Φ yam_yam Gönderi tarihi: 6 Ekim , 2005 Gönderi tarihi: 6 Ekim , 2005 Son yıllarda ülkemizde çağdaş bilime ve bilim eğitimine karşı örgütlü bir kampanyanın başlatıldığı görülmektedir. Özellikle evrenin ve canlıların ortaya çıkışı ve gelişimiyle ilgili bilimsel teorilere saldırı ile kendini gösteren bu çalışmalar, ülke içi ve dışındaki bazı din gruplarının işbirliği ile yürütülmektedir. Aslında bu grupların öne sürmeye çalıştıkları kavramlar değişik Hıristiyan kuruluşarının uzun yıllardan beri yaymaya çalıştıkları ancak bilimde ilerlemiş ülkelerde tümüyle reddedilmiş görüşlerden ibarettir. Evren ve canlıların çok kısa bir süre içinde olağanüstü güçlerin eseri olarak yaratıldığı inancını değişmez ve tartışılmaz gerçek olarak gören bu gruplar, özellikle tüm canlıların uzun zaman dilimleri içinde ortak atalardan türediğini ve sürekli bir değişim içinde olduğunu belirleyen evrim teorisine karşı savaş açmışlardır. Evrim teorisi bugün yaşamla ilgili birçok soruna açıklık getiren en temel kavramdır ve bilim dünyasında çok yaygın bir kabul görmekte, saygın bilim adamları ve kuruluşlarınca kuvvetle desteklenmektedir. Üstelik başlangıçta biyolojik bilimler alanında ortaya atılan evrim teorisi bugün bilgibilim (epistemoloji), toplumbilim, ekonomi gibi birçok dalda son derece ilginç uygulama alanları bulmuş, temelinde edinilmiş bilginin bir nesilden diğerine aktarılması sözkonusu olan tüm gelişme süreçlerinin incelenmesi ve açıklanmasında kullanılmaktadır. Dogmalara dayanarak evrim teorisinin geçerliliğini yitirdiği ve bilimsel yönden yanlışlığının gösterildiğini ileri süren propaganda tümüyle gerçek dışıdır. Insanoğlunun yüzyıllar boyunca biriken bilim geleneğine yapılan bu saldırıların asıl amacı düşünmeyen, sorgulamayan, sınamayan; kendisine verilen dogmatik ve geçersiz bilgileri olduğu gibi kabullenen bireyler yetiştirmektir. Ülkemizde laik sisteme, özgür eğitime, bilim ve teknolojide gelişmeye karşı açık veya gizli savaşan çevrelerin, bağımsız düşünen uygar insanlar istemedikleri anlaşılmaktadır. Bu kesimler öncelikle eğitim programlarında bilim dışı inançların da bilimsel görüşlerle birlikte yer alması yönünde çaba göstermekte, uzun vadede ise evrim kuramının tümüyle ders kitaplarından çıkarılması amacını gütmektedir. Bu ilkel girişimler bilim geleneği yüksek ülkelerde yıllar önce reddedilmiş ve gündemden silinmiştir. http://www.tuba.gov.tr/duyurugoster.php?yil=98&duyuru=2 1 Alıntı
