Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Önerilen İletiler

Gönderi tarihi:

"Beyin yıkama" yada "beyni yıkanmış olma" insanda negatif anlamlar uyandırır duyulduğunda."Bilmemneler oğlumun beynini yıkadı" sözünü kimbilir kaç kere duymuşuzdur TV'de medyada hatta belki yakın bir dostunuzdan.Derinliğini sorgulamayız, kandırılmış olmayı barındırır sanki.Bazı şeyler insanlara olduğundan daha iyi/kötü/büyük/küçük/korkunç(vb. sıfatlar) göstirlmiştir.Belki de yanlış olan, doğru gibi gösterilmiştir ve telkinlerle şahıs inandırılmıştır(kandırılmıştır).Doğrudur da belki ama gerekli gereksiz kullanımlar bu tanımını değerini düşürmektedir.Aslında genelde müslümanlara yönelik ithamlardır bunlar.Çoğunlukla müslümanlarla fikir alışverişine girmek istemeyişleri yada fikirleri kısa yoldan yok etmek isteyiş vardır bunun ardında.Dedik ya insanlar bu kelimeyi ne kadar artniyetli, kendi istekleri doğrulturusnda kullansalar da beyin yıkama, telkin etme günümüzde propogandacıların sıklıkla başvurduğu bir yöntemdir.Ve ne yazıkki günümüzde kendisi gibi düşünmeyen birçok kimse diğerini beyni yıkanmışlıkla itham etmektedir ve hiçkimse beyni yıkanmışlığı, telkin edilmiş olmayı kabullenemez, kendisine yakıştıramaz.Ama ne yazıkki durum sanılandan daha vahimdir.Onun için sakın ha burda yazılanlarını üzerine alınmamazlık etme sevgili okuyucu.

 

 

Aslında gün içinde de çeşitli vesilerle muhattap oluruz bu beyin yıkanma, telkin edilme sürecine; örneğin sinemada bir korku filmi izlerken...Filmde aslında sizi korkutan, ürküten şey gördüğünüz görüntünün korkunçluğu değildir.Duyduğunuz müziğin yarattığı strestir hissetiğiniz aslında.Burda müzik bir psikolojik telkin aracı olarak kullanılmıştır.İşini de başarıyla yapar.Yada elinize bir gazete aldığınızda gördüğünüz kolu kesilmiş yerde acılar içinde kıvranan bir insan resmi.Çok acındırır bizi.Onu o halde görünce hiç düşünmeyiz niye böyle olduğunu.Zaten çoğunlukla resimlerin altındakileri okumak ve "inanmak" kafidir günümüz populer kulturunde.Ama bu adam ya bir bayana tecavüz edip onu bıçak darberliyle paramparça edip öldürdüyse yada küçük bir çoçuğa yaptıysa bunları şimdi kendi tanıdıklarınızı, sevdiklerinizi aklına getirin ve filmi başa saralım."Küçük bir çoçuğa tecavüz eden adamın kolunu kestiler".

Az bile yapmışlar değil mi.Ha?Aslında lime lime doğrayıp öldürmeleri lazımdı.Artık acımıyoruz değil mi aynı fotoğrafa bakınca.İşte bu da bir başka beyin yıkama yöntemidir: haberi eksik vermek yada fotoğrafın görselliği...

 

En basitinden bu ve buna benzer telkin edilmeleri, bir nevi beyni yıkanmışlığı gün içinde defalarca yaşarız.Tabi telkin edilme yalnızca sinema salounlarında gerçekleşmiyor.Bu etkili silahı siyasiler, politikacılar, çeşitli örgütlerin yanısıra aynı zaman ateizm de çok etkili bir şeklide kullanmaktadır.Bu makalenin konusu da ateizmin beyin yıkama sürecidir.

 

Eğer internette biraz olsun gezdiyseniz tüm ateist dökümanların artık internette bir tık uzakta olduğunu farketmişsinizdir.Ben ve benim gibilerin takip ettiği ve özel olarak eskiden gidip satın aldığı bu kitaplar (ki çoğunlukla heryerde de satılmazlardı)artık internette herkesin kolaylıkla ulaşabileceği noktaya gelmiş bulunmakta.Kitapların bulunduğu siteler, mesajlaşma,forum sayfalarını açarsanız ilk etapta karşınıza çıkan şeyin bir web sayfası mı yoksa lağım çukuru mu olduğu konusunda kararsız kalırsınız.Normalde tarihte yada şu anda yaşamış ve ne olursa olsun hiç kimse söylenmeyecek sözlerin insanların kutsal saydıkları şeylere çok ağır bir argo ve küfürlerle yazıldığını farkedeceksiniz.

