Φ TARAFSIZ Gönderi tarihi: 28 Kasım , 2007 Gönderi tarihi: 28 Kasım , 2007 Yine inkar!Bilim inkar edilmektedir,birakin dini bilimide inkar ediyorsunuz,adini vermeyecegim bir arkadasda.Atmosferin yedi kat olduguna gümesi gelmis,ben hep ayni seyi söylüyorum inkar edenler ve ilimle dalga gecenler kulaktan dolma bilgilerle bunlari yapmaktadirlar.Eger öyle olmasaydi bilimsel olarak aciklanmis olan Atmosfer katmanlarinin yedi oldugunu inkar etmez ve gülemezlerdi.saygilarla ben atmosfer katmanlarının 7 olmadığını söylemedim. ............ ]cünkü Kuranda dünya düzdür diye bir ayet yoktur aksine dünyanin seklinin nasil oldugu acik acik yazilidir hemde bilimin isiginda dosdogru olarak.Siz aslinda Kurani degil ilmi inkar ediyorsunuz,sagdan soldan derleme bilgilerle Allahin dinine dil uzatmayi birakinda inanmasaniz bile inananlara saygi gösterin. Kur'an'da açık açık dünyanın şekli yok ! dünyanın en önemli şekli küre biçiminde olmasıdır. Böyle bir bilgi yok ! Siz bir futbol topunu tarif ederken, kauçuktan oluşmuştur, içinde hava vardır, şişirmek için sibop vardır mı dersiniz ? hani küre şekli ? saygılar Alıntı
Misafir yersoy Gönderi tarihi: 28 Kasım , 2007 Gönderi tarihi: 28 Kasım , 2007 Bunu yazan hadisi yanlış anlayanlar grubundan olsa gerek. Hadis tam olarak şöyle : "Dünya, öküz ve balığın üzerindedir." (Hâkim, el-Müstedrek: 4:636; el-Münzirî, et-Terğib ve?t-Terhîb: 4:257; el-Heysemî, Mecmeu?z-Zevâid: 8:131.) Hz. Muhammed'in anlatmak istediği: On dört asır önce, Hz. Muhammed ve Sahabelerinin yaşadığı asırda en önemli iki geçim kaynağı çiftçilikle avcılıktı. Bu şimdi de kısmen böyledir. Ziraatın sembolü öküz, avcılığın sembolü ise balıktır. İşte, Peygamberimiz "Dünya öküzle balığın üstündedir," hadisiyle bu hakikate parmak basmış, insanların geçiminde en mühim iki kaynağı gayet beliğ bir tarzda ifade etmiştir. Melek meselesi ise : Allah yarattığı her mahluk için bir melaike vazifelendirmektedir. Bunlara "Müekkel Melekler" diyoruz. Dünyanın da iki tane müekkel melaikesi vardır ki, bunların isimleri "Sevr" ve "Hut"tur. Yani "Öküz" ve "Balık" Söyledikleriniz doğru olabilir. Mantıklı. Ancak, burada birden fazla seçenekler de var gibi: Acaba hangi çeviri doğruyu söylüyor? Diyelim ki sizin ifadeniz doğru olanı yansıtıyor. Peki neden depremler öküzün hareketine bağlanmış? O resim (yarın buraya taşıyacağım) nasıl çiziliyor? Bundan başka, birçok mitte farklı tasvirler var. Hadi Anadolu'da öküz yaşam için önemli ve burada yaşayan insanlar bu hayvanı kendi kutsallarına koydular. Hİndistan'daki fil de anlaşılır gibi bu açıdan. Peki Japon mitindeki dev örümcek veya Kızılderililere göre kaplumbağa ne oluyor? Bunlar ilginç geldi şimdi bana. Dünya Nedir? Nerededir? Bazı mitlere göre dünya bir hayvanın üzerinde durmaktadır * Hindistan mitolojisine göre fil, * Moğolistan’da yaban domuzu, * Kızılderililerde kaplumbağa, * Japon’lara göre dev örümcek, * Anadolu’da öküzün boynuzları vb. Alıntı
Φ hoppa Gönderi tarihi: 28 Kasım , 2007 Gönderi tarihi: 28 Kasım , 2007 Bunu yazan hadisi yanlış anlayanlar grubundan olsa gerek. Hadis tam olarak şöyle : "Dünya, öküz ve balığın üzerindedir." (Hâkim, el-Müstedrek: 4:636; el-Münzirî, et-Terğib ve?t-Terhîb: 4:257; el-Heysemî, Mecmeu?z-Zevâid: 8:131.) Hz. Muhammed'in anlatmak istediği: On dört asır önce, Hz. Muhammed ve Sahabelerinin yaşadığı asırda en önemli iki geçim kaynağı çiftçilikle avcılıktı. Bu şimdi de kısmen böyledir. Ziraatın sembolü öküz, avcılığın sembolü ise balıktır. İşte, Peygamberimiz "Dünya öküzle balığın üstündedir," hadisiyle bu hakikate parmak basmış, insanların geçiminde en mühim iki kaynağı gayet beliğ bir tarzda ifade etmiştir. Melek meselesi ise : Allah yarattığı her mahluk için bir melaike vazifelendirmektedir. Bunlara "Müekkel Melekler" diyoruz. Dünyanın da iki tane müekkel melaikesi vardır ki, bunların isimleri "Sevr" ve "Hut"tur. Yani "Öküz" ve "Balık" Baksen!!! Muhammedin öyle anlatmak istediğini nerden biliyorsun.Baka bir hadiste öyle demiyor ama. 5916 - İbnu Ömer radıyallahu anhüma anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "İyne usuluyle alış-verişte bulunur,sığırların peşine düşer ziraate razı olur ve cihadı da terkederseniz, Allah size öyle bir zillet verir ki, dininize tekrar rücü etmedikçe o zilleti kaldırmaz." Ebu Dâvud, Büyû' 56, (3462). Neymiş en önemli geçim kaynağı? Talan,yağma Alıntı
