Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Önerilen İletiler

Gönderi tarihi:

Turkiye tarihine gecen "31 Mart Halk Gezi Parki Direnisi" ne deginmeden once, Tarihte ve Anadolu'nun bugunku Sinop Ili'nde dogmus Diyojen den kisaca bu baslikta kurulan iliskisi adina soz edelim.

 

Diyojen'in devrindeki hukumdar Buyuk Iskender bir gun Diyojen ile karsilasiyor ve merak edip, soruyar "benden bir istedigin var mi?" diye; bir fici icinde yasamini surduren dusunur Diyojen, icinde yasadigi ficisindan, BuyukIskender'e donup "golge etme baska ihsan istemem" diyor.

 

 

Iste 31 Mart'ta ufak bir parktaki bulunan tarihi agaclarin kesilmesine izin vermek istemeyen bir kac genc, o agaclarin kesilmesi emrini alanlara ve bu eylemi yerine getirmek isteyenlere karsi direnise geciyor ve eylemi durdurduklari gibi, parkta cadir kurup orada yatip, nobete basliyorlar. Ertesi sabah agaclarin golgesinde yatan, kitap okuyan ve sohbet eden genclere, polis tazyikli su ve biber gazi ile mudahele ediyor.

 

Iste ne oluyorsa ondan sonra oluyor. Once Taksim semti, daha sonra tum Istanbul ve de baskent Ankara olmak uzere, yurdun 90 farkli bolgesinde halk bu polis saldirisini ve taksim gezi parkini korumak ve orada polis saldirisina ugramis genclere destek verme adina sokaklara dokuluyor. Sokaklara dokulmeyenler de onlara evlerinden, dukkanlarindan bulunduklari yerlerden destek veriyor.

 

Ne yazikki, polis saldirisini durdurmak yerine, daha da artiriyor, biber gazi yerine vietnam'da kullanilan portakal gazi kullaniyor, gaz bombasi, plastik mermi kullasniyor ve hatta gercek mermi kullandigi kanitlaniyor. Direnisi gosterenlerin uzerine araclarini suruyor, uzerinden geciyor, ve saldirilarini tamamen vican ve insanlik disina tasiyor.

 

Bu arada bu halk hareketinin halk hareketi oldugunu gosteren, yani hic bir ideolojik inasncsal politik bir yonlendirmenin olayi olmadigini gostermek adina; Turkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk defa uc buyuk futbol klubunun (BJK, FB, GS) TARAFTARI ve genelde bir araya gelemeyen Izmir futbol klublerinin (Goztepe ve karsiyaka) taraftari, ve buna benzer sekilde diger sehir klubleri taraftari sadece eyleme destek vermiyorlar, biribirlerine de her turlu yardimi yapiyorlar. Halk yiyecek ve icecek saglama, barinma/sigiunma saglama adina dukkanlarini ve olanaklarini seferber ediyor, taksiler bedava yarali tasiyor, doktorlar yaralanan direniscilere tedavi uyguluyor, bu arada toplumun ve halkin her kesimi bir araya geliyor. Kimse cinsiyet, cinsi tercih, dini ve mezhepsel inanis, etnik ve etik koken politik gorus v.s. farkina bakmadan bir araya geliyor ve biribirine her konuda destek yardim ve olanak tassiyor.

 

Kisaca ulke ve toplumu her turlu farkli halk kesimi ile birlikte bir taraf olarak, polisin vicdan ve insanlik sinirlarini asan her turlu saldirisina karsi direnise, birlesime biribirine destege yardimlassmaya geciyor.

 

Bu arada bu olay dunyanin en onemli medyasinda ilk haber olarak yayinlaniyor, dunya ulkeleri ve her turlu kurulusu polisin bu mudahelesini lanetlerken direnenlerden yana yayin yapiyor. Ayrica tum dunyadaki yasam surduren duyarli vatandaslar, kendi ulkelerinde bu direnise destek veriyor. Tum internet, sosyal paylassim siteleri ve forumlari dunya capinda aninda olan biteni iletiyor ve yardimlasma ve destek sunuyor, haber veriyor.