 

İşte bu durum aslında Turan Dusun,İlhan Arsel gibi şahıslarla başlayan ateizmin ilk beyin yıkama uygulamasıdır.Örneğin genelde peygamberin ismini *********,********,*********gibi kelimelerle aynı cümle içide kullanırlar.Mantığı şudur senin duyduğunda salat-u selam ettiğin Zat'ın adını en laubali ve en argo biçimde kullanacak ki bişey diyemiyor bari insanların gözünden kutsallığını düşürebilesin.İnsanların gözünden kutsallığı düşürebilmek çok önemlidir çünkü kutsal insanların bazı hareketleri,tavırları ve hallerini normal bir insanı yargılar gibi yargılayamayız.İşte biraz sonra yazacağımız şeyleri gerçekleştirebilmek için ateist kesim bu ilk aşamayı okuyucunun gözünde yapmalıdır.Tabi bu durumu yemezseniz ateistlerin bir çok iddiasını zaten okurken güleceksinizdir.İşte bunun için ilk aşamada size en başta Allah,peygamber ve İslam hakkında dediğim gibi herhangi bir insana yada aklınıza ne geliyorsa şeye karşı söylenmiyecek sözleri, ithamları yazarlar.Çeşit çeşit sıfatlar, lakaplar takarlar.Örneğin yukarda belirtiğim gibi onun adını *********,******falan filan gibi kelimelerle aynı cümle içinde kullanma... oysaki bunlar zaten hepimizin,insanın doğasına aittir.Niye bu kadar vurgulanır ki, işte bazı şeyleri olduğundan daha farklı gösterme sanatıdır bu.Ateizmin beyin yıkamasındaki ön temizlik aşaması...

 

Ön temizlği aşıp artık tam anlamıyla yıkanacak bir beyne sahip olduğunuza göre artık asıl noktaya ulaşabiliriz.Ne dedik?Kutsallığı gözden düşür böylece kutsal olanı kendi hissettiklerinle yargılayabilecek duruma gel.İşte bu noktada sıklıkla Efendimizin evliliklerini duyarsınız.Günümüz populer(modern) hayatı daha fazla cinsellik ve daha fazla para kazanma üzerine kuruludur.Etrafınızda yalnızca ya para yada karşı cins muhabbeti yapan insanları sıklıkla görürüsünüz.Belki muhattap olduğunuz insanların tamamına yakını.Şimdi bunun üstüne insanın kendinden başkasını bilemeyeceği gerçeğini koyun.Yani şöyle ; eğer bir insana sorarsanız insanlar nasıl diye.Alacağınız cevap kesinlikle kendisini tanımlamaktadır.Bizzat kendisini anlatmaktan başka çok da bir seçeneği yoktur şahsın.%100 emin olabilirsiniz.İnsan kendisinden başka ve kendisinin hissettiklerinden başka hiçbir şeyi bilmez, bilemez.İşte bu noktada bi şekilde Efendimizin kutsallığını insanların gözünden düşürebilir ve onu sıradan bir insanı yargılar gibi yargılayabilecek konuma getirebilirsen yapılan evlilikleri de kendi hissettiğin gibi düşündürtebilirsin.Yani nefsani olarak.Yahutta sahabelerin ona duyudğu sevgi ile onun için yaptıkları bazı özel şeyleri sanki sokaktaki alalade bir insana yapılıyormuş gibi düşündürtebilirsin.Bu çok ciddi bir psikolojik telkindir.

 

Sıra geldi bu süreçte yaşanan haberi eksik verme olayına.Yukarda dediğimiz gibi haberi eksik vermek yada sdadece bir görüntüden ibaret vermek sizin yanlışı doğru doğruyu yanlış olarak nitelendirmeni sağlayabilir.Zaten bu konu kuranda fasıkın haber getirmesi ayetleri ile beyan edilmiştir.Ateizmde bu durum genelde ayetleri mealden okuyup(dikkat kurandan değil, türkçe mealden) parça parça kesip çıkararak ve burası çok önemli: ne için geldiğini söylemeyerek demagojik ve spekulatif yorumlar yapma üzerine kuruludur.Öncelikle şunu bilmek gerekir KURAN arapçadır, türkçe olan Kuran değil mealdir.İkincisi kurandaki her ayet neden geldğine dair vuku bulan olayla bir bütündür.Olayın ne olduğunu bilmeden ayetlerin çoğunu anlamak imkansızdır.Savaş sırasında gelen ayetler vardır dolayısyla o durumda tutunulması gereken sert tavırları aktarır barış sırasında gelen ayetler vardır.Yalnızca peygambere hitaben onun özel hayatına onun özel hallerine hitaben gelen ayetler vardır dolaylı olarak kimi zaman müslümanları kimi zaman da tüm insanları muhattap alan ayetler vardır.Dolaylı olarak dedim özellikle çünkü Kuran'ın tek muhattabı peygamberdir bunu bilmek önemlidir.Bizler kuranın dolaylı muhattaplarıyız.Tani bu yazıda İslam aleyhtarlarının iddalarına yer vermeyecez dedik onun için değinmek istemesem de peygambere ait özel ayetlerin neden kuranda yer aldığı ile ilgili sorular duymaktayım.Onun için bu kısmı yazma ihityac duydum daha sonra daha detaylı bakarız bu sorular inşallah..