Misafir yersoy Gönderi tarihi: 28 Kasım , 2007 Gönderi tarihi: 28 Kasım , 2007 hic kimsenin dili sunu söylemeye varmiyor,1400 yil önce o begenmediginiz her kiliga soltugunuz Muhammed bu kadar bilgiyi nereden ögrendide Kurana kaydetti.Insan birseyi inkar eder etmesine ama elinide vicdanina kor ve düsünür. Ben daha önceki tartışmalarda da söylemişimdir yiğidi öldür hakkını ver diye... Muhammed gerçekten de zeki ve bilgili bir insandı bence... Nereden öğrendi konusu "Muhammed hakkındaki iddialar" forumunda tartışılmıştı. Ben kendisinin ticaretle uğraşmasına bağlıyorum şahsen. O zamanki ticaret anlayışında elbette ki bilgi alışverişleri de gelişmiş olmalıdır. Saygılarımla Alıntı
Φ politika Gönderi tarihi: 28 Kasım , 2007 Gönderi tarihi: 28 Kasım , 2007 Muhammed'in cölde sakladigi teleskop!!! Kuran'in Allah tarafindan indirildigini inkar edenler,Muhammed peygamberin Kuran'i uydurdugunu söylemektedirler.Peki bunu söyleyenler Muhammed peygamberin Evrenin genisledigini 1900 lü yillardan önce bilen Dünya tarihindeki tek kisi olmasini nasil aciklayacaklar?Acaba Muhammed peygamber 1900 lü yillarda icat edilmis olan teleskopun bir benzerini 600 lü yillarda icat etmistide bu teleskopu kumlar altindami gizliyordu?Acaba Muhammed peygamber teleskopu kullanmayi,yildizlarin hareketlerini yorumlayacak astronomik bilgiyi biliyorduda bunu insanlardanmi sakliyordu.Muhammed peygamber deli oldugu icin peygamber oldugunu iddia ettiyse,bu nasil birdeliliktiki kendi döneminin insanlarinin bilmedigi ve bilmesine imkan olmayan,kendisinden 1300 yil sonra anlasilacak olan bir gercegi biliyordu?Muhammed peygamberin bu dini uydurmakla kendine hangi menfaati sagladi?Bu nasil bir menfaattiki kendinden 1300 yil sonra uydurduklari teker teker gün isigina cikartiliyor ve anlasiliyordu.Bir insan kendine menfaati olmayan birseyi neden hayati boyunca savunsun,asil delilik bu degilmidir. Inkar edenlere sorulacak tek bir soru vardir;Siz neyi savundugunuzun ve ne dediginizin farkindamisiniz? Bu nasil bir delilikki,Einstein'in gecen asirda kesfettigi izafiyet teorisini 1400 yil önce insanlarin bilgisine sunmustur.(Secde 5)Mearic 4) Insanlar bir zamanlar Dünyayi sabit,Günesi ise Dünyanin etrafinda dönüyor sanarlarken Kopernik,Kepler ve Galileo ile baslayan sürecte ise Günesin sabit durdugunu,dünyanin ise sabit bir günesin etrafinda döndügünü zannettiler.Daha sonra gelismis teleskoplarla Günesin de hareket ettigi ve dünyanin hareket eden bu günesin etrafinda döndügü anlasildi.Bu nasil bir deliliktiki,1400 yil önce bir delinin yazdigi kitapta,*Günes de bir karar yerine dogru akip gitmektedir.*Yasin 38- diye yazilabiliyordu. Yunan ve Misir hikayelerini alip Kurana es tutanlar Kurani onlardan kopyalanmis olarak görenlerin ben bilgilerinden süphe ediyorum,eger bunlar kasitli olarak Kurana ve peygambere dil uzatmiyorlarsa,inkar etmiyorlarsa bilgi yönünden kulaktan dolma bilgilere sahiptirler,hicbirinin Kurandan haberi yoktur.Kurandan haberi olanlar Peygamberi Misir veya Yunan hikayelerini calmis olmakla suclamaz. saygilarla Alıntı
