Φ BrainSlapper Gönderi tarihi: 24 Kasım , 2006 Gönderi tarihi: 24 Kasım , 2006 Zina isnadına bile böyle ceza varken, ondan daha ağır bir suç olan fuhşa zorlamak nasıl günahsız olur.Hangi akılı bir insan bunu kabul eder? Vardır bunun da bir hikmeti katakuta kardeşim, ***** ***** ********, sen kimsin de yorumluyorsun ayetleri, git bir tefsire bak, bu da alleme kesildi başımıza ya, cık cık cık Selamlar, sevgiler, katakuta kardeşim Alıntı
Misafir aslan34 Gönderi tarihi: 24 Kasım , 2006 Gönderi tarihi: 24 Kasım , 2006 müslümanlıgı kimlik cüzdanlarına bakıp yada ana babaya bakıp yada müslümanların içinde olmaya bakıp ve bunun gibi hiç bir kıymati harbiyesi olmayan durumlardan yola çıkıp böyle tanımlar yapmak zaten yanlıştı.türkiye ya kendini kandırıyor yada birileri böyle söyleyip halkı biras daha uyutuyor...siz siz olun kendinizi böyle basit çıkarımlarla kandırmayın...bu efsaneninde artık tartışılması lazımdır....EY İLAHİYATÇILAR EY CAMİ İMAMLARI EY İŞİN KÜHNÜNE ERMİŞ TÜM İNANANLAR SİZE SESLENİYORUM........ Alıntı
Φ katakuta Gönderi tarihi: 25 Kasım , 2006 Gönderi tarihi: 25 Kasım , 2006 Vardır bunun da bir hikmeti katakuta kardeşim, ***** ***** ********, sen kimsin de yorumluyorsun ayetleri, git bir tefsire bak, bu da alleme kesildi başımıza ya, cık cık cık Selamlar, sevgiler, katakuta kardeşim Tüm dünya halklarının kardeşce yaşama dileğiyle Alıntı
Φ suheda Gönderi tarihi: 25 Kasım , 2006 Gönderi tarihi: 25 Kasım , 2006 Kesinlikle alim zannedilen makyajcıların tefsirlerini kabul etmiyoruz. Namuslu kadınlara(bırakın fuhşa zorlamayı)iftira atanın bile öldürülme hükmü olan islamiyettir çok bildiğini sanan sizler hadi bulun bakayım bu ayetleride??bu turan dursuncu zihniyetlerde çok yayılmaya başladı bugünlerde. Siz neyi kabul edeceksiniz ki gördüğüm kadarı ile herşeye karşı olan sizsiniz ne dememiz lazım tek doğru sizsiniz öylemi komik olmayın beyler iki ayet okumakla ben kuranı kerimi biliyorum diyemezsiniz.Makyajcı tefsircilermiş makayajsız olanları yazında görelim bakalım... Gördüğüm kadarı ile size ne yazılırsa yazılsın gene kendi bildiğinizi okuyorsunuz madem herşeye ısrarla hayır diyeceksiniz insanların vakitlerini niye çalıyorsunuz?kendin çal kendin oyna o zaman arkadaşımız iyi niyetle oldukça güzel yanıtlarda vermiş bumu sizi delirtiyor herşeyin cevabını bulup getirmelerimi? Bir ömrü kuranı yorumlamaya adamış insanların yazdıklarının bir anlamı yok ama sizin kulaktan dolma çarpık tuhaf yorumlarınız takdire şayan değilmi?Vaayyy be biz meğer hiç birşey bilmiyormuşuz bugüne kadar okuduğumuz öğrendiğimiz herşey yalanmış aslında dinmizle ilgili herşeyi şu bir avuç ateist arkadaşımız biliyor kulak verin milletttt Hayatını sırf birşeyi yalanlamak için harcayan kişiler bilmezlermi ki her fani ölümü tadacaktır,birde çıkmış kardeşçe yaşamaktan bahsediyorlar sen kardeş dediğin insanın bütün değerlerine hakaret et sonrada kardeşim de dur bakalım o senin tüm söylediklerinden sonra sana karşı ne hissediyor.. İnsalık var olduğu sürece fitnede var olacaktır tüm inançlı insanlar bunu bilir o yüzden güler geçer bu sahte hümanist yazılara.... Alıntı
Φ katakuta Gönderi tarihi: 25 Kasım , 2006 Gönderi tarihi: 25 Kasım , 2006 Namuslu kadınlara(bırakın fuhşa zorlamayı)iftira atanın bile öldürülme hükmü olan islamiyettir çok bildiğini sanan sizler hadi bulun bakayım bu ayetleride??bu turan dursuncu zihniyetlerde çok yayılmaya başladı bugünlerde. Siz neyi kabul edeceksiniz ki gördüğüm kadarı ile herşeye karşı olan sizsiniz ne dememiz lazım tek doğru sizsiniz öylemi komik olmayın beyler iki ayet okumakla ben kuranı kerimi biliyorum diyemezsiniz.Makyajcı tefsircilermiş makayajsız olanları yazında görelim bakalım... Gördüğüm kadarı ile size ne yazılırsa yazılsın gene kendi bildiğinizi okuyorsunuz madem herşeye ısrarla hayır diyeceksiniz insanların vakitlerini niye çalıyorsunuz?kendin çal kendin oyna o zaman arkadaşımız iyi niyetle oldukça güzel yanıtlarda vermiş bumu sizi delirtiyor herşeyin cevabını bulup getirmelerimi? Bir ömrü kuranı yorumlamaya adamış insanların yazdıklarının bir anlamı yok ama sizin kulaktan dolma çarpık tuhaf yorumlarınız takdire şayan değilmi?Vaayyy be biz meğer hiç birşey bilmiyormuşuz bugüne kadar okuduğumuz öğrendiğimiz herşey yalanmış aslında dinmizle ilgili herşeyi şu bir avuç ateist arkadaşımız biliyor kulak verin milletttt Hayatını sırf birşeyi yalanlamak için harcayan kişiler bilmezlermi ki her fani ölümü tadacaktır,birde çıkmış kardeşçe yaşamaktan bahsediyorlar sen kardeş dediğin insanın bütün değerlerine hakaret et sonrada kardeşim de dur bakalım o senin tüm söylediklerinden sonra sana karşı ne hissediyor.. İnsalık var olduğu sürece fitnede var olacaktır tüm inançlı insanlar bunu bilir o yüzden güler geçer bu sahte hümanist yazılara.... Hay hay bacım, elbette bulur getiririm. Ama üzgününüm yinede sizin aleyhinize o ayetler. Ahzab 58- Mümin erkeklere ve mümin kadınlara yapmadıkları bir şeyden dolayı eziyet edenler de bir iftira ve açık bir günah yüklenmişlerdir. 59- Ey peygamber! Hanımlarına, kızlarına ve müminlerin kadınlarına hep söyle de cilbablarından (dış elbiselerinden) üzerlerini sımsıkı örtsünler. Bu onların tanınmalarına, tanınıp da eziyet edilmemelerine en elverişli olandır. Bununla beraber Allah çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir. 60- Andolsun ki, eğer münafıklar ve kalblerinde bir hastalık olanlar ve, bu yaptıklarından vaz geçmezlerse, mutlaka seni onlara musallat ederiz. Sonra seninle orada az bir zamandan fazla komşu kalamazlar. 