Φ episkop Gönderi tarihi: 15 Ocak , 2015 Gönderi tarihi: 15 Ocak , 2015 Allah insana kendi ruhundan verdigini soylemistir ruh var midir ? ona bi bakmak gerek Allahi inkar eden felsefelerin temelinde maddeyi mutlak varlik olarak benimsemeleri ve sozde bilimi de buna alet etmeleri yatmaktadir halbuki gozlem veren olaylarin arkasindaki ince dokunuslari kabul etmek istemezler bir ornek ; bazi insanlarin gordugu ruyalar aynen cikmaktadir bazi insanlarin psisik yetenekleri vardir - bu cok net gozlem verir durugoru-duruisiti yetenegi de artik siradan kabul edilmektedir cunku gozlemini vermektedir - Amerkada cinayetlerin arastirilmasinda artik psisik yetenekleri olan insanlar kullanilmaktadir : ) simdi bu gibi gozlem veren olaylari bilimin aciklayabilmesi icin once Darvin gibi bir teori gelistirmek zorundadir peki bu teori ya ruhun ispatina ve yeteneklerine yonelik bir teori ise ? cavap yok hic alamadik bakiniz ! materyalistler bilimi kendi cikarlari icin kullandiklari surece bilim tek tarafli ilerlemektedir- hatta materyalizm bilime cok zaman kaybettirmistir - cunku materyalistler insanlari maymundan geldiklerine bile inandirip kitleleri uyutmuslardir Alıntı
Misafir samed99 Gönderi tarihi: 12 Şubat , 2015 Gönderi tarihi: 12 Şubat , 2015 İnsanlar bedenine girmeden önce ruhumuz yaratilmis.Allah ben sizin rabbiniz degilmiyim diye ruhlar alemine seslenmişve kalubela ) evet rabbimizsin diye seslenmisiz.Ruhlar bedene girdikten sonra var mi yokmu diye supheleniyorlarAllah yoktur diyenlere kamubelayi hatirlatacagiz diyor melekler. Alıntı
Misafir Misafir Gönderi tarihi: 18 Şubat , 2015 Gönderi tarihi: 18 Şubat , 2015 iyi hoşta ben bulamadım yolumu hatta depresyona gırdım vesveseyte kapıldım bı yanım ınanmak ıstıyor bı yanım zaten bıtmıssın toparlanamazssın dıyor ben bıtmısım .s Alıntı
Misafir ali Gönderi tarihi: 1 Mart , 2015 Gönderi tarihi: 1 Mart , 2015 Arkadaşlar bebekken 2senede turkçeyi ogreniyoruz ben 5 seneden beri ingilizceyi ogrenemiyorum normalmi sizce Allah o kadar buyukki ben allaha inanıyorum Alıntı
Φ episkop Gönderi tarihi: 3 Mart , 2015 Gönderi tarihi: 3 Mart , 2015 Allah var Sorgulatan bile Allahin bir yaratmasidir Alıntı
Misafir allah var mı? Gönderi tarihi: 23 Mart , 2015 Gönderi tarihi: 23 Mart , 2015 Allahın varlığını ispatlayan milyonlarca delillerden sadece bir tanesi olan yardımlaşma delilini incelemek isterseniz Bu yazımızda Allah’ın varlığının kanıtlarından deliller bir tanesi olan yardımlaşma delilini inceleyeceğiz ve Allah var mı sorusuna birlikte cevap arayacağız. Arkadaşlar 300’den fazla ayet tespit edildi, şu meallerde. Cenabı Hak bize buyuruyor ki Kuran-ı Kerim’in de “Hiç düşünmez misiniz?”, “Hiç bakmaz mısınız?”, “Hiç akletmez misiniz?”, “Hiç tefekkür etmez misiniz?” diyerek 300 den fazla bu mealde ayet var. Cenab-ı hak bizi neye teşvik ediyor? Düşünmeye, Bakmaya, İrdelemeye, delilleri ve kanıtları bulmaya bizi teşvik ediyor. İşte bizim bu sohbetleri yapmamızdaki amaç Allah’ın varlığını ispat etmektir. O zaman baktığımız biz zaman bir sineğe, bir kuşa, bir buluta, yıldızlara baktığımız zaman ne yapacağız? Düşüneceğiz ve tefekkür edeceğiz. Kainattaki sırrı çözeceğiz. 300’den fazla ayet var. Allah’ın varlığının delilleri, kanıtları ne kadar? Mesela Risale-i Nur külliyatı 13 kitaptan oluşan bir Külliyat. Biliyorsunuz Kuran hakkında 350 bin tefsir yazılmış. Bazısı 40 ciltlik bazısı 70 ciltlik işte bir tanesi de Risale-i Nur Külliyatı. 350 binde bir 13 kitaptan oluşuyor. Risale-i Nurda Allah’ın varlığının kanıtları yöntem olarak 40’tan fazla. Mesela bu yöntemlerden bir tanesini sizinle paylaşayım. Mesela bir bardak. Bediüzzaman hazretleri diyor ki; Sanatlı bir eser, sanatkarı icap eder! Bardağın desenine, şekline, kaşığına baktığınız da bir sanat görürsünüz. Veya kolunuzda ki saate bakın, inanılmaz bir sanat. Neyi gösteriyor? Bir sanatkarı gösteriyor. İşte bunlara bakar gibi kainata da baktığımız zaman bir karpuza baktığımız zaman, bir şeftaliye bir çiçeğe bir papatyaya baktığımız zaman sanatlı mıdır desek ne dersiniz? Aklını kaybetmemiş insan kesinlikle sanatlıdır diyecektir. Ortada bir sanat varsa sanatkarda olmak zorunda. İşte bu yöntem Risale-i Nur da geçen Allah’ın varlığını ispat eden 40 yöntemden sadece birisi. Peki 1. Yönteminde içinde kaç tane delil var desek? Cevabınız sayısızca olacaktır. Bütün bitkiler, hayvanlar kısacası tüm canlı ve cansız varlıkları sayabiliriz. Hatta bir tartışma ortamında birisi soruyor; “ya işte mucize mucize diyorsunuz bana bir tane mucize göster inanacağım” diyor. Karşısında ki de nur talebesiymiş lafı yapıştırıyor, diyor ki “kardeşim sen bana mucize olmayan tek bir şey göster” bu cevap karşısında susup kalıyor. Şimdi bu kırk yöntemden 2. Bir yöntemi inceleyelim. Yardımlaşma delili. Kainata baktığımız zaman mevcudata buluta yağmura bitkilere bunların arasında bir yardımlaşma faaliyeti görüyoruz. Ama bunların aklı ve şuurları olmadığı için