Φ BrainSlapper Gönderi tarihi: 28 Kasım , 2007 Gönderi tarihi: 28 Kasım , 2007 Ben daha önceki tartışmalarda da söylemişimdir yiğidi öldür hakkını ver diye...Muhammed gerçekten de zeki ve bilgili bir insandı bence... Nereden öğrendi konusu "Muhammed hakkındaki iddialar" forumunda tartışılmıştı. Ben kendisinin ticaretle uğraşmasına bağlıyorum şahsen. O zamanki ticaret anlayışında elbette ki bilgi alışverişleri de gelişmiş olmalıdır. Bence değildi. Kaç kervana katıldığını bilmiyoruz. O kervanlarla haftalarca yolculuk ediliyor. Konaklama yerlerinde dinleniyorlar. Konaklama yerlerinde insanlar ne muhabbeti eder? Ranyo yok, tv yok, atari yok, tetris yok, mobil telefonda yılan oyunu yok. Gündüz konaklarken beştaş oynayabilirsin, dama oynayabilirsin, ya akşam/gece? Elektrik yok. Kamp ateşinin çevresinde ne konuşurlardı insanlar? CNN yok, Al Jazire yok güncel haber konuşsalar. Ne konuşabilirler ki? Birbirlerine hikayeler anlatırlar. Bu hikayeler döner dolaşır, eski adamların hikayelerine gelir. Cin ve şeytan muhabbetine gelir. Muhammed de içine kapanık bir adam. Anlatılan hikayeleri içinde tekrar tekrar yaşıyor. Ayrıca zihinsel anormalliği olan insanların bazı yetenekleri hepimizi şaşırtacak derecede gelişkindir. Hazıfanın güçlü olması bunlardan biridir, filmlere konu olmuştur (Yağmur Adam, Akıl Oyunları vs.) Muhammed'in aynı hikayeleri dön dolaş sürekli anlatmasının başka bir açıklaması var mı bilemiyorum. Saygılar. Alıntı
Misafir yersoy Gönderi tarihi: 28 Kasım , 2007 Gönderi tarihi: 28 Kasım , 2007 Bence değildi. haydaaa konu yine açıldı sayın BrainSlapper Bu konuda hızınızı alamadınız sanırım Tabii ki dön dolaş aynı hikayeleri anlatması senin tezinle açıklanabilir. Ancak içinden seçip alınacak olan bazı bilgiler evren hakkında görüşler de içermektedir ki bunlar yukarıda belirtildi. Müslümanlığa bu bilgilerin de bir şekilde geçmesi gerekiyoe değil mi? Benim aklıma başka uygun bir açıklama gelmiyor şahsen. Ticaret yaptığı sıralarda öğrendikleri... Saygılar... Alıntı
Φ Tengeriin boşig Gönderi tarihi: 28 Kasım , 2007 Gönderi tarihi: 28 Kasım , 2007 Önemli olduğunu düşündüğüm bir noktaya temas etmek istiyorum... Bir tartışmada, Hipokrat tarafından tanımlanmış olan Epilepsi rahatsızlığının, Arabistan'da henüz bilinmediğinden bahsedildi... Bu konuyu çok iyi biliyoruz... Şimdi bazı noktalara bakalım: *** Hipokrat: M.Ö. 460 İstanköy / M.Ö. 377 Larissa Bir hekimin oğlu olan Hipokrat, babası tarafından yetiştirilip, Taşoz, Abdera, Larissa ve Kyzikos'ta hekimlik yaptı. Anadolu'nun kuzey illerini gezdikten sonra, İstanköy adasına dönerek hekimliğini sürdürdü. Şimdi burada dikkat: Arabistan'ın Hipokrat'ın tespitlerinden haberdar olmamış olduğu savunulmuştu... *** Yukarıdaki yazıda geçen Anaximander'e bakalım: Apollodorus'un tarihçesine göre bir Miletuslu (Milet) olan Anaximander İÖ 610'da doğdu. Yukarıdaki yazıda geçen Ptoleme'e bakalım: İskenderiye'de M.S. 100-168 yılları arasında yaşamıştır. Yunanlı bir bilgin olup BATLAMYUS diye de anılır. *** Başka bir açı: Arabistan coğrafyasına uzaklığı ile ilgili olarak Afrika, Asya ve hatta Amerika (Maya) Uygarlıklarının "7 Katlı Gök" inanışları örnek olarak verilmiş... *** Ben yapılan tespitlerin doğruluğu ya da yanlışlığını eleştirmiyorum... Saygılarımla... Alıntı
Φ BrainSlapper Gönderi tarihi: 28 Kasım , 2007 Gönderi tarihi: 28 Kasım , 2007 haydaaa konu yine açıldı sayın BrainSlapper Bu konuda hızınızı alamadınız sanırım Tabii ki dön dolaş aynı hikayeleri anlatması senin tezinle açıklanabilir. Ancak içinden seçip alınacak olan bazı bilgiler evren hakkında görüşler de içermektedir ki bunlar yukarıda belirtildi. Müslümanlığa bu bilgilerin de bir şekilde geçmesi gerekiyo değil mi? Benim aklıma başka uygun bir açıklama gelmiyor şahsen. Ticaret yaptığı sıralarda öğrendikleri... Valla benim aklıma da başka açıklama gelmiyor... Zira diğer açıklamaya tutunursak, yani Allah vahy verdi iddiasına, Yanardaş patlayınca "ilahlar kızdı heralde" diyen ilk çağ insanlarından farkımız kalmaz. Saygılar. Alıntı
