Seçiminizi Yapın: Bu On Kadından Hangisiyle Rakı İçerdiniz?

[™ Admin]

Bu anket Feridun Nadir'in Rakı İçilesi On Kadın makalesinden esinlenerek hazırlanmıştır....

 

 

Feridun Nadir

Rakı İçilesi On Kadın

 

 

 

Kadın ve rakı kelimeleri (artık bol bol) yan yana düşünce aklıma hep aynı şey geliyor. İki kelime, dört harfli: Oh be!

Rakının yüzyıllar boyu en büyük ayıbı erkek içkisi olarak anılması olmuştur. Hani bütün içkiler bir şekil erkek içkisi olarak anıldı buralarda. Ama rakı bu konuda hep ön saflarda koşar(dı). Hani şu paçoz “erkek adam” vurgusu var ya, sanki “kadın adam” varmış gibi, o vurguyla rakı pek bir sevişirdi. Daha fenası rakı içen kadınlara iltifat niyetiyle “erkek kız” denirdi. 

 

Şükür geçti o günler.

 

Efendim arada hatırlatmak gerekiyor, rakı büyülü bir içkidir. Su katınca beyazlar, kimyası özeldir. Her içkiden fazla kokar, kokusu özeldir. Usul erkânı, kültürü okulu vardır, adabı özeldir. Yemeğe göre içki seçilir genel olarak. Rakıda tam tersi olur, rakıya yemek seçersin, sofrası özeldir. Bütün içkiler sürat peşinde koşarken rakı “bi dur” der, felsefesi özeldir.

 

Hâl böyleyken rakının bu kadar bıyıklı olması utanç vericiydi zaten.

Rakamlarla konuşalım bir miktar. Melis Alphan’dan öğrendiğime göre (geçen yıl Hürriyet’e yazmış) 2005’te kadınlar rakı tüketicilerinin yüzde 10’unu oluşturuyorken bu oran ikiye katlanmış. Rakı içen toplam kadın sayısı 2 milyon 161 binmiş. Bu yazıya kadar geçen bir yıl içinde rakı içen kadın sayısı yüzde 24 artarken alkol tüketen kadın sayısındaki artış yüzde beşi bile bulmamış. Yani, kadınların rakıya talebi eskisinin altı katı. Daha ilginç olanı 2008’de kadınlar rakıyı pek statü ve sınıf içkisi olarak görmezken, 2012 Ocak ayında kadınların yüzde 31’i için rakı statü emaresi.

 

Yani, rakının ve meyhanelerin itibarının hızla artmasında kadınların payı çok yüksek.

Ben de bunun şerefine biraz değişik bir yol izlemeye karar verdim. Büyük üstadımız Vefa Zat’a, memleketin en önemli yayıncılarından Raşit Çavaş’a, şair ve gazetemiz yazarı Mehmet Said Aydın’a, Rakı Ansiklopedisi’ni var eden gazeteci Erdir Zat’a, DJ, yazar ve dergimiz yazarı Murat Meriç’e, müzisyen, yazar ve aranjör Serdar Ateşer’e, yazar Kemal Kenan Ergen’e, gazeteci ve Uzuncorap.com yazarı Serdar Erbaş’a, tasarımcı Rauf Kösemen’e, yönetmen Ezel Akay’a, rakı içmekten müthiş hazzettiğim on erkeğe aynı soruyu sordum: “Mümkün olsa hangi kadınla rakı içmek isterdiniz?” Cevaplar aşağıda.

 

Benli Belkıs (Vefa Zat ve Erdir Zat seçti)

 

Benli Belkıs’ta bir acayiplik oldu. Üstadımız Vefa Zat ve oğlu, Rakı Ansiklopedisi editörü gazeteci Erdir Zat’a ayrı ayrı sordum. Birbirlerinden haberi olmadan aynı ismi verdiler. Erdir, Benli Belkıs’la küçükken tanışmış ve içinde kalmış. Vefa abimiz de Hilton yıllarında 10 yıl kadar Benli Belkıs’a hizmet etmiş. Gerçek adı Belkıs Söylemezoğlu (1912-1972) olan Benli Belkıs, Paris sosyetesinin İstanbul temsilcisi gibiymiş vaktinde. Rakı Ansiklopedisi’nden Benli Belkıs maddesini okumanızı da şiddetle tavsiye ederim. 