birbirlerine yardım ediyor olamazlar. Demek ki perde arkasında bunlara yardım eden başka bir zat var. Şu mevcudat, bir fabrikanın bir sarayın bir muntazam şehrin eczaları ve efradları gibi bel bele verip birbirine karşı yardım elini uzatıp, fabrikanın çarklarını düşünün dişlilerini düşünün ne yapıyorlar birbirlerini tetikliyorlar değil mi işte aynı bunun gibi mevcudat fabrikanın çarkları gibi yani bir bitkinin oluşması için ne lazım? Toprak lazım karbondioksit, oksijen, su, bulut, rüzgar fabrikanın dişlileri gibi yardım ediyorlar gibi gözüküyor. Bel bele verip birbirine karşı yardım elini uzatıp birbirinin ihtiyaç sorusuna lebbeyk, başüstüne derler. El ele verip bir intizam ile çalışırlar. Baş başa verip hayat sahiplerine hizmet ederler. Omuz omuza verip bir gayeye müteveccihen bir müdebbiri hakime itaat ederler. Evet güneş ve aydan, gece ve gündüzden kış ve yazdan tut ta bitkilerin muhtaç ve aç hayvanların imdadına gelmelerinde ve hayvanların zayıf ve şerif insanların imdadına koşmalarında hatta mevaddı gıdayiyenin gıda maddelerinin latif ve nahif yavruların ve meyvelerinin imdadına uçmalarına zerrat-ı taammiyenin yiyecek zerrelerinin beden hücrelerinin imdadına geçmelerinde cari olan bir düsturu teavünle yardımlaşma düsturuyla hareketleri bütün bütün kör olmayana gösteriyor ki gayet kerim ikram eden bir tek mürebbinin kuvvetiyle gayet hakim bir tek müdebbirin emriyle hareket ediyorlar. Arkadaşlar atomlar maddenin yapı taşı değil mi? Atomlar neyin yardımına koşuyor, hücrelerin yardımına koşuyor. Peki hücreler, organların yardımına koşuyor. Organlar, bedenin yardımına koşuyor. Mesela bulut neyin yardımına koşuyor, bitkilerin. Bitkiler, hayvanların yardımına koşuyor. Hayvanlar, insanların yardımına koşuyor. Yani ortada merkezde insan hayatı var. Apaçık bir şekilde yardımlaşma faaliyetini görebiliyoruz. Örneğin; elma ağacın eliyle geliyor. Ağacın odun olduğunu hatırlatırım size. Bakıyoruz ki bir yardımlaşma faaliyeti var. Ağaçla insan arasında. Çünkü ağacın vermiş olduğu elma vitamin değerleri olarak besin değerleri olarak benim vücudumun ihtiyacı olduğu bir şey. Bu elma ağacı benim vücudumda ki vitamin değerlerini, ne kadar olması gerektiğini, hayatıma lazım olan maddeleri bilir mi? Bilmez. Ağaç bildiğimiz gibi bir odundur. Bir odunda akıl, ilim olabilir mi? Olamaz. Demek ki bunu bana veren ağaç değil. Bu yardımlaşmayı ağaç sağlıyor olamaz. Ağacın bir kimya fabrikası mı var, yok. Demek ki gücü de yok ağacın. Şevkati de yok. Ağaç bizim ihtiyacımız görmez ve duymaz. Demek ki bana bu yardımı yapan ağaç olamaz. Bir de bulutu inceleyelim. Bakıyoruz gökyüzüne bembeyaz bir bulut kümesi. Peki, size soruyorum. Yağmur olmadan insan hayatı devam edebilir mi? Mümkün değil kimse bu iddia da bulunamaz. Biliyor musunuz saniyede 16 milyon ton su buharlaşıyor ve saniyede 16 milyon ton su yeryüzüne iniyor. Mükemmel bir düzen binlerce senedir hiç şaşmadan şaşırmadan devam ettiriliyor. Şimdi bakıyoruz buluta. Bulutta bi yardımlaşma faaliyeti var. Bulut ne yapacak? Yağmur yağdıracak. Ama ondan önce yağmurun yağması için ne lazım, buharlaşma lazım. Onun için ne lazım, güneş lazım. Baktığımızda yağmur yağdırma faaliyetinin içine başka mevcudatlar girdi ve güneşte cansız. Şimdi bakıyoruz, güneşin yardım etmesi lazım. Buharlaşma olması lazım. Buluta bakıyoruz, bulut gelecek bizim imdadımıza suyu bırakacak bitkilere çıkacak bitkilerden hayvanlar yiyecek ve insan hayatı devam edecek. Peki arkadaşlar soruyorum bulut insanalra şevkat edip ben bunları bi sulayım bunların hayatını devam ettireyim böyle abest saçma bir düşünce olabilir mi? Olamaz. Bakın buluta, aklı var mı? 16 milyon ton suyu saniyede yukarı çıkartıp aşağı indirme işlemini kendi başına yapabilir mi? Ne akıl, ne fikir hiç bir şey yok. Bunu kim iddia edebilir, kimse iddia edemez. Peki bulutun iradesi var mı? Yağmur yağdırmayı yağdırmamaya tercih etme iradesi var mı diye sorsam sende iyice saçmalıyor der gibi baktığınızı düşünüyorum. İşte ateistler meseleyi bu kadar saçmalıyorlar. Demek ki bize yardım eden ne bulut ne güneş ne toprak ne de rüzgar ne buharlaşma ne de yoğunlaşma. Bunların aklı şuuru yok. Bunlar bize yardım eden olamaz. Demek ki bana yardım eden bütün bunları komutasında emrinde iradesidne tutan ve hepsini aynı anda idare eden sonsuz güç sahibi olan bir yaratıcıdır. Burada akıl sahibi olan bir insan başka bir şey düşünemez. Haşa, Haşa, Haşa. Allah yoksa ve bunlar bize yardım edeceklerse bunların arasında bir istişare bir toplantı yapıp ortak kararlar alması lazım. Bir papatyanın çıkabilmesi için ne lazım; Toprak ve toprakta ki besin değerleri lazım. Karbondioksit ve oksijen lazım. Bulut, rüzgar, yağmur ve düzenli bir şekilde sulanması lazım ve bunun gibi papatyanın çıkabilmesi için dünyanın 1670 km hızla kendi ekseni etrafında dönmesi ve aynı anda 108 bin km hızla da güneşin etrafında dönmesi lazım ki bir papatya olabilsin ve hayatını devam ettirebilsin. Bir