Misafir demirefe Gönderi tarihi: 28 Kasım , 2007 Gönderi tarihi: 28 Kasım , 2007 Birkaç nokta var: 1. Balıkla öküz birer melektir demek, tam bir "çevir kazı yanmasın" taktiğidir. Kaz artık çevrilmekten kömür oldu. Çevirmenin faydası kalmadı. 2. Kur'anda en çok güdülen taktik, belli belirsiz ve kısa atıflarda bulunarak gerisini hayal gücüne ve inanmaya hazır zihinlere bırakmaktır. Buna belki yüz örnek verebilirim. Astronomik bilgiler olarak yorumlamalar bundan kaynaklanır. Güneş akıp gidiyor... E tabi akıyor, doğudan batıya. Bu ifadelerin hepsini basit yorumlamak da mümkündür, inanmak isteyince karmaşık olanı tercih edersiniz. Ayet: "Attığında sen atmadın. Lakin Allah attı..." Bu taktiğin en belirgin örneği. Ne attı, kim tuttu, niye attı, attı da ne oldu... Hiç biri belli değil. Maksat ne? Belirsizliği mucize olarak yorumlatmak. 3. Skolastik geleneğinin Musevilikten başlayıp günümüzde de sürdüğünü ve Kur'anın büyük ölçüde Tevrat kökenli olduğunu bu tartışma başlığında açıkladık. Epilepsi gibi bir ihtisas konusu ile yer ve gök ile ilgili söylenceler bir değildir. Bugün bile epilepsinin klinik bulguları kimsenin pek ilgisini çekmez ama yıldızlar, burçlar deyin, herkes ilgilenir... Ya bırakın, 21. yüzyıldayız ve nazar değdi diye okunuyor, okunmuş sular içiriliyor, adam uzaktan güneş enerji kazanına okurum ben diyor, sen banyo yap diyor yahu, neler duyuyoruz! Bu zamanın insanı bunlarla hâla uyutuluyor, yapmayın. Herkes başını kaldırınca yıldızları görüp hayran oluyor ve merak ediyordu ama kimse komşunun çocuğu niye bayılıyor öyle arada bir diye fazla da merak etmiyordu. Etse de okutup üfletiyordu zahir... 4. Kültürlerdeki ortak ögeler açıklanabilir. Bugün yaşayan insan türünün Afrika'dan Rift vadisinden çıkıp dünyaya yayıldığı ve en başarılı tür olup bütün diğer insan türlerinin yok olduğu kabul ediliyor. Bilim Adem ve Havva teorisini değil ama, köken birliği olduğunu doğruluyor... Alıntı
Φ TARAFSIZ Gönderi tarihi: 29 Kasım , 2007 Gönderi tarihi: 29 Kasım , 2007 Kuran'in Allah tarafindan indirildigini inkar edenler,Muhammed peygamberin Kuran'i uydurdugunu söylemektedirler.Peki bunu söyleyenler Muhammed peygamberin Evrenin genisledigini 1900 lü yillardan önce bilen Dünya tarihindeki tek kisi olmasini nasil aciklayacaklar?saygilarla zariyat 47. Bir de göğe bakın Biz onu kuvvetle bina ettik ve şüphe yok ki Biz onu genişletmeye de malikiz. (E.Hamdi) zariyat 47- Göğü kudretimizle biz kurduk ve şüphesiz bizim (her şeye) gücümüz yeter. (diyanet) Hangi göğü ? atmosfer mi, kainat mı ? genişletmekten kasıt ne ? hiçbir şey belli değil ! Ufacık bir kelimeden bilimsel makaleler çıkarıyorsunuz ! saygılar Alıntı
Φ BrainSlapper Gönderi tarihi: 29 Kasım , 2007 Gönderi tarihi: 29 Kasım , 2007 Hadis tam olarak şöyle : "Dünya, öküz ve balığın üzerindedir." (Hâkim, el-Müstedrek: 4:636; el-Münzirî, et-Terğib ve?t-Terhîb: 4:257; el-Heysemî, Mecmeu?z-Zevâid: 8:131.) Hz. Muhammed'in anlatmak istediği: On dört asır önce, Hz. Muhammed ve Sahabelerinin yaşadığı asırda en önemli iki geçim kaynağı çiftçilikle avcılıktı. Bu şimdi de kısmen böyledir. Ziraatın sembolü öküz, avcılığın sembolü ise balıktır. İşte, Peygamberimiz "Dünya öküzle balığın üstündedir," hadisiyle bu hakikate parmak basmış, insanların geçiminde en mühim iki kaynağı gayet beliğ bir tarzda ifade etmiştir. Melek meselesi ise : Allah yarattığı her mahluk için bir melaike vazifelendirmektedir. Bunlara "Müekkel Melekler" diyoruz. Dünyanın da iki tane müekkel melaikesi vardır ki, bunların isimleri "Sevr" ve "Hut"tur. Yani "Öküz" ve "Balık" Muhammed'in anlatmak istediği neymiş bakalım... 13. yüzyılda bir İslam alimince yazılmış ve Osmanlıların Arapça'dan Osmanlıcaya çevirttiği bilimsel (!) bir kitaptaki Dünya tasviri. Dünya tepsi gibi ve öküzün öküzün üstünde duruyor. Tepsi'nin çevresi Kaf dağları ile çevrili. Öküz bir balığın üstünde, balık ise meleğin üstünde duruyor. Melek nerde duruyor bilemiyoruz, orayı merak etmezler, ne de olsa müslümanlar soru sormazlar diye düşünmüş olmalı yazar Zekeriya Kazvini, bu "Yaratılış Harikaları" adını verdiği eserinde. (Google'dan arama yapacak olanlar "Zakariya Qazwini" şeklinde yazsınlar adamın adını) (Tepsi, öküzün kafasında o şekilde dikey durmuyor esasen, resim ve perspektif anlayışı olmadığı için, minyatür satantının azizliğine uğramış grafik.. Tepsi öküzün kafasında düz/yatay olarak duruyor normalde.) Saygılar. Alıntı