 

 

Şimdi önce çeşitli alaycı, kendince mizahi uslup takılınarak(ki cahilin intikamı mizahtan olurmuş) kutsallığı gözden düşürdük sonrasından kendisine ait bazı özel halleri, hareketleri normal sıradan bir nefs-i emmareyi değerlendirir gibi değerlendirdik.Ayetleri eksik ve çarpıtarak derinliğini sorgulamadan, müteşabih olup olmadığına bakmadan, teşbih, mecaz içerdiğine dikkat etmeden düz mantıkla türkçe mealden yazıp çizerek verdik.verdik.Şimdi sürecin en son ve en ilginç aşamasına geldik:

 

SONUÇLARI NEDEN GİBİ GÖSTERMEYE.Aslında bu cümle herşeyi açıklıyor olsa da sonuçları neden gibi göstermenin üzerinde biraz durmanın faydası var.Sonuçları neden gibi gösterme aslında tarihsel metaryelizm ufak bir cinliğidir.Tarihsel materyalizme göre: bütün tarihsel ve toplumsal olayların belirleyici nedeni ve temeli ekonomik olaylardır.Aslında problemin özü de budur.Evet ekonomik gerekçelerden ötürü belli başlı tarihe not düşülmüş olaylar gerçekleşmiştir ama islamiyet açısında ekonomi bir neden değil bir sonuctur.İşte bu noktada nedenleri sonuç olarak gösterilmeye çalışlması beyin yıkmanın son aşamasını teşkil etmektedir.

 

Peygamberimiz yada sahabeler islam devriminden sonra belli bir ekonomik ve sosyal güce ulaşmışlardır mutlaka ama bunlar asla neden değildir; olamaz.İslamiyetin tüm diğer toplumsal hareketlerden temel farklarından biri de budur.İslamiyette amaç kendini feda etmektir, haksızlığa , zulme, ahlaksızlığa karsı.Feda edersin ve sonunun ne olduğunu hiç düşünmezsin çünkü islamiyet sana dünyada zafer de vadetmemiştir aynı adaleti vadetmeyişi gibi.Dünyada zafer vadedilmeden yapılan bir mücadele ne için yapılır ki?Sosyal statü mü?Hadi canım ordan.Ekonomik güç kazanma mı?Komik.Peki sonucunda ekonomik ve sosyal bir güç kazanırsan ne olur.O zaman 3-5 tane sonuçları neden yapmaya meraklı kendisine tarihçi(?) diye zat çıkar bu mücadelenin dünyevi hırslar için yapıldığını soyler.Tabiki de baştan sona hatalıdır.

 

İşte bu 4 temel aşama ateizmin beyin yıkama yöntemidir.Bunları yazarken alıntılar, örnekler vermedim şahısların iddialarından.İslam karşıtı tayfanın laflarına mevz-u bahis olan ayetleri, hadisleri daha sonra derinlemesine inceleme niyetim var inşallah Allah izin verirse.Burda yalın bir şekilde yapılan demagolojiyi aktarmaya çalıştım.Eğer bu demogojilerden haberdar olur daha sonra İslam karşıtı şahısların ithamlarını okursanız çok daha iyi olacağı kanaatindeyim.

Cevap bulmak için soru soranlara, sorgulayanlara selam olsun...

 

Not:Alintidir

Gönderi tarihi:

 

İşte bu durum aslında Turan Dusun,İlhan Arsel gibi şahıslarla başlayan ateizmin ilk beyin yıkama uygulamasıdır.

 

Ne kadar da anlamsız, ne kadar da boş sözler bunlar...

 

Ne yani, isimlerini saydığınız şahıslardan önce dünyada, ya da Türkiye'de ateist yok muydu? Ya da vardı da, beyinleri mi yıkanmamıştı (!) ?

 

Hem biliyor musunuz, ben de dahil pek çok ateist saydığınız isimlerle ateist olduktan sonra tanışmışlardır. Ancak bunun sizin için önemli olduğunu sanmıyorum... Turan Dursun, İlhan Arsel bahane...Ne de olsa hepsi kulağı-kalbi mühürlenmişlerden...

Gönderi tarihi:

nedendir bilinmez sadece oraya takılıp kalmissin aklima bir söz geldi

 

"kucuk kafalar KISILERI,orta kafalar olaylari, buyuk kafalarda Fikirleri tartisir"

 

ki zaten marx ta kendini maymun olarak gördükten sonra darwinin dusuncelerine katilmisti...