61- Melun olarak nerede bulunurlarsa yakalanırlar ve öldürülürler. Şimdi bakalım bu ayetlerin iniş sebebi ile ilgili rivayetlere.Rivayetleri bulamadım ama kaldığı kadar ile şöyle O dönemde bugünkü gibi tuvalatler evde olmadığından, ihtiyacını gidermek için dışarı çıkan mümin kadınlara bir takım kişiler tacizde bulunur. Bu olay peygambere intikal ettiğinde o kişiler kendilerini saavunmak için şöyle bir bahane ortaya atarlar Gece karanlığında biz onların hür kadınlar olduğunu farkedemedik,cariye zannetmiştik Bunun üzerine hür ve cariye olan kadınların ayırd edilebilmesi için ahzap 59 da görüldüğü gibi mümin kadınlara cilbab giyme önerisi getirilir.Gariban cariyeler ise yine korumasızdır. Öyleki bu uygulamdan faydalanmak ve tacizden korunmak için örtünen bir cariyenin başından O adalet timsali ömer başörtüsünü çeker ve Hür kadınalara mı benzemek istiyorsun der. Bu ayetlerde yine muhammedin adam kayırıcı tavrını açıkça göremeteyiz. Zira ahzap 58 inanç ayrımı yapmaksızın tüm insanlara veya kadınlara şeklinde evrensel bir ifade ile değil, Mümin erkeklere ve mümin kadınlara diye başlar. Aynen şu ayette olduğu gibi Nisa 93 Kim bir mümini kasden öldürürse cezası, içinde ebediyen kalacağı cehennemdir. Allah ona gazap etmiş, onu lanetlemiş ve onun için büyük bir azap hazırlamıştır. Kurandaki iyilikler sadece müminler içindir. Başkaları ise insan bile değildir.Onlar ancak öldürülmesi gereken pisliklerdir Tevbe 28 Ey iman edenler! Müşrikler ancak bir pisliktir. Onun için bu yıllarından sonra Mescid-i Haram'a yaklaşmasınlar. Eğer yoksulluktan korkarsanız, (biliniz ki) Allah dilerse sizi kendi lütfundan zengin edecektir. Şüphesiz Allah iyi bilendir, hikmet sahibidir. Tevbe 5- Şu haram aylar bir çıktı mı artık o müşrikleri nerede bulursanız öldürün, yakalayın, hapsedin ve bütün geçit başlarını tutun. Eğer tevbe ederler ve namaz kılıp zekatı verirlerse onları serbest bırakın. Muhakkak ki, Allah çok bağışlayandır, çok merhamet edendir. Alıntı
Φ BrainSlapper Gönderi tarihi: 25 Kasım , 2006 Gönderi tarihi: 25 Kasım , 2006 bu turan dursuncu zihniyetlerde çok yayılmaya başladı bugünlerde. İlk buzdolabımızı aldığımızda, sıcak yaz günleri soğuk su içebildiği için, annem "Allah razı olsun bu buzdolabını icat edenden" dedi. İlk çamaşır makinemizi aldığımızda, artık çamaşır yıkamatan beli ağrımadığı için annem "Allah razı olsun bu çamaşır makinesini icat edenden" dedi. Okumak için ailemden ilk kez uzaklaştığımda, her telefon görüşmesinden sonra, annem "Allah razı olsun, şu telefonu icat edenden" dedi. İnternet üzerinden görüntülü olarak ilk görüştüğümüzde, annem "Allah razı olsun bu interneti icat edenden" dedi. Annemin her ".. Allah razı olsun bu ... icat edenden" dediğinde; Çocukluk yıllarıma döndüm, kuran kursunda okuduğumuz günlere... Sonra ortaokula, liseye... din derslerinde öğretilenlere... Sonra bazı cemaatlere mensup arkadaşlarla yaptığımız dini sohbetlere.. Aklıma geldi... Allahı ve Muhammed'in peygamberliğini kabul eden herkes, günahkar olsa dahi cehennemde bedelini ödedikten sonra cennete gidecekti. Ama Muhammed'in peygamberliğini tanımayan kesinlikle cennete gidemeyecekti.. Aklımda hep aynı soru vardı: Sıradan bir anadolu kasabasında yaşayan, hiç tanımadığı bir insandan dua alabilen, insanlığa hizmeti dokunmuş bir kafir mi cennete giderdi, yoksa tanıdığı insanlar dışında kimsenin duasını alamayan bir müslüman mı? Birşeyler yanlış değil mi bu dinde anne...Yanlış birşeyler... Ben arkadaşlarımla içki içerken hiç günah olur demedin anne..."karaciğerinize zararı olur çocuklar" dedin... Ama ben, kız arkadaşımın kalbini kırdığım zaman, "günah olur oğlum, yapma" dedin... Sen bana namaz kılarken hiç sevap olur demedin anne... Elindeki kocaman paketi taşıyamayıp da kaldırıma oturan yaşlı teyzeyi gösterip "git şunu götürüver, sevap olur oğlum" dedin anne.. Senin günah anlayışının kıstası islam değil anne... Senin sevap anlayışının kıstası da islam değil anne.. O kıstasın ne olduğunu bulcağım anne... Bulacağım.. Senin bir kafir için dua ettiğin Allah da, İslamın allahı değil anne.. Onu da bulacağım... Saygılar... Alıntı
Φ biryuduminsan Gönderi tarihi: 25 Kasım , 2006 Gönderi tarihi: 25 Kasım , 2006 İlk buzdolabımızı aldığımızda, sıcak yaz günleri soğuk su içebildiği için, annem "Allah razı olsun bu buzdolabını icat edenden" dedi. İlk çamaşır makinemizi aldığımızda, artık çamaşır yıkamatan beli ağrımadığı için annem "Allah razı olsun bu çamaşır makinesini icat edenden" dedi. Okumak için ailemden ilk kez uzaklaştığımda, her telefon görüşmesinden sonra, annem "Allah razı olsun, şu telefonu icat edenden" dedi. İnternet üzerinden görüntülü olarak ilk görüştüğümüzde, annem "Allah razı olsun bu interneti icat edenden" dedi. Annemin her ".. Allah razı olsun bu ... icat edenden" dediğinde; Çocukluk yıllarıma döndüm, kuran kursunda okuduğumuz günlere... Sonra ortaokula, liseye... din derslerinde öğretilenlere... Sonra bazı cemaatlere mensup arkadaşlarla yaptığımız dini sohbetlere.. Aklıma geldi... Allahı ve Muhammed'in peygamberliğini kabul eden herkes, günahkar olsa dahi cehennemde bedelini ödedikten sonra cennete gidecekti. Ama Muhammed'in peygamberliğini tanımayan kesinlikle cennete gidemeyecekti.. Aklımda hep aynı soru vardı: Sıradan bir anadolu kasabasında yaşayan, hiç tanımadığı bir insandan dua alabilen, insanlığa hizmeti dokunmuş bir kafir mi cennete giderdi, yoksa tanıdığı insanlar dışında kimsenin duasını alamayan bir müslüman mı? Birşeyler yanlış değil mi bu dinde anne...Yanlış birşeyler... Ben arkadaşlarımla içki içerken hiç günah olur demedin anne..."karaciğerinize zararı olur çocuklar" dedin... Ama ben, kız arkadaşımın kalbini kırdığım zaman, "günah olur oğlum, yapma" dedin... Sen bana namaz kılarken hiç sevap olur demedin anne... Elindeki kocaman paketi taşıyamayıp da kaldırıma oturan yaşlı teyzeyi gösterip "git şunu götürüver, sevap olur oğlum" dedin anne.. Senin günah anlayışının kıstası islam değil anne... Senin sevap anlayışının kıstası da islam değil anne.. O kıstasın ne olduğunu bulcağım anne... Bulacağım.. Senin bir kafir için dua ettiğin Allah da, İslamın allahı değil anne.. Onu da bulacağım... Saygılar... merhaba arkadaşım bilim bütün insanlığa açıktır inanan inanmayan herkes bir şeyler bulup üretebilir ve gerçekten güzel hayırlı işlerdir kimin cennete girip girmeyeceğinide Allah bilir Allahın emrettiği farz olan görevler vardır aynı işhayatı gibi mesai saat 0:9 da başlıyor diyelim saat 17:00 da bitiyor olsun saat 17:00 dan sonra çalıştığın mesai fazla mesai olarak ücretlendirilip maaşına yansıtılır değilmi ha şimdi namaz gibi görevler farzdır bunlar mesaidir bunun dışında olanlar fazla mesaidir misal verdiğin yaşlı teyze örneği gibi bu sevaptır. gelelim Allahın ve Muhammedi kabul edenlerin cezalarını çektikten sonra cennete gireceği bunu kimse bilemez Allah dilemediği müddetçe kimse ne cennetine girebilir nede cehennemine dilerse inançsız birini yaptığı çok güzel bir şeyden dolayı ödüllendirip cennetine koyar diler ise ömrü secde halinde geçmiştir her türlü ibadetini yapmıştır ama bir hatası vardır Allahın hiç sevmediği hoşnut olmayacağı bir iş yapmıştır diler ise onuda ebedi cehennemine koyar şüphesiz o bağışlayandır affedendir merhammetlilerin en merhametlisidir o rahman ve rahimdir Alıntı