papatyanın olabilmesi için bir değil iki değil abartısız milyon tane sebep olması lazım. Bilyon tane sebep papatyanın etrafından toplanıp papatyaya yardım ettiriliyor. Eğer bunlar Allah olmadan kendi kendilerine papatyaya yardım ediyor olsalardı çok uyum içinde hareket etmeleri gerekmez miydi? Yani adeta bunların böyle toplanıp bi istişare bi toplantı yapmaları lazım ki toprağın belli bir derece besin değerini onlara göndereceğim, hava karbondioksit ve oksijen dengesi şu ayarda tutacağım ki bu bitki devam etsin. Bulut ben şu kadar sulayacağım, dünya ben şu kadar döneceğim gb bütün onları meydana getirecen sebepleri istişare yapıp uyum içinde olması lazım ki o sebepler birbirine tecavüz etmesinler. Böyle bir şeyi eşşek insan olsa sonra tekrar eşşek olsa ben bu fikri kabul etmem deyip kaçacaktır. Aklı, mantığı olan ve hayrı arayan, Allah’ı arayan bu hakikatı görmemezlikten gelemez. Alıntı
Misafir insan Gönderi tarihi: 24 Mart , 2015 Gönderi tarihi: 24 Mart , 2015 Bence allah denen warlik yok milyonlarca insan bir dunyada yasiyoruz aldigimiz nefesten bile haberi olundugu soleniyo bnce bu kadar ustun bir warlik olamaz ewren sonsuzdur bedeniniz ruhla degil iskelet sistemiyle calisiyor Alıntı
Φ ateistdusunce Gönderi tarihi: 6 Nisan , 2015 Gönderi tarihi: 6 Nisan , 2015 Tanrı etimolojik be bilimsel olarak ele alırsak yoktur.. çünkü yanlislanbilir veya dogrulanabilir bir yani yoktur... Her nekadar teistler tanrının doğaya veya evrene bakarak var olduğunu idda etselerde bilimsel kanunlar tanrıyı geçersiz kılar... determinist bir evrende yaşadığımız gerçeğiyle yüzleşmek çoğu insana zor gelir .... Evren nedensellik ilkesine bağımlıdir..her şey etki- tepki yasasına göre ilerler....bu konumda canlı biyolojik bir robottan öteye asla geçemez.... Aynı şekilde termodinamik kanunları,kuantum fiziği bize kaos evreninde yaşadığımızı kanıtlamıştir.. termodinamigin 0( sıfır) kanunu termodinamik denge saglanmasi durumu isi ve enerji alışverişinn sonucudur... Termidinamigin 1. Kanunu yani enerjinin korunumu kanunu enerji yoktan var vardan yok edilemez kanunudur . Ve asıl sorunlardan biri tabiki 2. Kanun olan entropi kanunu diğer adıyla kaos kanunu....bu kanun evrenin ve evren içinde herseyin yıkıma mecburiyetinin kanunudur..evrendeduzen yoktur enerji ilk haline dönmek ister ve kütle çekim kanunu ile bir arada duran enerji eninde sonunda parçalanıp saf haline dönecek.... Pek. Bu entropiyi biz görüyormuyuz ? Pek tAbiki evet...ölüm bu kaosun sonucudur...canlı mükemmel değildir ve bu canlidaki hatalar arttıkça yıkım kaçınılmazdir...evrende dahil içinde bulunan her şey entropiye boyun eğer .... Alıntı
Misafir Yusuf Gönderi tarihi: 10 Mayıs , 2015 Gönderi tarihi: 10 Mayıs , 2015 Arkadaşlar Lütfen allahın var olup olmadığını tartışalım. . . . "HARİKA EVRENDEN" daha "HARİKA" olan Allah nasıl olur da kendi kendine var olur????? ALLAHU TEALA zaten kimseye muhtaç değildir o yoktan var edendir Allahın kendi kendine var olması söz konusu değildir.Allah başı ve sonu olmayan dır.Allah herşeye kadirdir... Alıntı
Φ exc3828 Gönderi tarihi: 27 Mayıs , 2015 Gönderi tarihi: 27 Mayıs , 2015 Peki hiç mi aklınıza gelmez şu soru : Bu mükemmel yaratıcı islamdan önceki dinleri indirdi de bu dinler insanoğlu tarafından nasıl tahrib edildi. Tahrib edilebileceği Allah tarafından öngörülemedi mi. Üstelik bir iki defa da değil. Hak din dediğimiz 4 kitabı baz alalım örneğin.. İlki indi insanoğlu tarafından tahrib edildi. Sonra Allah hmm bu olmadı, tutmadı, bir de şöyle bir yeni model geliştireyim umarım bu tutar. Böyle bir şey olabilir mi ? Bu mükemmel yaratıcı fikri ile çatışmıyor mu ? Allahın tüm insanlığa indirdiği bir uygulama sistemini, insanoğlu cüz-i iradesi ile nasıl bertaraf edebilir. Allahın ol dediği olmazmı ? Kudretinden sual olunur mu ? Hele üstelik en son model olan islama baktığımızda durum iyice içler acısı. Dünya haritasını alıyorum koyuyorum önüme. Oğlum da 8 yaşında.. Bak oğlum buralar islam coğrafyası. Afganistan, Pakistan, Irak , İran, Suriye, Filistin. Arap yarımadası ve afrika kıtasındaki bazı ülkeler ve bizim ülkemiz... Ne müreffeh , ne düzgün , ne yaşanası ülkeler diyememek ne acı... Bana kimse hikaye anlatmasın. Yada anlaşılması güç eski ama söylerken etkileyici kelimeler kullanmasın.. Madem en son model son din. Niçin olmadı. Oldu daha ne olacak ne güzel işte diyeniniz de olacaktır elbet.. Ancak hani Kuran da yazıyor ya onların gözlerine perde inmiştir ve onlar görmezler işitmezler vs diye.. Aynen iade ediyorum... İcraata bakın değerli arkadaşlar . Açın gözlerinizi. Alıntı
