Φ pinkmask Gönderi tarihi: 21 Haziran , 2015 Gönderi tarihi: 21 Haziran , 2015 (düzenlenmiş) Bugün babalar günü olması sebebiyle kızım benimle birlikte bir film izlemek istediğini söyledi. Baba-kız oturduk ve Köfte Yağmuru-2 animasyon filmini izledik.Gerçekten oldukça eğlenceli bir filmdi diyebilirim. Tavsiye ederim. Tarih: 21 Haziran , 2015 Düzenleyen: Smyrna Dışarıdan link Alıntı
Φ gloria Gönderi tarihi: 1 Eylül , 2015 Gönderi tarihi: 1 Eylül , 2015 Danny Collins filmini izledim, 2015 yapımı filmin başrol oyuncusu Al Pacino İzleyin ben çooook beğendim. Alıntı
Φ Radya Gönderi tarihi: 1 Ekim , 2016 Gönderi tarihi: 1 Ekim , 2016 Bridget Jones'un Bebeği... Ben çok eğlendim tavsiye ederim.. Alıntı
Φ democrossian Gönderi tarihi: 1 Ekim , 2016 Gönderi tarihi: 1 Ekim , 2016 San Andreas... Bu filmi vizyonda niye kaçırmışım anlamadım. Sinemada izlenesi filmmiş. 2017 için Alien serisinin son filmini bekliyorum. Ridley Scott iyi iş çıkarmıştır umarım. San Andreas'da efektlere diyecek hiç bir şey yok. Daha da ne yapabilirler artık, yapmışlar. Senaryo alışıldık. Ama depremde başka ne senaryo olabilir de? Oyuncu seçimleri iyi. Cool baba rolü için Dwayne Johnson iyi seçim. Carla Gugino anne rolü için fena sayılmaz, Alexandra Daddario ailenin kızı olarak çok iyi seçim. Ender rastlanacak iyi bir yüzü var. Yani ikinci rol Alexanndra'ya ait. Film bir baba - kız filmi... "Dünyalar Savaşı" da öyleydi... Dakota Fanning serkeş asi sorumsuz babanın küçük kızını nasıl mükemmel oynadı öyle ya! Mükemmel oynadı yani çocuk, daha mükemmel nasıl olur bilmiyorum. Şimdi büyüdü tabii Dakota, kocaman kız oldu. Alacakaranlık Efsanesi'nde oynadı en son ama izlemedim. Alıntı
Φ democrossian Gönderi tarihi: 2 Ekim , 2016 Gönderi tarihi: 2 Ekim , 2016 Sinemada izleyebilseydim film bittiğinde ve Sia California Dreamin'e başladığında koltukta çakılı kalırdım artık! Bir de herkes çıktı diye makineyi şarkı bitmeden durdururlarsaaa... Lan yıkmaz mıyım o sinemayı! Sia çalarken hiç kesilir mi laaaan! Bazen böyle öküzlük yapıyorlar ama Sia'ya asla yapılamaz. Hayır da nasıl efsane bir ses yaaa... İnanılmayacak kadar müthiş, ben böyle ses görmedim. Yok bu California Dreamin eski bir şarkı, çok kişi okudu ama Sia şarkıyı efsane yaptı yahu, inanılmaz okuyor, müthiş! Radyolara da sinir oluyorum. Neymiş ilk on hitmiş... E güzel... Sia yok... Hassss böyle ilk onun içine! Bu nasıl ilk on be! Len içinde Sia olmayan ilk on mu olur! Yok arkadaş ben bu halkın kafası ile hiç uyamıyorum. Bu halk olmaz yani, benim bu halkın içinde ne işim var anlayabilmiş değilim. Mars'ta yaşıyor olsam bu kadar uyumsuzluk hissetmezdim herhalde! Len Sia be, Sia bu Sia! Ses efsane! Yaşayan efsane! Günde elli vakit düzenli biçimde çalınması lazım! Sia okurken hayatın durması, beklemesi lazım be! Alıntı
Φ Radya Gönderi tarihi: 25 Mayıs , 2017 Gönderi tarihi: 25 Mayıs , 2017 LION Hala izlemediyseniz mutlaka izleyin.! Her saniyesinde bu velet benim kendi çocuğummuş gibi geldi. Öldüm öldüm dirildim gözyağlarına boğuldum.. Alıntı
