Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Önerilen İletiler

Gönderi tarihi:

Bilim ile dinin kulvarları çok farklıdır. Bilim oluşumun "nasıl", din ise "neden" olduğuna cevap verir. Allah "nasıl"lara da cevap verirrken bilim "neden"lere cevap vermez.

 

Burada yine açık vermişsin. Din madem Tanrı dini ise, nedene değil nasıla da cevap vermeliydi. Tanrıyla dini neden ayırdın? Din bilgileri insanların billgileri değil di sizce hani? Her neyse, zaten her şeye bir kılıf bulursunuz eminim ki buna da bulacaksın. Sizi gidi kılıf ustaları sizi.. smile.png

 

Ne kadar da uğraşıp kılıf geçirseniz de, mistik hurafeler çağdaş bilime/bilgiye ters düşüyor alternatifliği çok net bir şekilde sırıtıyor.

 

"Nasıl"a cevap veren Tanrı'nın bildikleri ise, zamanında ilkesiz bilimle uğraşan doğa filozoflarının bildikleri kadar. Hatta onların yüzde birine bile ulaşamıyor. Kopya çekmişler ama tam becerememişler. :)

Gönderi tarihi:

Sayın karandiu demiş ki;

 

‘’ Allahin emirlerini yerine getirenler müslüman olmayan toplumlardir’’

Burada bir çelişki yok mu? Namazı kılan orucu tutan zekatı veren içki içmeeyen zina yapmayan haram yemeyen insanların hakkını hukukunu gözeten haksız yere can almayan ve her türlü Allah’ın yasaklarını yerine getiren tolumlar Müslüman olmayan toplumlar mı oluyor? Bu iş iyice zıvanadan çıktı yakında şeytan Allah ın yerine konursa hiç şaşırmayacağım.

 

Kelimeler arasında raks yapmanın bir alemi yok. Orada yapmış olduğum alıntı ,eylemden ziyade düşünce biçimidir.

Sayın politikanın tespiti mükemmeldir.Gerçeğin de ta kendisidir.

Namaz kılan,zekat veren,içki içmeyen,zina yapmayan,haram yemeyen,insanların hakkını ve hukukunu gözeten haksız yere can almayan ve her türlü allahın yasaklarını yerine getiren toplumlar .....diye devam eden cevap size ait.

53 yaşındayım bu yazdıklarınızı bırakın bir toplumu bir tek insanda bile görmedim.Olması gerekenler sinsilesi ayrı bir şeydir olanlar ise ayrı bir şey.

 

içki içmeyen:Yahu komik olma içki içmeye gerek yok ki kimyasal maddeler daha iyi kafa yapıyor.Diazem bir zamanların kralı idi Arabistan'a giden tır şöförlerinin eskilerine sor da anlatsınlar.

 

Zina yapmayan: Hz aişe'nin durumu ortada.Kendi döneminde bile genel kabul görememiş. :) Böyle şeylerin olduğu yerde zaten zina yapılmaz.Gerek kalmıyor ki :)

 

Haram yemeyen: Bu harama ne şekilde baktığına bağlı .Bir arının kovanından alıpta yediğin bal bile hakkın gaspı içinde değerlendirir isen haramdır.Zira bal sen yiyesin diye değil,kendisi yesin diye arı tarafından üretilir.:) Milyonlarcasını yazmaya gerek yok.

 

İnsan hakkı hukuku:Çok önemli olan bu kavram,her türlü inanç ve siyasa içinde taraflandırılmış ve sulandırılmıştır.Sizin bu cümleniz insan hak ve hukuku değil,müslüman hak ve hukukudur.

 

Tarih,her zaman yalandır.Ne zaman ki eş zamanlı kayıt dünya genelinde olacak işte ondan sonraki asırların tarihi gerçek olacaktır.

 

Şeytan Allahın yerine konamaz.İnsanın içindeki en güzel duygulardır allah diye ifade edilen güç.En pis ve gayrı insani duygular da şeytanı temsil eder.İkisinin de kitabını yazar iseniz şaklabanın birisi yaprakları siz görmeden değiştirebilir.

Bir çocuğun annesine duyduğu sevgi,bir köpek yavrusunun annesine duyduğu sevgiden pek farklı değildir.Saf sevgidir.En güzelidir.Karşılıksızdır ve her türlü fedakarlığa değer.Yavrusu olan herhangi bir canlıya yanaşırken en yüksek seviyede dikkatli olmak bundandır.

Arapça da bu ifadeler böyle değil,mealler açıklamalardır gerçeği yansıtmaz tarzındaki maskeler ile herşeyi bir yere kadar taşıyabilirsiniz .

 

Siyasette olsa din de olsa birşeyi kabul edebilmeniz için size gerekli olan tek şey akıldır. Sizin sahip olduğunuz tek güç akıldır.Korkular duygulardır.Korkularınıza hükmeden her şey ,aklınızı kullanmamanız için gerekli gizli hamleleri taşır.

Sonuç olarak,içimdeki allahı her zaman çok sevmişimdir.İçimdeki gerçek sevginin ve insani güzelliğin mihrabıdır.Benimle birlikte yaşayacak ve ölecek.

Benim gibi düşünen insanların çoğalması ile de allah güçlenecek ve şeytan zayıflayacaktır.Azalması ile de tam tersi olacaktır.Ondan dolayıdır ki şeytan allaha- allah şeytana dönemez dönüşemez.

 

sonuç olarak sizden yapmış olduğum alıntıdaki dinden devletin ayıklanması fikri bundan dolayı çok dikkatimi çekmişti.

 

Saygılarımla

Gönderi tarihi:

Burada yine açık vermişsin. Din madem Tanrı dini ise, nedene değil nasıla da cevap vermeliydi. Tanrıyla dini neden ayırdın? Din bilgileri insanların billgileri değil di sizce hani? Her neyse, zaten her şeye bir kılıf bulursunuz eminim ki buna da bulacaksın. Sizi gidi kılıf ustaları sizi.. smile.png

 

Ne kadar da uğraşıp kılıf geçirseniz de, mistik hurafeler çağdaş bilime/bilgiye ters düşüyor alternatifliği çok net bir şekilde sırıtıyor.

 

"Nasıl"a cevap veren Tanrı'nın bildikleri ise, zamanında ilkesiz bilimle uğraşan doğa filozoflarının bildikleri kadar. Hatta onların yüzde birine bile ulaşamıyor. Kopya çekmişler ama tam becerememişler. smile.png

 

 

Sen Kuranı Bilim teknoloji kitabı ile karıştırıyorsun herhalde, sana Kuran İPhonun nasıl yapılacağını anlatmaz Önemli olan husus, Kuranın getirdiği izahların gerçeklere uygun olup olmamasıdır..

 

Gerçeklere uygun nasıllar;

 

müminun suresinden 2 ayet vereceğim;

 

Müminun 13 - Sonra onu çok dayanaklı bir karargahta bir damlacık yaptık.

Müminun 14 - Sonra o damlacığı bir embriyo halinde yarattık, sonra o embriyoyu bir et parçası halinde yarattık, sonra o et parçasını bir kemik halinde yarattık ve nihayet o kemiğe de bir et giydirdik. Sonra onu bir başka yaratılışta yeniden kurduk. Yaratıcıların en güzeli Allah'ın kudret ve sanatı ne yücedir!

 

istediğiniz meale bakabilirsiniz. Allah bu ayette bir çiğnemlik et parçası olarak "mudga" kelimesini kullanır. Yani bu ayet o kadar nettir ki, bu ayetin yanlış bilgi verdiğini iddia etmek adına "mudga" kelimesinin "bir çiğnemlik et" demek olmadığını iddia edenler vardır. Zira bu ayetteki esas şaşmaz ve kimse tarafından aksi ispat edilemez gerçek şudur:

 

Kuran'a göre anne karnındaki embriyonun oluşum sıraları şunlardır:

 

Et > Kemik > Et

 

Evet, embriyo önce bir et halindedir ve yapılan "bir çiğnemlik et" benzetmesi son derecede yerindedir.

 

Et halindeki embriyoda sonra kemikler oluşmaya başlar ve en nihayetinde bu kemikler de "kas etleri" ile kaplanır. Ve yine ne tuhaftır ki Allah, kemiklerin en son etle kaplandığı evreyi anlatırken "et" anlamında "lahm" kelimesini kullanır. Zira son evrede kemiklere kaplanan kas eti (lahm), ilk evredeki etten (mudga) farklıdır.