Φ exc3828 Gönderi tarihi: 27 Mayıs , 2015 Gönderi tarihi: 27 Mayıs , 2015 Bir de mükemmel düzenden bahseden değerli arkadaşlarıma sorarım : Hangi mükemmel insan ? Fizyolojik olarak mı ? Ruhsal olarak mı ? Nerede mükemmel insan ? 3 yaşındaki bir çocuğa tecavüz eden mükemmel insan mı ? Borcunu çoğunlukla zamanında ödemeyen(hatta imkanı olsa hiç ödememeyi tercih edecek olan) mükemmel insan mı ? Petrol, para hırsı için, mezhep din farklılığı için savaşlar çıkaran evlatları anne babaları öldüren binlerce ocağı söndüren mükemmel insan mı ? Hangi mükemmel düzen ? Hangi mükemmel insan ? Allah rahmet elini hiç çekmiyor insanoğlunun üzerinden siz hiç endişe etmeyin. Sürekli rahmetli oluyor insanoğlu pisipisine bir hiç uğruna zaten... Boş boş konuşmayın rica ederim... Alıntı
Φ exc3828 Gönderi tarihi: 27 Mayıs , 2015 Gönderi tarihi: 27 Mayıs , 2015 Evet bir düzen var. İnsanoğlu da bu düzenin bir parçası. İnsanoğlunun zekasının bir sonucu olan teknoloji de bu düzenin bir parçası. Teknolojinin dünyamızın üzerinde yaratmış olduğu olumsuz etkiler de bu düzenin bir parçası. Buzul çağı , soyu tükenmiş binlerce tür. Soyu tükenmek üzere olan yüzlerce tür. Tüm bunlar bu düzenin bir parçası. Çok detaylı, iyi kötü işleyen bir düzen bir sistem var. Bu gerçek... Mükemmelliği tartışılır ama... İkinci olarak Kuranda vardı , kuranda yazıyordu diye bahsi geçen örnekler.. Peki bahsi geçen bu örnekler çok mu önemli şeyler. Rum savaşının önceden biliniyor olması Kuranı mucizevi mi kılar? Mikroskobun bahsinin geçmesi mi ? Hz Muhammedin bugünkü savaşları biliyor olması mı ? Öyle esnek ifadelerle yazılmış ki o kelimeye ne anlam yüklemek istersen yüklüyorsun. Ana cevap bu. Hadi farz edelim bu bahsedilen olaylar aynen yazılmış. Peki yazılmayanları ne yapacağız ? Her bilimsel buluş vardır diyebilir miyiz ? Sanırım diyemeyiz. Binlerce teori var hangi biri olacak ki ? Peki her savaş yazılmış mı ? Sanmam. Yani en azından ben göremedim. Peki Hz Muhammed' in vefatının ardından çıkan savaşlardan bahsedelim mi ? Neyi paylaşamamışlar ? Konuşalım istermisiniz ? Bu savaşlar da geçmiyor mu Kuranda ? Mezhep ayrılıkları vs yok mu Kuran da ? Farklı islam yorumları da mı yok ? Şiilere müslüman demiyor afganlar .. Abi iran zaten müslüman değil ki şii onlar diyorlar. Şaşkınım. Oysa Ülkenin adı İran İslam Cumhuriyeti... Osmanlının çöküşü Hilafet in kalkması geçmiyor mu ? Geçseydi de tedbir alınsaydı iyi olmazmıydı. Hani İslamiyetin beşiğiydik ya yüzyıllarca. İlim bilim vs süper bir devletti ya Osmanlı. E biraz okuyaydık Kuranı da feyz alaydık. Matbaanın 300 yıl sonra gelmesinin kara cehaletinin sonuçlarını yaşıyoruz... Son olarak madem ki olay kehanet Nostradamus u nereye koyacağız peki ? Şimdi herşeyi bir yana koyalım ona iman edelim o zaman... Alıntı
Φ ateistdusunce Gönderi tarihi: 28 Mayıs , 2015 Gönderi tarihi: 28 Mayıs , 2015 ALLAHU TEALA zaten kimseye muhtaç değildir o yoktan var edendir Allahın kendi kendine var olması söz konusu değildir.Allah başı ve sonu olmayan dır.Allah herşeye kadirdir... Sözünüzu açabilirmisiniz başı ve sonu olmayan derken neyi kast ediyorsunuz? Başlangıci olmayanmi ? Yoksa tanrının büyüklüğümu ? Alıntı
Φ ateistdusunce Gönderi tarihi: 28 Mayıs , 2015 Gönderi tarihi: 28 Mayıs , 2015 Evet bir düzen var. İnsanoğlu da bu düzenin bir parçası. İnsanoğlunun zekasının bir sonucu olan teknoloji de bu düzenin bir parçası. Teknolojinin dünyamızın üzerinde yaratmış olduğu olumsuz etkiler de bu düzenin bir parçası. Buzul çağı , soyu tükenmiş binlerce tür. Soyu tükenmek üzere olan yüzlerce tür. Tüm bunlar bu düzenin bir parçası. Çok detaylı, iyi kötü işleyen bir düzen bir sistem var. Bu gerçek... Mükemmelliği tartışılır ama... İkinci olarak Kuranda vardı , kuranda yazıyordu diye bahsi geçen örnekler.. Peki bahsi geçen bu örnekler çok mu önemli şeyler. Rum savaşının önceden biliniyor olması Kuranı mucizevi mi kılar? Mikroskobun bahsinin geçmesi mi ? Hz Muhammedin bugünkü savaşları biliyor olması mı ? Öyle esnek ifadelerle yazılmış ki o kelimeye ne anlam yüklemek istersen yüklüyorsun. Ana cevap bu. Hadi farz edelim bu bahsedilen olaylar aynen yazılmış. Peki yazılmayanları ne yapacağız ? Her bilimsel buluş vardır diyebilir miyiz ? Sanırım diyemeyiz. Binlerce teori var hangi biri olacak ki ? Peki her savaş yazılmış mı ? Sanmam. Yani en azından ben göremedim. Peki Hz Muhammed' in vefatının ardından çıkan savaşlardan bahsedelim mi ? Neyi paylaşamamışlar ? Konuşalım istermisiniz ? Bu savaşlar da geçmiyor mu Kuranda ? Mezhep ayrılıkları vs yok mu Kuran da ? Farklı islam yorumları da mı yok ? Şiilere müslüman demiyor afganlar .. Abi iran zaten müslüman değil ki şii onlar diyorlar. Şaşkınım. Oysa Ülkenin adı İran İslam Cumhuriyeti... Osmanlının çöküşü Hilafet in kalkması geçmiyor mu ? Geçseydi de tedbir alınsaydı iyi olmazmıydı. Hani İslamiyetin beşiğiydik ya yüzyıllarca. İlim bilim vs süper bir devletti ya Osmanlı. E biraz okuyaydık Kuranı da feyz alaydık. Matbaanın 300 yıl sonra gelmesinin kara cehaletinin sonuçlarını yaşıyoruz... Son olarak madem ki olay kehanet Nostradamus u nereye koyacağız peki ? Şimdi herşeyi bir yana koyalım ona iman edelim o zaman... Düzen nedir ? Düzenden kastiniz nedir ? Alıntı