Φ Evrim Gönderi tarihi: 8 Haziran , 2017 Gönderi tarihi: 8 Haziran , 2017 en son (Genç Karl Marx) filmine gittim. beklediğim gibi değildi ama olsundu gene de gidilir izlenir en azından bu da nasıl bi film olmuş dedirtmiyor : ) 1 Alıntı
Φ Radya Gönderi tarihi: 11 Aralık , 2017 Gönderi tarihi: 11 Aralık , 2017 Dün Gülse Birsel'in Aile Arasında filmini izledim..İnanın son zamanlarda hiç bu kadar gülmemiştim. Şiddetle tavsiye ederim. Demet Evgar, Engin Günaydın hangi birini sayayım hepsi efsaneydi..10 be 10 veriyorum.. 1 Alıntı
Φ İNTERLOCK Gönderi tarihi: 11 Aralık , 2017 Gönderi tarihi: 11 Aralık , 2017 Dün gece 24.00 den sonra gene Zaman Döngüsü ile ilgili farklı bir yorum filmi izledim.. Meraklısına diyelim.. 1 Alıntı
Φ democrossian Gönderi tarihi: 1 Ocak , 2019 Gönderi tarihi: 1 Ocak , 2019 Eveeet son filmler konusuna gelirsek... Interstellar'ı vizyona girdikten bir süre sonra izlemiştim. Tabii ki büyülendim. Çok müthişti. Fakat daha Interstellar mucizesini kavrayamamışım! Biraz boş vaktim artınca şu filmi baştan düşünerek, her repliğe dikkat kesilerek yeniden izleyeyim dedim. İyi ki de demişim! Ben aslında bir izlemede bu filmden hiç bir şey anlamamışım! Hatta ikinci izlemede de bir şey anlamadım! Ardından defalarca izlemeye başladım! Sonuç şu oldu: Daha önce gelmiş geçmiş en iyi film koltuğunda Artificial İntelligence (Yapay Zeka) filmini oturtuyordum. Bu film bu koltuktan kalkacak gibi de değildi! Ama kararım değişti. Gelmiş geçmiş en iyi film koltuğundan onu kaldırıp Interstellar'ı o koltuğa oturttum! Tabii Artificial İntelligence ayakta kalmadı, ikinci en iyi film koltuğuna geçti. Ama bu kararı almak kolay olmadı. Ama Interstellar çok yönlü, çok müthiş bir film! Bu filmdeki müthiş vurgular anlatmakla bitmez. Artificial İntelligence'da felsefi vurgular beni sarsmıştı ama Interstellar bambaşka! Çok müthiş bilimsel vurgulamalar var. Bilim her zaman felsefeye on basar! Bu kesin! Gerçi Interstellar da saf bilim kurgu sayılamaz. Kaçınılmaz olarak felsefi vurgular içermek zorunda. Ama bilimsel yönden çok tatmin edici! Bu filmi tek iletide değerlendirmek olanaksız! Bu film hakkında kitap yazılır, kitap! Ben ömrümde böyle film görmedim! Hâla bu film üzerinde düşünüyorum. İzlenimlerimin bir sınırı yok. Fakat dileğim şu ki bu filmin devam filmini mutlaka çekmeli Christopher Nolan usta! Usta, yap şu filmin ikincisini be! Hadi Christopher Nolan usta be! Yap şunu! 1 Alıntı
Φ democrossian Gönderi tarihi: 1 Ocak , 2019 Gönderi tarihi: 1 Ocak , 2019 Şimdi... Bu filmin ayırt edici müthiş yanlarından ilkini söyleyeyim: Hep insanlığın doğaya karşı sömürgen bir tavır takındığından ve doğanın bu tavra müthiş bir tokatla yanıt vereceği günden korktuk. Doğanın içten içe bizim bu sömürgen tavrımıza karşı indirici ve bitirici müthiş bir şamarı yavaş yavaş hazırladığını kurguladık. Bu şamar bir gün aniden şaaak diye insanlığın suratında patlayacaktı ve bir anda yere serilecektik. Ani ve