 

Bu oluşum sırası yakın tarihe kadar eski kitaplarda ve hatta okullardaki ders kitaplarında bile- yanlıştı, fakat bugün bu oluşum sırasının Kuran'daki şekliyle doğru olduğu ispatlanmıştır. Lütfen "yeni" ve "doğru" kitaplardan bu durumun kontrolünü yapın.

 

Bir insanın veya dönemin bilim adamlarından oluşan bir insan topluluğunun, o yıllarda kendi başlarına böyle bir bilgiye ulaşmaları için, yeni hamile olan en az 3 kadını öldürmeleri ve rahimlerindeki embriyoların şekillerini %100 doğru bir şekilde incelemeleri gerekir. Tabi henüz embriyo halinde bir canlıya hamile kalan kadınların hamile olduklarını tespit etmek de ayrı bir hüner gerektirir. Ayrıca embriyonun uzunluğu ilk 5 haftada ancak 2-3 milimetre, 6. haftada ise 5 milimetre kadardır. Böyle bir canlıyı nasıl gözlemleyebilirler?

 

Tarık 11 - Dönüşlü olan göğe andolsun. (Ali Bulaç meali)

Tarık 11- Yemin olsun o, dönüşle/döndürümle dolu göğe, (Yaşar Nuri Öztürk meali)

 

Bu ayette gökteki gezegen ve uyduların yörüngelerinden bahsedildiğini düşünüyor olabilirsiniz. Fakat "dönüş, döndürüm" ile ifade edilen şeyden ben "yörünge" anlamından ziyade bir "döngü" anlamı çıkarıyorum. Bu ayette bahsedilen esas şey, gökteki su döngüsüdür. Dünyadaki sular asla ama asla yok olmaz, biçim değiştirip halden hale hale geçerler, buharlaşıp göğe yükselirler ve yağmur olarak yağarlar. Ardından yeryüzüne yağmur olarak damlayan bu sular tekrar halden hale geçer, en sonunda buharlaşır ve yağmur olarak yağmak üzere yeniden göğe yükselirler. Su döngüsü, dünyamızda -veya evrende- bulunan bir kısır döngüdür. Kuran'da göğün bu şekilde "dönüşlü" olduğunun belirtilmesi, çok ama çok büyük ihtimalle gökteki gezegenlerin yörüngelerinden ziyade, dünyamızdaki su döngüsünü anlatmaktadır.

 

 

İstersen bu örnekleri çoğaltabilirim..

Gönderi tarihi:

Sayın karandiu demiş ki;

 

 

Kelimeler arasında raks yapmanın bir alemi yok. Orada yapmış olduğum alıntı ,eylemden ziyade düşünce biçimidir.

Sayın politikanın tespiti mükemmeldir.Gerçeğin de ta kendisidir.

Namaz kılan,zekat veren,içki içmeyen,zina yapmayan,haram yemeyen,insanların hakkını ve hukukunu gözeten haksız yere can almayan ve her türlü allahın yasaklarını yerine getiren toplumlar .....diye devam eden cevap size ait.

53 yaşındayım bu yazdıklarınızı bırakın bir toplumu bir tek insanda bile görmedim.Olması gerekenler sinsilesi ayrı bir şeydir olanlar ise ayrı bir şey.

 

 

Sizin referansınız kişilermidir ? yoksa referans almak istediğiniz şeyin kaynağımıdır ?

 

Sayın karandiu demiş ki;

 

‘’ Allahin emirlerini yerine getirenler müslüman olmayan toplumlardir’’

içki içmeyen:Yahu komik olma içki içmeye gerek yok ki kimyasal maddeler daha iyi kafa yapıyor.Diazem bir zamanların kralı idi Arabistan'a giden tır şöförlerinin eskilerine sor da anlatsınlar.

 

Keşke Kuran mealinde yazan içkinin Orjinal yazılışındaki arapça Hamr kökünü araştırsaydınız anlamının neleri kapsadığını daha rahat kavrayabilirdiniz..

 

Hamr kavram olarak; insanın, akıl yürütme ve düşünme yeteneğini örten her türlü uyuşturucu manasına gelir Türkçedeki şarap, içki veya uyuşturucu denilen maddelerin genel adıdır..

 

.Diyanet mealinde buna içki deniyor ama bir dili gerçek anlamda manasına bakmanız için o dili iyi bilmeniz eksiksiz çeviri yapmanız gerekir yazılan kelimenin manasını anlamını bu şekilde anlayabilirsiniz aksi taktirde böyle kavram yanlışları ortaya çıkıyor..

 

Sayın karandiu demiş ki;

 

‘’ Allahin emirlerini yerine getirenler müslüman olmayan toplumlardir’’

Zina yapmayan: Hz aişe'nin durumu ortada.Kendi döneminde bile genel kabul görememiş. smile.png Böyle şeylerin olduğu yerde zaten zina yapılmaz.Gerek kalmıyor ki smile.png

 

Madem konuyu bu şekilde ele aldınız biraz irdeleyelim. Hani haktan, hukuktan, adaletten bahsedip gem vuruyoruz ya bunu nasıl herkes için sağlayabiliriz? Bir iddia karşılığında o iddianın geçerliliği için ispat istenmekte, Günümüzde bu ispat teknolojik olarak(resim,ses kaydı,video,belgelerle vs.) ve tanıklar ile yapılıyor peki o dönemde bu teknolojik aletler olmadığına göre bir sözün, iftira mı gerçek mi olduğunu nasıl anlaşılabilinirdi? Yine İnsan ile şahitlik ile,Günümüzde bile halen geçerlidir şahitlik, tanıklık..

 

Kadınlarınızdan zina edenlere karşı, içinizden dört şahit getirin.

 

Namuslu kadınlara zina isnadında bulunup, sonra (bunu ispat için) dört şahit getiremeyenlere seksener sopa vurun ve artık onların şahitliğini hiçbir zaman kabul etmeyin. Onlar tamamen günahkardırlar.

 

Hatta Allah dört şahitten öte kendisininde şahit olarak yetebileceğini bunu Allah adına yemin ederek yapabileceğini söyler;

 

Eşlerine zina isnat edip de kendilerinden başka şahitleri olmayanlara gelince, onların her birinin şahitliği; kendisinin doğru söyleyenlerden olduğuna dair, Allah adına dört defa yemin ederek şahitlik etmesi, beşinci defada da; eğer yalancılardan ise, Allah'ın lanetinin kendi üzerine olmasını ifade etmesiyle yerine gelir.

 

 

Kocasının yalancılardan olduğuna dair Allah'ı dört defa şahit getirmesi (Allah adına yemin etmesi), beşinci defada da eğer kocası doğru söyleyenlerden ise Allah'ın gazabının kendi üzerine olmasını dilemesi, kadından cezayı kaldırır.

 

Yukarıdaki ayetlere bakıldığında kimin doğru kimin yalan söylediğini nerden bilebiliriz?

Ya koca karısına iftira ediyorsa kadının hali nice olurdu veyahut kadın yalan söyleyip yemin ettiyse? Bunun adaleti nerede olur ? kim sağlar ?

 

 

Hz. Aişe olayında ortada iddia yoktur sadece söylenti vardır ve bir kişi dahi çıkıp ta ben şahidim dememiştir..Dinimizde şahitlik sorumluluk gerektirir ''zan'' dan ise uzak durmamız öğüt verilmiştir..;

 

Ey iman edenler! Zannın bir çoğundan kaçının. Çünkü zannın bir kısmı günahtır. Birbirinizin kusurunu araştırmayın. Biriniz diğerini arkasından çekiştirmesin. Biriniz, ölmüş kardeşinin etini yemekten hoşlanır mı? İşte bundan tiksindiniz. O halde Allah'tan korkun. Şüphesiz Allah, tevbeyi çok kabul edendir, çok merhamet edendir.

 

Şu anda bunu dillerine dolayanlar zan dan başka bir şey yapmamaktadır o dönemde yaşamadıklarına göre sadece zan a uymaktadırlar..Şahitlik edebilen varsa çıksın etsin..

 

"O uydurma haberi getirip iftira (ifk) atanlar, içinizden bir topluluktur. Onu kendiniz için bir ser sanmayın, bilakis o, sizin için hayırdır. Iftirada bulunanlardan her birinin kazandığı günaha göre cezası vardır. Onlardan günahın en büyüğünü yüklenene de büyük bir azap vardır."