Misafir gelincik Gönderi tarihi: 25 Kasım , 2006 Gönderi tarihi: 25 Kasım , 2006 İlk buzdolabımızı aldığımızda, sıcak yaz günleri soğuk su içebildiği için, annem "Allah razı olsun bu buzdolabını icat edenden" dedi. İlk çamaşır makinemizi aldığımızda, artık çamaşır yıkamatan beli ağrımadığı için annem "Allah razı olsun bu çamaşır makinesini icat edenden" dedi. Okumak için ailemden ilk kez uzaklaştığımda, her telefon görüşmesinden sonra, annem "Allah razı olsun, şu telefonu icat edenden" dedi. İnternet üzerinden görüntülü olarak ilk görüştüğümüzde, annem "Allah razı olsun bu interneti icat edenden" dedi. Annemin her ".. Allah razı olsun bu ... icat edenden" dediğinde; Çocukluk yıllarıma döndüm, kuran kursunda okuduğumuz günlere... Sonra ortaokula, liseye... din derslerinde öğretilenlere... Sonra bazı cemaatlere mensup arkadaşlarla yaptığımız dini sohbetlere.. Aklıma geldi... Allahı ve Muhammed'in peygamberliğini kabul eden herkes, günahkar olsa dahi cehennemde bedelini ödedikten sonra cennete gidecekti. Ama Muhammed'in peygamberliğini tanımayan kesinlikle cennete gidemeyecekti.. Aklımda hep aynı soru vardı: Sıradan bir anadolu kasabasında yaşayan, hiç tanımadığı bir insandan dua alabilen, insanlığa hizmeti dokunmuş bir kafir mi cennete giderdi, yoksa tanıdığı insanlar dışında kimsenin duasını alamayan bir müslüman mı? Birşeyler yanlış değil mi bu dinde anne...Yanlış birşeyler... Ben arkadaşlarımla içki içerken hiç günah olur demedin anne..."karaciğerinize zararı olur çocuklar" dedin... Ama ben, kız arkadaşımın kalbini kırdığım zaman, "günah olur oğlum, yapma" dedin... Sen bana namaz kılarken hiç sevap olur demedin anne... Elindeki kocaman paketi taşıyamayıp da kaldırıma oturan yaşlı teyzeyi gösterip "git şunu götürüver, sevap olur oğlum" dedin anne.. Senin günah anlayışının kıstası islam değil anne... Senin sevap anlayışının kıstası da islam değil anne.. O kıstasın ne olduğunu bulcağım anne... Bulacağım.. Senin bir kafir için dua ettiğin Allah da, İslamın allahı değil anne.. Onu da bulacağım... Saygılar... Arkadaşım yazını çok beğendim eline koluna sağlık.İnsanlar için bir insanın inanıp inanmaması neden bu kadar önemli anlamış değilim.İyi insan olabilmek,insan olmanın gerektirdiği değerleri kaybetmemiş olmak neden yeterli gelmiyor acaba? Alıntı
Φ biryuduminsan Gönderi tarihi: 25 Kasım , 2006 Gönderi tarihi: 25 Kasım , 2006 O dönemde bugünkü gibi tuvalatler evde olmadığından, ihtiyacını gidermek için dışarı çıkan mümin kadınlara bir takım kişiler tacizde bulunur. Bu olay peygambere intikal ettiğinde o kişiler kendilerini saavunmak için şöyle bir bahane ortaya atarlar Gece karanlığında biz onların hür kadınlar olduğunu farkedemedik,cariye zannetmiştik Bunun üzerine hür ve cariye olan kadınların ayırd edilebilmesi için ahzap 59 da görüldüğü gibi mümin kadınlara cilbab giyme önerisi getirilir.Gariban cariyeler ise yine korumasızdır. Öyleki bu uygulamdan faydalanmak ve tacizden korunmak için örtünen bir cariyenin başından O adalet timsali ömer başörtüsünü çeker ve Hür kadınalara mı benzemek istiyorsun der. Bu ayetlerde yine muhammedin adam kayırıcı tavrını açıkça göremeteyiz. Zira ahzap 58 inanç ayrımı yapmaksızın tüm insanlara veya kadınlara şeklinde evrensel bir ifade ile değil, Mümin erkeklere ve mümin kadınlara diye başlar. Aynen şu ayette olduğu gibi Nisa 93 Kim bir mümini kasden öldürürse cezası, içinde ebediyen kalacağı cehennemdir. Allah ona gazap etmiş, onu lanetlemiş ve onun için büyük bir azap hazırlamıştır. Kurandaki iyilikler sadece müminler içindir. Başkaları ise insan bile değildir.Onlar ancak öldürülmesi gereken pisliklerdir Tevbe 28 Ey iman edenler! Müşrikler ancak bir pisliktir. Onun için bu yıllarından sonra Mescid-i Haram'a yaklaşmasınlar. Eğer yoksulluktan korkarsanız, (biliniz ki) Allah dilerse sizi kendi lütfundan zengin edecektir. Şüphesiz Allah iyi bilendir, hikmet sahibidir. Tevbe 5- Şu haram aylar bir çıktı mı artık o müşrikleri nerede bulursanız öldürün, yakalayın, hapsedin ve bütün geçit başlarını tutun. Eğer tevbe ederler ve namaz kılıp zekatı verirlerse onları serbest bırakın. Muhakkak ki, Allah çok bağışlayandır, çok merhamet edendir. siz o dönemdeki sahbelerden mi bahsediyorsunuz tuvalet ihtiyacını gidermek için dışarı çıkan kadınlara tacizde bulunuluyormuş çok komik ya cahiliye dönemininden bahsediyorsan birşey diyemem bir kere cahiliye döneminde yani peygamberimizden önce kadına ve kıza bir mal muamaelesi yapılır hatta insan yerine bile konmaz doğan kız çocukları diri diri toprağa gömülürdü. kadına değeri hz peygamber ve islam dini vermiştir biraz gerçek kaynaklara bakarsanız görürüsünüz. Kurandaki iyilikler sadece müminler içindir. Başkaları ise insan bile değildir.Onlar ancak öldürülmesi gereken pisliklerdir diye yazmışsınız kurandaki tüm yazılanlar bütün insanlık içindir kuran bütün insanlara gönderilmiştir onlar ancak öldürülmesi gereken pisliklerdir yazmışsınız ozaman şöyle bir şey çıkıyor ortaya peygamber hiç boşuna tebliğlere çıkmasaydı insanlara islamı anlatmasaydı o kadar eziyet ve cefayı çekmeseydi direk hepsini öldürseydi pislik muamelesi yapsaydı o zaman şu an yer yüzünde inançsız insan kalmazdı Öyleki bu uygulamdan faydalanmak ve tacizden korunmak için örtünen bir cariyenin başından O adalet timsali ömer başörtüsünü çeker ve Hür kadınalara mı benzemek istiyorsun der. diye yazmışsınız acaba hangi ömerden bahsediyorsunuz halifeliği döneminde yolda gezerken kan izine rastlıyor ve kanın kim veya nenedenle aktığını soruyor aldığı cevap kervan geçerken develrden birinin ayağına dikenlerin battığı ve kanadığı bildiriliyor hz ömer çok üzülüyor kervana adam yollatarak devenin ayayğını tedavi edilmesini istiyor neden bu kadar üzüldüğü sorulduğundada halife hz ömer korkum odur ki diyor bu devenin ayağının hesabıda benden sorulur ve hesabını veremem. ve daha niceleri bu halife hz ömerdenmi bahsediyorsunuz yanlış kaynaklardan araştırıyorsunuz.. saygılar Alıntı