Misafir yersoy Gönderi tarihi: 29 Kasım , 2007 Gönderi tarihi: 29 Kasım , 2007 Ufacık bir kelimeden bilimsel makaleler çıkarıyorsunuz ! Bilimsel makale Nasıl yapabiliyorlar ve kabul görüyor acaba bu makaleler. Hadi adı makale oluyor da, "bilimsel" makale nasıl oluyor? Alıntı
Φ politika Gönderi tarihi: 30 Kasım , 2007 Gönderi tarihi: 30 Kasım , 2007 ben atmosfer katmanlarının 7 olmadığını söylemedim. Kur'an'da açık açık dünyanın şekli yok ! dünyanın en önemli şekli küre biçiminde olmasıdır. Böyle bir bilgi yok ! Siz bir futbol topunu tarif ederken, kauçuktan oluşmuştur, içinde hava vardır, şişirmek için sibop vardır mı dersiniz ? hani küre şekli ? saygılar Sayin Tarafsiz,ya Kurani okuyup degerlendirmenizi yapin yada baskalarinin sözlerini burada Kurandanmis gibi göstermeyin.Bir defa Kuranda dünyani seklinden bahsedilir hemde bugünkü ilmin tarif ettigi sekilde verilir.Dünya küre seklinde degilki Kuran dünyayi küre diye versin.Eger cok merakliysaniz acar okursunuz ve gercegin ne olduguna bizzat kendiniz sahit olursunuz.Kuran dünyanin seklini olusum sartlarini teker teker aciklamistir. saygilarla Alıntı
Misafir yersoy Gönderi tarihi: 1 Aralık , 2007 Gönderi tarihi: 1 Aralık , 2007 Muhammed'in anlatmak istediği neymiş bakalım...Saygılar. Sayın Brain tam o resmi arayıp bulmuş ve buraya koyacaktım ki sürpriz oldu... Erken davranmışsın, eline sağlık... Bu arada 13. YY islam alimi de yanlış bilip yanlış yorumluyorsa kime inanacaz yahu? Çevir kazı, bir daha çevir, bir daha çeviiirrrr, Yanıyor çevirrr, 13. YY da orası yanmıştı şimdi çevir, hah burası bu yüzyılı idare eder böyle kalsın.... Alıntı
Φ hoppa Gönderi tarihi: 12 Mart , 2008 Gönderi tarihi: 12 Mart , 2008 Müddesir 6- Yaptığını çok görerek başa kakma Gerçekten ayakta alkışlanabilecek bir söz. Bir kaç ayet ilerisine bakalım 11- Tek olarak yarattığım o kimseyi bana bırak. 12- Hem ona bol servet verdim. 13- Hem göz önünde oğullar verdim. 14- Hem ona büyük imkânlar sağladım. 15- Sonra da şiddetle arzu eder ki daha da artırayım. Ey yüce mevlam,hani yaptığını çok görerek başa kakılmayacaktı. Bizim burda meşhur bir atasözü vardır Millete verir talkını,kendi yutar salkımı. Alıntı
Φ sarıgöl Gönderi tarihi: 13 Mart , 2008 Gönderi tarihi: 13 Mart , 2008 Müddesir,Ayet 11. BANA BIRAK yalnız yarattığım o kişi[yle uğraşma]yı, Yahut: "bir tek Benim yarattığım ..." Yukarıdaki cümle her iki şekilde de anlaşılabilir. Bu iki anlam, "tek" (vahîd) ifadesinin Allah'a -ve böylece Yaratıcı olarak O'nun eşsizliğinin vurgulanmasına- yahut yaratma eyleminin özel nesnesi olan, hayatını tam bir yalnızlık içinde başlayıp bitiren insana yönelik olmasına göre değişir . Her iki durumda da insanın Allah'a kaçınılmaz bağımlılığı gerçeğine dikkatimiz çekilmektedir. Bunun dışında, üzerinde durduğumuz ifade, daha ileri bir anlam taşımaktadır: "Benim kendisinin Yaratıcısı ve Rabbi olduğumu unutan insana ne yapılacağına karar vermeyi yalnız Bana bırak" -böylece, "hakikati inkar edenler"e karşı beşerî cezalandırma yolu yasaklanmış olmaktadır. Alıntı