 

Julia Roberts (Ezel Akay seçti)

 

Bizzat hayranı olduğum Julia Roberts için çok fazla bir şey söyleyemeyeceğim. Ama Ezel’in şu cümlesini eklemem lazım: “Her geçen yıl biraz daha rakı içilesi bir kadın haline geliyor.”

 

Dilhayat Kalfa (Raşit Çavaş seçti)

 

1700’lerde sarayda yaşamış, Türk müziğinin en önemli bestekârlarından Dilhayat Kalfa’yı (yahut Dilhayat Kadın, Dilhayat Hanım) seçti Raşit Çavaş. Hakkında çok az şey bildiğimiz Dilhayat Kalfa’yı bu satırları okuyup da merak edebilecekler için İnternet’te kolayca bulabilecekleri Evcârâ Saz Semâîsi iyi bir başlangıç olabilir.

Deborah Harry (Serdar Ateşer seçti)

Blondie’nin solisti bir zamanların efsane sarışını Debby Harry (1945) hayranı olan Serdar Ateşer, onun için “yolda karşıdan geliyor olsa muhtemelen tökezlerim” dedi. 

 

Tomris Uyar (Murat Meriç seçti)

 

Ben konuya hiç girmeyeyim. Murat çok çok güzel tarif etmiş neden Tomris Uyar’la rakı içmek istediğini: “Onunla sarhoş olmayı isterdim çünkü bilhassa günlüklerinde cümleleri anason kokar. Bütün sevdiğim adamlar yani Turgut Uyar, Edip Cansever, Cemal Süreya onunla rakı içmeyi sevmiş. Bir bildikleri olmalı!”

 

Fairuz (Mehmet Said Aydın seçti)

 

Nouhad Wadi Haddad yahut bildiğimiz adıyla Fairuz şarkı söylemeye başladı mı akan sular durur, savaşanlar savaşa ara verirlermiş. Sofrasının tadını bilen Said de epey beğendiğim bir tercih yaptı tabii rakı içmek için.

 

Müjde Ar (Serdar Erbaş seçti)

 

Serdar tereddütsüz cevap verdi. Benim de annesini de ekleyesim geldi. Serdar Erbaş’ın Müjde Ar ile içmek isteme gerekçesi: “Hem içmesini bilir, hem muhabbeti eminim güzeldir. Geyik de yaparsın, siyaset, sanat da konuşursun.”

 

Aleksandra Kollontai (Rauf Kösemen seçti)

 

Rauf Kollontai’yi seçerken daha önce büyükkeyif.com’a söylediğini tekrar etmeyi tercih etti: Yaşadığı “bir çok hayat”tan birini benimle yaşasa, akşamları çilingir sofrası kurup ne olacak bu dünyanın hali diye muhabbetlensek ne güzel olurdu.

 

Adile Naşit (Kemal Kenan Ergen seçti)

 

KemKen önce annesini söyledi. “Hiç böyle bir şansım olmadı ve asla olmayacak maalesef” dedi. Bir isim daha rica ettim ve aynı sebeple Adile Naşit dedi. Sağolsun.

 

Sevim Burak

 

Ben de naçizane Sevim Burak diyorum. Ortaköy / Çanakkale / Kuzguncuk / Beyoğlu’nda geçen bir hayat. Kaptan kızı. Eşsiz, hakikaten eşsiz bir yazar. Hepsi rakı çağrıştırmıyor mu? Sadece 52 yaşında ve pek az şey yazarak öldü üstelik.