Φ biryuduminsan Gönderi tarihi: 25 Kasım , 2006 Gönderi tarihi: 25 Kasım , 2006 Arkadaşım yazını çok beğendim eline koluna sağlık.İnsanlar için bir insanın inanıp inanmaması neden bu kadar önemli anlamış değilim.İyi insan olabilmek,insan olmanın gerektirdiği değerleri kaybetmemiş olmak neden yeterli gelmiyor acaba? sevgili arkadaşım bir insanın inanıp inanmaması neden bu kadar önemli demişsiniz. benim için hiç önemli değil neye inandığı veya inanmadığı çünkü birey olarak herkes kendinden sorumludur konu iyi insan olmak yada değerlerde değil konu bir şey yazılıyorsa bu konudaki bilgilerini paylaşmak mesele bu olumlu olumsuz eleştirilerde olacaktır tabii saygılarla yaratılanı severiz yaratandan ötürü. Alıntı
Φ katakuta Gönderi tarihi: 25 Kasım , 2006 Gönderi tarihi: 25 Kasım , 2006 siz o dönemdeki sahbelerden mi bahsediyorsunuz tuvalet ihtiyacını gidermek için dışarı çıkan kadınlara tacizde bulunuluyormuş çok komik ya cahiliye dönemininden bahsediyorsan birşey diyemem bir kere cahiliye döneminde yani peygamberimizden önce kadına ve kıza bir mal muamaelesi yapılır hatta insan yerine bile konmaz doğan kız çocukları diri diri toprağa gömülürdü. kadına değeri hz peygamber ve islam dini vermiştir biraz gerçek kaynaklara bakarsanız görürüsünüz. Kurandaki iyilikler sadece müminler içindir. Başkaları ise insan bile değildir.Onlar ancak öldürülmesi gereken pisliklerdir diye yazmışsınız kurandaki tüm yazılanlar bütün insanlık içindir kuran bütün insanlara gönderilmiştir onlar ancak öldürülmesi gereken pisliklerdir yazmışsınız ozaman şöyle bir şey çıkıyor ortaya peygamber hiç boşuna tebliğlere çıkmasaydı insanlara islamı anlatmasaydı o kadar eziyet ve cefayı çekmeseydi direk hepsini öldürseydi pislik muamelesi yapsaydı o zaman şu an yer yüzünde inançsız insan kalmazdı Öyleki bu uygulamdan faydalanmak ve tacizden korunmak için örtünen bir cariyenin başından O adalet timsali ömer başörtüsünü çeker ve Hür kadınalara mı benzemek istiyorsun der. diye yazmışsınız acaba hangi ömerden bahsediyorsunuz halifeliği döneminde yolda gezerken kan izine rastlıyor ve kanın kim veya nenedenle aktığını soruyor aldığı cevap kervan geçerken develrden birinin ayağına dikenlerin battığı ve kanadığı bildiriliyor hz ömer çok üzülüyor kervana adam yollatarak devenin ayayğını tedavi edilmesini istiyor neden bu kadar üzüldüğü sorulduğundada halife hz ömer korkum odur ki diyor bu devenin ayağının hesabıda benden sorulur ve hesabını veremem. ve daha niceleri bu halife hz ömerdenmi bahsediyorsunuz yanlış kaynaklardan araştırıyorsunuz.. saygılar Kardeşim;yazdıklarınım nesine itiraz etttiniz anlamak mmkün değil. Senin islam kaynaklarınıdan haberin yoksa benim ne suçum var ?Birde bilmeden çok komik yaa gibi alaycı bir uslup takınmışsınız. Ünlü müfessir el-Kurtubî (Ö. 671/1273) cilbab ayetinin iniş sebebi ve cilbab terimi ile ilgili olarak şöyle der: "Arap kadınlarında erkeklerden sakınmamak bir adet halinde idi. Onlar cariyeler gibi yüzlerini de açık tutuyorlardı. Bu durum, erkeklerin onlara bakmalarına neden oluyordu. Bu konuda çeşitli düşünceler de ortayaçıkmıştı. Bunun üzerine Yüce Allah, elçisine; ihtiyaçları için evden dışarı çıkmak istediklerinde dış elbiselerini (cilbab) üstlerine almalarını emretmesini bildirdi. Çünkü o dönemde henüz evlerde tuvalet edinilmediği için, kadınlar tuva-et ihtiyacı için sahraya çıkıyorlardı. Böylece hür bir kadınla cariyenin arası ayrılmış olacaktı. Çünkü hürler örtünmesi ile biliniyordu. Bununla bekar veya genç erkeklerin sarkıntılık etmesinden de korunmuş oluyorlardı. Yukarıdaki ayet inmezden önce, mü'min erkeklerin eşlerinden birisi, ihtiyacı için evden dışarı çıkınca, bazı zayıf ahlaklı erkekler, cariye sanarak kendisine sarkıntılık edebiliyordu. Bu konuda Hz. Peygamber'e çeşitli şikayetler ulaşınca cilbab ayeti inmiştir". İslamda hür ve cariyenin tesettürü farklıdır ve bu ayete dayanır.Açın bakın fıkıh kitaplarının namaz bölümüne. Cariyenin örtünmesi gereken yerler aynen erkekler gibidir.Yani diz kapağı ve göbek arasıdır.geri kalan kısmı avret sayılmaz. Tüm bunları benmi uydurdum? Merak etmeyin Ömerle iilgili rivayet buluncada buraya nakledeceğim. Ömerin yaptığı yanlış değildir.Allahın hükmünü uygulamıştır Alıntı
Φ BrainSlapper Gönderi tarihi: 26 Kasım , 2006 Gönderi tarihi: 26 Kasım , 2006 bir kere cahiliye döneminde yani peygamberimizden önce kadına ve kıza bir mal muamaelesi yapılır hatta insan yerine bile konmaz doğan kız çocukları diri diri toprağa gömülürdü. kadına değeri hz peygamber ve islam dini vermiştir biraz gerçek kaynaklara bakarsanız görürüsünüz. Sana yutturulan hikayeleri iyi hatmetmişsin kardeşim. Hz. Hatice islamiyetten önce nasıl birisiydi? Mal muamelesi yapılan, insan yerine konmayan, diri diri toprağa gömülen birisi miydi? Hz. Hatice hayattayken, başka bir kadına bakabildi mi, başka bir kadınla evlenebildi mi Hz. Muhammed? Ebu Süfyan'ın karısı Hind nasıl biriydi? Mal muamelesi yapılan, insan yerine konmayan, diri diri toprağa gömülen birisi miydi? hakkında özel sure düzenlenecek kadar önemli görülen, Ebu Cehil'in karısı, nasıl biriydi? Mal muamelesi yapılan, insan yerine konmayan, diri diri toprağa gömülen birisi miydi? İslamiyet geldikten sonra kaç tane böyle kadın yetişti? Kadına ve kıza mal muamaelesi yapılan dönem İslamiyetle başlamıştır sevgili kardeşim. Mal muamelesi görmeyen, saygı gören sadece Hz. Fatma'dır. O da, "hanedan mensubu" olduğu içindir. Belki bir parça da, Hz. Muhammed'in eşleri, özellikle Ayşe'dir mal muamelesi görmeyen. Onlara o muameleyi yapma hakkını sadece kendine tanımıştır Hz. Muhammed. Öldükten sonra, Ayşe gencecik yaşta dul kalmış, tekrar evlenerek, kadınlığını yaşaması, bebek sahibi olarak analık duygusunu yaşaması engellenmiştir. Zulm edilmiştir yani. Hz. Muhammed'in eşi olmaktan memnun olmayan eşleri ayrılmak isteyince, Hz. Muhammed, Allah'tan torpil vahy geldiğini söyleyerek, tehdit etmiştir onları ayrılmamaları için. Ey Peygamber, zevcelerine de ki: Eğer siz dünya hayatını ve onun zinet ve ihtişamını arzu ediyorsanız, gelin size boşanma bedellerini vereyim de hepinizi güzellikle salıvereyim. Eğer Allah'ı, Peygamberini ve ahiret yurdunu diliyorsanız şüphe yok ki, Allah, içinizde güzel hareket edenler için büyük bir mükafat hazırlamıştır." (Ahzâb, 33/28-29). Bu ayet, Hz. Peygamber'in zevcelerinin onda olmayan bazı zinet ve eşyayı istemeleri üzerine nâzil olmuştur. İslâm âlimlerinin çoğunluğuna göre, karıların dünyayı tercihinden maksat boşanmayı istemeleridir. Bu Ayet inince Allah'ın elçisi, hanımlarını muhayyer (özgür) bıraktı, dileyen kalır, isteyen de boşanabilirdi. Ancak ayetin hükmü karsısında Hz. Peygamberin pâk zevceleri çok üzülmüş ve hepsi onu tercih etmişlerdir. Hz. Muhammed kadına ne kadar değer veriyor, ne kadar özgürlük veriyor görüyorsun değil mi? Eğer siz dünya hayatını ve onun zinet ve ihtişamını arzu ediyorsanız (yani Ahiret hayatını, sonsuz hayatı istemiyorsanız) Eğer Allah'ı, Peygamberini ve ahiret yurdunu diliyorsanız (yani beni seçmek zorundasınız, seçmezseniz sadece beni değil Allah'ı da karşınıza alırsınız, ahiret yurdunu da unutursunuz) Bu güzel seçenekler karşısında kadınlar da, "naapıyoruz biz, sadece Muhammed'i değil, allah'ı da karşımıza alıyoruz, ahireti de kaybediyoruz" deyip, özgür iradeleriyle vazgeçmişler ayrılma taleplerinden. Kırk katır mı? Kırk satır mı? Özgürsün, hangisini seçersen seç Saygılar. Alıntı