 

yazinin tamanina bakarsan sadece o iki kişi örnek verilmis ve tum ataism elestirilmistir sözdede belirttigim gibi "KUCUK KAFALAR KISILERI."

anlayana sivrisinek meselesi

Gönderi tarihi:

nedendir bilinmez sadece oraya takılıp kalmissin aklima bir söz geldi

 

"kucuk kafalar KISILERI,orta kafalar olaylari, buyuk kafalarda Fikirleri tartisir"

 

ki zaten marx ta kendini maymun olarak gördükten sonra darwinin dusuncelerine katilmisti...

 

yazinin tamanina bakarsan sadece o iki kişi örnek verilmis ve tum ataism elestirilmistir sözdede belirttigim gibi "KUCUK KAFALAR KISILERI."

anlayana sivrisinek meselesi

 

Kişileri tartışanları karıştırmışsınız sanırım... Bunu yapan ben değil, bilakis alıntı yaptığınız yazıdır.

Gönderi tarihi:

yazıyı kim yazmışsa güzel yazmış

ama öncelikle belirteyim yazıda katıldığım bazı noktalarla beraber katılmadığım da noktalar bulunmakta.

 

Ben bu yazı altında şunu söylemek istiyorum aslında bunu Pantheaa arkadışımız bir yazısında çok detaylı olarak güzel bir şekilde açıklamış ama bu yazıda da görmüşken söylemek istedim.

 

Kur'an-ı Kerim'in içinde bulunan surelerdeki ayetleri incelerken mutlak ve mutlak hangi dönem hangi olayla alakalı indirildiği göz önünde bulundurulmalı

çünkü Kur'an-ı Kerim ne bir günde ne tek seferde indirildi. o olaylar vuku buldukça olaylara ve zamana göre geldi (en azından bu benim düşüncem)

ve buradan bütün inançlı ve inançsız arkadaşlara şunu söylemek istiyorum. sadece ayeti ele alarak (hatta bir çoğu sadece bir kısmını ele alarak yapıyor bunu) bakın böyle söylüyor kur'an-ı Kerim'de demeyiniz.

her türlü görüşünüze saygım var. ama bu yapılan benim gözümde çok büyük saygısızlık

saygılar herkese,

Gönderi tarihi:
ve buradan bütün inançlı ve inançsız arkadaşlara şunu söylemek istiyorum. sadece ayeti ele alarak (hatta bir çoğu sadece bir kısmını ele alarak yapıyor bunu) bakın böyle söylüyor kur'an-ı Kerim'de demeyiniz.

her türlü görüşünüze saygım var. ama bu yapılan benim gözümde çok büyük saygısızlık

saygılar herkese,

 

Yeri geldiğinde kuranın mucizelerini öve öve bitiremezsiniz.Eğer kuran allahtansa, bir ayet ile bile olsa istismara açık olmaması gerekmezmiydi?Suçu sürekli eleştirenlerde bulmak kolay.

 

İşte muzice diye ben buna derim.Hangi ayeti ele alırsan al,asla isitismara açık olmayacak bir özellikte olması.

 

Varmı kuranın böyle bir özelliği yok.

Gönderi tarihi:

Yeri geldiğinde kuranın mucizelerini öve öve bitiremezsiniz.Eğer kuran allahtansa, bir ayet ile bile olsa istismara açık olmaması gerekmezmiydi?Suçu sürekli eleştirenlerde bulmak kolay.

 

İşte muzice diye ben buna derim.Hangi ayeti ele alırsan al,asla isitismara açık olmayacak bir özellikte olması.

 

Varmı kuranın böyle bir özelliği yok.

 

:)

 

sevgili kardeşim nerden gelirse gelsin kimden olursa olsun herşeyi istismar edebilirsin

ha diyeceksin ki 2*2=4 gel de bunu istismar et bu bilimdir vesairedir diye. ama umarım böyle birşeyi söylemek gibi basit birşey yapmazsın.

 

hep örnek veriyorum yine örneği tekrar edeyim sevgili Pantheaa nın bir yazısı var istersen linkini de veririm buradan orayı bir oku bir ayetin bir surenin nasıl değerlendirilebileceğini bir zahmet öğren.

Kuran allahtan bile olsa istismar edilemez diye birşey sözkonusu değil

(sen yeri geldiğinde kuranın mucizelerini öve öve bitiremezsiniz gibi bi genelleme yapmışsın ama ben aynı şeyi sana yapmak istemiyorum.) ben senin veya sizin gibi demiyorum ama birileri çıkar bak ayet bu ve şunu şunu der diyebilir buna kim ne diyebilir ki?