Bu arada kendime torpil yapıp bir çırpıda Esengül, Emma Goldman, Sevgi Soysal, Madam Anahit, Muhterem Nur, Madonna ve Kate Moss isimlerini de eklemeden edemiyorum.

[Φ Canraşit]

Deborah Harry (Serdar Ateşer seçti)

Blondie’nin solisti bir zamanların efsane sarışını Debby Harry (1945) hayranı olan Serdar Ateşer, onun için “yolda karşıdan geliyor olsa muhtemelen tökezlerim” dedi. 

Kesinlikle katılıyorum Serdar Ateşer'e.

 

Rakı diğer içkilere benzemez. Güzel ve hüzün verici bir manzara şarttır.

[Φ irinçköl]

Tomris Uyar (Murat Meriç seçti)

 

Ben konuya hiç girmeyeyim. Murat çok çok güzel tarif etmiş neden Tomris Uyar’la rakı içmek istediğini: “Onunla sarhoş olmayı isterdim çünkü bilhassa günlüklerinde cümleleri anason kokar. Bütün sevdiğim adamlar yani Turgut Uyar, Edip Cansever, Cemal Süreya onunla rakı içmeyi sevmiş. Bir bildikleri olmalı!”

 

Kesinlikle katılıyorum Serdar Ateşer'e.

Rakı diğer içkilere benzemez. Güzel ve hüzün verici bir manzara şarttır.

 

Evet rakı başka içkilere benzemez .Güzel ve hüzün verici bir manzaradan öte ,rakı içmesini bilen ve her şeyden önemlisi rakı sohbetini bilen biri olmalı. Bu nedenle sırf görünüşüne bakıp rakının "r" si bile bilmeyen insanları rakı içmek için seçmek , rakı içmesini bilmemek anlamına gelir.

[Φ Canraşit]

Evet rakı başka içkilere benzemez .Güzel ve hüzün verici bir manzaradan öte ,rakı içmesini bilen ve her şeyden önemlisi rakı sohbetini bilen biri olmalı. Bu nedenle sırf görünüşüne bakıp rakının "r" si bile bilmeyen insanları rakı içmek için seçmek , rakı içmesini bilmemek anlamına gelir.

 

Tabii ki, güzellik ve hüzün ön şarttır, gerek şarttır, asgari olması gerekendir ama yetmez. Yetse gider tek başına Boğazda gün batımında rakı-balık yapar bir erkek ya da yalnızca sohbet yetse, gider izbe bir meyhanede rakı sohbetini bilen bir erkek ile içer.

 

Şahsi fikrim bir erkek için önemli olan rakı içmeyi bilen herhangi biri ile içmek değildir. Birinci gerek-şartı sağlayan güzel ve hüzünlü bir kadınsa - ki hüzünlü birinin bana göre-öğrenme potansiyeli var demektir - ikinci yeter-şart tamamlanmış sayılır. Zira, rakı içmeyi bilmeyene itina ile öğretilir, sorun olmaz, yeter ki bu potansiyele sahip olsun.

[Φ Nüans]

Bu anket Feridun Nadir'in Rakı İçilesi On Kadın makalesinden esinlenerek hazırlanmıştır....

Bu listede Müzeyyen Senar ! olmaması beni üzdü...  O ! Rakı Cumhuriyetine Cumhur başkanı olacak kadındı... eskiden çook  eskiden... 

[™ Admin]

Bu listede Müzeyyen Senar ! olmaması beni üzdü...  O ! Rakı Cumhuriyetine Cumhur başkanı olacak kadındı... eskiden çook  eskiden... 

Her makalede olduğu gibi o kadar çok kadın varki birileri unutulur... üzme kendini sen kendin adını yad ettin ya yeter...

 

ama sen seçeneğini genede işaretle ve oyla...

[Φ Nüans]

Her makalede olduğu gibi o kadar çok kadın varki birileri unutulur... üzme kendini sen kendin adını yad ettin ya yeter...