Φ exc3828 Gönderi tarihi: 31 Mayıs , 2015 Gönderi tarihi: 31 Mayıs , 2015 Düzen nedir ? Düzenden kastiniz nedir ? Yazmadan önce okuduğum bir kaç iddianın etkisiyle başlamışım cümlelerime. Peki bu kusursuz düzen nasıl olur da tesadüfler sonucu olur. Tarzı ifadeler üzerine o şekilde başladım sözlerime... Bilmiyorum diyorum ben de .. Ne biliym ben diyorum. Ben bilmediklerime cevap aramıyorum ki zaten. Ben mevzunun beni ilgilendiren kısmının peşindeyim. Ben yaşadığım hayatın yaşadığım dünyanın gerçeklerini arıyorum. Ben sadece gerçeğin peşindeyim. Ve gerçeği başta fizik devamında felsefe ve sosyoloji profesyonelliğinde değil. Daha net daha pratik ve anlaşılabilir şekilde değerlendirmeye gayret ediyorum. Birçok şeyin nasıl olduğuna cevap veremiyorum. Bilmiyor olmam birçoklarının iddia ettiği gibi olduğunu göstermez ki. E peki sen de bir tez üret deseler bana ne tezi canım ne biliym ben diyorum yine .. Ama sizin iddia ettiğiniz gibi olmadığı apaçık ortada körmüsünüz ne saçmalıyorsunuz diyorum. Şöyle bir bakıyorum islam coğrafyasına. İçler acısı. Yada başka bir basit tesbitim. Bir toplum ne kadar dindar o kadar sıkıntılı. Tüm dinler en azından temizliği emrediyordur. Ancak geri kalmış ve din etkisi üst düzeyde toplumlarda temizlik hijyen içler acısı. Bu İslam toplumunda da böyle. Geri kalmış hıristiyan toplumlarında da. Yada acaba tam tersi mi ne kadar cahil ve sıkıntılı o derece dindar mı acaba ? Dini kuralların baskın etkisi mi medeniyete direniyor, yoksa cehalet çareyi kayıtsız şartsız iman etmekte mi buluyor. Bence ikincisi geçerli. Dinlerin etkisinin giderek azaldığı bariz bir gerçek. İnsanoğlu gerçeğin peşinde. Ben de... Herşeye bir sebep bir açıklama bulmak zorunluluğu niye. Bilmiyorum bu kadar basit. Madem dindar arkadaşlar biliyorlar. Önce kendilerine samimi olacaklar. Allah indirmiş olduğu dinlerin insanoğlu tarafından deforme edilmesini nasıl izledi. Emrettiği kaideleri insanoğlunun çiğnemiş olması hangi mantığa sığar. Emrettiği kaideleri cinlerin şeytanın çiğnemiş olması hangi mantığa sığar. Hangi yaratıcı(allah) kendi yarattığı ürüne(insan) olumsuz özellikler(nefis) de katıp bu olumsuz özelliklerin ne zaman ne şekilde gerçekleşeceğini de bilerek ve düzenleyerek sonrasında da o ürüne ceza ve ödül verir. Üstelik son modelde durum içler acısı... Kurandaki cümlelerin başka başka manaya geldiğini iddia eden ilahiyat öğretim görevlilerinin tartışma programlarını izlerken durumun ne kadar vahim olduğunu gördüm. Kim neresinden çekerse o şekilde yorumluyor. Bu olacak iş mi. Allah bu kural hükümlerine göre yaşayın diye bir kitap indiriyor. Ancak bu öyle bir kitap ki; olmuş ve olacak her şeyi içinde ihtiva ediyor. Ediyor ama bunu çözebilene yorumlayabilene aşkolsun. Ki ben okuduğunda hiç te öyle aman aman ne yüce ne üstün özellikler vs bir durum gibi gelmedi. Sürekli bir tehtid , ötekileştirme. Cezalandırma. Arada maddi değerler ile mükafatlandırma. Yahu bir tek soru sorucam sonra artık tek kelime etmeyeceğim. Şimdi kuran yeni iniyor ya. Ve tüm dünyaya iniyor ya. Ve tüm dünyaya yavaş yavaş yayılacak en son model en son hak din ya. Lütfen dikkat edin bu soruma. Henüz inen ve iddiası tüm insanlığa inmiş olması olan bir kitab ı mukaddes in içinde inkar edenlerden,, kabul etmeyen reddedenlerden nefretle bahsetmenin ve dışlamanın ne alemi var. Şöyle denseydi daha mantıklı olmazmıydı. Bu kitap tüm insanlığa indi. Önceleri inkar edenler olacaktır. Ancak örnek yaşamınızla, üstün insani değerlerinizle, adaletli ve segi dolu sisteminizle zaman içinde onları da kazanacağınıza şüphe yoktur. Denseydi bu daha mantıklı olmazmıydı. Daha inme aşamasında yenilgiyi başlamadan kabul etmek hangi mantığa sığar ALLAH AŞKINA BİRİ CEVAP VERSİN YAW Alıntı
Misafir Allah'a İnanan Gönderi tarihi: 5 Haziran , 2015 Gönderi tarihi: 5 Haziran , 2015 - Peki bir gezegende değilse nerede? .- . . Birisinin anlattıklarını itirazsız kabullenmek. - !.. Merhaba Ben Yeniyim ALLAH Var İnsan Kendi Kendine Oluşmadı Evrende Güneş Ya ALLAH Tarafında Gönderilen Peygamberler Ben ALLAH'ın Var Olduğuna İnanıyorum Kimsede Kararımı Değiştiremez (La İlehe İlala Muhammed'u Resulalah) Alıntı
Φ episkop Gönderi tarihi: 12 Haziran , 2015 Gönderi tarihi: 12 Haziran , 2015 Tanrı etimolojik be bilimsel olarak ele alırsak yoktur.. çünkü yanlislanbilir veya dogrulanabilir bir yani yoktur... isin asli bilim; Tanri var demedigi gibi Tanri yoktur da demez ... bilimin isi degildir bu Tanrinin ispatini din kendi icindeki ayetlerle yine kendi yapar ... bu ayetlerin bircogunda ise bilimsel gelismelerin bulgulari bilim olarak degil de kanun olarak anlatilir .. biz bilime bakariz ama Kuranin ayetlerini dogrulariz ve Kurana itimadimiz artar ,,, bilim dindar ya da ateist olunmasini telkin edebilecek bir merci hic olmamistir ! bilim sadece gostericidir .. gostericiye zeval olmaz ! canlilarin mekanigi ya da goklerin gizemi herkesin kendi icindeki gizli hazineleri ortaya cikaricidir ... tekrar solemekte fayda var ; bilim Dindar olun demez Ateist olun da demez ... dindar kisi zaten Allahin yaratmasina sukretmeye ve ona yakinlasmaya vesile ararken, ateist kisi ise inancsal temeli olmadigi icin nedensellige sarilir ve ateizme temellendirir ... sadece bilim degil hersey icin bu boyledir - dindarlar manevi temelle ateistler materyalist temelle hareket ederler .. Alıntı