Φ hoppa Gönderi tarihi: 13 Mart , 2008 Gönderi tarihi: 13 Mart , 2008 Yahut: "bir tek Benim yarattığım ..." Yukarıdaki cümle her iki şekilde de anlaşılabilir. Bu iki anlam, "tek" (vahîd) ifadesinin Allah'a -ve böylece Yaratıcı olarak O'nun eşsizliğinin vurgulanmasına- yahut yaratma eyleminin özel nesnesi olan, hayatını tam bir yalnızlık içinde başlayıp bitiren insana yönelik olmasına göre değişir . Her iki durumda da insanın Allah'a kaçınılmaz bağımlılığı gerçeğine dikkatimiz çekilmektedir. Bunun dışında, üzerinde durduğumuz ifade, daha ileri bir anlam taşımaktadır: "Benim kendisinin Yaratıcısı ve Rabbi olduğumu unutan insana ne yapılacağına karar vermeyi yalnız Bana bırak" -böylece, "hakikati inkar edenler"e karşı beşerî cezalandırma yolu yasaklanmış olmaktadır. Keşke cezalandırma işini insanlara bıraksa idi. Adamcağız düşünmüş taşınmış,kendine göre bir değerlendirme yapmış ve sonunda aklına yatmamış ki kuran insan sözüdür demiş. Kaldıki burda cezalandırılacak bir şeyde yok Müddesir 18- Çünkü o bir düşündü, ölçtü, biçti. 19- Kahrolası nasıl da ölçtü, biçti. 20- Yine kahrolası, nasıl ölçtü biçti. 21- Sonra baktı. 22- Sonra kaşını çattı, surat astı. 23- Sonra arkasını döndü ve büyüklük tasladı. 24- "Bu, dedi, başka değil öğretilegelen bir sihirdir." 25- "Bu, sadece bir insan sözüdür." 26- Ben onu Sekar'a (cehenneme) sokacağım. 27- Bilir misin sen, nedir o sekar? 28- Ne geriye bir şey kor, ne bırakır. 29- Durmadan derileri kavurur. Benim kendisinin Yaratıcısı ve Rabbi olduğumu unutan insana ne yapılacağına karar vermeyi yalnız Bana bırak" Bumudur yani ebedi cehenmede yakmanın gerekçesi? Ben bir insan olarak evlatlarımı yetiştiriken,onca özveride bulunurken,büyüsünlerde sabah akşam önümde yatıp kalksınlar,sürekli beni yüceltsinler diye düşünmüyorum,böyle bir şey beklemiyorum da. İnsan olduğum halde karşılıksız fedakarlık gösterebiliyorum. Şayet ileride evlatlarım beni tanımaz ve saygısızlık yaparsa üzülürüm ama, verdiğim emekler yüzünüze gözünüze dursun diye başlarına kakmayacağım gibi sobaya atıp cayır cayır yakmam da. Acaba ben nerde hata yaptım, çocuklarıma yeteri kadar sevgi veremedimmi diye kendimi hesaba çekerim. Müddesir 6- Yaptığını çok görerek başa kakma Allah insanlara yaptığını çok görerek başa kakma diye öğüt veriyor ama insanlardan beklediği özveriyi kendisi gösteremiyor,kakmak ama ne kakmak, ebedi yakarak hemde Şimdi kim daha üstün ? Allah mı yoksa ben mi? Alıntı
Φ i'tezele Gönderi tarihi: 20 Mart , 2008 Gönderi tarihi: 20 Mart , 2008 Ben bir insan olarak evlatlarımı yetiştiriken,onca özveride bulunurken,büyüsünlerde sabah akşam önümde yatıp kalksınlar,sürekli beni yüceltsinler diye düşünmüyorum,böyle bir şey beklemiyorum da. İnsan olduğum halde karşılıksız fedakarlık gösterebiliyorum. Şayet ileride evlatlarım beni tanımaz ve saygısızlık yaparsa üzülürüm ama, verdiğim emekler yüzünüze gözünüze dursun diye başlarına kakmayacağım gibi sobaya atıp cayır cayır yakmam da. Acaba ben nerde hata yaptım, çocuklarıma yeteri kadar sevgi veremedimmi diye kendimi hesaba çekerim. ''kur'an insana, insan olması münasebetiyle hitap eder.'' seyyid Kutub. Kur'an da geçen cennet ve cehennem imgeleri belli aşamalarda belli bir sınavı geçmiş insanları muhatap alan, kendi içinde farklı bir aşama türüdür. Örneğin cehennem dünyada varlığın anlamlandırılamaması ile anlamlandırılması arasındaki ince bir çizgiden ibaret olabilir. Cehennem bir sembol olarak, benim aklımda nasıl varolageldiyse vardır ve varoluşyla ''ceza'' olarak alıgalanır. Cehennemin algılanışı aklın aşamalarına göre mahiyet farkı gösterir. Yani cehennem, düşüncecinin miracının uğrak bir aşamasıdır. Ölünce beden vb. tüm sanal sistemler yok olacağından, bu sistemlerin yanması, kaynaması vs. de sembolden öteye gidemez. Cehennem, öznesine ya da nesnesine göre anlam farklılıları gösteren bir düşünce oraganizması olarak düşünülebilir. Ezcümle; cehennem, cehennem olması sebebiyle cezadır. Cehenneme cehennem olma vasfını yükleyen insan algısıdır. Alıntı