 

ama sen seçeneğini genede işaretle ve oyla...

Beylere özel değilmi anket  

[™ Admin]

Beylere özel değilmi anket  

Ah dizini yanlış geçmişim bir dakika taşıyorum... hayır canım niye sadece beyler olsun... seç seç...

[Φ irinçköl]

Tabii ki, güzellik ve hüzün ön şarttır, gerek şarttır, asgari olması gerekendir ama yetmez. Yetse gider tek başına Boğazda gün batımında rakı-balık yapar bir erkek ya da yalnızca sohbet yetse, gider izbe bir meyhanede rakı sohbetini bilen bir erkek ile içer.

 

Şahsi fikrim bir erkek için önemli olan rakı içmeyi bilen herhangi biri ile içmek değildir. Birinci gerek-şartı sağlayan güzel ve hüzünlü bir kadınsa - ki hüzünlü birinin bana göre-öğrenme potansiyeli var demektir - ikinci yeter-şart tamamlanmış sayılır. Zira, rakı içmeyi bilmeyene itina ile öğretilir, sorun olmaz, yeter ki bu potansiyele sahip olsun.

 

Rakı içme kültürü diye bir kültür var. Julia Roberts veya diğer yabancı şahıslar ne anlar bu kültürden O kültüre sahip değilse sadece sohbet olur ya da güzel diye seyredilir anlatmak istediğim bu. Benim de şahsi fikrim rakı kültürüne sahip -içme ve sohbet- kim olursa olsun içerim arkadaş kadın erkek farketmez . Çünkü bu kültüre sahip biriyle rakı sofrasının tadına doyum olmaz. Böyle olunca da açıkçası güzel çirkin farketmez..

[Φ democrossian]

Hiç biriyle... Çünkü şaraptan başka içki tanımıyorum. Beyaz... Kırmızısını sevmem. İlla beyaz... Dömisek... Başka içki mi olurmuş... Hepsi uydurma. İçki şaraptır, gerisi boş...

 

İçtiğim şarap olduktan sonra kiminle içtiğim o kadar da önemli değil...

 

Ama Şarapova olursa fena olmaz...  

[Φ gloria]

Tomris Uyar... Ve kesinlikle Murat Meriç'in cevabına katılıyorum. Bu kadında her zaman çok özel birşey olduğunu düşünmüşümdür. Burada da tartışmıştık az biraz Tomris Uyar hakkında...

[Φ democrossian]

Üzümlerin şahı muskattır. Anadoluda misket derler. Şarabı billur gibi altın sarısı ve benzersiz aromalı olur. Semillon da iyi üzümdür. 

 

Fakat taze sıkılmış üzümden şarap yaptıklarını pek sanmıyorum. Kurudan yapıyorlar. 

 

Fakat o yine neyse... Sen tut güzelim şarabı damıt, alkole çevir, sonra aroma vereceğim diye bir şeyler kat. Sonra içeceğinde tekrar sulandır. Olacak iş değil! Hayatta damıtma ürünü bu saçma icat içkileri içmem! 

 

Şarap öyle özeldir ki, havayla temas etse bile tadı bozulur. Şaraba mantar sıfır temas, havasız kapatılır. O mantar çıktığı anda şarap şaraplığından bir şeyler kaybetmeye başlar. O mükemmel aroma uçmaya başlar. Kokusunu bile boşa vermeyeceksin...

[Φ Canraşit]

Rakı içme kültürü diye bir kültür var. Julia Roberts veya diğer yabancı şahıslar ne anlar bu kültürden O kültüre sahip değilse sadece sohbet olur ya da güzel diye seyredilir anlatmak istediğim bu. Benim de şahsi fikrim rakı kültürüne sahip -içme ve sohbet- kim olursa olsun içerim arkadaş kadın erkek farketmez . Çünkü bu kültüre sahip biriyle rakı sofrasının tadına doyum olmaz. Böyle olunca da açıkçası güzel çirkin farketmez..