Gönderi tarihi:

Ateistler beyin yıkıyormuş! Peki ne yapıyor bu insanlar ? İnsanları hipnotize etmek suretiyle iradelerini alıp,zorla bazı düşünceleri mi empoze ediyorlar?

 

Yoksa insanlara sonsuz cennetler , gılmanlar huriler mi vaad ediyorlar?

 

Kendileri gibi düşünenlere, kabile baskınları yapıp ganimet elde ecedeklerini,köle ve cariye sahibi olacaklarınımı anlatıyorlar?

 

Bu yolda ölenlere şehitlik gibi bir makam mı biçiyorlar ?

 

Eğer kendileri gibi inanmazlarsa öldükten sonra cayır cayır yanacaklarını mı söylüyorlar?

 

Gerçekten merak etttim, nasıl yapıyorlar bunu ?Madem insan beynini yıkamak bu kadar kolay siz niye yapmıyorsunuz beyler, elinizi kolunuzu tutan mı var. Yoksa bazı gerçeklerin gün yüzüne çıkmasındanmı endişeleniyorsunuz?

 

 

İmamlar binlerce camilerde harıl harıl islamı anlatırken, vaaz verirken ne yapıyor?,

 

Her türlü neşriyatla ve medya ile islamı gündemde tutanlar ne yapıyor?

 

Kuran kursları, imamhatipler ne yapıyor?

 

Günde beş kere ezan okuyan müezzinler ne yapıyor ?

 

Hepsinden vaz geçtim, bu forumdaki arkadaşlar ne yapıyor ?

 

Bizimki kutsal,onlar islamı tebliğ ediyorlar efendim,cennetteki derecelerini artırıyorlar

 

Ne güzel mantık değilmi? Kendimden başka kutsal tanımam

 

Biz yapınca iyi olur, hoş olur,tebliğ olur, kutsal olur

 

Siz yapınca beyin yıkama olur, saldırı olur

Gönderi tarihi:

3 İnsan, kemiklerini kesin olarak biraraya toplamayacağımızı mı sanıyor?

 

4 Evet, parmak uçlarını dahi düzenlemeye gücümüz yeter.

 

75 Kıyamet Suresi 3-4

............................................................................................................................................................

 

Parmak ucu öyle bir kimlik kartıdır ki aynı yumurta ikizlerinde bile farklıdır. Bu kimlik kartı asla sahtekarlık kabul etmez, elimizi değdirdiğimiz birçok eşyaya sahtekârlık kabul etmeyecek şekilde imzamızı atar. Hiç kimse de bu imzamızı taklit edemez. Bu mühürümüzün ne taklidi, ne de inkârı söz konusudur. ömür boyu bu mührü hiç kaybetmeden yanımızda taşırız. üst deri yanmalarından ve yaralanmalardan yaşlanarak vücudumuzun şekil değiştirmesine kadar tüm etkenler mührümüzün orjinalliğini bozmaz. İki santimetrekarelik bir alanda milyarlarca değişik deseni, silinmez çizgiler halinde bir mühür gibi işleyen Yaratıcımız ne kadar da büyük bir kudrete sahiptir.

 

PARMAK UCUNDAKİ DNA

 

Bu ayetin temel işaretlerinden biri parmak uçlarımızdaki izlerin özelliği olabilir. Tahminimizce ayetin diğer bir işareti de vücudumuzun her yerinde olduğu gibi, parmak uçlarımızda da vücudumuzun tüm özelliklerinin kodlu olmasıdır. Böylece ayette, yeniden yaratılışımızda vücudumuzun tüm detaylarının yaratılacağı söylendiği gibi, vücudumuzun parmak ucu gibi önemsiz gözüken bir noktasından tüm vücudumuzun yeniden yaratılabileceğine de işaret olabilir. Parmak ucunun burada örnek verilmesinin sebebi, parmak ucunun, vücudun geri kalan birçok bölümüne göre daha basit ve değersiz kabul edilmesidir. İnsanın en basit görünen parmak ucu bile içindeki DNA'sıyla aslında öyle bir bilgi bankasıdır ki, insanın sırf bu noktası alınarak bile tüm vücudu yeniden yaratılabilir.

 

DNA, kanaatimizce insanlık tarihinin en önemli keşiflerindendir. DNA'nın keşfiyle insan hücresini, ortası suyla dolu, etrafı zarla kaplı basit bir yapı zanneden zihniyet tamamen çöktü. Bu zihniyete göre detaylara inildikçe insanın yaratılışının basit olduğu anlaşılacaktı. Oysa hücrenin detaylı bir şekilde keşfedilmesiyle, detaylara inildikçe her şeyin nasıl kompleks bir şekilde planlandığı anlaşıldı.