 

Kisaca bu halk direnisinde de dunya polise karsi direniscilerin yaninda yer aliyor ve onlara her turlu yardimini ve destegini her konuda sunuyor.

 

Ne yazikki olaylarin oldugu Turkiye de, iktidar, ve onun emir kulu ve ele gecirdigi her turlu devlet kurumu ve yine onun gudumundeki medya ya polisten yana tavir aliyor, ya da olaylari yanlis ve carpitarak yani bir yerde direniscileri sucluyarak vermeye calisiyorlar.

 

Iktidar halkindan ozur dileyecegi yerde ve polisin geri cekilmesini saglayacagi yerde, aksine destekliyor ve hatta halka karsi kiskirtici ve meydan okuyucu soylemler yonleniyor.

 

Evet bastaki Diyojen benzetmemize donersek; bu direnis icerigi katilimi aldigi destek ve tum yonleriyle belki de dunyada bir ilktir. Cogu diktatorlukler boyle bir direnisten sonra ayakta kalamaz ya da kendilerine ceki duzen verirler.

 

Bu temelde, Diyojenin Buyuk Iskender'e soyledigi cumledeki "golge etme" nin anlami ve icerigi buyuktur.

 

Nedir bu dunyayi dikkate zorlayan direnisteki "golge etme" direnisi.

 

Golge etme- Karisma, kiskirtma, dokunma yasamim iliskilerim inanclarim ideolojilerim her seyim bana aittir, mudahele etme, zorla degistirmeye/donusturmeye calisma ve bunun icin Cumhuriyeti kullanarak Cumhuriyeti ortadan kaldirmaya calisma. Degerlerimize saygili ol. Ulkemize, toplumumuza ve farkli halklarimiza saygili ol, bizi birbirimize dusurmeye ugrasma, bizi bolmeye ayristirmaya kalkma, ne yiyip ne icecegime, dogurup dogurmayacagima, nasil giyinip yasayacagima karisma/mudahele etme v.s. Kisaca bugune kadar yaptiklarini ve bundan sonra yapacaklarini tekrar gozden gecir ve ona gore davran. Yoksa, EN UFAK BIR YAPTIGIN BIZI TEKRAR TETIKLER VE TEKRAR HALKI KARSINDA BULURSUN. Bu seferki belki de sadece bir uyarida da kalmaz.

 

"baska ihsan istemem"-Iste senden halk olarak istedigimiz budur.    

Gönderi tarihi:

T.C. tarihince, 31 Mayıs 2013 tarihinden baslayarak ve gunumuzde de devam etmekte olan bir sivildarbe yasanmaktadir.

Sivil darbe, T.C. Hukumeti ve Devletinin Polis gucuu T.C. Devleti Halki uzerinde uygulamasidir.

Bu sivil darbe, T.C. Devletinin, T.C.D evleti halkina karsi olan bir darbedir.

Halk, T.C.Hukumetinin her turlu hak ve ozgurluk kisitlayici yasaklarina direnmek icin sokaklara tum ulke capinda gece/gunduz kitleler halinde cikmis; T.C. Devleti ise bu sokaga cikan halk uzerinde polis gucunu her turlu vicdan ve insanblik disi saldirisi ile dindirmeye calismaktadir.

Bu saldirilarda evrensel hukuk turk Anayasa ve hukuku her turlu ihlal edilmektedir.

Sadece sokakta degil; evde olan ve hatta direnise katilmayan halkin da sagligi ve can guvenligi tehlikededir.

Gunumuze kadar aciklandigi sekilde bu polis saldirisinin sonucunda iki tane halk direniscisi yasamini yitirmistir. Polisin saldirida kullandigi gaz bombasi, biber gazi, portakal gazi, tazyikli su; hem orantisiz, hem acimasiz hem de bulundugu bolge itibariyle herkesin sagligini etkileyecek duzeydedir.

Bu saldirilarda kullanilan gazlar ve bomba, sadece acik hava ve belirli bir miktarda olmasina ragmen; tum bolgeyi duman kaplayacak sekilde ve kapali mekanlarda da kullanilmistir.