Φ ateistdusunce Gönderi tarihi: 13 Haziran , 2015 Gönderi tarihi: 13 Haziran , 2015 sadece bilim degil hersey icin bu boyledir - dindarlar manevi temelle ateistler materyalist temelle hareket ederler .. yanlış bir bilgi . Ateizmin temeli metaryalizmdir doğru ama bilminde temeli metaryalizmdir. Basitçe konuyu açmak gerekirse ; kısa bir araştırma yaparsanız aslında bilim ateizmin temelini esas alarak ilerler bunu rahatlıkla görürsünüz . Metaryalizmin temeli determinizmdir. determinizmin temeli nedensellik ilkesidir. Kısaca nedensiz hiç bir olgu yoktur. Bir hipoteziniz klasik mekanik kanunlarına uymuyorsa sorgulayin muhtemelen hatalı olabilirsiniz,kuantum mekanigine uymuyorsa gözden geçirin çok yüksek ihtimal hatalısinizdir. Ama nedensellik ilkesine uymuyorsa çöpe atın hipoteziniz kesinlikle yanlıştir. Döngüyü kontol ettiğinizde nedensellik ilkesi üzerinde yükselen determinizm akımı ve felsefesi ;simon laplace ,isac newton ile klasik mekanikte doruk noktasına ulaşmıştır. Fakat determinist düşünce üzerinde yükselen bilimde 19. Yüzyılda metaryalist düşünce iyice hakim olmuş ve herşey maddedir,Maddecilik ortaya çıkmıştir. Ve artık termodinamik kanunları bilimin en mutlak kanunları arasında yerini almıştir. bilim kuantum mekaniğinin temellerinni atmadan önce james clark maxwell ile elektromagnetizmaya geçiş yapmıştir.20. Yüzyılda materyalizm akımı ve nedensellik ilkesi ile einstein genel gorelelik kanununu oluştururken newton ve maxwellin omuzlarında yükselmiştir. Yer çekimi ve elektromagnetizmayi birleştiren kişidir. Ve termidinamigin 1. Kanununun temelini atmıştir. Herşey maddedir,enerjidir. Bu enerji vardan yok yoktan var olamaz . Einstein ,dirac ,hubble gibi bilim insanları nedensellik ilkesi ile bilime 20. Yüzyılda yön vermiştir.20. Yüzyılin sonlarına doğru izafiyet teorisino ve genel gorelelik kanununu ,Kuantum mekaniği adı altında birleştiren kişi stephan hawking olmuştur. Görüldüğü Guo bilim nedensellik ilkesi -determinizm- metaryalizm - ateizm temelli ilerler Alıntı
∞ evrensel-insan Gönderi tarihi: 13 Haziran , 2015 Gönderi tarihi: 13 Haziran , 2015 Bilimin temeli materyalizm degildir. Materyalizm, felsefenin metafizik dalinin ontolojik ve varliksal bir tozudur. Bilim ise bilgiye dayanir ve felsefenin epistemolojisinin dalidir. Ayrica bilim nedenden degil; nasildan yola cikar. Nedensellik felsefi bir konudur. Bilim ise gozleme dayanir. Gozlem olabilmesi icin de ortada bir gozlem veren fenomen olmasi gerekir. Tanri ise fenomenal degil; numenal bir iceriktir. Burada bilime gozlem veren bir taban olarak dahilolmaz. Sadece beynin numenal yani zihinsel yeti ve ozellikleri olarak; bilgiselkavramsal ve bilissel olarak dahilolabilir. Bu da tanrinin fenomenal ya da numenal varligi yoklugu uzerine degil; insanoglunun yasam iliski ve kurdugu dozen system ve kurumlasmadaki inancsal ve ideolojik yerinin; sosyo-etik ve psikolojik gozlemi temelindedir. Nedensellik felsefenin, determinism de felsefenin ateizmde felsefenin konu ve kavramlaridir ve bilimsel nitelik tasimaz. Alıntı
Φ ateistdusunce Gönderi tarihi: 15 Haziran , 2015 Gönderi tarihi: 15 Haziran , 2015 Bilimin temeli materyalizm degildir. Materyalizm, felsefenin metafizik dalinin ontolojik ve varliksal bir tozudur. Bilim ise bilgiye dayanir ve felsefenin epistemolojisinin dalidir. Ayrica bilim nedenden degil; nasildan yola cikar. Nedensellik felsefi bir konudur. Bilim ise gozleme dayanir. Gozlem olabilmesi icin de ortada bir gozlem veren fenomen olmasi gerekir. Tanri ise fenomenal degil; numenal bir iceriktir. Burada bilime gozlem veren bir taban olarak dahilolmaz. Sadece beynin numenal yani zihinsel yeti ve ozellikleri olarak; bilgiselkavramsal ve bilissel olarak dahilolabilir. Bu da tanrinin fenomenal ya da numenal varligi yoklugu uzerine degil; insanoglunun yasam iliski ve kurdugu dozen system ve kurumlasmadaki inancsal ve ideolojik yerinin; sosyo-etik ve psikolojik gozlemi temelindedir. Nedensellik felsefenin, determinism de felsefenin ateizmde felsefenin konu ve kavramlaridir ve bilimsel nitelik tasimaz. Bilimin sorusu "neden "dir; "nasıl " değildir. "Neden?" sorusu bilimsel düşünmenin gelişiminde etkili olmuş ve tarih boyunca ele alınışı değişimlere uğramıştır.Belirli gelişmelerin sonrasında ise neden sorusundan nedensellik kavramına geçildiği görülür.