Φ kralx Gönderi tarihi: 6 Ekim , 2005 Gönderi tarihi: 6 Ekim , 2005 En küçük canlı birimi olan hücre -evrimcilerin iddia ettikleri şekilde- ilkel ve kontrolsüz dünya koşullarında rastlantılar sonucu asla oluşamadığı gibi, 20. yüzyılın en gelişmiş laboratuvarlarında bile sentezlenememiştir. Canlı hücresinin yapı taşı olan amino asitlerden ve bunların oluşturduğu proteinlerden yola çıkarak değil hücre, hücredeki mitokondri, ribozom, lizozom, hücre zarı, golgi aygıtı, endoplazmik retikulum, vs. gibi organellerinden tek bir tanesi bile oluşturulamaz. Dolayısıyla evrimin tesadüfen oluştuğunu iddia ettiği ilk hücre yalnızca hayal gücüne dayalı bir fantezi ürünü olarak kalmıştır. Yamyamın iddia ettiği şekilde, şuan yeryüzünde evrimi savunan sözde bilim adamları, maddecilik propagandasından başka birşey yapmayan ideolodjik amaçlı insanlarıdır.. Bu insanların bilimsellikle en küçük bir ilgisi yoktur.. Bir hücrenin bile tesadüfen oluşamayacağını anlamayan akıldan, değil bilim adamı, çerçici bile olmaz.. Saygılar.. Alıntı
Φ zaman Gönderi tarihi: 7 Ekim , 2005 Gönderi tarihi: 7 Ekim , 2005 "Van Allen Kuşakları" denilen ve Dünya'nın manyetik alanından kaynaklanan bir tabaka, gezegenimize gelen zararlı ışınlara karşı bir kalkan görevi görür. Güneş'ten ve diğer yıldızlardan sürekli olarak yayılan bu ışınlar, insanlar için öldürücü etkiye sahiptir. Özellikle Güneş'te sık sık meydana gelen ve "parlama" adı verilen enerji patlamaları, Van Allen Kuşakları olmasa, Dünya'daki tüm yaşamı yok edebilecek güçtedir. Van Allen Kuşakları'nın yaşamımız açısından önemini Dr. Hugh Ross şöyle anlatmaktadır: Dünya, Güneş Sistemi'ndeki gezegenler arasında en yüksek yoğunluğa sahiptir. Bu geniş nikel-demir çekirdeği büyük bir manyetik alandan sorumludur. Bu manyetik alan Van Allen radyasyon koruyucu tabakasını meydana getirir. Bu tabaka yeryüzünü radyasyon bombardımanından korur. Eğer bu koruyucu tabaka olmasaydı Dünya'da hayat mümkün olmazdı. Manyetik alanı olan ve kayalık bölgelerden oluşan diğer tek gezegen Merkür'dür. Fakat bu manyetik alanın gücü Dünya'nınkinden 100 kat daha azdır. Van-Allen radyasyon koruyucu tabakası Dünya'ya özeldir. Geçtiğimiz yıllarda tespit edilen bir parlamada açığa çıkan enerjinin, Hiroşima'ya atılanın benzeri 100 milyar atom bombasına eş değer olduğu hesaplanmıştır. Parlamadan 58 saat sonra pusulaların ibrelerinde aşırı hareketler gözlenmiş, Dünya atmosferinin 250 km üstünde sıcaklık sıçrama yapıp 2500° C'ye yükselmiştir. Kısacası, Dünya'nın üzerinde, kendisini sarıp kuşatan ve dış tehlikelere karşı koruyan mükemmel bir sistem işler. İşte Dünya göğünün bu koruyucu kalkan özelliği yüzyıllar öncesinden Kuran'da bizlere Allah tarafından bildirilmiştir. BURADANDA ANLAŞILIYOR Kİ DÜNYA SAHİPSİZ DEĞİL BAŞI BOŞ DEĞİL EVRİM VE ATEİZM BİR ALDATMACA ARAŞTIRRIN GÖRÜN KARDEŞLERİM... Alıntı