 

DNA, üç milyar kodun arka arkaya gelmesinden oluşan bir şifreyi üzerinde taşır. Saç rengimizden, serçe parmağımıza kadar her özelliğimiz işte bu DNA'da kodludur. DNA'daki bilgileri yazılı hale getirmek istesek, bir milyon sayfadan oluşan yaklaşık bin ciltlik bir ansiklopedi dizisi elde ederiz. üstelik DNA tüm bu bilgilerini 20 ile 80 dakika arasında kopyalama yeteneğine sahiptir.

 

Tek bir DNA'mızın bin ciltlik bilgi hazinesinde, vücudumuzun bütün özellikleri yazılıdır. En basit parçalarımızdan biri gibi gözüken parmak ucumuzu ele alsak, buradaki tek hücrenin DNA'sı, tüm vücudumuzun bilgisini verecektir. Yaratıcımız için tüm bu bilgiyi ele alıp bizi yeniden yaratmak çok kolaydır. İlk yaratma nasıl kendisi için çok kolay olduysa, bu yaratış da kendisi için öyle kolay olacaktır.

ALINTI.

 

Ateistler beyin yıkıyormuş! Peki ne yapıyor bu insanlar ? İnsanları hipnotize etmek suretiyle iradelerini alıp,zorla bazı düşünceleri mi empoze ediyorlar?

 

Yoksa insanlara sonsuz cennetler , gılmanlar huriler mi vaad ediyorlar?

 

Kendileri gibi düşünenlere, kabile baskınları yapıp ganimet elde ecedeklerini,köle ve cariye sahibi olacaklarınımı anlatıyorlar?

 

Bu yolda ölenlere şehitlik gibi bir makam mı biçiyorlar ?

 

Eğer kendileri gibi inanmazlarsa öldükten sonra cayır cayır yanacaklarını mı söylüyorlar?

 

Gerçekten merak etttim, nasıl yapıyorlar bunu ?Madem insan beynini yıkamak bu kadar kolay siz niye yapmıyorsunuz beyler, elinizi kolunuzu tutan mı var. Yoksa bazı gerçeklerin gün yüzüne çıkmasındanmı endişeleniyorsunuz?

............................................................................................................................................................

 

Aslında ateistler beyin yıkama değil çarpıtma yaparaktan kafa karıştırırlar bilmeyen saf temiz insanları aldatırlar.

Peki diyelim ki faraza ateist lerin dedikleri doğru vad ettikleri somut bilimsel gerçek nedir yaratılış dünya

hülasa kainat hakkında kocaman bir hiç teori den öteye tesadüflere sığınmaktan başka bir şey vad edemezler. O zaman İslam ne vad ediyor az bir anlatım olacak ama bütün ateislere yeter hepsi bir araya

gelse bir tanesini değil yapmak düşünemezler.

...........................................................................................................................................................

 

Ve Evren'i (Göğü) kuvvetimizle kurduk, muhakkak ki onu genişletmekteyiz.

 

51 Zariyat Suresi 47

 

İşte Kuran'ın Allah tarafından indirilip indirilmediğini anlamak isteyenler için bir test imkanı. Bir tarafta ne felsefe, ne fizikle uğraşmış çöldeki Muhammed. Diğer tarafta felsefenin, fiziğin ünlü düşünürlerinin iddiaları. İşte Aristo, işte Ptolemy, işte Giordano Bruno, işte Telesio Patrizzi, işte Galieo Galilei, işte Isaac Newton... Dünya tarihinin bu en büyük dehaları gözlemleriyle, formülsel uğraşlarıyla Evren'in sınırlı, sonlu veya sonsuz olduğunu iddia etmişler, fakat hiçbiri genişleyen dinamik Evren modelini çizememişlerdir. Ancak 20. yüzyılda Edwin Hubble'ın gelişmiş teleskobuyla gözlemleri, tüm yıldız kümelerinin hızla birbirlerinden uzaklaştığını tespit etmiş, böylece genişleyen dinamik Evren modeli doğrulanmıştır.

............................................................................................................................................................

 

O, gökten ölçüye bağlı olarak su indirmiştir. Onunla ölü bir bölgeyi canlandırdık. İşte siz de böyle çıkarılırsınız.

 

43 Zuhruf Suresi 11

 

Yağmur, Allah'ın insanlara en büyük hediyelerinden biridir. Allah yukarıdaki ayette yağmurun bir matematiği olduğunu, yağmurun rastgele değil, belli ölçülere bağlı olarak yağdığını anlatmaktadır. Yeryüzümüzde su; sıvı, gaz, katı halleri arasında mükemmel bir çevrim ile halden hale girmektedir. Bu çevrim sırasında su, çok harika bir şekilde enerji dengeleyici olarak iş gördüğü gibi tüm canlıların temel ihtiyacını da karşılamaktadır.