Özellikle Newton'un bulguladığı bilimsel gelişmeler ve doğabilimlerinin o dönemdeki ilerlemesi sonucunda nedensellik kavramının öne çıktığı söylenebilir.Nedensellik bir şeyin nedenini bilmek, ve bu da, bir şey meydana gelmişse ondan önce başka bir şey meydana gelmiştir düşüncesine sahip olmak anlamına geliyordu ve böylece, buradan da gelecegin kestirilebilir/bilinebilir bir şey olduğu fikrine varılıyordu.Eğer bir olayın geçmişteki nedeni biliniyorsa gelecekteki sonucu da bilinebilir olarak ele alınıyordu.newton fiziğinde, belirli bir anda eğer bir sistemin durumu biliniyorsa gelecekteki durumunun da ne olacağı tespit edilebilir olarak alınır.Nedensellik bu anlamda bir neden-sonuç ilişkisi olarak anlaşılmaktadır. Metaryalizm Diğer akımlar gibi felsefenin konusudur. Maddecilik, özdekçilik veya materyalizm, her şeyin maddeden oluştuğunu ve bilinç de dahil olmak üzere bütün görüngülerin maddi etkileşimler sonucu oluştuğunu öne süren, a priori olan hiçbir metafiziksel kavram kabul etmeyen felsefi kuramıdır. Bir diğer deyişle madde, varolan tek tözdür. Maddecilik "fiziksel maddenin tek veya esas gerçeklik olduğu" yönündeki kuramdır. Maddeciler, varoluşun insan bilinci gibi maddi olmayan kavramlarla temellendirilmesine karşı çıkarlar. Onlara göre dış dünyanın gerçekliği sorgulanamaz ve insan da bu maddi dünyaya bağlıdır. Örneğin, antik maddeciler, insan ruhunun beden dışı ve ölümsüz bir varlık olarak düşünülmesini kabul etmezler. İnsanı dış dünyanın bir parçası olarak görmesi ve insan bilincinin doğa üzerindeki egemenliğini kabul etmemesi yönüyle determinizm düşüncesiyle paralellik gösterir. İlkesi Maddecilik bilginin yapısı ve oluşumu hakkında bir postulattır. Bütün bilginin gözlem veya deneyim sayesinde oluştuğunu savunur Maddecilik bilmenin yapısı için iki dayanak öne sürer: Görüngüleri, Tanrı, ruh gibi kanıtlanmamış önermelerle açıklamaktan kaçınmak gerekir. Aksi takdirde, görüngülerin maddi kökleri yok sayılabilir. Örneğin bilinç kaynağını beynin işleyişinden alan bir görüngüdür ve ona metafiziksel açıklamalar getirmek dış dünyanın gerçek olmayışı gibi yanılgılara yol açabilir. Bütün önermeler gözlem veya deney ile kanıtlanmalı ve doğrulanmalıdır. Her şey maddeden gelip madde olarak devam etmektedir. Wikipedia. Determinizm Günlük hayatta aldığımız kararlar, düşüncelerimiz, eylemlerimiz , ahlaki tercihlerimiz belirlenmiş ve kesin kurallar içerisindedir. Özgür irade yanılsamadır. Bize özgü sandığımız hareketlerimiz sadece bilimsel yasaların işleyişidir. İnsanın iradesi nedenler zinciri ile gelişen bir durumdur ve bu durumda insanın etkisi yoktur. Sadece nedenler ve sonuçlar vardır. Bu sebepten nedensellik ilkesi determinizmin temel taşıdır. Evrende bir düzen vardır ve nedenler-sonuçlar bu düzen içerisinde işler. Bu düzen çözüldüğünde nedenler ve sonuçların açıklanıp daha sonra gelişecek olayların bilgisini elde etmek mümkün olacaktır. Wikipedia Nedensellik ilkesi Aynı neden aynı sonuca yol açtığına göre neden–sonuç bağlantısı kesin ve değişmezdir. Bu anlamda evrendeki tüm olay ve oluşlar, kesin, değişmez ve öngörülebilirdir. Diğer bir anlatımla evren, gözlemcinin ya da deney yapanın iradesinden bağımsızdır. Wikipedia Etki- tepki kanunu (neden sonuç ilişkisi) Newton kanunları 3. Yasa Bir cisme, bir kuvvet etkiyorsa; cisimden kuvvete doğru eşit büyüklükte ve zıt yönde bir tepki kuvveti oluşur. Burada dikkat edilmesi gereken bu kuvvetlerin aynı doğrultu üzerinde olduğudur. Bu yasa çoğu zaman şu cümle ile basitleştirilebilir “Her etkiye karşılık eşit ve zıt bir tepki vardır.” Hersey maddedir. Termodinamik kanunları Yasa 1 Bu yasa "enerjinin korunumu" olarak da bilinir. Enerji, yoktan var edilemez; var olan enerji de yok edilemez; sadece bir şekilden diğerine dönüşür. Bir sistemin herhangi bir çevrimi için çevrim sırasında ısı alışverişi ile iş alışverişi aynı birim sisteminde birbirlerine eşit farklı birim sistemlerinde ise birbirlerine orantılı olmak zorundadır. Bu ifadelerin yapılan deneylerle doğruluğu gözlenmiştir . Alıntı
∞ evrensel-insan Gönderi tarihi: 17 Haziran , 2015 Gönderi tarihi: 17 Haziran , 2015 Bilimin sorusu "neden "dir; "nasıl " değildir. . . . Bu yasa "enerjinin korunumu" olarak da bilinir. Enerji, yoktan var edilemez; var olan enerji de yok edilemez; sadece bir şekilden diğerine dönüşür. Bir sistemin herhangi bir çevrimi için çevrim sırasında ısı alışverişi ile iş alışverişi aynı birim sisteminde birbirlerine eşit farklı birim sistemlerinde ise birbirlerine orantılı olmak zorundadır. Bu ifadelerin yapılan deneylerle doğruluğu gözlenmiştir . Peki birincisi acikla bilimsel olartak bakalim. Evren neden vardir, su neden akar, gunes neden ordadir, Ikincisi neden sorusu ve nedensellikteleoloji yani bir amac icerir. Bu amaci da insanoglu belirler. Yani mesala yukardaki "evren neden vardir?" sorusunu evren belirlemez, insanoglu belirler. Ya da evrene insanoglu aklini yukler oznellik ozsellik ve ozellik veren yine insanogludur. Quantum mekanigi ile birlikte neden sorusu ve nedenselligin mutlakligi kesinligi ilkligi tekligi v.s. tarihe karismistir. Klasik bilim de Newton fiziginde ve de bilimin tabaninin metafizige yani varliga dayandigi temeldeki bilim anlayisi