Φ 160618327 Gönderi tarihi: 20 Mart , 2008 Gönderi tarihi: 20 Mart , 2008 Yemin ederim bir tane bile çelişki yok bu kadar örnekte..İnanmayanlar tek tek okusun.. Ben çelişki göremedim... Ayetin sadece bir bölümünü alıp garisine ve sonrasına bakmadan, diğer bir ayettende aynı taktikle sadece bir cümlesini yada kelimesi alıp karşılaştırma yapmış.. Mesela "içkiliyken namaza yaklaşmayın" cümlesindeki, "içkiliyken" kelimesini ayırıp, "namaza yaklaşmayın" cümlesini alarak, vay efendim dinde namaz yokmuş der gibi birşey yapmış... Bu çelişki diye nitelendirdiği yerlerin açıklamasını tek tek yazacağım.. Ama biraz uzun sürecek.. Birde Allah'a haşa "sokak kabadayısı" yakıştırması yapmış.. Bu sözüde Allaha havale ediyorum.. Saygılar.. 'xlark tades' SELAM ayetleri teker teker açıklamıyor karşılaştırma yapıyor ve ben cok mantıklı buldum ne için ibadet ettiğini bilen bir insan bence belki senden daha iyi biliyordur kimin kim oldugunu ! ALLAH dediğimiz şey bize akıl vermiş değil mi? Senin değiminle neden bunları düşünmesine karşı gelıyorsun ki illa okumak ınanmak şart mı?kur''an-ı kerim'e İslamda zorlama oluyor şimdi ? :S ve zorlamanın olmadıgı soylenıyor.burdada bir çelişki var hoşgörü diyor kur'anda sen de önyargıyla yaklaşıyorsun sadece 1 şeyi düşünüyorsun.Yine Çelişki! Gerçekten allah'ı Biz mi? Yaratıyoruz Yoksa Allah mı? Bizi Yaratıyor bu soru basit bir soru değil.. Pat diye bir cevap istemıyorum ÇOKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKK KKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKK KKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKK .....K düşünmen gereken bır soru belki de ömrün yetmez.. Alıntı
Φ hoppa Gönderi tarihi: 20 Mart , 2008 Gönderi tarihi: 20 Mart , 2008 ''kur'an insana, insan olması münasebetiyle hitap eder.'' seyyid Kutub. Kur'an da geçen cennet ve cehennem imgeleri belli aşamalarda belli bir sınavı geçmiş insanları muhatap alan, kendi içinde farklı bir aşama türüdür. Örneğin cehennem dünyada varlığın anlamlandırılamaması ile anlamlandırılması arasındaki ince bir çizgiden ibaret olabilir. Cehennem bir sembol olarak, benim aklımda nasıl varolageldiyse vardır ve varoluşyla ''ceza'' olarak alıgalanır. Cehennemin algılanışı aklın aşamalarına göre mahiyet farkı gösterir. Yani cehennem, düşüncecinin miracının uğrak bir aşamasıdır. Ölünce beden vb. tüm sanal sistemler yok olacağından, bu sistemlerin yanması, kaynaması vs. de sembolden öteye gidemez. Cehennem, öznesine ya da nesnesine göre anlam farklılıları gösteren bir düşünce oraganizması olarak düşünülebilir. Ezcümle; cehennem, cehennem olması sebebiyle cezadır. Cehenneme cehennem olma vasfını yükleyen insan algısıdır. Soru cehennemin tarifi değil efendim Müddesir 6- Yaptığını çok görerek başa kakma Allah insanlara yaptığını çok görerek başa kakma diye öğüt veriyor ama insanlardan beklediği özveriyi kendisi gösteremiyor,kakmak ama ne kakmak, ebedi yakarak hemde Şimdi kim daha üstün ? Allah mı yoksa ben mi? Soru bu Alıntı
Φ TARAFSIZ Gönderi tarihi: 21 Mart , 2008 Gönderi tarihi: 21 Mart , 2008 Kur'an da geçen cennet ve cehennem imgeleri belli aşamalarda belli bir sınavı geçmiş insanları muhatap alan, kendi içinde farklı bir aşama türüdür. Örneğin cehennem dünyada varlığın anlamlandırılamaması ile anlamlandırılması arasındaki ince bir çizgiden ibaret olabilir. ölünce cennete veya cehenneme gitmeyecek miyiz ? yok mu öyle bir yer ? cennet cehennem mecazi bir anlamda mı ? saygılar Alıntı
Φ hoppa Gönderi tarihi: 21 Mart , 2008 Gönderi tarihi: 21 Mart , 2008 ölünce cennete veya cehenneme gitmeyecek miyiz ? yok mu öyle bir yer ? cennet cehennem mecazi bir anlamda mı ? saygılar Sayın tarafsız kuran böyle bir kitaptır işte.İnanırlarını sürekli ikilem içinde bırakır.Cehennemi olduğu gibi kabul etseler, itiraf etmeseler bile onlarında vicdanlarına ters geliyor.Yok eğer açıkça,tanrı böyle sadist işkenceler edemez deseler dinden çıkacaklar. En iyiisi topu taca atıp mecaz diye işin içinde sıyrılmak. Alıntı