Φ yam_yam Gönderi tarihi: 7 Ekim , 2005 Yazar Gönderi tarihi: 7 Ekim , 2005 En küçük canlı birimi olan hücre -evrimcilerin iddia ettikleri şekilde- ilkel ve kontrolsüz dünya koşullarında rastlantılar sonucu asla oluşamadığı gibi, 20. yüzyılın en gelişmiş laboratuvarlarında bile sentezlenememiştir. Canlı hücresinin yapı taşı olan amino asitlerden ve bunların oluşturduğu proteinlerden yola çıkarak değil hücre, hücredeki mitokondri, ribozom, lizozom, hücre zarı, golgi aygıtı, endoplazmik retikulum, vs. gibi organellerinden tek bir tanesi bile oluşturulamaz. Dolayısıyla evrimin tesadüfen oluştuğunu iddia ettiği ilk hücre yalnızca hayal gücüne dayalı bir fantezi ürünü olarak kalmıştır. Yamyamın iddia ettiği şekilde, şuan yeryüzünde evrimi savunan sözde bilim adamları, maddecilik propagandasından başka birşey yapmayan ideolodjik amaçlı insanlarıdır.. Bu insanların bilimsellikle en küçük bir ilgisi yoktur.. Bir hücrenin bile tesadüfen oluşamayacağını anlamayan akıldan, değil bilim adamı, çerçici bile olmaz.. Saygılar.. Sayın kralx, dünyadaki yüzlerce bilim adamı maddecilik propagandası yapıyor, HY grubu gerçekleri söylüyor öyle mi? Yukarıdaki açıklama TÜRKİYE BİLİMLER AKADEMİSİ'nin açıklamalarıdır. TÜBA yasası gereği, başbakana bağlı, tüzel kişiliği olan, bilimsel, idari, mali özerkliğe sahip bir kurumdur. Buna rağmen nasıl olur da hala asılsız iddialarınızda ısrar edebiliyorsunuz anlayamıyorum. Yukarıdaki açıklama herşeyi ortaya koymaktadır. Daha fazla bilime sırt çevirmeyin. 1 Alıntı
Φ zaman Gönderi tarihi: 7 Ekim , 2005 Gönderi tarihi: 7 Ekim , 2005 En küçük canlı birimi olan hücre -evrimcilerin iddia ettikleri şekilde- ilkel ve kontrolsüz dünya koşullarında rastlantılar sonucu asla oluşamadığı gibi, 20. yüzyılın en gelişmiş laboratuvarlarında bile sentezlenememiştir. Canlı hücresinin yapı taşı olan amino asitlerden ve bunların oluşturduğu proteinlerden yola çıkarak değil hücre, hücredeki mitokondri, ribozom, lizozom, hücre zarı, golgi aygıtı, endoplazmik retikulum, vs. gibi organellerinden tek bir tanesi bile oluşturulamaz. Dolayısıyla evrimin tesadüfen oluştuğunu iddia ettiği ilk hücre yalnızca hayal gücüne dayalı bir fantezi ürünü olarak kalmıştır. Yamyamın iddia ettiği şekilde, şuan yeryüzünde evrimi savunan sözde bilim adamları, maddecilik propagandasından başka birşey yapmayan ideolodjik amaçlı insanlarıdır.. Bu insanların bilimsellikle en küçük bir ilgisi yoktur.. Bir hücrenin bile tesadüfen oluşamayacağını anlamayan akıldan, değil bilim adamı, çerçici bile olmaz.. evet kardeşim bu açıklama herşeyi açıklıyo daha fazla yorma kendini... bilimdiye çarpıtıyosunuz herşeyi yam yam kardeş.... Alıntı