gecerli degildir. Modern bilimde hersey gozleme dayanir. Klasikteki neden sorusunun mutlakligi ilkligi tekligi kesinligi ise gozlem vermez. Ayrica modern bilimde temelmetafizik yani varlik degil; epistemoloji yani bilgidir. Ustelik olgusalgecerlilik te mutlak degil; gozlem ile yanlislanabilendir. Ayrica bilim varliogi degil; fenomen olarak algiladigi varligin fonksiyonunu ve davranisini ortaya koyar. Senin aciklamalarin klasik bilimden kalmadir ve bugun bilimsel degildir. Cunku bilimsel bilim; Gozleme, olguya, yanlislanabilirlige, insanogluna gozlem veren fenomenin de gfozlemlenen fonksiyon ve davranisinin nasilini aciuklamaya denir. Varligi ne oldugunu v.s. aciklayan materyalizm idealism ve pozitivizm sadece metafizigin yani felsefenin varlik ile ilgilenen dalinin birer tozleridir. "ilklik, teklik, mutlaklik, kesinlik, nedensellik, determinism" gibi gozlemi olmayan akilci inanc ve ideolojileri icerirler. Alıntı
Φ episkop Gönderi tarihi: 18 Haziran , 2015 Gönderi tarihi: 18 Haziran , 2015 yanlış bir bilgi . Ateizmin temeli metaryalizmdir doğru ama bilminde temeli metaryalizmdir. bilimin temeli materyal degildir ... bir binanin temeli beton olabilir ... biz kulenin temel yapi maddesi tugla da olabilir .. ama basi bos beton ve tuglalar bir binayi olusturabiliceklerse burada bir proje tasarimcisi gerekmektedir ... tamam madde vardir .. ama ben cok guzel bir filmi ortadan izlemeye baslayan kisiye benzetiyorum ''BIlim Materyalisttir'' diyen zihniyeti filmi en bastan izlemek gerek .. materyallerden oncesinden izlemeye baslamak gerek cunku madde sonradan ortaya cikiyor Basitçe konuyu açmak gerekirse ; kısa bir araştırma yaparsanız aslında bilim ateizmin temelini esas alarak ilerler bunu rahatlıkla görürsünüz . bilim ateizmi temel alarak ta ilerleyebilir tabi ki ...bitkileri, fotosentezi vs gozlemlemek icin ateist te olunabilir putperest te dindar da ... ama fotosentez yasasi onu inceleyen kisiye ateist ya da dindar ol demez .. dindarlar bilimsel yasalari Allahin yaratmasinin incelekleri olarak degerlendirirler ve bu dinin kendi icinde celiskisizdir : )) hepsi bu Alıntı
Φ ateistdusunce Gönderi tarihi: 19 Haziran , 2015 Gönderi tarihi: 19 Haziran , 2015 sayın episkop için cevap. Sistemin determinist oluşu Godelin eksiklik teorisinin bir matematiksel sonucu gibidir. Sistemin içindekiler sistemi değiştiremez etkileyemez. Sistemin içindekiler sistemin nedenlerinin sonuçlarıdir. Sistem yada evren enerji ve fotonlardan oluşmuştur. Matematiksel olarak foton = n için godel eksiklik teorisi İnsan =n(n+1)/2 foton içerir . Evrendeki foton sayısı ise evren = n(+bilinmeyen ).(n (+bilinmeyen )+1)/2 + n(-bilinmeyen ).(n(-bilinmeyen)+1)/2 =0 foton içerir Kısaca sistem içindeki insan sisteme etki edemez. Sisteme göre ilerler . Sayın evrensel düşünce için cevap Kuantum mekaniği için durum . E=mc^2 için Fotonun kütlesi yoktur Dirac denklemi için foton serbest ( etki dışında) konumdadir . Heissenberg belirsizlik ilkesi ; P =h.k konumunda Fotonun kütlesi olmadığı için konumunun belirlenemez oldugunu söyler. Bu durumda konumunu yada hızını belirlemek için fotona dışardan etki etmek gerekir . momentum = hız değişimi .kütle değişimi için V =hız V<c için Heissenberg belirsizlik ilkesi yerini klasik mekanik te momentum için p=mv konumuna düşürür bu konumda foton tekil olmadığı için kütle çekimi ortaya çıkar enerji kinetik ( foton ) için durum E(k)= 1/2 mv^2 konumuna düşer . Alıntı
Φ episkop Gönderi tarihi: 19 Haziran , 2015 Gönderi tarihi: 19 Haziran , 2015 Sistemin içindekiler sistemi değiştiremez etkileyemez. Sistemin içindekiler sistemin nedenlerinin sonuçlarıdir. Tamam iste sistemi asil mukemmel yapan sey bu hatta sistemin disindakiler de sistemi olumsuz yonde etkileyemiyor - ne meteorlar ne de gereginden fazla kavurucu gunes isigi ne de herangi bir dis etkeni kabul ediyor sistem ... asil soru sistemin bu sekilde kendi kendini surekli yazilimlarla yenileyebiliyor olmasinda sakli .. neden tedbirlerini almis olan bir sistemden bahsediyor olalim ki ? Kısaca sistem içindeki insan sisteme etki edemez. Sisteme göre ilerler . ewt te - bu birseyi degistirmiyor ki .. Yaratici, insanin anca kendi mikro sistemini istedigi gibi sekillendirebilecegi bir ana sistem modeli yaratmis .. ama icinde yasadigimiz kainat sistemi zaten bize dendigi gibi bir musabaka alani ... bir futbolbol sahasi tek basina toprak, ot ve betondur .. ama oraya imtihana cikan futbolcular, dolu turibunler ile ele alindiginda anlami birden degisir .. o 90 dakika icin o yikilici beton da kayip gidici toprak ta guneste kuruyucu cimenler de bambaska bir hakiki manaya ev sahipligi ederler .. dunyayi da aynen bu sekilde ala alabiliriz ... yazilimsal bir sistem goruyoruz kendi kendini baslatabilmis yorungeler altin oran ve bir kast var .. hersey sistemin bir sonucudur demek filmi otrasindan izlemeye esdeger biseydir Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.