Φ Shatin Gönderi tarihi: 26 Kasım , 2006 Gönderi tarihi: 26 Kasım , 2006 Hz. Muhammed'in eşi olmaktan memnun olmayan eşleri ayrılmak isteyince, Hz. Muhammed, Allah'tan torpil vahy geldiğini söyleyerek, tehdit etmiştir onları ayrılmamaları için. Ey Peygamber, zevcelerine de ki: Eğer siz dünya hayatını ve onun zinet ve ihtişamını arzu ediyorsanız, gelin size boşanma bedellerini vereyim de hepinizi güzellikle salıvereyim. Eğer Allah'ı, Peygamberini ve ahiret yurdunu diliyorsanız şüphe yok ki, Allah, içinizde güzel hareket edenler için büyük bir mükafat hazırlamıştır." (Ahzâb, 33/28-29). Bu ayet, Hz. Peygamber'in zevcelerinin onda olmayan bazı zinet ve eşyayı istemeleri üzerine nâzil olmuştur. İslâm âlimlerinin çoğunluğuna göre, karıların dünyayı tercihinden maksat boşanmayı istemeleridir. Bu Ayet inince Allah'ın elçisi, hanımlarını muhayyer (özgür) bıraktı, dileyen kalır, isteyen de boşanabilirdi. Ancak ayetin hükmü karsısında Hz. Peygamberin pâk zevceleri çok üzülmüş ve hepsi onu tercih etmişlerdir. Hz. Muhammed kadına ne kadar değer veriyor, ne kadar özgürlük veriyor görüyorsun değil mi? Eğer siz dünya hayatını ve onun zinet ve ihtişamını arzu ediyorsanız (yani Ahiret hayatını, sonsuz hayatı istemiyorsanız) Eğer Allah'ı, Peygamberini ve ahiret yurdunu diliyorsanız (yani beni seçmek zorundasınız, seçmezseniz sadece beni değil Allah'ı da karşınıza alırsınız, ahiret yurdunu da unutursunuz) Bu güzel seçenekler karşısında kadınlar da, "naapıyoruz biz, sadece Muhammed'i değil, allah'ı da karşımıza alıyoruz, ahireti de kaybediyoruz" deyip, özgür iradeleriyle vazgeçmişler ayrılma taleplerinden. Kırk katır mı? Kırk satır mı? Özgürsün, hangisini seçersen seç [/b] Saygılar. arkadaşlar inanın şu ithamlarınızı artık anlamakta iyice güçlük çekiyorum. artık iyice objektif olmaktan uzaklaşan arkadaşlar olmaya başladı. Birincisi bugün içinde bu müslümanlar için geçerliliği olan bir durumdur. İçki kumar eğlence düşkünlüğü gibi bize haram kılınan şeyleri seçmemiz karşısında bizim içinde güzel bir ahiret hayatı olmayacağı bir gerçektir. bu yalnız Hz.Muhammed in eşleri için geçerli olan bir durum değildir. Kim ki dünya malına kendini kaptırıp dünya malı için çalışırsa ve sadece kendini ona adarsa ahiret hayatını unutursa onlar içinde azap olduğu bütün müslümanlarca kabul edilmiş bir durumdur. Yani senin bahsettiğin şeyin Hz. Muhammed in eşlerine/kadınlara karşı adaletiyle bir ilgisi yok İkinci husus da Hz. Muhammed in eşleri arasında onun eşi olmaktan rahatsız/hoşnut olmayanlar diye bahsettiklerin kimler? kaynaklarıyla göstermen mümkün mü? Alıntı
Φ BrainSlapper Gönderi tarihi: 27 Kasım , 2006 Gönderi tarihi: 27 Kasım , 2006 arkadaşlar inanın şu ithamlarınızı artık anlamakta iyice güçlük çekiyorum. artık iyice objektif olmaktan uzaklaşan arkadaşlar olmaya başladı. Birincisi bugün içinde bu müslümanlar için geçerliliği olan bir durumdur. İçki kumar eğlence düşkünlüğü gibi bize haram kılınan şeyleri seçmemiz karşısında bizim içinde güzel bir ahiret hayatı olmayacağı bir gerçektir. bu yalnız Hz.Muhammed in eşleri için geçerli olan bir durum değildir. Kim ki dünya malına kendini kaptırıp dünya malı için çalışırsa ve sadece kendini ona adarsa ahiret hayatını unutursa onlar içinde azap olduğu bütün müslümanlarca kabul edilmiş bir durumdur. Yani senin bahsettiğin şeyin Hz. Muhammed in eşlerine/kadınlara karşı adaletiyle bir ilgisi yok. Bak güzel kardeşim. O torp vahyler, kadınlar kumar'a gitmek istedikleri için uydurulmamış, kadınlar içki içmeye gidecekleri için uydurulmamış. İslam kaynaklarına göre bu ayet, Hz. Peygamber'in zevcelerinin onda olmayan bazı zinet ve eşyayı istemeleri üzerine nâzil olmuştur. İslâm âlimlerinin çoğunluğuna göre, karıların dünyayı tercihinden maksat boşanmayı istemeleridir. Yani sen bir işyerinde çalışıyorsun, işten memnun değilsin, ayrılmak istiyorsun. Ancak o zamana kadar çalışmanın karşılığı olan ücreti talep ediyorsun. Hakkın olan ücreti talep etmek, dünyayı tercih etmek mi oluyor? Hakkını talep ediyorsun diye, sadece dünya malı için çalışmış, ahireti unutmuş mu olursun? Dünyadaki çalışmanın karşılığı olarak, işvereninden hakkını istedin diye seni ahirette büyük bir azap mı bekliyor? İkinci husus da Hz. Muhammed in eşleri arasında onun eşi olmaktan rahatsız/hoşnut olmayanlar diye bahsettiklerin kimler? kaynaklarıyla göstermen mümkün mü? İsim isim bilmiyorum, sadece hangi tefsire bakarsan bak, yazan şey şu: bu ayet, Hz. Peygamber'in zevcelerinin onda olmayan bazı zinet ve eşyayı istemeleri üzerine nâzil olmuştur. İslâm âlimlerinin çoğunluğuna göre, karıların dünyayı tercihinden maksat boşanmayı istemeleridir. Saygılar. Alıntı