Φ wyattearp Gönderi tarihi: 7 Ekim , 2005 Gönderi tarihi: 7 Ekim , 2005 Türkiye'de, evrimci düşüncenin önde gelen otoritelerinden olan Prof. Dr. Ali Demirsoy , Kalıtım ve Evrim isimli kitabında, canlılık için en gerekli enzimlerden birisi olan Sitokrom-C'nin tesadüfen oluşma olasılığını şöyle ifade etmektedir: Özünde bir Sitokrom-C'nin dizilişini oluşturmak için olasılık sıfır denecek kadar azdır. Yani canlılık eğer belli bir dizilimi gerektiriyorsa, bu tüm evrende bir defa oluşacak kadar az bir olasılığa sahiptir denilebilir. Ya da oluşumunda bizim tanımlayamayacağımız doğaüstü güçler görev yapmıştır. Bu sonuncusunu kabul etmek bilimsel amaca uygun değildir. O zaman birinci varsayımı irdelemek gerekir. .48 Demirsoy, üstteki satırlarının ardından, "bilimsel amaca daha uygun" olduğu için kabul ettiği bu olasılığın ne denli gerçek dışı olduğunu şöyle itiraf eder: ... Sitokrom-C'nin belirli aminoasit dizilimini sağlamak, bir maymunun daktiloda hiç yanlış yapmadan insanlık tarihini yazma olasılığı kadar azdır —maymunun rastgele tuşlara bastığını kabul ederek—.49 Arkadaşlar ben Ali Demirsoy' un bahsi geçen kitabını okumadım. Fakat yukarıya yazdığım satırları Hulki Cevizoğlunun programında dinlemiştim, yalanlanmadığına göre onun siz ne anlarsınız bilmem ama benim tek anladığım şu: Evrenin oluşumu canlılığın ortaya çıkması olasılıklarla tesadüflerle açıklanacak cinsten değil ama böyle yapmak tan başka çaremizde yok öteki türlü Yaratıcı' ya inanmak zorunda kalırız. Siz nasıl anladınız... Alıntı
Φ magdenli Gönderi tarihi: 7 Ekim , 2005 Gönderi tarihi: 7 Ekim , 2005 madem savunanlara göre evrim oluyor neden maymunlar hala aynı yoksa bir zamanamı mahsus evrim geçirdiler okula yazdırsak olur mu Alıntı
Φ wyattearp Gönderi tarihi: 7 Ekim , 2005 Gönderi tarihi: 7 Ekim , 2005 Bir şey daha ilave etmeliyim; Evrimi kabul edenlerle etmeyenler arasında inanma açısından ne fark var: Biz bütün kainatı , bütün canlıları akla gelen herşeyi Allah'ın yarattığına inanıyoruz Siz ise kainatın kendiliğinden var olduğunu kabul edip; ilk canlının milyarlarca yıl önce 'ilkel deniz' adı verilen bir sıvı karışıma düşen yıldırımlarla ortaya çıktığına inanıyosunuz... Neticede herkes bişeye inandığına göre neyi tartışıyoruz, neyi ispatlamaya çalışıyoruz birbirimize! bence herkes inancını yaşamalı.. Çünkü inancın tartışmasını yapmak zaten en baştan mantıksız... Alıntı
Φ yam_yam Gönderi tarihi: 7 Ekim , 2005 Yazar Gönderi tarihi: 7 Ekim , 2005 En küçük canlı birimi olan hücre -evrimcilerin iddia ettikleri şekilde- ilkel ve kontrolsüz dünya koşullarında rastlantılar sonucu asla oluşamadığı gibi, 20. yüzyılın en gelişmiş laboratuvarlarında bile sentezlenememiştir. Canlı hücresinin yapı taşı olan amino asitlerden ve bunların oluşturduğu proteinlerden yola çıkarak değil hücre, hücredeki mitokondri, ribozom, lizozom, hücre zarı, golgi aygıtı, endoplazmik retikulum, vs. gibi organellerinden tek bir tanesi bile oluşturulamaz. Dolayısıyla