"Iftirayı işittiğiniz zaman, mümin erkeklerin ve mümin kadınların, kendiliklerinden hüsn-ü zanda bulunup da: "Bu apaçık bir iftiradır" demeleri gerekmez miydi?"

"Bir de dört şahit getirmeleri gerekmez miydi? Madem ki, bu şahitleri getiremediler, o halde onlar, Allah nezdinde, yalancıların da kendileridir"

"Eğer Allah'ın lütuf ve merhameti, dünyada ve ahirette üzerinizde olmasaydı, yaydığınız fitne yüzünden, size mutlaka büyük bir azap dokunurdu."

"Siz o iftirayı dilinize dolamıştınız. Hakkında hiçbir bilgiye sahip olmadığınız şeyi ağzınızla söylüyor ve onu önemsiz birşey sanıyordunuz. Halbuki bu, Allah nezdinde büyük bir günahtır "

"O asılsız sözü duyduğunuz zaman: "Bunu konuşmak bize yakışmaz. Haşa! Bu büyük bir iftiradır" demeniz gerekmez miydi?" (en-Nûr, 24/1116).

 

Farz edelim ki Hz. Aişe böyle çirkin bir iş yaptı sonuçta hepimiz gibi bir insandır biz,o,şu,bu aişe’yimi referans alacağız Kur’anı mı? Hep yaptığımız hata burada kişileri örnek göstermek halbuki bu bahaneden öte bir şey değildir kendini kandırmaktır..O Peygamber eşidir örnek olması gerekir diyenleri duyar gibi oluyorum Peygamber eşi olmak ile cennete gidilir diye kim diyorsa yalan söylüyor Bakın Kur’anda Hz.Lut as.’mın karısının cehennemlik olduğu yazar bu da Peygamber ailesinin bile garantisi olmadığını gösterir..

 

 

Haram yemeyen: Bu harama ne şekilde baktığına bağlı .Bir arının kovanından alıpta yediğin bal bile hakkın gaspı içinde değerlendirir isen haramdır.Zira bal sen yiyesin diye değil,kendisi yesin diye arı tarafından üretilir.smile.png Milyonlarcasını yazmaya gerek yok.

 

Haramlar Kitapta açık ve alenen bildirildiği halde neyi yazmaya veya yazmamaya ne şekilde bakılacağına gerek duyuyorsunuz anlamadım. Siz öss sınavlarında sorulan bir sorunun kaynağı öğretisi yoksa bu sınava adaletli diyebilir misiniz? Size bildirilmeyen anlatılmayan bir şeyden nasıl sorgu olunabilirsiniz? bunda adalet nerede denmez mi? Eğer inan biri isen açıp Kitaba neyin ne olduğuna bakarsın zira Ahiret sorgusunun bu Kitaptan yapılacağı bildiriliyor.. Haramlar ayetlerle sabittirler..

 

Hak hukuka geniş perspektifte bakıldığında, O zaman siz yaktığınız yakıtla havaya karışan karbondioksitle de hak alıyorsunuz, hayvanlar üzerinde deneyler yaparakta hak alıyorsunuz, evler yollar yaparakta onların hakkını alıyorsunuz etlerini,sütlerini,yumurtalarını alarakta hak alıyorsunuz işi biraz daha ileri götürüp bitkilere de girersek kendi sağlığınız için bitkilerin hayat haklarını elinden alıyorsunuz vs. vs.

 

Görüyorsunuz ya hak hukuku kafamıza göre genişlettiğimizde insanlar için bu Dünyanın pek yaşanılacak bir ortam olmayacağı sonucu çıkıyor.. Biz nerden geldiysek, oraya gerimi dönsek..

 

Halbuki bu Dünyanın İnsanoğlu için her türlü nimetler ile donatılarak mükemmel bir düzende yaşamaya uygun hale getirildiği hem görülüyor hem de Kuranda bildiriliyor....

 

 

İnsan hakkı hukuku:Çok önemli olan bu kavram,her türlü inanç ve siyasa içinde taraflandırılmış ve sulandırılmıştır.Sizin bu cümleniz insan hak ve hukuku değil,müslüman hak ve hukukudur.

 

Müslümanların hakkı hukuku diğerlerinin hakkı hukukuna uymuyorsa veya diğerlerinin hakkı hukuku Müslümanlara uymuyorsa çare nedir ? bir şeyi biri isteyip diğeri istemiyorsa bunu belirleyecek olan adil olanda seçme hakkı değilmidir?..Seçim Antidemokratik bir istekmidir ? Otur oturduğun yerde sistem herekese eşit ve adildir diyorsanız problem var demektir..

 

Tarih,her zaman yalandır.Ne zaman ki eş zamanlı kayıt dünya genelinde olacak işte ondan sonraki asırların tarihi gerçek olacaktır.

 

 

Bu sözünüze tamamen katılıyorum. .

 

 

Şeytan Allahın yerine konamaz.İnsanın içindeki en güzel duygulardır allah diye ifade edilen güç.En pis ve gayrı insani duygular da şeytanı temsil eder.İkisinin de kitabını yazar iseniz şaklabanın birisi yaprakları siz görmeden değiştirebilir.

Bir çocuğun annesine duyduğu sevgi,bir köpek yavrusunun annesine duyduğu sevgiden pek farklı değildir.Saf sevgidir.En güzelidir.Karşılıksızdır ve her türlü fedakarlığa değer.Yavrusu olan herhangi bir canlıya yanaşırken en yüksek seviyede dikkatli olmak bundandır.

Arapça da bu ifadeler böyle değil,mealler açıklamalardır gerçeği yansıtmaz tarzındaki maskeler ile herşeyi bir yere kadar taşıyabilirsiniz .

 

Yazılı olan kitap varken Allahı ve şeytanı yazmaya niye bu kadar uğraşıyorsunuz anlamadım..

Sonuçta ortada 1400 küsur sene önce inen bir kitap var İnsanoğlundaki en büyük nimet Akıl var açıp okursun aklına yatıyorsa tamam dersin yatmıyorsada yine kendin bilirsin seçim senin ne kadar demokratik değil mi? İstediğin kadar sayfaları değiştir sonuçta İnsanın karar verme yetisi Akıl iledir..

 

Sevgi olayına biraz iyimser yaklaşmışsınız, Para için Miras için anne babasını döven öldüren çocuklar varken yeni doğmuş gayrimeşru bebeğini çöp tenekesine cami avlusuna bırakan anneler varken hatta kız çocuğunu diri diri gömenler olmuşken bu iş hayvanlarda da hemen hemen aynı hamileliği boyunca yemek yemeyen yılan doğurduğu yavrularından bir kısmını yiyerek karnını doyurması gibi..

 

Gerçek saf sevgiyi yanlış yerde arıyoruz gibi geliyor bana. Allahın kullarına olan sevgisine biraz bakmak aradığımızı bulmamızda bize yardımcı olacaktır umarım..

 

Maske olayında burayı okuyun belki ne demek istendiğini anlayabilirsiniz. buranı 37.mesajı; http://www.turkish-m...in/page__st__25

 

 

 

 

Siyasette olsa din de olsa birşeyi kabul edebilmeniz için size gerekli olan tek şey akıldır. Sizin sahip olduğunuz tek güç akıldır.Korkular duygulardır.Korkularınıza hükmeden her şey ,aklınızı kullanmamanız için gerekli gizli hamleleri taşır.

Sonuç olarak,içimdeki allahı her zaman çok sevmişimdir.İçimdeki gerçek sevginin ve insani güzelliğin mihrabıdır.Benimle birlikte yaşayacak ve ölecek.

Benim gibi düşünen insanların çoğalması ile de allah güçlenecek ve şeytan zayıflayacaktır.Azalması ile de tam tersi olacaktır.Ondan dolayıdır ki şeytan allaha- allah şeytana dönemez dönüşemez.

 

sonuç olarak sizden yapmış olduğum alıntıdaki dinden devletin ayıklanması fikri bundan dolayı çok dikkatimi çekmişti.