 

Beş yüz yıl önce yağmurla ilgilenen bir bilim adamına, "yağmurda ölçü var mı, yağmurun sayılarla ifade edilecek bir yönü var mı?" diye sorsaydınız hiçbir cevap alamazdınız. O dönemin insanları, Dünya'nın her yanında oluşan meteorolojik olaylardan haberdar olmadıkları için yeryüzüne düşen yağmur miktarı hakkında bir şey söylemeleri mümkün değildi. Oysa Kuran, 1400 yıl önceden yağmurun ölçüye bağlandığını haber vermektedir. Son yüzyılda yapılan araştırmalarla yağmurun nasıl yağdığı, Dünya'daki suyun çevrim özellikleri iyice anlaşıldı. Keşfedilen gerçeklerden biri de Dünya'ya her sene aynı miktarda suyun yağmur olarak yağdığıdır. Bu değer saniyede 1617 milyon ton arasındadır. Böylelikle Dünya'da senede 500 milyar tonun üzerinde yağmur yağmakta ve bir o kadar su da göğe doğru buharlaşmaktadır. Bu değerler her yıl sabittir. Yeryüzündeki ekolojik dengenin sağlanmasında bu değerin sabitliğinin rolü büyüktür. Günümüzden bir kaç yüzyıl önceki bir bilim adamı bile kendi yaşadığı bölgeye düşen yağmur miktarı her yıl değiştiği için, yağmurun bir ölçüye bağlı olduğunu bilemezdi. Büyük bir olasılıkla herhangi bir sayıyla yağmurun yağışı arasında hiçbir bağlantı olamayacağını söylerdi.

............................................................................................................................................................

İslam Müslümanlar HAKKA doğruya çağırıyor peki ateist ler nereye çağırıyor?????????????

Gönderi tarihi:
İslam Müslümanlar HAKKA doğruya çağırıyor peki ateist ler nereye çağırıyor??

 

Ateistler kötü bir şeye çağırıyorsa, neden ateist veya dinsiz bilim adamlarının yıllarca kafa patlatarak ulaştığı bilimsel bulguları havada kapıp aha bakın işte kuranda böyle diyor du zaten havalarına giriyorsunuz ?

 

Kuranda tek bir tane bilimsel ayet yoktur.Var gibi gösterilen ayetler ise zorlama yorumlarla, bilime uyarlanmaktadır

 

Örnek

 

Ve Evren'i (Göğü) kuvvetimizle kurduk, muhakkak ki onu genişletmekteyiz.

 

51 Zariyat Suresi 47

 

Bu ayet sözde evrenin genişlediğini haber veriyormuş.

 

Ayette sema gök kelimesi geçtiği halde sakal, asıl anlamını parantez içine alarak evren diye çarpıtıyor.İkinci çarpıtma ise ayette ONU zamiri olmadığı halde onu parantezsiz ayetin içine sokuyor.Ayette elimizle kelimei çarpıtılıp kudret diye çevriliyor ve böylece zerre kadar konu ile alakası olmayan ayet bilime uygun hale getiriliyor

 

Oysaki ayetin orijinal meali şu şeklidedir.

 

Göğü elimizle yükselttik.Biz elbette geniş kudret sahibiyiz.

 

Türkiyede ilk meal yazarı olan Elmalı Hamdi yazır,ın mealinde bu ayet böyledir.Dikkat ilk orijinal meal diyorum.Dili biraz ağır olduğu için sadeleştirenlerin meallarinde bu ayet, sakalın verdiği şekle dönüşmüştür

 

 

Efendim ordaki el kelimesi mecazdır,sembolik bir anlatımdır,kudret olarak almalıyız.

 

Mecaz dediğiniz andan itibaren,bilimden bahsedemezsiniz. Bilimde mecaza,sembole asla yer yoktur.net ifadeler vardır

 

Bir sonraki ayet niye verilmez ?

 

51/48- Yeri de Biz döşeyip-yaydık; ne güzel döşeyici(yiz).

 

Hamurun yayılarak yufka heline getirilmesi gibi, Allah eliyle dünyayı tepsi gibi yaymış, ne güzel yaymış değilmi ?

 

Ne müthiş bilimsel ayetler değilmi ?

Gönderi tarihi:

Ateizmin beyin yıkayacağına ben açıkcası inanmıyorum yıkasa bile bu geçici bir süredir sonuçta herkes doğruyu bulur bulamazsa bu onun kendi sorunudur.