evrimin tesadüfen oluştuğunu iddia ettiği ilk hücre yalnızca hayal gücüne dayalı bir fantezi ürünü olarak kalmıştır. Yamyamın iddia ettiği şekilde, şuan yeryüzünde evrimi savunan sözde bilim adamları, maddecilik propagandasından başka birşey yapmayan ideolodjik amaçlı insanlarıdır.. Bu insanların bilimsellikle en küçük bir ilgisi yoktur.. Bir hücrenin bile tesadüfen oluşamayacağını anlamayan akıldan, değil bilim adamı, çerçici bile olmaz.. evet kardeşim bu açıklama herşeyi açıklıyo daha fazla yorma kendini... bilimdiye çarpıtıyosunuz herşeyi yam yam kardeş.... Onu bana değil TÜRKİYE BİLİMLER AKADEMİSİ'ne söyle.... Siz hala bilime sırt çevirmeye devam edin. 1 Alıntı
Φ berceste Gönderi tarihi: 7 Ekim , 2005 Gönderi tarihi: 7 Ekim , 2005 zaman çok güzel söylemişsin ... Bence bunun ustune pek fazla söze ihtiyaç yok...Anlamak isteyen anlar zaten... Alıntı
Φ yam_yam Gönderi tarihi: 7 Ekim , 2005 Yazar Gönderi tarihi: 7 Ekim , 2005 zaman çok güzel söylemişsin ... Bence bunun ustune pek fazla söze ihtiyaç yok...Anlamak isteyen anlar zaten... Evet anlamak isteyen anlayabilir.... Neyi anlamak istediği ve neye inandığı kişiyi bağlar. Bizi ilgilendiren dogmatik inançlarınızı mutlak doğru olarak dikte etme çabanız. 1 Alıntı
Φ zaman Gönderi tarihi: 7 Ekim , 2005 Gönderi tarihi: 7 Ekim , 2005 YOK DOĞMATİK BİLGİLERMİŞ YOK ARAŞTIRMIYOMUŞUZ. SENİN DÜNYADAN HABERİN VARMI DOSTUM. SAYGIN BİLİM ADAMLARI DEDİĞİN ADAMLAR ŞİMDİ EVRİM TEORİSİNİN GEÇERSİZLİĞİNİ SÖYLÜYO SEN HALA NEDİYORSUN YAHU İYİ DÜŞÜN KARDEŞİM BİR HÜCREDEN BUNLAR OLABİLİR Mİ BAK İNSAN HAMİLE KALINCA BİLE AZ KENDİNE DİKKAT ETMESE ÇOCUK ÖLÜYO DÜŞÜYOR. NE KADAR HASSAS BİR DENGE DEĞİL Mİ? BİR İNSANIN HAMİLE KALMASI İÇİN BİLE RAHİM GİBİ ÇOK HASSAS BİR DÜZENEK LAZIM SEN HALA İNSANIN BİR HÜCREDEN GELDİĞİNİ ZANEDEDUR. AKLIN YOLU BİR MANTIKLI DÜŞÜN KARDEŞŞŞ Alıntı
Φ DELETERİOUS Gönderi tarihi: 7 Ekim , 2005 Gönderi tarihi: 7 Ekim , 2005 BİR İNSANIN HAMİLE KALMASI İÇİN BİLE RAHİM GİBİ ÇOK HASSAS BİR DÜZENEK LAZIM SEN HALA İNSANIN BİR HÜCREDEN GELDİĞİNİ ZANEDEDUR. AKLIN YOLU BİR E BİR OLMASA DA, İNSAN İKİ HÜCREDEN MEYDANA GELİR ZATEN... Alıntı
Φ yam_yam Gönderi tarihi: 7 Ekim , 2005 Yazar Gönderi tarihi: 7 Ekim , 2005 YOK DOĞMATİK BİLGİLERMİŞ YOK ARAŞTIRMIYOMUŞUZ. SENİN DÜNYADAN HABERİN VARMI DOSTUM. SAYGIN BİLİM ADAMLARI DEDİĞİN ADAMLAR ŞİMDİ EVRİM TEORİSİNİN GEÇERSİZLİĞİNİ SÖYLÜYO SEN HALA NEDİYORSUN YAHU İYİ DÜŞÜN KARDEŞİM BİR HÜCREDEN BUNLAR OLABİLİR Mİ BAK İNSAN HAMİLE KALINCA BİLE AZ KENDİNE DİKKAT ETMESE ÇOCUK ÖLÜYO DÜŞÜYOR. NE KADAR HASSAS BİR DENGE DEĞİL Mİ? BİR İNSANIN HAMİLE KALMASI İÇİN BİLE RAHİM GİBİ ÇOK HASSAS BİR DÜZENEK LAZIM SEN HALA İNSANIN BİR HÜCREDEN GELDİĞİNİ ZANEDEDUR. AKLIN YOLU BİR MANTIKLI