 

Elbette efendim, rakı kültürü diye bir şey var tabii. Ama kimse Türkiyeli olmadığı için potansiyel " birlikte rakı içilemez "  ilan edilemez, bu akla aykırı. Üstelik, Türkiyeli olup da bu kültüre sahip olmayanlar dolu iken. Rakı kültüründe alaturka vardır ve alaturkanın temeli hüzündür. Dünyada her insanın kendi kültüründen bağımsız bir duygusal yapısı vardır. Dolayısıyla bu kültürü bilenler, öğrenme potansiyeli olanlar ve olmayanlar şeklinde 3'e ayrılabilir insanlar. Öğrenme potansiyeli olanlara da çok kolay öğretilir, sorun olmaz. 

 

Ayrıca, ben şahsen her bu kültürü bilenle değil, sevdiklerimle, içtenliğine inandıklarımla içmeyi tercih ederim. Tomris Uyarla içmem demiyorum dikkat ( ! ) Ama mesela bir Aydın Boysan ile sırf rakı adabını, sohbetini, kültürünü biliyor diye içmem, sıkılırım. İşte bana güzel gelen size güzel gelmez, işin ince noktası da bu, konunun şahsiliği, izafiliği de bundan geliyor zaten. 

[Φ irinçköl]

Elbette efendim, rakı kültürü diye bir şey var tabii. Ama kimse Türkiyeli olmadığı için potansiyel " birlikte rakı içilemez "  ilan edilemez, bu akla aykırı. Üstelik, Türkiyeli olup da bu kültüre sahip olmayanlar dolu iken. Rakı kültüründe alaturka vardır ve alaturkanın temeli hüzündür. Dünyada her insanın kendi kültüründen bağımsız bir duygusal yapısı vardır. Dolayısıyla bu kültürü bilenler, öğrenme potansiyeli olanlar ve olmayanlar şeklinde 3'e ayrılabilir insanlar. Öğrenme potansiyeli olanlara da çok kolay öğretilir, sorun olmaz. 

 

Ayrıca, ben şahsen her bu kültürü bilenle değil, sevdiklerimle, içtenliğine inandıklarımla içmeyi tercih ederim. Tomris Uyarla içmem demiyorum dikkat ( ! ) Ama mesela bir Aydın Boysan ile sırf rakı adabını, sohbetini, kültürünü biliyor diye içmem, sıkılırım. İşte bana güzel gelen size güzel gelmez, işin ince noktası da bu, konunun şahsiliği, izafiliği de bundan geliyor zaten. 

 

Böyle bir şey ilan etmedim. Ama rakı  tüketilen toplumlarda rakı kültürünün daha yaygın olarak bilindiğini varsayıyorum sadece. Tabii ki sevdiklerimizle içeriz .Ama sevdiklerimiz içinde de açıkçası bu kültürü bilen insanlarla içmek çok daha mantıklı. Ben annemi babamı da severim .Ama onlarla rakı sofrasına oturmayı seçmem. Zaten içmezler de Ya da ne bileyim bazı arkadaşlarımla  rakıyı birlikte içmek istemem onları sevdiğim halde. Bu başlıkta bir seçim yapmak gerektiği için belli şahıslar seçildi. Yoksa hiç birini şahsen tanımıyorum. Eğer gerçekten rakı kültürünü biliyorlarsa sorun yok ama bana buradaki yabancılar biraz kel alaka gibi geldi.

 

Üst iletilerde dediğiniz gibi rakı her içkiye benzemez ve açıkçası her adamın harcı da değildir rakı içmek. Diğer içkiler olsa tamam istediğinizle için sorun değil. Ama rakı öyle değil

[Φ democrossian]

Şarap ile kadeh ayrılmaz ikilidir, özdeşleşmişlerdir. Şarabı bardakta içmek oldukça komik olur. Rakıyı da kadehe koyup içmek hiç yakışmaz. Kadehin zerafeti ve şarapla özdeşleşmişliği bir başkadır. 