Bu saldirilar oyle bir hal almistir ki, polis sadece direniscilerin onunde barikat kurup bu barikati yikmaya calisan direniscilere karsi degil, oldugu yerde duran, yolda yuruyen halkin uzerine de ustlerine kosarak ve araclarla giderek sikilmistir.

Burada onemli olan bir nokta da, basta polislerin taninmama adina kasklarindaki numaralari tahrip ettigi, aralarinda unufaormali sahte polislerin oldugunun yaninda, sivil giyimli ve sapkali ve hatta tamamen sivil ve elleri sopali kisilerin de bulundugu ve saldirilari hep beraber gerceklestirdikleri ortaya cikmistir.

Ambulanslar engellenmis, hatta ambulanslarin icinde polisler pusu kurmustur. Ayni sekilde polis direniscileri bazi yerlere puskurtmeyi bilerek yapmis ve orada bekleyen saldirganlarin kucagina itmistir.

Polisin yaptiklari bunun ile de kalmamis, yararilarin sorularina karsi "direniscinin attigi tas ile yaralandin" seklinde yalan beyanlar verilmistir.

Su anda ulkede direnisciler ile polis arasindaki tek tarafli polis saldirisi devam etmektedir.

Polis saldirisi sadece yerden degil; havadan ve helikopterlerle de sikilan gazlar ve atilan gaz bombalari olarak yansimistir.

Direnisciler gozaltina alinmakta, insanlikdisi muameleye tabi tutulmaktadir. Bugun ulkede sokaktaki hic bir vatandasin saglik ve can guvenligi kalmamistir.

Butun bunlara ragmen, hala hukumet iktidar baskan ve yetkililerinin direnen halka yonelik kiskirtici ve asagilayici soylemleri de devam etmektedir.

Direnen halk kendi koruma ve sagligini kendi eline almis; zarar goren ve yaralanan ve de her turlu ihtiyaci olan halka, yione halk isyerlerini, mesleklerini her turlu olanaklarini bedava servis etmektedir.

Dun yurdun dort bir yanindan ve yurt disindan ucreti odenmis yiyecek ve icecekler ve gereken malzeme Taksim Gezi parkindaki direnen halka ulastirilmistir.

Tum dunya her biri kendi cografyasinda basta orada bulunan T.C.Devleti vatandaslarin onderliginde bu halk direnisine destek veren eylemler yapmaktadir.

Tum sanal alem, interneti, sosyal iletisim baglari ve forumlari ile olan biteni hem kendi arasinda hem de dunyaya duyurarak paylasmaktadir.

Dunya basini genelde halk direnisi tarafindan olarak devletin bu polis orantisiz guc baskisinin biran evvel sonlandirilmasi icin T.C.Hukumeti ve devletini uyarmaktadir.

Bu oyle bir halk direnisidir ki belki de gunumuz dunyasinin bir ilki durumundadir. Halk direnisinin ortak istegi, halkin uzerinde kurulmak istenen her turlu yasak ve baskinin hak ve ozgurluk ihlali oldugunun duyurusudur.

Bu acidan bu halk direnisinin inancsal ideolojik etnik etik dini mezhepsel tek bir tabani yoktur. Ulke toplumunun her turlu etik etnik dini mezhepsel inancsal farklari yaninda futbol kluplerini de birlestirmistir. Kisaca direnen halktir ve polittik bir icerigi bu direncin yoktur.

T.C.Devleti kendi diktatorluk iceren teokratik icerikli yayinlarinda hem kendi toplumuna hem de dunyaya olan biten ile ilgili yalan ve carpitma haberler sunmaktadir. Ayrica halk direniscileri arasina provakatorler katilmakta ve yaptiklari anarsist olaylari halka mal etmeye calismaktadir.

Durum devam etmekte ve olaylar da surmektedir.

Burada onemli olan 1980 yilindan beri her turlu yetkilinin vermek istedigi korku, sindirme, susturma, yildirma, cabasinin artik gecerli olmadiugini halkin sokaktaki direnisi gostermistir.