DÜŞÜN KARDEŞŞŞ Yahu kardeşim uzun zamandır gündemi takip ediyorum. Hadi diyelim ki ben bu haberi (Evrim teorisinin çürütüldüğü) atladım. Bana objektif, bilimsel bir kaynaktan bunu doğrulatabilir misiniz. Google dan "evrim teorisi" yazıp arattırdım. Tam 56 sayfa link çıktı. Hepsine baktım. Evrim teorisinin çürütüldüğü hakkında HY grubunun dışında bir tane haber yok. Diyelim ki ben bu konuda cahil kaldım. Lütfen bana bilimsel bir kaynak getirebilir misiniz? (HY ve grubu dışında.Zira bilimsel gerçekleri çarpıttıkları defalarca ifşa edildi) 1 Alıntı
Φ kralx Gönderi tarihi: 7 Ekim , 2005 Gönderi tarihi: 7 Ekim , 2005 Yamyam ben pozitif bilime inanırım ve pozitif bilim evrim teorisine bilmem neresiyle gülüyor.... ok.. Tübütak mübütak hikayesi okuma bana.. Saygılar... Alıntı
Φ yam_yam Gönderi tarihi: 10 Ekim , 2005 Yazar Gönderi tarihi: 10 Ekim , 2005 Yamyam ben pozitif bilime inanırım ve pozitif bilim evrim teorisine bilmem neresiyle gülüyor.... ok.. Tübütak mübütak hikayesi okuma bana.. Saygılar... Arkadaşım beni anlamadın galiba... "Bana evrim teorisinin çürütüldüğü hakkında bir tane bilimsel, objektif kaynak getir"diyorum. Varsa eğer getir. Yoksa neye inanmak istiyorsan inan, boş boş konuşma. Ayrıca hikaye okuyan ben değilim, sensin... 1 Alıntı
Φ lena Gönderi tarihi: 10 Ekim , 2005 Gönderi tarihi: 10 Ekim , 2005 Evrim ünüverstelerde hağla ders konusudur, bu konu sıraya sokularak tartışılması gerekli soru cevap gibi. Alıntı
Φ ceviz Gönderi tarihi: 10 Ekim , 2005 Gönderi tarihi: 10 Ekim , 2005 Arkadaşım beni anlamadın galiba... "Bana evrim teorisinin çürütüldüğü hakkında bir tane bilimsel, objektif kaynak getir"diyorum. Varsa eğer getir. Yoksa neye inanmak istiyorsan inan, boş boş konuşma. kral sana bilim evrim teorisinden elini ayağını çekiyor diyor sen kanıt göster diyorsun. yamyam kardeş biraz araştırsan diyorum. onuda bizmi yapalım senin yerine. Alıntı
Φ yam_yam Gönderi tarihi: 10 Ekim , 2005 Yazar Gönderi tarihi: 10 Ekim , 2005 Evrim ünüverstelerde hağla ders konusudur, bu konu sıraya sokularak tartışılması gerekli soru cevap gibi. Yahu adamlara "ben bilim adamı değilim bu konu beni aşar. bilim böyle söylüyor" diyorum. Onlar "hayır bilim evrim teorisini reddediyor" diyorlar, "Kaynak" diyorum, kaynak yok. 1 Alıntı
Φ yam_yam Gönderi tarihi: 10 Ekim , 2005 Yazar Gönderi tarihi: 10 Ekim , 2005 kral sana bilim evrim teorisinden elini ayağını çekiyor diyor sen kanıt göster diyorsun. yamyam kardeş biraz araştırsan diyorum. onuda bizmi yapalım senin yerine. Emin ol ki araştırdım. TBMM meclis kayıtlarına kadar baktım. Yok yok yok yok.... Evrim teorisinin geçerliliğini yitirdiğine dair tek bir kaynak yok(HY ve BAV dışında) Aksine yeni bulgular elde edildiği haberleri var. Size TÜBA (Türkiye Bilimler Akademisi ki devlet eliyle kurulan bir kuruluştur) açıklamasını yazdık. Bana hala "evrim teorisi geçerliliğini yitirdi" diyorsunuz. Arkadaşım kaynak getirin kaynak... 1 Alıntı