 

Saygılarımla

 

Yukarıda zaten benzer ifadeler kullanmıştım fakat burada kendimce bir ekleme yapim, burada yanlış algı Allah ile şeytanın zıt iki unsur olarak algılanması halbuki Allah yaratan şeytan yaratılandır şeytan Allahın birliğine dirliğine kendisini yarattığına iman etmiş olması onun cehennemlik oluşunu engellememektedir.. İnsanoğluna verilen Kibir duygusu şeytana verilmiş bu kibrinden dolayı gördüğü bildiği halde Allahın emrine uymayarak isyan etmiştir.. Allah şeytanın İnsanoğlunun düşmanı olduğu bildirilmektedir şeytan Allahın rakibi değil İnsanın düşmanıdır..

 

Allahın samed ismi gereği bu şekilde kıyaslama yanlış olgudur, bir anlamda şeytan Allaha senin çok güvendiğin insanı sana karşı kışkırtacağım onları senin yapma dediklerini yaptıracağım sana isyan ettireceğim derken Allahta hadi sana müsade dilediğini yap dilediğini peşine tak benim halis kullarımı döndüremezsin demesinden insan ile şeytanın rakip olduğu ortaya çıkmış olur..

 

İçinizdeki Allah sevgisini hiç eksiltmeyin hatta dahada ileri taşıy arak somutlaştırarak bu sevgiyi pekiştirin..

 

Saygılar..

Gönderi tarihi:

İstersen bu örnekleri çoğaltabilirim..

 

Aman aman sakın çoğaltma!..smile.png

 

Şimdi çoğalt desem net'in yarısını buraya kopalayacaksın. Senin kopyaladıklarını bizler en az on kez okumuşturuz inan. Sanıyorsun ki, bunlar yazdıklarımı hiç okumamışlar..

 

Biraz da sen bizler gibi yap. Çeşitli bilimsel, felsefi makaleler oku. Korkma çarpılmazsın. Kabuğundan çık. Bu bilgilerle senin inançlarını birlikte irdelemeye çalış.

 

Orada bir yerde "kemiğe et giydirdik" yazar siz onu alıp kocaman bir biyoloji bilimine denk getirirsiniz. Düşünmezsiniz ki ondan yüzlerce yıl evvelki doğa filozofları bu bilgilerin yüz misli fazlasını söylemişler.

 

Eh, inanç işte ne yaparsın.. Tek düzelik.. Objektif olmanın kırıntısı bile yok.

 

Objektif olmakla inanç sahibi olmak terazi kefeleri gibidir. Birisi ağır basarsa diğerisi hafif kalır.

Gönderi tarihi:

Hayat ta copy paste değil mi sen bilim denilen zaten olan şeylerin ispatını kopyalarsın kendine referans alırsın bende 1400 küsur sene önce yazılmış bir kitabı referans alır kopyalarım Dünya zıtlıklar dünyasıdır objektif lik herkes için geçerlidir bunun seçimi Akıl ile olur benim aklım referans aldığım kitabın içeriğine göre yaratıcı olgusuna %100 inanmakta peki senin aklın?

 

Tesadüf hiç bir zaman aklın getirisi değildir..

 

Bütün bunlar benim gözümde zorlamanın da zorlaması bir ihtimaldir. Ben şahsen eğer inançsız bir insan olsaydım bile sanırım hiçbir zaman %100 eminlikte bir ateist olamazdım. Özellikle bunun gibi ayetler 1400 küsur sene öncesine ait olması kesinken, bir ateist olsaydım benim için daima "büyük bir şüphe" sebebi olacaktır..

Gönderi tarihi:

Hayat ta copy paste değil mi sen bilim denilen zaten olan şeylerin ispatını kopyalarsın kendine referans alırsın bende 1400 küsur sene önce yazılmış bir kitabı referans alır kopyalarım

 

Böyle kendi fikirlerini yazarsan daha kolay anlaşırız.

 

İşte burada, ikisinin arasında çok büyük bir fark var. Bu farkı ancak objektif olmakla görebilirsin. Senin kopyaladığın söylenilendir. Bunun ismine ezber, peşin kabul, itirazsız kabul, korkudan dolayı kabul, bilgisizlikten dolayı kabul, menfaat için kabul, ailevi kabul, küçüklükten kabul ve önyargı denir. Kesinlikle bilgi değildir. Yani bilgi olmama ihtimali çok çok fazladır.

 

Benimkisi ise dünyanın her tarafında yüzlerce kez denenmiş, yaşanmış, duyumlarla algılarla ama izafi şartlarda hep aynı şekilde algılanmış, bilim tarafından yenisi üretilene kadar kabullenilmiş deneysel bilgilerdir. Kesinlikle inanç, önyargı değildir.

 

Dünya zıtlıklar dünyasıdır objektif lik herkes için geçerlidir bunun seçimi Akıl ile olur benim aklım referans aldığım kitabın içeriğine göre yaratıcı olgusuna %100 inanmakta peki senin aklın?

 

Bu bilgi yanlış. Aklın ürettiği fikire mutlaka ölçü(referans) gereklidir. Ama referans kesinlikle bir başka fikir olamaz. Zira soyut fikir soyut fikirle doğrulanamaz. Ölçüye uymayan fikir kesinlikle sallamadır. Gerçek değildir. Ölçünün ne olacağını da sen çıkar. Bu sana ödev olsun.. (sen de bana ödev verebilirsin smile.png)

 

Tesadüf hiç bir zaman aklın getirisi değildir..

 

Sana söylemiştim. Hiç bir şey tesadüf değildir. Doğa yasalarına bağımlıdır. Kilometrelerce yükseklikten atılan bir kağıt parçasının nereye düşeceği hesaplanabilir. Bunun milimetrik hesabı teknoloji ilerledikçe yapılacaktır.

 

Bütün bunlar benim gözümde zorlamanın da zorlaması bir ihtimaldir. Ben şahsen eğer inançsız bir insan olsaydım bile sanırım hiçbir zaman %100 eminlikte bir ateist olamazdım. Özellikle bunun gibi ayetler 1400 küsur sene öncesine ait olması kesinken, bir ateist olsaydım benim için daima "büyük bir şüphe" sebebi olacaktır..

 

Ateizm uydurma bir isimdir. Ben kendimi hiç bir zaman bir isim ve ideolojiye mahkum etmem. Söylediğin gibi her şeye ama her şeye değişebilir gözüyle bakarım. Benim için değişmeyen dogma dır. Dogmalar ise sadece inanç ve ideolojilerde olur.

Gönderi tarihi:

Hangi bilgiden hangi bilimden bahsediyorsun güzel kardeşim bilim dediğin şey zaten olanın ispatı senin bilimin buldukları şeyler 1400 küsur sene önce yazılı kitaplarda ifade ediliyor zaten bunuda burada gösterdim göstermeye de devam ediyoruz ama siz herhalde 1400 yıl önce inan kitapta atomun yapısı nötronun uygulanış şekillerini yazılı olmasını bekliyordunuz öyle bir şey olsaydı bu gün dünya var olabilirmiydi acaba?

sana bilimsel olarak bu sayfada daha önce de anlattım istersen bir daha göz gezdir ; http://www.turkish-media.com/forum/topic/2407-allah-yoktur/page__st__2450

 

Ne bilimmiş arkadaş yokluktan var olduğumuzu bir türlü ispat edemediler edemiyorlarda..Bizim maddeciler de takılmışlar peşlerini sabırla binlerce yıldır varoluşun ispatını bekliyorlar..:)

Gönderi tarihi:

halen tekrar ediyorum binlerce yıl önce bir iddia vardır bu islam dan hıristiyanlıktan musevilikten önce söylenen bir iddia,ben yarattım iddiası bu iddia yı halen çürütecek hiç bir şey ortada yoktur..

 

Edit: Elinizde daha doğru bir kitap varsa buyrun getirin ona inanim..

Gönderi tarihi:

Allah Kuranin il ayetinde "oku"diyor,siyasal islamcilara göre bu emir sadece dini yayinlar okuma emridir,fanatik yobazlar icin de bu emir somut olan herseyi reddedip sadece din bezirganlarinin yazdiklarini okuyup kabul etmek demektir.

 

Aslinda Allahtan veya insandan,bu emir insanlara OKU'mayi emrediyor.Yani okuyun cahil kalmayin,bilim yapin ilmin pesinden gidin diyor.Peygamber bile "ILIM CINDE OLSA BILE GIDIN"diyerek Kuranin emrini insanlara aktarirken,kendilerini müslüman yerine koyup bilime karsi cikan ve bilime ne hacet var Kuran varken diyebilen karanlik zihniyetli,cagdaslik karsiti,beyinleri hala 1400 yil öncesini basan kisiler bu emri yok sayiyorlar.