Artik bu yasak ve baskilara asagilamalara kucuk gormelere yok saymalara v.s. halk boyun egmemekte ve direncini sokaklarda birleserek ve her turlu ortamda da direnerek gostermektedir.

Bu durum T.C. tarihinde bir uyanis ve direnis olarak 1980 yilindan beri ilk defa tarihe gecmistir.

Bu durumda herkes kendi adina bir uclemin icinde secime yonelmektedir.

Halk direnisinden yana
Halk direnisi karsiti
Direnise ve baskiya karsi cekimser.

Gönderi tarihi:

Bu darbe ve saldirilarda hem gorgu sahitlerinin dile getirdigi hem de gozlemlenen bir yeni gelisme var.

 

Bilhassa Istanbul Taksim de halkin toplanmasina izin veren polis kuvvetleri, ayni izni Dolmabahce/Besiktas ve Ankara'nin Kizilay'inda vermedigi gibi; Taksim'de toplanan halkin uzerine de belirli bir zaman sonra halkin tamamen sagligina birlikteligine ve hatta yasamina zarar verecek sekilde bir saldiri duzenliyor.

 

Bu kendi basina halkin zihinsel bir birlikteligine yapilan bir saldiri degil; resmen halkin fiziksel bedenine yonelik olumcul ve her turlu saglik ve bedenine fiziksel zarar verici bir saldiridir.

 

Polisin bu vicdansiz acimasiz ve insanlikdiisi saldirisinin, saldirinin gucunun orantili ya da orantisiz olmasi ile bir ilgisi yoktur. Cunku bu saldirida gucun yaninda insanlik vahseti yasanmaktadir.

Gönderi tarihi:

28 Mayis 2013 ile sadece golgesinde dinlenilen agaclara mudahele ile baslayan direnis, 31 Mayis 2013'te orada uyumakta olan park sakinlerinin sabah 5'te uzerine tazyikli su ve biber gazi sikilmasi ile hiz aldi ve bugun tum yurtta yayginlasarak 9. gunune girdi.

T.C tarihinde ilk ve enlere sahne olan bu halk direnisinin ilklerini once siralayalim.

Sosyal direnistir.
Apolitik direnistir.

Enlerinde soyle siraslayabiliriz;

uzun soluklu direnistir
katilimci direnistir
yaygin direnistir
kitlesel direnistir
destekci direnistir
yurt ici destegi alan direnistir
yurt disi destegi alan direnistir
dayanismali/yardimlasmali/paylasimli direnistir
bariscil/ozgurlukcu/sagduyulu direnistir
sosyal medya agi kullanan direnistir
cagdas, ilerici, aydin ve devrimci direnistir
dayanikli kararli azimli direnistir.
toplumun her kesimini her yasgrubunu her farkini iceren gelisimdir

Isteyenler bu ilk ve enleri artirabilir.

Bunun yaninda, her turlu olumsuzu olumluya ceviren ve mizahi zekaya sahip bir direnistir.

Bunun yaninda olaylarin katilim farki acisindan degerlendirilisi de soyledir;

Hukumet ve devlet diktatorun kiskirtici ve korukleyici aciklamalari yaninda, sagduyulu ozur dileyebilen aciklamalar da yapmislardir.

Hukumet ve devlet yetkilileri her turlu aciklamalarinsa halk direnisini gormemezlikten gelmis, saldiran ve vahset uygulayan polisi savunmus ve dikkati provakator gruplarin uzerine cekmeye calismistir.

Polis kanunlari hukuku her turlu ihlal eden baski vahset uygulamistir.

Olu sayisi resmi olarak 3 verilmekle birlikte daha cok oldugu tahmin edilmektedir.

Resmi aciklanan goz altilar yaralilar rakamlari gercegi yansitmamaktadir.

Bir kac linc hareketi girisimi olmus, en son Rize'deki linc girisimi "2. Madimak" olmaya ramak kalmisken onlenmistir.

