu ülkede. Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.