 

Çay bardağında rakı içmek ise tam bir felaket!  Ona hiç değinmiyorum. 

 

Şarabın o billur altın sarısı rengini görmek ve kadehi elinden içmezken bile bırakmadan üç parmakla sapını, iki parmakla üst kısmını tutarak kokusunu içine çekmek bambaşka bir olay. Kadehi tokuşturmak zaten başlı başına bir fenomen! Bardak filan tokuşturulur mu yahu!  O tutuş biçimi çok önemli! Dirsek masada, bilek kıvrık, parmaklar bükülmeden kadehi tutuyor ve tık!

 

Kadehin daima yarım doldurulması, tam doldurmanın hoş olmaması ayrı bir kültür... Öyle ki dolu kadehe duble denir. Yarım kadeh aslında tektir. Duble doldurana hoşaf mı içiyorsun derler! 

 

Özetle, şarap gibisi yok... Ama öyle her akşam her akşam değil... Her hafta sonu bile değil... İçmek için iyi bir neden olacak, şöööyle mantarını pat diye açtın mı o aromayı özlemiş olacaksın... İçmeden mutlaka iyice kokusunu nefesime  çekerim.

 

Sonra öyle lık lık yooook! Tek yudum... Her seferde sadece tek yudum...

 

Şimdi bir Safir açmak vardı ammaaa... Muskat ve semillondan yapılır. Yanına çerez ister.Ya da Anfora Zarif... Sultaniyeden yapılır. Yanına meyve ister.

 

E ama muhabbet lazım... İçeyim diye içilmez ki...  

 

  

[Φ democrossian]

Rakı kültüründen bir iki ipucu alsaydık? Ben şarap kültürünün bir kaç ana hattını verdim. Sadece öğrenmek istiyorum. Bir rakı - şarap savaşı başlatma niyetinde filan değilim.

 

Bu konuda duyduğum en komik söz: "Rakının tövbesi olur ama şarabın olmaz!" Açıkçası rakı kültürüne arabeske olduğu kadar antipatim var. Eyvah! Savaş başlatma niyetim yok dedim ama bu savaş ilanı galiba! Ama yok, sözümü tutacağım. Arada kıyaslama yapmayacağım. Sadece neymiş bu rakının kültürü, onu merak ettim... 

[Φ Canraşit]

Bu başlıkta bir seçim yapmak gerektiği için belli şahıslar seçildi. Yoksa hiç birini şahsen tanımıyorum. Eğer gerçekten rakı kültürünü biliyorlarsa sorun yok ama bana buradaki yabancılar biraz kel alaka gibi geldi.

 

Yabancısı yerlisi fark etmez, bir insanı sevdiğimiz için onu güzel buluruz. Onu güzel bulmak için şahsen tanışmak da gerekmez. Tomris Uyar’ı öykülerinden tanıyoruz, kendimize yakın buluyoruz, seviyoruz. Ben de Deborah Harry’i şarkılarından, müziğinden, şarkı sözlerinden tanıyorum, seviyorum. Yani bunlar ruhen de güzel insanlar. Aynı şekilde böyle güzel insanlar aynı zamanda hüzünlü, dertli, efkarlı bir ruha sahip iseler, işte o zaman birlikte rakı içilme potansiyelleri de var demektir. Birlikte rakı içilme potansiyeli olanların da rakı kültürünü öğrenmesi kolay olur.

 

Zira, sofrada övünüp duranla da, full neşeli olanla da, sürekli ego tatmini peşinde olanla da istediği kadar rakı kültürünü bilsin, “ rakı içilmez “.

[Φ Canraşit]

Bu kadınla rakı içerim ben arkadaş, kimse mani olamaz !

 

[Φ irinçköl]

Bu kadınla rakı içerim ben arkadaş, kimse mani olamaz !