bitirici darbe ile tarihe karışacaktık. İnsanlığın neredeyse yok olduğu bir sabaha bir avuç insan uyanacaktı. Gerisi yok olacaktı. Genelde bu indirici ve yok edici darbe sinsi bir virüstü. Bu virüs genellikle insanları zombiye çeviriyordu. İlk darbede insanlığın çoğu yok oluyor, kalanlar birbirlerini öldürüyorlardı. Doğa intikamını acımasızca ve korkunç biçimde insanlara hiç acımadan alıyordu. Doğaya acımayan insanlığa doğa hiç acımıyordu. Darbe üstüne darbe ile insanlığı yere seriyordu. Bazen insanlık kendine kıyıyor, nükleer savaşı başlatarak doğaya bir iş bırakmadan kendi kedisini yok ediyordu. Bazen tehlike gezegenden değil, gezegenin dışından, uzaydan geliyor, bu bir göktaşı olabileceği gibi uzaylılar da olabiliyordu. Interstellar'daki kurgu bunların hepsinden çok farklı. Çok da çarpıcı. Atmosferin en büyük yüzde oranını oluşturan azota vurgu yapıyor. Azot hayatın en önemli bileşeni sayılabilir. Fakat biz asla bu azotu direk kullanamıyoruz. Azotu kullanma konusunda bir çok organizmaya bağımlıyız. Biz atmosferde ikinci yüzde oranına sahip oksijeni direk alıp kullanabiliyoruz. Peki azotu direk alıp kullanabilen bir mikroorganizma baskın duruma geçerse? Böyle mikroorganizmalar zaten var. Ama bunlar yaşam insiyatifini ele geçirecek ölçüde evrimleşirse? Bizim üstünlüğümüze, baskınlığımıza son verir. Bizim beslendiğimiz ürünlerimize saldırarak bizi aç bırakmak şeklinde bizi yok eder. Biz yok olduğumuzda ise bitkilerle hayvanlar arasında yeni bir denge kurulur. Aşırı baskın ve tüm besin zincirini kökten değiştirip çıkarlarına göre düzenleyen sömürgen bir türün olmadığı, dengeli bir yeni doğa düzeni kurulur. Interstellar tam da bu çarpıcı vurguyu çok başarılı işliyor. Doğa artık ev sahibi rolüne soyunan insan misafirine "artık pılını pırtını toplayıp defolup gider misin!" diyor! Film bu vurgu ile başlıyor. Filmin sonunda kim olduğu sürpriz olan yaşlı kadın "Ah babam bir çiftçiydi. Çoğunun olduğu gibi. Bizi ürünleriyle besleyen toprağın bir anda bize düşman kesileceğini hiç birimiz beklemiyorduk" derken bu durumu özetliyordu. Evet bu, bizi doğuran besleyen büyüten annemizin birden bizi öldürmeye karar vermesi gibi bir şey. World War filminde "ailen var mı" sorusuna yanıt veren bilimcinin "onlardan birine dönüşen karım çocuğumu öldürene kadar vardı" demesinden daha müthiş bir vurgu tartışmasız! Bu daha hiç bir şey... Film bundan daha müthiş vurgulamalarla dolu... Alıntı
Φ democrossian Gönderi tarihi: 1 Ocak , 2019 Gönderi tarihi: 1 Ocak , 2019 Fakat filmin ve aslında hiç bir filmin gideremeyeceği açmaz şu: İnsanlık doğanın katliamından kurtulursa doğanın sömürgen istilacı insan kabusu yeniden geri döner. İnsan yeni doğa düzenine çıkarcı, sömürgen, buyurgan bencilliği ile dönüp tekrar müdahale eder! Christopher Nolan filmin senaryosunu tek başına yazmadı. Kardeşi Jonathan Nolan ile birlikte yazdı ve Kip Thorne danışmanlığında yazdılar. Kip Thorne açmazın tabii ki farkındaydı ve filme kötü son biçmişti. İnsanlık