Φ suheda Gönderi tarihi: 27 Kasım , 2006 Gönderi tarihi: 27 Kasım , 2006 Hay hay bacım, elbette bulur getiririm. Ama üzgününüm yinede sizin aleyhinize o ayetler. Ahzab 58- Mümin erkeklere ve mümin kadınlara yapmadıkları bir şeyden dolayı eziyet edenler de bir iftira ve açık bir günah yüklenmişlerdir. 59- Ey peygamber! Hanımlarına, kızlarına ve müminlerin kadınlarına hep söyle de cilbablarından (dış elbiselerinden) üzerlerini sımsıkı örtsünler. Bu onların tanınmalarına, tanınıp da eziyet edilmemelerine en elverişli olandır. Bununla beraber Allah çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir. 60- Andolsun ki, eğer münafıklar ve kalblerinde bir hastalık olanlar ve, bu yaptıklarından vaz geçmezlerse, mutlaka seni onlara musallat ederiz. Sonra seninle orada az bir zamandan fazla komşu kalamazlar. 61- Melun olarak nerede bulunurlarsa yakalanırlar ve öldürülürler. Şimdi bakalım bu ayetlerin iniş sebebi ile ilgili rivayetlere.Rivayetleri bulamadım ama kaldığı kadar ile şöyle O dönemde bugünkü gibi tuvalatler evde olmadığından, ihtiyacını gidermek için dışarı çıkan mümin kadınlara bir takım kişiler tacizde bulunur. Bu olay peygambere intikal ettiğinde o kişiler kendilerini saavunmak için şöyle bir bahane ortaya atarlar Gece karanlığında biz onların hür kadınlar olduğunu farkedemedik,cariye zannetmiştik Bunun üzerine hür ve cariye olan kadınların ayırd edilebilmesi için ahzap 59 da görüldüğü gibi mümin kadınlara cilbab giyme önerisi getirilir.Gariban cariyeler ise yine korumasızdır. Öyleki bu uygulamdan faydalanmak ve tacizden korunmak için örtünen bir cariyenin başından O adalet timsali ömer başörtüsünü çeker ve Hür kadınalara mı benzemek istiyorsun der. Bu ayetlerde yine muhammedin adam kayırıcı tavrını açıkça göremeteyiz. Zira ahzap 58 inanç ayrımı yapmaksızın tüm insanlara veya kadınlara şeklinde evrensel bir ifade ile değil, Mümin erkeklere ve mümin kadınlara diye başlar. Aynen şu ayette olduğu gibi Nisa 93 Kim bir mümini kasden öldürürse cezası, içinde ebediyen kalacağı cehennemdir. Allah ona gazap etmiş, onu lanetlemiş ve onun için büyük bir azap hazırlamıştır. Kurandaki iyilikler sadece müminler içindir. Başkaları ise insan bile değildir.Onlar ancak öldürülmesi gereken pisliklerdir Tevbe 28 Ey iman edenler! Müşrikler ancak bir pisliktir. Onun için bu yıllarından sonra Mescid-i Haram'a yaklaşmasınlar. Eğer yoksulluktan korkarsanız, (biliniz ki) Allah dilerse sizi kendi lütfundan zengin edecektir. Şüphesiz Allah iyi bilendir, hikmet sahibidir. Tevbe 5- Şu haram aylar bir çıktı mı artık o müşrikleri nerede bulursanız öldürün, yakalayın, hapsedin ve bütün geçit başlarını tutun. Eğer tevbe ederler ve namaz kılıp zekatı verirlerse onları serbest bırakın. Muhakkak ki, Allah çok bağışlayandır, çok merhamet edendir. Bu salatanın sebzelerini iyi yıkamamışsın üstelik tuzuda yok hatta limonu eksik yağıda olmamış yiyemiyceğim sen git yenisini yap getir sebzeleri iyi ayıkla bol su ile yıka ve diğer tüm saydıklarımı eksiksiz koyup gel sonra bakalım olurmu?Haaa ilk önce ellerini iyice dezenfekte etmeyi unutma benim midem hassastır. İlk buzdolabımızı aldığımızda, sıcak yaz günleri soğuk su içebildiği için, annem "Allah razı olsun bu buzdolabını icat edenden" dedi. İlk çamaşır makinemizi aldığımızda, artık çamaşır yıkamatan beli ağrımadığı için annem "Allah razı olsun bu çamaşır makinesini icat edenden" dedi. Okumak için ailemden ilk kez uzaklaştığımda, her telefon görüşmesinden sonra, annem "Allah razı olsun, şu telefonu icat edenden" dedi. İnternet üzerinden görüntülü olarak ilk görüştüğümüzde, annem "Allah razı olsun bu interneti icat edenden" dedi. Annemin her ".. Allah razı olsun bu ... icat edenden" dediğinde; Çocukluk yıllarıma döndüm, kuran kursunda okuduğumuz günlere... Sonra ortaokula, liseye... din derslerinde öğretilenlere... Sonra bazı cemaatlere mensup arkadaşlarla yaptığımız dini sohbetlere.. Aklıma geldi... Allahı ve Muhammed'in peygamberliğini kabul eden herkes, günahkar olsa dahi cehennemde bedelini ödedikten sonra cennete gidecekti. Ama Muhammed'in peygamberliğini tanımayan kesinlikle cennete gidemeyecekti.. Aklımda hep aynı soru vardı: Sıradan bir anadolu kasabasında yaşayan, hiç tanımadığı bir insandan dua alabilen, insanlığa hizmeti dokunmuş bir kafir mi cennete giderdi, yoksa tanıdığı insanlar dışında kimsenin duasını alamayan bir müslüman mı? Birşeyler yanlış değil mi bu dinde anne...Yanlış birşeyler... Ben arkadaşlarımla içki içerken hiç günah olur demedin anne..."karaciğerinize zararı olur çocuklar" dedin... Ama ben, kız arkadaşımın kalbini kırdığım zaman, "günah olur oğlum, yapma" dedin... Sen bana namaz kılarken hiç sevap olur demedin anne... Elindeki kocaman paketi taşıyamayıp da kaldırıma oturan yaşlı teyzeyi gösterip "git şunu götürüver, sevap olur oğlum" dedin anne.. Senin günah anlayışının kıstası islam değil anne... Senin sevap anlayışının kıstası da islam değil anne.. O kıstasın ne olduğunu bulcağım anne... Bulacağım.. Senin bir kafir için dua ettiğin Allah da, İslamın allahı değil anne.. Onu da bulacağım... Saygılar... Ne tuhaf benim annemde bir köylü kadını üstelik okuma yazması bile yok ama bana göre derya gibi ben herşeyi ondan öğrendim. Birgün annem bana neden namaz kılmıyorsun diye sorduğunda aman sende der gibi dudak bükmüştüm sonra bana dediki "insanın hayatta pişman olmayacağı tek şey nedir biliyormusun?yaptığı ibadettir çalışırsın işini beğenmez pişman olursun evlenirsin kocan hayırsız çıkar evlendiğine pişman olursun çocukların olur sana asi olurlar onları doğurduğuna pişman olursun ama yaptığın ibadetten dolayı asla pişmanlık duymazsın."Şimdi namaz kılıyorum ve hissetiğim manevi huzur anlatılmaz birşey insan ruhunun doyduğunu hissedebilirmi ben hissediyorum çok şükür. Çocukken kimsenin hiç birşeyini izinsiz alma günahtır derdi bana almadım,çünkü hırsızlık dinde büyük günahtı ve ben o günahı hiç işlemedim çok şükür. İnsanları sakın olaki kendinde aşağı görme ALLAH herkesi aynı yaratmıştır derdi,görmedim o yüzden çok dostum var demekki çok şükür. Yalan konuşma ALLAH yalan konuşanları sevmez derdi hiç konuşmadım o yüzden bildiğim herhangi bir olaydan sonra olayın doğruluğu hep bana sorulur insanların güvenini kazandım bu sayede çok şükür. Annem bana herkesin olması gerektiği şeyleri dinimi örnekleyerek öğretti işte bu yüzden çocukluğumdan beri dinimi çok seviyorum tüm güzellikleri ben bu sayede öğrendim.Benim dinim ne güzel bir din bütün hak dinler gibi hep iyi olanları nasihat etmiş içinde kötülük barındırmamış. Bana göre dini red eden insanlar bütün bu güzellikleride red ediyordur çünkü içlerinde ki güzelliği yitirmişler. Alıntı