 

Yakışır

[Φ irinçköl]

 

 

Zira, sofrada övünüp duranla da, full neşeli olanla da, sürekli ego tatmini peşinde olanla da istediği kadar rakı kültürünü bilsin, “ rakı içilmez “.

 

Edindiği kültürü hazmedememiş, sürekli övünüp duran, ego tatmini peşinde olan adamın edindiği rakı kültüründen şüphe duyarım. Zira rakı salt alkol almak değildir. Gerek genel kültür, gerek yemek, gerek içmek ve gerekse de hem sofra hemde insan ilişkilerinde gerekli adabı  bilip, sindirmiş olmak kaydı şartıyla bir bütündür. Bu nedenle dedim ya rakı içmek her adamın harcı değildir. Yoksa etrafta her türlü rakı içen mevcut.  Bu nedenle benim rakı sofrasına oturduğum insan sayısı azdır ve özenle seçerim

[Φ democrossian]

Anlaşıldı, rakı kültürünün tek ögesi hüzün. Arabesk yani... Ben de öyle tahmin etmiştim...

[Φ Canraşit]

http://www.youtube.com/watch?v=4Rw4-oc77HQ

[Φ Canraşit]

Benim de şahsi fikrim rakı kültürüne sahip -içme ve sohbet- kim olursa olsun içerim arkadaş kadın erkek farketmez . Çünkü bu kültüre sahip biriyle rakı sofrasının tadına doyum olmaz. Böyle olunca da açıkçası güzel çirkin farketmez..

 

Bu kültüre her yönü ile sahip olduğunu varsaysak, mesela Quasi Modo ile de içer misiniz ? Bana sorarsanız ruhen Güzel insandır kendisi, rakı içme potansiyeli vardır, o ayrı ama yani işte, bence yine de gerekli şartlardan birini sağlamaz...

[Φ irinçköl]

Bu kültüre her yönü ile sahip olduğunu varsaysak, mesela Quasi Modo ile de içer misiniz ? Bana sorarsanız ruhen Güzel insandır kendisi, rakı içme potansiyeli vardır, o ayrı ama yani işte, bence yine de gerekli şartlardan birini sağlamaz...

 

Birincisi tanımadığım insanlarla içmem. "Kadın erkek farketmez" sözüm tanıdığım kişilerle alakalıydı.İkincisi karşımdaki insanın fiziki yapısıyla hiç ama hiç ilgilenmem.Roman kahramanı olduğunu saymazsak eğer bir tanışıklığımız olsaydı  neden olmasın? Sizin için eksik olan ne olurdu fiziksel özellikleri mi? Cevaplarınızdan çıkardığım kadarıyla hüznü şart gibi görünüyorsunuz rakı içmek için - benim için değil bu arada-  Quasimodo da yeterince hüzün var bana göre , neyi eksik peki görünüşten mi kaybediyor?

[Φ democrossian]

Hiç bir içki kabını tokuşturarak kadehten çıkan tınıyı elde edemezsiniz. Sadece kadeh tokuşturulur. Nedeni, kadehin ayaklı olması ve sesi çıkaran hacimli kısmın bir çan gibi davranmasıdır. O zarif, hafif tınılı ve saniye geçmeden sönümlenen küçük çınlama sesi kadehe özgüdür. Parmaklarınınız ağırlıklı kadehin ayağını tutacak ki, üst kısım çan gibi serbest kalacak, tınıyı duyacaksınız. Kadeh tam doldurulmadığı için tını tam çıkar. 

 

Bardak tokuşturanlar tını için bardağın dibini diğer bardağın ağız kısmına vurur. Bunda ise eşitlik yoktur. Bardağını üstte tutan üstünlük ima eder. Bardağına vurulan, resesif tavır içindedir. Kadehin eşit tokuşturulması ile bunu kıyaslamak bile olmaz. Kadeh bu yüzden yuvarlak, dar ağızlıdır. Eşit biçimde, kafa kafaya tokuşturulsun diye...