 

Bilim var olanin ispatidir diyerek bilimi kücümseyen insanlar yüzünden Islam alemi perisanlari oynuyor bugün.

 

Osmanli Bati'lilarin buldugu matbaa ile bulunusundan tam 200 yil sonra tanismistir.Bu tanisma ayni zamanda bir sarta da baglanmisti.O sart:Matbaada Kuran disinda diger din kitaplari basilabilir,Kuran sadece el yazisi ile olur sartiydi.

 

Fatih Sultan Mehmet,Istanbul'un surlarini Macar dökümcü ustasinin döktügü toplarla dögmüstü.

 

Hazerfan Celebi,yaptigi bir deney yüzünden hayatindan oldu.

 

Söyle bir Islam Tarihinin son 700 yilina bir bakin insanliga hizmeti dokunan tek bir isim bulamazsiniz,cünkü cahil din adamlarinin her türlü yeniligi seytanin isi diye reddetmeleri Islamin ve Islamiyete bagli toplumlarin ilerlemesini engellemistir.Bilimi reddetmek geri kafaliliktir.Bugün eger Bati sayisiz buluslara imza atmissa,insanliga faydali sayisiz hizmetler vermisse bunlari bilim sayesinde yapmislardir.

 

Hem Kuran bilimden teknolojiden bahsetmez denecek , sonra da bilimi kücümseyeceksiniz bu bir celiskidir.Kuranda cep telefonundan bahsedilmiyor ama sizin o begenmediginiz bilim adamlari sayesinde simdi herkesin cebinde bir cep telefonu var.Kuranda ampülden de bahsetmez fakat Edison ampülü buldu.Yani ampül var olan bir seydi Edison'da onu ispat etti dimi?Güldürmeyin adami ya.

 

Ayetleri papagan gibi ezberleyip icinde vermek istedigini anlamayanlarin elinde Kuran bir savas araci olmustur.Kim müspet ilimden bahsediyorsa bunlar hemen bu savas silahini ona karsi tutuyorlar.AKP'den önce ki yillarda türban icin kiyametler koparanlar ellerine birer Kuran alarak polise karsi direniyor ve bekliyorlardiki polisler o Kurani yere düsürsunde bunlara yaygarayi bassin;sistemin polisi Kurani yere atti diye.Bilim ve din birbirine zit iki kavramdir.Yok olan birsey ispat edilemez bu bilimseldir.

 

saygilarla

Gönderi tarihi:

Edit: Elinizde daha doğru bir kitap varsa buyrun getirin ona inanim..

 

Var! smile.png

 

Doğa ve onu anlatan kitaplar. Zor kitapları seçmene de gerek yok. Basit, ilkeli, tutarlı olsun kafi.

 

Ama sakın inanmak için okuma! Kendi fikirlerinle o bilgileri kıyaslamak için oku. Mantık nasıl olsa karar verecektir. İnanmak gerekmez. Yani, bilgin olsun. smile.png

Gönderi tarihi:

Var! smile.png

 

Doğa ve onu anlatan kitaplar. Zor kitapları seçmene de gerek yok. Basit, ilkeli, tutarlı olsun kafi.

 

Ama sakın inanmak için okuma! Kendi fikirlerinle o bilgileri kıyaslamak için oku. Mantık nasıl olsa karar verecektir. İnanmak gerekmez. Yani, bilgin olsun. smile.png

 

Doğa! iyide doğa bana varoluşumu sebebini,amacını anlatmıyorki biraz soyut değilmi?

 

ot geldik ot mu gidiyoruz yani:) pardon nasıl geldik bilinmiyor ama kendinden türetip kendine aldığına göre ot olarak gideceğimiz kesin :)

 

 

 

Biz ayrı dünyaların insanlarıyız meraba,

 

 

 

Tamam Tamam Objektif olamaya karar verdim ilk iş olarak da seninle empati kuracağım :)

 

Dediğin gibi bizler doğanın ürünleri sistemin geliştirdiği canlılarsak milyarlarca insan gibi bende kandırıldım demektir..İnsanlar kandırıldığında maddi manevi kayıpları olur muhasebesini yapacak olursak benim kaybettiklerim ve kazanımlarım;

 

Emredilen, günde 5 vakit namaz: Namaz kılmadan önce abdest alınıyor başından ayağına kadar temizleniliyor mikroplardan arındırılıyor sıcak veya soğuk suyla alınan abdestin insan sağlığına faydaları bilimsel olarak ispatlanmış durumda

 

Namazdaki beden hareketleri vücuttaki bütün eklem yerlerini harekete geçirmekte bir anlamda Günde 5 vakit egzersiz jimnastik yapılmış olunuyor..

 

Oruç tutmak: 1940 Nobel Tıp Ödülünü kazanan ünlü bilim adamaı, Dr.Alexis Carrel ‘’L’Hamme,Cet İnconnu’’adlı eserinde ‘’Oruç sırasında organizmalarda depo edilmiş besin maddelerinin harcandığını sonradan bunların yerine yenilerinin geldiğinin,böylece bütün vücutta bir yenilenme olduğunu ve orucun sağlık bakımından çok yararlı olduğunu’’ söylüyor..

 

Zekat vermek: Zenginin fakire vereceği yardım sosyal bir olgu İnsani bir davranış olmakla beraber paylaşmanın en güzel örneklerinden biri verenin haz duyduğu alanın mutlu olduğu ortak bir paylaşım sosyal yaşamın dengesi gibi..

 

Zina yapmamak: Yapmamakla bir şey kaybetmediğim gibi ahlaki yönden de içim rahat düşünsen her gün yüz yüze baktığın insanın eşiyle beraber olup onun yüzüne bakabilmek ne kadar insani bir olgu..

 

Her türlü Alkol&Uyuşturucu : zararlarını anlatmaya gerek yok sanırım, tadınıda sevdiğimi pek söyleyemem..

 

Leş Kan Domuz eti: İnsan sağlığına zararlı oluşunun yanında pek iştah açıcı olduğuda söylenemez

 

Kumar: Çocukluğumda haberlerde seyrettiğim bir olayda, casino kapısında bütün servetini kaybetmiş bir kişinin intihar edişi halen gözlerimin önünde. 3-5 saat içinde birilerinin kazanıp birilerinin hayatına mal olan bir oyun güzel bir şey olmasa gerek,..

 

Korku&Teşvik: Beni kandıran kişinin bu dünyada yapacağım kötülüklere karşı beni cehennemle korkutması kötü olandan beni uzak tutuyor bu dünyada yapacağım iyiliklere karşı cenneti vaad etmesi ise beni iyi olanı yapmama teşvik ediyor..

 

Vs.vs.

 

Yukarıdaki olaylara baktığımda beni kandıran kişinin bana kötülük değil iyilik yapmış olduğu ortaya çıkıyor manevi olarakta pek kandırılmış sayılmıyorum hatta sevinmem bile gerekir beni kandıran beni benden daha çok düşünmüş..:)

 

 

Peki sende benzer bir empatiyi kurduğunda kaybettiklerinin, kazandıklarının muhasebesini yapabilecek misin..?

Gönderi tarihi:

Doğa! iyide doğa bana varoluşumu sebebini,amacını anlatmıyorki biraz soyut değilmi?

Kim anlatabiliyor ki? "Yaşam amacınız imtihan olmak içindir veya bana kulluk yapmak içindir" demek mi cevap oluyor?

 

ot geldik ot mu gidiyoruz yani:) pardon nasıl geldik bilinmiyor ama kendinden türetip kendine aldığına göre ot olarak gideceğimiz kesin smile.png

 

Maddenin evrilmesiyle bizim yaşam alanında gözüktüğümüz bir gerçek. Bu yaşama soyut diyorsan eğer, kendine bir çuvaldız batır bakalım. İşte o zaman yaşam soyut mu somut mu görürsün.

Biz ayrı dünyaların insanlarıyız meraba,

Öyle diyorsun ama iş maddesel yaşama gelince aynı dünyada yaşadığımızı sen de fark ediyorsun. Benim yararlandığım maddesel dünyadan sen de hiç çekinmeden yararlanıyorsun.

 

Tamam Tamam Objektif olamaya karar verdim ilk iş olarak da seninle empati kuracağım smile.png

 

Benimle empati kurabilmen için ezberlerinden resetlenmen gerekir. Ön kabullü insan empati asla kuramaz.