Kendi komik fikirlerini empoze edebilmek için sürekli karşı durduğu dinden istifade eden bir görüş ne kadar sağlıklı bir görüş olabilir bakın hala ayetlerle hadislerle ateizmi ispatlamaya çalışanlar var çünkü iyi biliyorlar ki antitez olmasa tezin giç bir önemi yoktur zaten ateizm oluşumuda bundan kaynaklanır yaratıcı yoktur din hurefadır bunlarla uğraşır ateizm yaniiii bunlar olmasa ateizmde olmaz nedir ateizm tanrı tanımazlık din var olduğu müddetçe ateizmde vardır demekki,maalesef var olmayada devam edecektir çünkü besin kaynağı olan Allah inancı dünya döndükçe devam edecek oda bundan beslenecek,beslenecek ama yüz yıllardır nasıl beslenipte büyüyememişse aynı şekilde küçük bir nokta olarak kalmaya mahkumdur.

Ateizm diğer adı ile tanrı tanımamazlık bir görüştür bir teoridir hiç bir ispatı ve delili olmayan yani tek başına bir hiçtir.

Gönderi tarihi:

Oysaki ayetin orijinal meali şu şeklidedir.

 

Göğü elimizle yükselttik.Biz elbette geniş kudret sahibiyiz.

 

Türkiyede ilk meal yazarı olan Elmalı Hamdi yazır,ın mealinde bu ayet böyledir.Dikkat ilk orijinal meal diyorum.Dili biraz ağır olduğu için sadeleştirenlerin meallarinde bu ayet, sakalın verdiği şekle dönüşmüştür

 

 

Efendim ordaki el kelimesi mecazdır,sembolik bir anlatımdır,kudret olarak almalıyız.

 

Mecaz dediğiniz andan itibaren,bilimden bahsedemezsiniz. Bilimde mecaza,sembole asla yer yoktur.net ifadeler vardır

 

Bir sonraki ayet niye verilmez ?

 

51/48- Yeri de Biz döşeyip-yaydık; ne güzel döşeyici(yiz).

 

Hamurun yayılarak yufka heline getirilmesi gibi, Allah eliyle dünyayı tepsi gibi yaymış, ne güzel yaymış değilmi ?

 

Ne müthiş bilimsel ayetler değilmi ?

...........................................................................................................................................................

 

elmalılı tefsir.

ZARİYAT.

 

47- Biz göğü kudretimizle bina ettik. Hiç şüphesiz biz, çok genişlik ve kudret sahibiyiz.

 

48- Yeryüzünü de biz döşedik. Bakın biz onu ne güzel döşüyoruz!

 

49- Biz herşeyden iki çift yarattık. Umulur ki, iyice düşünürsünüz

 

katakuta yeryüzünü yufka haline tepsi gibi olmasına nasıl karar verdin mecaz olarakmı İNFİTAR Suresinde

yaptığın gibi dünyaya olmayan meteorları düşürerekmi.

inananlar bilimi her zaman destekler ateistler gibi tesadüflere sarılmazlar kainatı yaratan bilimi de yaratmış

tır araştıran bulur icad eder. ATEİSTLER NE VAD EDER TESADÜFTEN BAŞKA BANA ONU SÖYLE ?

 

artık tarihe karıştığını ve eski uygarlıklarla birlikte yok olduğunu sanmak çok büyük bir yanılgı olacaktır. Çünkü günümüzde de evrimciler aynı mantığı savunmakta ve "ilk deniz" ya da "su kaosu" fikrini, "ilkel çorba" ismiyle bilim dünyasına kabul ettirmeye çalışmaktadırlar

.........................................................................................................................................................

 

Ateistlerin mecazına dikkatinizi çekerim (İLKEL ÇORBA) burada bir katakulli yokmu.

Gönderi tarihi:
katakuta yeryüzünü yufka haline tepsi gibi olmasına nasıl karar verdin mecaz olarakmı İNFİTAR Suresinde

yaptığın gibi dünyaya olmayan meteorları düşürerekmi.

inananlar bilimi her zaman destekler ateistler gibi tesadüflere sarılmazlar kainatı yaratan bilimi de yaratmış

tır araştıran bulur icad eder. ATEİSTLER NE VAD EDER TESADÜFTEN BAŞKA BANA ONU SÖYLE ?

 

Arkadaşım çok büyük tezatlara düşüyorsunuz.

 

 

 

Nahl 105 Allah'ın ayetlerine inanmayanlar, ancak yalan uydurur. İşte onlar, yalancıların kendileridir.

 

Bu ayete göre bilim adamlarının tamamı yalancıdır. Çünkü bilimde metafiziğe, cinlere meleklere,inanma diye bir şey yoktur.İnananda zaten bilim adamı yerine konmaz.

 

Niçin kuranın yalancılar diye tanımladığı bilim adamlarının buluşlarını kullanıyorsunuz.

Gönderi tarihi:

İnanan bilim adamı olmadığını ilk defa duydum çokda mennun oldum artık çarpıtma litaratürüne geçersin.

 

Aslında yazmak gereksiz ama ben yine iki tane yazayım inançlı bilim adamı EİNSTEİN, PASTÖR.

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.