Φ i'tezele Gönderi tarihi: 21 Mart , 2008 Gönderi tarihi: 21 Mart , 2008 ölünce cennete veya cehenneme gitmeyecek miyiz ? yok mu öyle bir yer ? cennet cehennem mecazi bir anlamda mı ? saygılar Ölmek mecazi, cennet ve cehennem kavramları ise -tıpkı adem'in dünyaya gönderilişi gibi- insanın gördüğü ve yaşadığı alanın dışında düşünememesi ya da ''dışarıda'' ve ''dışında'' bir alan tasavvur edememesi sebebiyle, algı ve idrak kapasitesi baz alınarak açıklanılımış sembollerdir. Ancak, sembolik anlatımlar olması onların olmadığı anlamına gelmez. Şöyle açıklanabilir, bir bardağa bile o zamana kadar gördüğümüz tüm bardakların önyargısı dışında bakamazken, cehennem düşüncesi de o zamana kadar kabul ettiğimiz cehennemin dışına çıkamaz. Bu durumda birden fazla cehennem olcaktır; ki bu cehennemin aslında dünya olabileceğine kadar bir çok düşünce açılımına sebebiyet verebilecek bir kabul olur. Bu durumda tasvir edilen bir tane cehennem olmalıdır ve ancak bunun açılımları olabilir; örneğin vicdan azabı, huzursuzluk, güvensizlik, sahipsizlik vs. Tüm bu mekanizmaların tüm insanlar için aynı ehemmiyeti taşımadığı da düşünüldüğünde, cehennemin insanları ''bir''leştireceği bir alan olabileceği düşüncesi doğar. Bu ''bir''leşme ile cehennem aslında oradaki insanların ta kendisi olcaktır. Ancak yine inaca göre, cehemmenden çıkıp cennete gideleceği de kabul edilir. Bu durumda cennet ve cehennem de özünde bir kavramlardır. Cennet de cehennem de insan'dır. Cennet ve cehhennem insanın açılımlarının sembolüdür. Cehennem insan düşüncesidir ve dediğim gibi düşüncenin miracının bir aşamasıdır. Saygılar Alıntı
Misafir YARASA Gönderi tarihi: 21 Mart , 2008 Gönderi tarihi: 21 Mart , 2008 Ölmek mecazi, cennet ve cehennem kavramları ise -tıpkı adem'in dünyaya gönderilişi gibi- insanın gördüğü ve yaşadığı alanın dışında düşünememesi ya da ''dışarıda'' ve ''dışında'' bir alan tasavvur edememesi sebebiyle, algı ve idrak kapasitesi baz alınarak açıklanılımış sembollerdir. Cennet ve cehennem kavramları, ölümden sonra var olacak hayatı soyuttan somuta taşımak için kullanılan vaadlerdir, mecazlar değil! Ancak, sembolik anlatımlar olması onların olmadığı anlamına gelmez. Karar verelim sembol mü? Mecaz mı? Soyutu somutlaştırmak mı?.. Şöyle açıklanabilir, bir bardağa bile o zamana kadar gördüğümüz tüm bardakların önyargısı dışında bakamazken, cehennem düşüncesi de o zamana kadar kabul ettiğimiz cehennemin dışına çıkamaz. Cehennem kavramı işin ehli olan kitapta yeterince açık yazılmış ve kabullerin ötesine geçmiştir... Bu durumda birden fazla cehennem olcaktır; Hayır! Tek bir cehennem ve içinde tüm kafirler olacaktır... ki bu cehennemin aslında dünya olabileceğine kadar bir çok düşünce açılımına sebebiyet verebilecek bir kabul olur. Kabulleri geçip kitaba bakalım. İşin açıklaması ordadır. Ve hiç de iyi olmayan açıklamalar mevcuttur orda... Bu durumda tasvir edilen bir tane cehennem olmalıdır ve ancak bunun açılımları olabilir; Tek bir cehennem vardır ve açılımı yoktur, benzetmeleri vardır... örneğin vicdan azabı, huzursuzluk, güvensizlik, sahipsizlik vs. gibi... Tüm bu mekanizmaların tüm insanlar için aynı ehemmiyeti taşımadığı da düşünüldüğünde, cehennemin insanları ''bir''leştireceği bir alan olabileceği düşüncesi doğar. Bu ''bir''leşme ile cehennem aslında oradaki insanların ta kendisi olcaktır. Orada yanan insanların (ruhların) çıkardıkları ısı enerjisi ile cehennem yakıtının çıkardığı ısı enerjisinin toplamıdır! Ancak yine inaca göre, cehemmenden çıkıp cennete gideleceği de kabul edilir. Biraz kararıp araplaştıktan sonra Bu durumda cennet ve cehennem de özünde bir kavramlardır. Bu durumda değildir... Cennet de cehennem de insan'dır. Değildir... Cennet ve cehhennem insanın açılımlarının sembolüdür. Cehennem insan düşüncesidir ve dediğim gibi düşüncenin miracının bir aşamasıdır. Bu sadece bir yorumdur, islamın kendisi değildir.... Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.