Dediğin gibi bizler doğanın ürünleri sistemin geliştirdiği canlılarsak milyarlarca insan gibi bende kandırıldım demektir..İnsanlar kandırıldığında maddi manevi kayıpları olur muhasebesini yapacak olursak benim kaybettiklerim ve kazanımlarım;

 

Emredilen, günde 5 vakit namaz: Namaz kılmadan önce abdest alınıyor başından ayağına kadar temizleniliyor mikroplardan arındırılıyor sıcak veya soğuk suyla alınan abdestin insan sağlığına faydaları bilimsel olarak ispatlanmış durumda. Namazdaki beden hareketleri vücuttaki bütün eklem yerlerini harekete geçirmekte bir anlamda Günde 5 vakit egzersiz jimnastik yapılmış olunuyor..

 

Yahu bunlarla kendini kandırma. Ben günde 1.5 saat oldukça zorlu/yararlı spor yapıyorum. Duş alıyorum ve temizliğime sizlerden de çok dikkat ediyorum.

 

Oruç tutmak: 1940 Nobel Tıp Ödülünü kazanan ünlü bilim adamaı, Dr.Alexis Carrel ‘’L’Hamme,Cet İnconnu’’adlı eserinde ‘’Oruç sırasında organizmalarda depo edilmiş besin maddelerinin harcandığını sonradan bunların yerine yenilerinin geldiğinin,böylece bütün vücutta bir yenilenme olduğunu ve orucun sağlık bakımından çok yararlı olduğunu’’ söylüyor..

 

Bunlar da senin ezberin. Diyetisyenler en sağlıklı beslenmenin değil üç öğün, günde beş öğün olarak bildiriyor. Kaldı ki aç durarak şükürü öğrenip(ekonomik/iktisadi sapkınlık) terbiye olunuyormuşuz. Tam bir köleci anlayış..

Zekat vermek: Zenginin fakire vereceği yardım sosyal bir olgu İnsani bir davranış olmakla beraber paylaşmanın en güzel örneklerinden biri verenin haz duyduğu alanın mutlu olduğu ortak bir paylaşım sosyal yaşamın dengesi gibi..

Bunlar ezberlenmiş sömürü töreleri. Sadaka toplumu oluşturmak. En güzel iyilik insanların tümüne iş sağlamak. Kendi karnını doyurur.

Zina yapmamak: Yapmamakla bir şey kaybetmediğim gibi ahlaki yönden de içim rahat düşünsen her gün yüz yüze baktığın insanın eşiyle beraber olup onun yüzüne bakabilmek ne kadar insani bir olgu..

Bu etraflıca konuşulacak bir mesele. Cinsel tatmin insan ihtiyacı. En iyi ve en doğru şekilde insan aldatmadan yapılmalı. Uyuşamadığın insanla ömür boyu birlikte de olunmamalı.

Her türlü Alkol&Uyuşturucu : zararlarını anlatmaya gerek yok sanırım, tadınıda sevdiğimi pek söyleyemem..

Sen tadını sevmiyorsun diye tüm insanların sevmemesini isteyemezsin. İçip içip magandalık yapan bilinçsiz insanlardır. Bir bardak bira benim en sevdiğim içecektir.

Leş Kan Domuz eti: İnsan sağlığına zararlı oluşunun yanında pek iştah açıcı olduğuda söylenemez.

Leş ve kanı domuz eti ile birlikte yazmak ta neyin nesi. Domuz eti kontrollu yenilirse hiç bir sakıncası yok. Tavuk ta çöplükten besleniyor.

Kumar: Çocukluğumda haberlerde seyrettiğim bir olayda, casino kapısında bütün servetini kaybetmiş bir kişinin intihar edişi halen gözlerimin önünde. 3-5 saat içinde birilerinin kazanıp birilerinin hayatına mal olan bir oyun güzel bir şey olmasa gerek,..

 

Kumar kapitalizmin sömürü pisliklerinden. Doğru değil elbette.

Korku&Teşvik: Beni kandıran kişinin bu dünyada yapacağım kötülüklere karşı beni cehennemle korkutması kötü olandan beni uzak tutuyor bu dünyada yapacağım iyiliklere karşı cenneti vaad etmesi ise beni iyi olanı yapmama teşvik ediyor..

Vs.vs.

 

Sen korkudan ben ise vicdan muhasebesinden esinleniyoruz. Korku ile insanın sağlıklı eğitiminin mümkün olamayacağını bilim uzmanları söylüyor. Doğru olan, bilincin oluşturduğu vicdan muhasebesidir.

Yukarıdaki olaylara baktığımda beni kandıran kişinin bana kötülük değil iyilik yapmış olduğu ortaya çıkıyor manevi olarakta pek kandırılmış sayılmıyorum hatta sevinmem bile gerekir beni kandıran beni benden daha çok düşünmüş..smile.png

Kandırıldığını açıkça gözüküyor gösteriyor.

 

Peki sende benzer bir empatiyi kurduğunda kaybettiklerinin, kazandıklarının muhasebesini yapabilecek misin..?

 

Ben empatiyi her gün yapıyorum. Zira kabullerim sürekli karşıt tez kıyaslarıyla olmakta.

Gönderi tarihi:

Ezberciler böyledir işte. Mantığa ezberleri yenilince, ya karanlıkta göz kırparlar ya da üsluplarını bozup terbiye sınırını aşarlar. Bunu her zaman, sürekli yaparlar.

 

Kabahat senle muhatap olanda zaten. Söz vermiştim ama hadi bir kez daha deneyeyim demiştim.

 

Ezber olmasının tek sebebi vardır alternatifi olmamasıdır buda doğa kanunu gibi basit mantıktan uzak bir tezin, ezberin karşısında tutunamamsıdır..Binlerce yıldır halen aynı şekilde ezber yapılıyorsa ve kimse çıkıpta bu ezberi bozamıyorsa kendi mantığınızı gözden geçirin derim..

 

1400 yıl önce söylenmiş ezber olarak kullanılan ayetlerden sadece biri..İddia sahibinin 1400 yıldır iddiası halen çürütülemedi..

''De ki: "Andolsun, eğer İNS ve CİNN şu Kurân'ın benzerini getirmek üzere bir araya toplansalar, birbirlerine destek de olsalar, gene de onun benzerini getiremezler!"

Gönderi tarihi:

Ezber olmasının tek sebebi vardır alternatifi olmamasıdır buda doğa kanunu gibi basit mantıktan uzak bir tezin, ezberin karşısında tutunamamsıdır..

 

Alternatifi yok dediğin mistik söylentiler taa ki ilk çağlardan beri gelenlerdir. "Dünya yuvarlak değil öküzün boynuzlarında" hurafesinin alternatifi fizik yasalarıyla açıklandı.

 

Senin alternatifi yok dediklerinin bir kez bile deneyi yapılıp doğrulanamamasına rağmen, alternatif olanların binlerce kez deneyi yapılmış fizik yasaları. Yani somut bilgiler..

 

Söylemiştim. İnsanda bilgi ne kadar fazla ise huarafeler o kadar azalmıştır. Veya tersi de gerçektir.

 

Binlerce yıldır halen aynı şekilde ezber yapılıyorsa ve kimse çıkıpta bu ezberi bozamıyorsa kendi mantığınızı gözden geçirin derim..

 

Ezberlerin bozulmadığını söyleyenler sadece hurafelere inananlardır. Cin çıkartmak saçmadır desen, ona inananın ezberini bozabilir misin? Sana diyeceği malum; "binlerce senedir cin çıkartılıyor, yanlışmı?" Nitekim çok kişiden duyuyorum günlük hayatta.. Cin çıkartmaya giden tıpçı arkadaşlar var.

1400 yıl önce söylenmiş ezber olarak kullanılan ayetlerden sadece biri..İddia sahibinin 1400 yıldır iddiası halen çürütülemedi..

''De ki: "Andolsun, eğer İNS ve CİNN şu Kurân'ın benzerini getirmek üzere bir araya toplansalar, birbirlerine destek de olsalar, gene de onun benzerini getiremezler!"

 

Bunu da söyledim sana. Filozofları ve bilimsel düşüncelerini oku.. Daha önce oldukları halde, yüzlerce binlerce kez daha mantıklı argümanlar var.