Polis sadece eylemcilere uzerlerine geldikleri icin baski ve vahset uygulamamis, hareketli araclarla sokaktaki her gordugu kisiye eylemi katilip katilmadigina bakmaksizin baski ve siddet uygulamistir.

Polis yasak oldugu halde uyguladigi gazlari hem yakindan hem de kapali alanlarda hem de miktar olarak asiri kullanmistir.

Polis taninmamak amaci ile kasktaki numaralarini tahrip etmistir. Polislerin arasinda unuformali sahte polislerin sivil polislerin ve hatta eli sopali kisilerin oldugu tesbit edilmistir.

Bilhassa eli sopali kisilerin polisin gozu onundeki uyguladigi vahset tesbit edilmistir.

Halk direnisine destek evlerden isyerlerinden ve her bir ortamdan cesitli eylemlerle surmustur.

Halk direniscilerin her turlu ihtiyacini yine halk saglamistir.

Hareket tum dunyanin her turlu kesiminden destek almis, dunyanin cesitli ulkelerinde direnise destek eylemleri duzenlenmistir.

Direniscilerin istedigi cok aciktir.

Yasamlarina, iliskilerine ne yiyip iceceklerine, ne giyeceklerine, ne aile yasantilarina, ne vucutlarina v.s. karisilmamasini kendilerinin cesitli soylemler ile asagilanmamasinin kucuk dusurulmemesinin ve kendilerine hakaret edilmemesinin gerekliligini, cevreye duyarli olunmasini ve her turlu farkin hak ve ozgurlugunun taninmasini istemektedir.

Halk direnisi hareketinin hic bir politik etik etnik ya da ideolojik inancsal tek bir tabani yoktur. Hic bir fark tabaninin da onculugunu tasimamaktadir.

Bu halk direnisi sadece Turkiye'de degil; anlam ve icerigi ile dunyada da bir ilktir.

Kisaca bu halk direniscilerini soyle ustelik diktatorun asagilama maksadi ile soyledigi kavram ile tanitalim.

C-Cagdas
A-Aydin
P-A politik/politika ustu
U-Uzlasmaci
L-Laik
C-Cumhuriyetci
U-Ulusunu seven/koruyan

Gönderi tarihi:

TDK diktatorun "capulcu" aciklamasindan sonra, sozlukte ayar yapmis; daha once "yagmaci/talanci" olarak acikladigi "capulcu" nun aciklamasini tanimini degistirerek "duzene karsi duran/duzene bas kaldiran" olarak degistirmistir.

Gönderi tarihi:

İngilizce'ye katılan yeni kelime: chapulling.
hakkını aramak / insan yerine konmayı talep etmek / baskıya direnmek

A new word in English: chapulling.
seeking rights / requesting to be behaved as a human / resisting oppression

  • 11 ay sonra...
  • 3 ay sonra...
Gönderi tarihi:

Sivil Darbe halen devam etmektedir ama direnis sona ermistir.Erdirilmistir.Bugün eger Cumhuriyet Bassavcisi CARSI Grubundan 35 kisi hakkinda "darbe yapmak hükümeti devirmek "suclamasi ile dava aciyorsa bunun anlami Sivil Darbe'nin halen devam ettigidir.

 

Bu direniste kahraman ve demokrat özgürlük sevdalisi dikta karsiti,bircok genc hayatini polis saldirilari sonucu kaybetmistir ve bunlara ya hic sorusturma acilmamis ya acilan sorusturmalar sürüncemede birakilmis ya görevden uzaklastirma gibi komik bir ceza verilmis veyahutta bir insan hayatinin ne kadar ucuz oldugunu kanitlarcasina bir ceza verilmistir.En son verilen ceza 7 yildir bu  yilinda sadece ücte ikisini yatarak islemis oldugu cinayet icin adeta mükafatlandirilmistir.