Φ KaRaKuRt Gönderi tarihi: 10 Ekim , 2005 Gönderi tarihi: 10 Ekim , 2005 Emin ol ki araştırdım. TBMM meclis kayıtlarına kadar baktım. Yok yok yok yok.... Evrim teorisinin geçerliliğini yitirdiğine dair tek bir kaynak yok(HY ve BAV dışında) Aksine yeni bulgular elde edildiği haberleri var. Size TÜBA (Türkiye Bilimler Akademisi ki devlet eliyle kurulan bir kuruluştur) açıklamasını yazdık. Bana hala "evrim teorisi geçerliliğini yitirdi" diyorsunuz. Arkadaşım kaynak getirin kaynak... ya tamam sensin haklı.... istediğine inan yaaa..... ama maymunlart senin ataların... benimkiler hz ademden bu yana hala insan çok şükür.... Alıntı
Φ lena Gönderi tarihi: 10 Ekim , 2005 Gönderi tarihi: 10 Ekim , 2005 Vay be 4 kan gurubu da hz ademden gelmiş demek, bende hep düşünürdüm bu 4 kan gurubu nasıl oldu diye. Alıntı
Φ arman Gönderi tarihi: 10 Ekim , 2005 Gönderi tarihi: 10 Ekim , 2005 Vay be 4 kan gurubu da hz ademden gelmiş demek, bende hep düşünürdüm bu 4 kan gurubu nasıl oldu diye. Mantık bu mu ? Sizi bir yaratıcının varlığına inandırmaktan alıkoyan şey Hz Ademden sonra nasıl olurda 4 kan grubunun oluştuğumudr ? E ben size o halde daha sağlam bir sav vereyim Nasıl olurda Hz Ademden bu yana insanların parmak izleri hiç birbirini tutmuyor bak bak mantığa bak ... Ama o zaman adama sormazlarmı '' ya kardeş siz canlılığın tesadüfler sonucu oluştuğuna inanıyorsunuz madem nasıl olurda hiç kimsenin parmakizi birbirini tutmaz ''diye ... Yapmayın arkadaşlar her şey tesadüfi oluşacak ama kimsenin genleri birbirinin kine benzemiyecek kimsenin parmak izi birbirininkini tutmayacak hiç bir kartanesi yağarken birbirine çarpmayacak hey yavrumm hey bu nasıl müthiş bir tesadüfler zinciridir böyle elime birbirinden farklı kutu kutu boyalar alıp tuale rastgele saçacam ve ortaya herhangi bir insanın portresi çıkacak öylemi ? Pehh! tesadüfi oluşumlara siz inanmaya devam edin biz ise her oluşumun ardında bir yaratıcının ve aklın kuvvetine inanmaya devam edelim ... Alıntı
Φ lena Gönderi tarihi: 10 Ekim , 2005 Gönderi tarihi: 10 Ekim , 2005 Tesadüfü oluşa inandığımızı kim söyledi, ama siz ademden nasıl çoğaldığımızı anlat bizde öyrenelim. Alıntı
Φ arman Gönderi tarihi: 10 Ekim , 2005 Gönderi tarihi: 10 Ekim , 2005 Tesadüfü oluşa inandığımızı kim söyledi, ama siz ademden nasıl çoğaldığımızı anlat bizde öyrenelim. O konulara merakım olsaydı Babamla annen mi izlerdim sence nasıl çoğalmışızdır leylekler lemi ? Yapma gözünü seveyim yaaa ... Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.