 

Karınca kendi yuvasını Dünya sanırmış.. smile.png

Gönderi tarihi:

Alternatifi yok dediğin mistik söylentiler taa ki ilk çağlardan beri gelenlerdir. "Dünya yuvarlak değil öküzün boynuzlarında" hurafesinin alternatifi fizik yasalarıyla açıklandı.

 

 

İyi ya mistik olup olmadığını mantık-akıl yoluyla ayırım yapabiliyorsan bilim yolu ile kanıtlayabiliyorsan problem yok demektir.Bilim halen iddiayı çürütememişken neyin hurafesi?

 

Senin alternatifi yok dediklerinin bir kez bile deneyi yapılıp doğrulanamamasına rağmen, alternatif olanların binlerce kez deneyi yapılmış fizik yasaları. Yani somut bilgiler..

 

 

 

''Ben insanı topraktan.çamurdan şekillendirerek yarattım ruhumdan üfleyerek can verdim ''

 

Bilim bunu deneysel olarak doğrulayamaz zaten böyle bir yaşam oluşumu tespiti yapılsaydı bu gün bunları konuşuyor olmayacaktık ruh olayına bilim açıklık getiremez zaten getiremediği içinde oluşum kısmında yüzyıllardır sıkıntılar yaşamakta hiç bir zamanda bunu bulamayacak, zaten fiziki olarak olmayan bir şeyin üzerinden ispat yapılamaz ancak elde olan maddeler üzerinden İnsan bunun doğru olup olamayacağına bakabilir akıl-mantık burada devreye girer..İnsan ve Toprak arasında ne gibi bir bağ vardır? Öyle ya binlerce yıl önce biri sizi topraktan yarattım diyorsa muhakkak bilimsel bir uyuşum olması gereklidir..Biraz araştıristersen..

 

Ezberlerin bozulmadığını söyleyenler sadece hurafelere inananlardır. Cin çıkartmak saçmadır desen, ona inananın ezberini bozabilir misin? Sana diyeceği malum; "binlerce senedir cin çıkartılıyor, yanlışmı?" Nitekim çok kişiden duyuyorum günlük hayatta.. Cin çıkartmaya giden tıpçı arkadaşlar var.

 

 

Bir şeyin hurafe olabilmesi için herkesçe kabul görmesi gerekir halbuki Kuranda cin lerin özellikleri sosyal yapıları anlatılmakta.. cin çıkartmayla ile ilgili nas suresini okumanı tavsiye ederim cin çıkartmaktan ziyade korunma yöntemi dile getirilmiş olması cin lerin insanlara nüfuz edebileceğini göstermekle birlikte korunma yöntemini anlatması bakımından da referanstır..

 

Bunun sana daha değişik boyutunu söyliyim,İyi hatırlarım eskiden insanlar bitkilerle şifa arayanlara kocakarı ilaçlarından medet umuyorlar derler kullananları yadırgarlardı ilaçların ise vazgeçilmez olduğunu savunurlardı bu gün ise insanlar aktarların cılkını çıkarmış durumda ilaçların ise ilaç firmaları tarafından üretilen hastalıklara karşı kendilerinin sömürüldüğünü düşünmekte.. ilginç bir durum dimi..

 

Bunu da söyledim sana. Filozofları ve bilimsel düşüncelerini oku.. Daha önce oldukları halde, yüzlerce binlerce kez daha mantıklı argümanlar var.

 

Karınca kendi yuvasını Dünya sanırmış.. smile.png

 

Yalnız atladığın birşey var 1400 sene önce inen kitapta, ''süprizz !'' ben sizin ilahınızım denmiyor iyi okursan insanlık oluşumundan itibaren insanlara mucizelerle beraber peygamberler ayetler kitaplar indirildiği söylenmekte..!!

 

Eğer Daha önce filozofların bilimsel düşüncelerinin Kuranın 1400 yıl önce yazıldığından şüphe duyulmadığı gibi sağlam kayıtları varsa ?

 

Kuran bu fialzoflardan alıntıysa bütün işaret ettiği şeylerde çalıntı dır anlamını taşır böyle birçalıntıyı yapan insandan başkası değildir..

 

Herşeyi bir kenera koysak o mucize vardır yoktur dan öte Kuranın gerçekte insan elinden çıkıp çıkmadığını ayırt etmek hele ki 23 senede peyder pey yazılmış içinde bir birini tamamlayıcı 6666 ayet yazılı 78.000 e yakın kelimenin olduğu bir kitabın bir insan söyleminde hurafesinde olup olmadığının incelenmesi gereklidir Kuran bir insan yazımı ifadesimidir yoksa ifadesi sunumu hitap tarzı içeriği dil özelliği gramerleri bakımından eşsizmidir..?

 

Bu gün edebiyet eserlerinde yazılan eserlerde yazarın kendi duygularınıda aktardığı görülür bunu ruh bilimcileri ''gömülü teori' veya 'söylem çözümlemesi'' analizi olarak nitelendiriyor analize bakıldığında eser yazarın bazı kişisel özelliklerini taşır 23 sene boyunca savaşmış horlanmış eşi vefat etmiş arkdaşları işkence görmüş savaşta ölmüş çocuklar tarafından taşlanmış bir kişinin yazdığı kitaba kendi ruh halini aktarmamasının imkanı olmadığını yine bilimciler söylüyor..

Gönderi tarihi:

İyi ya mistik olup olmadığını mantık-akıl yoluyla ayırım yapabiliyorsan bilim yolu ile kanıtlayabiliyorsan problem yok demektir.Bilim halen iddiayı çürütememişken neyin hurafesi?

Mistik(hurafe) olup olmadığı sadece akıl yolu ile anlaşılmaz. İlkeli mantık yolu ile anlaşılır. İlkeli mantık ise tüme varım yöntemini kullanır. Tüme varım yöntemi maddeseldir.

 

Bilim bunu deneysel olarak doğrulayamaz zaten böyle bir yaşam oluşumu tespiti yapılsaydı bu gün bunları konuşuyor olmayacaktık ruh olayına bilim açıklık getiremez zaten getiremediği içinde oluşum kısmında yüzyıllardır sıkıntılar yaşamakta hiç bir zamanda bunu bulamayacak, zaten fiziki olarak olmayan bir şeyin üzerinden ispat yapılamaz ancak elde olan maddeler üzerinden İnsan bunun doğru olup olamayacağına bakabilir akıl-mantık burada devreye girer..İnsan ve Toprak arasında ne gibi bir bağ vardır? Öyle ya binlerce yıl önce biri sizi topraktan yarattım diyorsa muhakkak bilimsel bir uyuşum olması gereklidir..Biraz araştıristersen..

 

Kim araştırmalı? smile.png

 

Bunları senin tahmin edemeyeceğin kadar araştırdım. İspatı yapılamayan şeylerde akıl mantık devreye girerse sürekli atış ve sallama(palavra) yapar. Tabi eğer ispat edemezse palavradır..

 

İspatı yapılamayan fikirler palavradır. -Meraba- :)

 

Toprakla elbette yaratılmışlığın ilgisi var. Burada ilkeli (tümevarım metoddlu) mantık kullanılmış. Maddenin dönüşümünü zaten üç pozitif bilim dalı ayrıntılarıyla anlatıp, ispatlamakta..

Gönderi tarihi:

Mistik(hurafe) olup olmadığı sadece akıl yolu ile anlaşılmaz. İlkeli mantık yolu ile anlaşılır. İlkeli mantık ise tüme varım yöntemini kullanır. Tüme varım yöntemi maddeseldir.

 

 

Bu yöntemlerde aklı başında :D ilim adamlarının koyduğu kural :D Tümevarım yöntemide akıl yolu ile kurulmuştur..

 

AKILSIZ kimse çalışamaz

AKILSIZ kimse araştıramaz

AKILSIZ kimse sonuca varamaz..

 

 

Anlamıyorum..AKıl yolunu hangi mantıkla ulaşmaya kapalı yapıyorsunuz ? Şaşılacak şey..

Gönderi tarihi:

Mistik(hurafe) olup olmadığı sadece akıl yolu ile anlaşılmaz. İlkeli mantık yolu ile anlaşılır. İlkeli mantık ise tüme varım yöntemini kullanır. Tüme varım yöntemi maddeseldir.

Kim araştırmalı? smile.png

 

Bunları senin tahmin edemeyeceğin kadar araştırdım. İspatı yapılamayan şeylerde akıl mantık devreye girerse sürekli atış ve sallama(palavra) yapar. Tabi eğer ispat edemezse palavradır..