 

Savcisi ve hakimi ile eger bir yargi hükümetin emrinde veya hükümetin ideolojisinde görev yapiyorsa,devletin öldürdügü insanlara deger vermiyorsa,bu insanlarin haklarini aramiyorsa o zaten yargi olmaktan cikmis,hükümetin taseronu olmustur.Eger hakimi ve savcisi ile bir yargi 12 yildir cignenen yasalari anayasayi kanun dinlememezligin pesine düsmüyor asli görevini müstevlilerin cikarlari icin ihmal ediyorsa o yargi yargi degil taserondur.Hükümetin ceza mekanizmasi görevini yerine getirmekte demokrasiyi hice saymaktadir.Yani yargi "SIVIL DARBE'nin ceza mekanizmasi görevini üstlenmistir.

 

Eger bir ülkede yargi halki degil diktatörü destekliyorsa o ülkede Fasizm vardir.

 

12 Eylül darbesine,daha öncelere giderek,27 Mayis inkilabina,daha önceye giderek Ismet Inönü ve Atatürk'e fasist diyebilenler,demekten kacinmayanlar 12 yildir ülkede gerceklestirilen bu SIVIL DARBE icin fasizm ve darbeyi yapanlarada fasist diyemiyorlar.Ama yazmaya gelince  uzun uzun yazip bilgiclik tasliyorlar.Gercek fasizm 12 Eylül Darbesi ile baslayan sürecte son 12 yili kapsayan sürede yasanmis yasanmaktadir.

 

PKK ile pazarligi mesrulastiranlari önceki iktidarlar yapmadi bunlar yapiyor iyi yapiyor diyerek alkisladilar bu forumda.Onlarin cogusu yok artik.Ya görevli olarak bu foruma katilip AKP'nin kampanyasini yürüttüler ya da bagli olduklari odaklar artik göreviniz bitmistir diyerek onlari geri cekti.Özellikle BDP'li isimler yok artik.Neden olsunlar ki istedikleri gerceklesti SIVIL DARBE ile Kürdistan'in kurulmasi adimlari atildi yani SEVR yeniden masaya kondu.Demek ki Atatürk düsmanliginin arkasinda yatan nedenlerden birisi bu SEVR'in yirtilip atilmasi onun yerine Türk Milleti'nin Devleti'nin kurulmus oldugu bu ülkenin tapusu olan LOZAN'in hazmedilememis olmasi yatmaktadir.

 

Peki kim bu düsmanlar:Bu düsmanlar,Kürdistan diye yillardir kan dökenler,Atatürk ve Inönü fasistti diyenler.Dersimde soykirim yapildi diye ciglik atanlar,Türkiyenin SEVR ile bölünememis olmasindan rahatsiz olan dinci ve bölücü kesim.Yani Dedeleri OSMANLI gibi Türk düsmanlari.Türkiye'nin isgal edilisini hazmedemeyen ve seref ve namus ve din ugruna mücadele ederek bu milletin onurunu kurtaranlari düsman ilan eden Osmanli artiklaridir.Bunlar bugün iktidardadir.

 

Sivil darbeye karsi yürütülen protestolar eylemler o genclerin fedakarca direnisleri her ne kadar polisin daha dogrusu devletin zulüm makinesi olan polisin zulmü ile kirilmaya calisilmissa da bor gercek var ki o nu kimse inkar edemez.Bu ülkede az da olsa namuslu serefli onurlu demokrat bir kesim vardir.Bunlar her daim direnise hazirdirlar.Diger bir gercek ise bu ülkede rahatini ülkenin satilmasina peskes cekilmesine degismeyen,dünya yansa bir kalbur samani yanmayan,namus ve seref denince 32 disini gösterip gülen bir torba kömür bir kilo bulgur icin degerlerini hice sayan kendine Türk demektn utanan TÜRK demek yerine ben müslümanim diyen,Ay yildizli bayrak degismelidir,Istiklal Marsi dinsizlerin uydurdugu bir marstir diyen,Canakkale Savasini Hz.Muhammed kazandi diyecek kadar benligini serefini kaybetmis sözde docentler vardir ve bunlar var oldugu sürece Türklüge karsi Türkiye Cumhuriyetine karsi SIVIL DARBELER olacaktir.Cünkü Türklük sahte müslümanlarin en korktugu kavramdir.Sadece sahte müslümanlar mi dersiniz...?

 

saygilarla

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.