Φ BrainSlapper Gönderi tarihi: 27 Kasım , 2006 Gönderi tarihi: 27 Kasım , 2006 Ne tuhaf benim annemde bir köylü kadını üstelik okuma yazması bile yok ama bana göre derya gibi ben herşeyi ondan öğrendim. Birgün annem bana neden namaz kılmıyorsun diye sorduğunda aman sende der gibi dudak bükmüştüm sonra bana dediki "insanın hayatta pişman olmayacağı tek şey nedir biliyormusun?yaptığı ibadettir çalışırsın işini beğenmez pişman olursun evlenirsin kocan hayırsız çıkar evlendiğine pişman olursun çocukların olur sana asi olurlar onları doğurduğuna pişman olursun ama yaptığın ibadetten dolayı asla pişmanlık duymazsın."Şimdi namaz kılıyorum ve hissetiğim manevi huzur anlatılmaz birşey insan ruhunun doyduğunu hissedebilirmi ben hissediyorum çok şükür. İnancın bireysel yönüne kimse birşey diyemez, saygı duyarız. Hiçkimse de inancın bireysel yönünü eleştirmez zaten Çocukken kimsenin hiç birşeyini izinsiz alma günahtır derdi bana almadım,çünkü hırsızlık dinde büyük günahtı ve ben o günahı hiç işlemedim çok şükür. Bütün dinlerde, ideolojilerde hırsızlık günahtır, işin içine başka birisi girdiği için, ayrıca suçtur. Sadece müslümanlığa ait bir düşünce değildir. Öte yandan, Müslümanlık'ta hırsızlığın, başkasına ait olan şeyleri gaspetmenin mübah görüldüğü durumlar da vardır, adına ganimet deniyor. İnsanları sakın olaki kendinde aşağı görme ALLAH herkesi aynı yaratmıştır derdi,görmedim o yüzden çok dostum var demekki çok şükür. İslamiyete ait bir düşünce değildir. Herkes, ırk, cins, din, milliyet, yaş gözetilmeksizin aynı hakka sahiptir ve bu nedenlerden dolayı hakir görülemez diye evrensel bir bildiri bile var, duydun mu bilmem. Öte yandan müslümanlıkta, kafirleri aşağılamak, hakaret etmek, kadınları ikinci sınıf görmek normaldir. Yalan konuşma ALLAH yalan konuşanları sevmez derdi hiç konuşmadım o yüzden bildiğim herhangi bir olaydan sonra olayın doğruluğu hep bana sorulur insanların güvenini kazandım bu sayede çok şükür. Yalan'n tasvip edildiği bir düşünce, bir sistem yoktur dünyada. Müslümanlığa ait bir kural değildir. Annem bana herkesin olması gerektiği şeyleri dinimi örnekleyerek öğretti işte bu yüzden çocukluğumdan beri dinimi çok seviyorum tüm güzellikleri ben bu sayede öğrendim.Benim dinim ne güzel bir din bütün hak dinler gibi hep iyi olanları nasihat etmiş içinde kötülük barındırmamış. Annenin sana öğrettiği şey islamiyet değil, islamiyet sandığı, islamiyet diye yanlış adlandırdığı şeydir. Onun adı Anadolu kültürüdür. Söylediğin özellikleri Anadolu'da yaşayan, ermeni'de de görürsün, süryani'de de, rum'da da, yahudi'de de, yezidi'de de. Bana göre dini red eden insanlar bütün bu güzellikleride red ediyordur çünkü içlerinde ki güzelliği yitirmişler. İnsan hakları evrensel bildirisini yayınlayanlar, Sınır Tanımayan Doktorlar örgütünü kuranlar, Uluslararası Yardım örgütlerini kuranların hepsi müslüman mıydı? 1997 depremin yardım gönderenler hep müslümanmıydı? Evrensel değerleri, müslümanlığa maletmeyelim, lütfen. Alıntı
Φ BrainSlapper Gönderi tarihi: 27 Kasım , 2006 Gönderi tarihi: 27 Kasım , 2006 Bu salatanın sebzelerini iyi yıkamamışsın üstelik tuzuda yok hatta limonu eksik yağıda olmamış yiyemiyceğim sen git yenisini yap getir sebzeleri iyi ayıkla bol su ile yıka ve diğer tüm saydıklarımı eksiksiz koyup gel sonra bakalım olurmu?Haaa ilk önce ellerini iyice dezenfekte etmeyi unutma benim midem hassastır. Bu ne şimdi? kanıt istedin kanıt getirdi katakuta? Fikirle karşılık veremiyormusun? Çamura yatma taktiği bu mu oluyor? Saygılar, sevgiler. Alıntı
Φ suheda Gönderi tarihi: 27 Kasım , 2006 Gönderi tarihi: 27 Kasım , 2006 İnancın bireysel yönüne kimse birşey diyemez, saygı duyarız. Hiçkimse de inancın bireysel yönünü eleştirmez zaten Bütün dinlerde, ideolojilerde hırsızlık günahtır, işin içine başka birisi girdiği için, ayrıca suçtur. Sadece müslümanlığa ait bir düşünce değildir. Öte yandan, Müslümanlık'ta hırsızlığın, başkasına ait olan şeyleri gaspetmenin mübah görüldüğü durumlar da vardır, adına ganimet deniyor. İslamiyete ait bir düşünce değildir. Herkes, ırk, cins, din, milliyet, yaş gözetilmeksizin aynı hakka sahiptir ve bu nedenlerden dolayı hakir görülemez diye evrensel bir bildiri bile var, duydun mu bilmem. Öte yandan müslümanlıkta, kafirleri aşağılamak, hakaret etmek, kadınları ikinci sınıf görmek normaldir. Yalan'n tasvip edildiği bir düşünce, bir sistem yoktur dünyada. Müslümanlığa ait bir kural değildir. Annenin sana öğrettiği şey islamiyet değil, islamiyet sandığı, islamiyet diye yanlış adlandırdığı şeydir. Onun adı Anadolu kültürüdür. Söylediğin özellikleri Anadolu'da yaşayan, ermeni'de de görürsün, süryani'de de, rum'da da, yahudi'de de, yezidi'de de. İnsan hakları evrensel bildirisini yayınlayanlar, Sınır Tanımayan Doktorlar örgütünü kuranlar, Uluslararası Yardım örgütlerini kuranların hepsi müslüman mıydı? 1997 depremin yardım gönderenler hep müslümanmıydı? Evrensel değerleri, müslümanlığa maletmeyelim, lütfen. Geçelim bu işi arkadaşım evrensel değerlermiş bir insanı kötülük yapmaktan en çok alı koyan şey Allah korkusudur sen ister kabul et ister etme vicdan tamamen Allah korkusu ile alakalıdır bu tüm insanlarda bu şekildedir şuan inanmıyor olabilirsin ama bilinç altında mutlaka bu neden yatıyordur. Ayrıca dikkat edersen ben sadece müslümanlık demedim tüm dinler gibi benim dinimde iyiliği ve güzelliği emretmiştir dedim. Bu ne şimdi? kanıt istedin kanıt getirdi katakuta? Fikirle karşılık veremiyormusun? Çamura yatma taktiği bu mu oluyor? Saygılar, sevgiler. Kanıtmı ne kanıtı adam getirmiş koymuş önüme laf salatasını al ye diyor ordan bir ayet almış burdan bir ayet almış tuhaf tuhaf yorumlamış kanıt öylemi güldürme beni,benim laf salatalarına karnım tok demek istedim daha elle tutulur mantıklı bir yazı olursa kaile alırım. Ayrıca bu seni ilgilendirmez herkes kendi hakkını arar merak etme. Alıntı
Φ yam_yam Gönderi tarihi: 27 Kasım , 2006 Gönderi tarihi: 27 Kasım , 2006 bir insanı kötülük yapmaktan en çok alı koyan şey Allah korkusudur sen ister kabul et ister etme vicdan tamamen Allah korkusu ile alakalıdır bu tüm insanlarda bu şekildedir şuan inanmıyor olabilirsin ama bilinç altında mutlaka bu neden yatıyordur. Sayın suheda, uzun zamandır bu forumdayız ve şu yukarıda yazdıklarınıza eleştirel yaklaşımlarımı defalarca görmüş olmalısınız. Maalesef bu önyargınızı hala yıkamadığımızı görüyorum. Şu yaklaşımınızın ne kadar tehlikeli ve yanlış olduğunun farkında mısınız? Bu yaklaşımınız ile Allah inancı olmayan tüm insnaları potansiyel ahlaksız ve vicdansız yakıştırması yaptığınızın farkında mısınız? Artık bu konuda yeni iletiler, yeni ifadeler kullanmayı düşünmüyorum. Direkt olarak eski yazılarıma link vereceğim... Bknz : http://www.turkish-media.com/forum/index.p...st&p=264867 Alıntı