 

İspatı yapılamayan fikirler palavradır. -Meraba- smile.png

 

Toprakla elbette yaratılmışlığın ilgisi var. Burada ilkeli (tümevarım metoddlu) mantık kullanılmış. Maddenin dönüşümünü zaten üç pozitif bilim dalı ayrıntılarıyla anlatıp, ispatlamakta..

 

Burada yine kendinle çelişiyorsun,hem ispat diyorsun yapılamayan palavradır diyorsun hemde ispatı yapılamamış bir şeye inanıyorsun ‘’Her şeyi doğa yarattı’’ smile.png

 

İddia ediyorum Hiçbir zaman oluşumun ispatı yapılamayacaktır yapılmasına da imkan yoktur..

 

Bilim insanlar için önemlidir ama bilim her şey değildir. Ne Allahın varlığını ne nede yok olduğunu ispat edebilir.. Fiziki olmayan hiç bir şey bilimin inceleyebileceği bir done değildir,Bilim arı olmadan bal üretemez , fide, çekirdek, kök olmadan bitki yetiştiremez Allahın kitapta dediği gibi;

 

Ey insanlar! (Size) bir misal verildi; şimdi onu dinleyin: Allah'ın berisinden yalvardıklarınız, bunun için bir araya gelseler bile bir sineği dahi yaratamazlar.’’

 

Yaratma konusunda Bilim için yokluktan bir şey var olmaz bu yüzdendir ki yüzyıllardır binlerce yıldır ispat yapılamıyor.. Bilim halen sıcak suyun soğuk sudan neden daha önce donduğunun , Anne sütünün aylara göre bebeğin ihtiyacına göre mineral oranlarındaki farklılıklarının tespitini yapamamışken, Sen Bilimin hiçbir zaman ispatını yapamayacağı bir konuda ispatını beklersen Aklına-mantığına hakaret etmiş olursun..

 

Bilimin ispatını yapamadığı şeyleri nasıl değerlendirebiliriz ? İhtimaller ışığında akıl-mantık yoluyla tezler ile..

 

Allahın ben yarattım iddiasına karşı savunulan tez ‘’tesadüfen ’’ ten başka bir şey değil, tesadüf ihtimal olabilirmi? İhtimaldir lakin imkansız bir ihtimaldir.. Onlarca hatta yüzlerce bilimsel araştırma bu dengenin düzenini canlı oluşumunun tesadüfi olmasının imkansız olduğunu göstermektedir..

 

Her şeyi doğa yarattı düşüncesi;

 

Bu gün big bang teorisiyle kozmolojik delil bunun olamayacağınım en büyük göstergesidir.

 

1- Bir varlık ya zorunlu varlıktır, ya da mümkün varlıktır.

 

2- Her mümkün varlık zorunlu bir varlığa gereksinim duyar. Sonradan var olan varlık zorunlu varlık olamaz.

 

3- Ya Tanrı, ya da evren zorunlu varlıktır.

 

4- Evrenin bir başlangıcı vardır.

 

5- Demek ki (1, 2 ve 4’e göre) evren mümkün varlıktır.

 

6- Demek ki (1, 3 ve 5’e göre) Tanrı zorunlu varlıktır.

 

İnandığım şey bana, Benim nasıl olduğumu neden yaratıldığımı amacımın neler olması gerektiğini nelerle karşılaşabileceğimi kendim ve insanlar için nasıl davranmamın daha doğru olacağını bildiriyor örnekler göstererek öğütler veriyor ve benim seçimlerim doğrultusunda sonucun ne olacağını da söylüyor bir anlamada neden/nasıl-amaç-sonuç ilişkisi ortaya çıkıyor..

 

Evrendeki sisteme baktığında insan hariç her varlığın sisteme olan katkısını/gayesini görürsün bunu da neden/nasıl-amaç-sonuç ilişkisinde değerlendirirsin..

 

Senin inandığın duruma bakıldığından neden/nasıl yok, amaç yok, sonuç yok.. yokluklar üzerinden akıl-mantık zaten yürütülemez..

Gönderi tarihi:

AKILSIZ kimse çalışamaz

AKILSIZ kimse araştıramaz

AKILSIZ kimse sonuca varamaz..

 

Anlamıyorum..AKıl yolunu hangi mantıkla ulaşmaya kapalı yapıyorsunuz ? Şaşılacak şey..

 

Bunları söylemişsin iyi de, şu soruyu sormayı da hiç aklına getirmemişsin. smile.png

Madde olmadan akıl neyi düşünecek, dillendirecek, fikir üretecek? Madde olmadan akıl ne işe yarayacak? Söyle hadi.. :)

 

Madde olmadan akılın ulaşıma kapalı olduğunu bilmiyormusun? Şaşılacak şey..

Gönderi tarihi:

Burada yine kendinle çelişiyorsun,hem ispat diyorsun yapılamayan palavradır diyorsun hemde ispatı yapılamamış bir şeye inanıyorsun ‘’Her şeyi doğa yarattı’’ smile.png

 

İddia ediyorum Hiçbir zaman oluşumun ispatı yapılamayacaktır yapılmasına da imkan yoktur..

 

Söylediklerim beni doğruluyor. Seni değil ki?

 

İspat olmadığı için onlarca değişik yaratılış fikri üretilmiş. Senin inandığın da bu onlarca fikirden birisi. Hangisine inanalım? İspatı yok. Sadece fikir.

 

Ama bakıyoruz da doğanın her şeyi yarattığını görüyoruz. Eğer ilk yaratılanı soruyorsan o şimdilik muamma ve yanlış bir soru. "İlk" sorusu sonsuzdur. İlkin, ilki de sorulur. Bilim öncesiz ilki kabul etmiyor.

 

Bilim işkembeden fikir sallamaz. Söylediğinin mutlaka ispatı olacak. İmkanı yoktur denilen bir çok bilinmezlik şimdilerde biliniyor artık. Bekleyeceksin başka çıkar yol yok. "Doğru" da yok.

Gönderi tarihi:

Söylediklerim beni doğruluyor. Seni değil ki?

 

İspat olmadığı için onlarca değişik yaratılış fikri üretilmiş. Senin inandığın da bu onlarca fikirden birisi. Hangisine inanalım? İspatı yok. Sadece fikir.

 

 

Burada illa inanacaksın diye bir dayatma yok..Uyarıcı, Tebliğ memuruna görevinin sadece tebliğ olduğunu söylemesi bunun en güzel örneği..

 

Bu ilk defa akıntılı suda yüzerek karşı kıyıya geçecek olan birine tedbirli davran boğulursun uyarısı gibidir kişi için boğulduğunun ispatı yapılamaz boğulmadığının ispatıda yoktur deneyerek tecrübe etmeden kişi için ispat yoktur.. kişi boğulduğunda uyarıyı dikkate almamış tedbirli davranmamış olur, boğulmadığında ise uyarıyı dikkate alıp belirtilen tedbirleri alması sonuçları ortaya çıkar..Uyarıcı kendi üzerine düşen görevi,uyarısını yapmış tedbirleri bildirmiştir kişi kendi seçimiyle karar vermiştir..

 

Ölüm sonrasını kimse bilmiyor bunun ispatıda olamaz burada tedbirli davran diyen birinin hangi tedbirlerden bahsettiğine bakmak akıl süzgecinden geçirerek ona inanıp veya inanmamak önemli değilmidir?

 

 

Ama bakıyoruz da doğanın her şeyi yarattığını görüyoruz.

 

Yaratmak ile üretmek/çoğaltmak/yapmak arasında kalın bir çizgi vardır..Doğada her şey sebep-sonuç/etki-tepki vs. bir amaç doğrultusunda akıp gider ve sistemi oluşturur.. İnsana baktığında ise sebep spermlerin yumurtayı döllemesidir , sonuç kendi genlerini özelliklerini taşıyan canlının oluşumudur amaç dendiğinde sistemin neresine insanı monte edeceğiz önemli soru bence budur...

 

Bilim işkembeden fikir sallamaz. Söylediğinin mutlaka ispatı olacak. İmkanı yoktur denilen bir çok bilinmezlik şimdilerde biliniyor artık. Bekleyeceksin başka çıkar yol yok. "Doğru" da yok.

 

Beklemek soyut bir kavram somut olmadan bilimsel olmazki..! Sen gerçekten yaradılışı,ölüm sonrasını bilimin ispatlayabileceğini düşünüyormusun..?

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.