Φ BrainSlapper Gönderi tarihi: 27 Kasım , 2006 Gönderi tarihi: 27 Kasım , 2006 Ayrıca dikkat edersen ben sadece müslümanlık demedim tüm dinler gibi benim dinimde iyiliği ve güzelliği emretmiştir dedim. Bizim varmak istediğimiz noktalardan birisi de bu. Dinli veya dinsiz, önemli olan iyilik ve güzelliktir. Bu nedenle, Allah'a inanmak veya inanmamak kıstas değildir, olmamalıdır, Ne insanlar nazarında, ne de varsa, Tanrı nazarında. Kıstas, iyilik, doğruluk, güzellik olmalıdır. Kimlikler (inanan-inanmayan, kadın-erkek, zenci-beyaz, vs.) değil, eylemler (iyilik-kötülük) kıstas olmalıdır hem inzanlar, hem Tanrı nazarında. Saygılar. Alıntı
Φ katakuta Gönderi tarihi: 28 Kasım , 2006 Gönderi tarihi: 28 Kasım , 2006 (yam yam) Yaklaşık bir yıldır bu forumdayım ve maalesef bir çok teistten aynı yaklaşımı gördüm. Bu tamamen dogmatik inanç yapılarının bir özelliği. Kendi dinleri inanmayanları ne şekilde tarif ediyorsa, onlarda bizleri öyle biliyorlar. Zalim, hayvandan da aşağı, ahlaksız, düzenbaz ve aklına getirebileceğin daha pek çok aşağılama ifadesi... Ben buraya her gelen teiste ahlak dersi vermekten bıktım. Zannediyorlar ki, ahlak yalnızca dinlere, özellikle İslam'a özgüdür, tanrıya inanmayan herkes ahlaksızdır, onlardan her şey beklenir... Bahse girerim ki, cezaevlerinde yatan insanlar arasındaki ateistlerin sayısı, toplumdaki ateist oranına göre çok daha küçüktür. Ama bunu teistlere anlatamazsın. Zira onlarda, hemen her konuda olduğu gibi bu konuda da şartlanmışlık vardır. Ne olursa olsun ateistler tanrılarının söylediği gibi olmalıdırlar... Ahlaksızlar, zalimler.. Vay Allahsızlar.. Sonra da bunlardan birisi, "peki neden kanunlara uyuyorsunuz neden insanlara kötülük etmiyorsunuz?" gibi zeka düzeyi erişkinlik çağına gelmemiş bir çocuğun sorabileceği türden bir soruyla karşımıza çıkabiliyor. İşin kötüsü, ne dediğinin de farkında değil ve ciddiye alınamayacak bir soru olduğunun söylenmesine rağmen, dediklerini akıl süzgezinden geçiremiyor ve karşısındakini cevap verememekle suçlayabiliyor. Şimdi gel de sen bu vatandaşa anlat bakalım, insanın sosyal bir varlık olduğunu, bir toplum içeresinde yaşamak zorunda olduğunu, her toplumun dirliği için belli kuralların olduğunu, bu kuralların zamana ve mekana göre değişiklik gösterebildiğini ve daha iyi bir yaşam sürebilmek için bu kurallara uyulması gerektiğini... Bre aymaz, ne diye durup dururken bir başkasına kötülük yapayım? İnsan temelli bir ahlak anlayışına ne zaman ulaşabilecekler bilemiyorum... Trajikomik olan, aynı anda 4 kadın ve pek çok cariye ile birlikte olmayı normal karşılayan zat-ı muhteremlerin bizi ahlaksızlıkla suçluyor olabilmeleri. Demek ki ahlak, 1400 yıl önceki bedevilerin çöl zihniyetinden ibaretmiş. İyi bir yemek tarifleri kitabı tadı tuzu yerinde bir yemek hazırlamak için gereken tüm durum ve koşulları belirt(e)mez. Yaşam da öyle... Sonlu sayıda bir takım kuralı bir araya getirip "işte ahlakın kesin temel taşları bunlar" demek bir yerde imkansız. Çünkü insan doğası sabit değil, toplumsal olarak koşullanıyor. Peki bu gerçeği ne zaman kavrayabilecekler? Ahlak denen kavramın ve kurallarının 1400 yıl önce yazılmış, konuları kopuk kopuk, bir yığın tekrarlarla dolu bir kitapta olduğunu ve bu kuralların değişmeyeceğini düşünmek en büyük gaflet değil midir? Buna inanmak insanlığın gelişimini inkar ve buna ayak direme değil midir? Değildir kardeşim...1400 yıl önceki kurallarla yaşasınlar da, varsın çamur içinde yaşasınlar... Yoksa toplumsal gelişim, çağdaş yaşam, insan ve insanlık olgusu onların umurunda değil. Onların insana saygısı cennet rezervasyanu için... İnsana insan olduğu için değer vermek onların kitabında yok... Sevgili yam yam çok güzel ifade etmişsin.Eline sağık, Alıntı
Φ BrainSlapper Gönderi tarihi: 28 Kasım , 2006 Gönderi tarihi: 28 Kasım , 2006 Sevgili yam yam çok güzel ifade etmişsin.Eline sağık, Aynen katılıyorum, ellerine sağlık yam_yam. Alıntı
Misafir ipek Gönderi tarihi: 28 Kasım , 2006 Gönderi tarihi: 28 Kasım , 2006 DİPNOT Arkadaşımızın hırsızlar başlıklı yazısını okudum ve çok üzüldüm herşeyden önce bu bir tartışma da olsa böyle bir başlık olmamalıydı tartışırken biraz daha dikkatli olunması gerektiğini düşünüyorum sanıyorum ki bütün arkadaşlarda aynı düşünüyordur saygılar Alıntı
Φ FAUST Gönderi tarihi: 28 Kasım , 2006 Gönderi tarihi: 28 Kasım , 2006 Konu başlığını kabullenebilmek mümkün değil.. Aynı şekilde Hıristiyan hırsızlar, Musevi hırsızlar, ateist hırsızlar denmeside hiç uygun olmazdı.. Bir grubu bir, dini, bir devleti bu şekilde itham etmek hoş bir durum değil.. Konu içersinde müslüman olduğu halde hırsızlık yapanları eleştirebilirsiniz, fakat başlık böyle açılmamalıydı.. Ateist Hırsızlar diye başlık açsam alacağım tepki kesinlikle benim verdiğim tepki olacaktı.. Yok senin verdiğin tepkiyi vermeyiz derseniz, bende bir başlık açayım uygun mu..? İslam dini hırtsızlığı haram kılmıştır ve cezası çok şiddetlidir, kişilerden yola çıkarak dinleri eleştirmek hoş bir tutum değildir.. Saygılar.. Aman yapmayın,sonra dar görüşlü müslüman olursunuz bu kez.Hırsızlık denilen davranışla bır dini örnek vermek çok mantıksız zaten.Her çeşit görüşten insan hırsız olabilir.Ben de desemki;ortak mülkiyet ve emeğin karşılığı ücrette eşitlik dıyenler kendıleri az paraya işçi çalıştırıyor sosyalist geçinip çok kan emen yarasalar tanırımmm , Alıntı
Φ DİPNOT Gönderi tarihi: 28 Kasım , 2006 Yazar Gönderi tarihi: 28 Kasım , 2006 DİPNOT Arkadaşımızın hırsızlar başlıklı yazısını okudum ve çok üzüldüm herşeyden önce bu bir tartışma da olsa böyle bir başlık olmamalıydı tartışırken biraz daha dikkatli olunması gerektiğini düşünüyorum sanıyorum ki bütün arkadaşlarda aynı düşünüyordur saygılar İpek evet hırsızlar.. Üzülmenize hiç gerek yok.. Çünkü olup bitenlere bir bak.. Bunları yine kendileri söylüyorlar (yani müslümanlar) Bu ülkeden müslüman olmayan ve onlardan daha dürüs insanlar olduğunu da unutmamak gerek değilmi.. Hayrıca bir insanın iyilik meleği, ahlaklı, dürüst ve namuslu olması için illede müslüman olmasına hiç gerek yok... Benim çevremde ise bu tip inanılmaz insanlar var.. Ama nerede bir müslüman var ve çoğunlukla orada dini satan, bundan çıkar sağlayan ve sömürü aracı olarak kullanan birçok insan var.. El insaf.. Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.