yok olacaktı. Jonathan Nolan da bunu kabullenmişti. Fakat Christopher Nolan kötü sonu kabul etmedi. Tabii yönetmen o olduğu için son sözü o söylerdi. Karadelikte sıkışmış umutsuz bir hayaletin son çabalarını boşa çıkarmak kimsenin içine sindireceği bir son değildi. Christopher Nolan da bunu içine sindiremedi ve yönetmenlik inisiyatifini kullanarak senaryoyu değiştirdi. Christopher usta! Bu naneyi yedin. Senaryo ile oynadın! O zaman ikinci filmi çekeceksin! Elin mahkum! Senaryoyu noktalamadın madem, devamını getireceksin arkadaş! Yağma yok öyle! Alıntı
Φ democrossian Gönderi tarihi: 1 Ocak , 2019 Gönderi tarihi: 1 Ocak , 2019 Azottan sonra ikinci ve daha büyük anahtar kavram: Yerçekimi... Ya ben bu filmi nasıl anlatayım ya! Kitap mı yazayım ne yapayım! Bu ikinci vurguya girildi mi çıkılmıyor zaten! Daha neleeeer neler... Evrende çok yaygın su ve buz dünyalarını ateş dünyalarının yanında hayata daha elverişli sanmak yanılgısından tut daha neleeer neler… Film olağanüstü... Çok müthiş. Cazip görünen su dünyasının bir anda en ölümcül kabusa dönüşmesi mi... Hangi çarpıcı vurguyu öne çıkarıp anlatacaksın bilemiyorum ki... Hepsi birbirinden çarpıcı! Alıntı
Φ Radya Gönderi tarihi: 8 Ocak , 2019 Gönderi tarihi: 8 Ocak , 2019 Bird box Geçenlerde izlediğim başka bir gerilim filmle karşılaştırılıyor. O film de hiç ses çıkarılmıyordu şimdi adını unuttum...😀 Ama bird box açık ara daha iyi bence.. 1 Alıntı
Φ Radya Gönderi tarihi: 19 Şubat , 2021 Gönderi tarihi: 19 Şubat , 2021 En son "Bal ülkesi" diye bir belgesel izledim. Harikaydı. Belgesel hasta annesiyle birlikte kuzey Makedonya'da artık kimsenin kalmadığı bir köyde yaşayan ve arıcılıkla geçimini sağlayan Hatice'nin hikâyesini anlatıyor. Sorumluluk, çalışkanlık, mücadele, anne sevgisi.. Hatice harikaydı çok içten, çok insan 🥰 Alıntı
Admin ™ Admin Gönderi tarihi: 19 Şubat , 2021 Admin Gönderi tarihi: 19 Şubat , 2021 Şu anda, Radya dedi: En son "Bal ülkesi" diye bir belgesel izledim. Harikaydı. Belgesel hasta annesiyle birlikte kuzey Makedonya'da artık kimsenin kalmadığı bir köyde yaşayan ve arıcılıkla geçimini sağlayan Hatice'nin hikâyesini anlatıyor. Sorumluluk, çalışkanlık, mücadele, anne sevgisi.. Hatice harikaydı çok içten, çok insan 🥰 Sanırım ben filmle ilgili bir video gönderdim bir yerde hatırlıyorum Alıntı
Φ Radya Gönderi tarihi: 19 Şubat , 2021 Gönderi tarihi: 19 Şubat , 2021 4 dakika önce, Admin dedi: Sanırım ben filmle ilgili bir video gönderdim bir yerde hatırlıyorum Ben görmedim ama göndermişsindir.😊 şimdi baktım da oskar adaylığı var Yönetmenleri: Tamara Kotevska, Ljubo Stefanov Aldığı ödüller: ABD Ulusal Film Eleştirmenleri Derneği En İyi Kurgusal Olmayan Film Ödülü, Diğer Adaylıklar: En İyi Belgesel Film Oscar'ı, Bağımsız Ruh En İyi Belgesel Film Ödülü, Diğer Yapımcılar: Ljubo Stefanov, Atanas Georgiev Alıntı
Φ Radya Gönderi tarihi: 28 Ekim , 2022 Gönderi tarihi: 28 Ekim , 2022 İyi şanslar Leo Grande İzlemeden evvel çok olumsuz eleştiri okumuştum ama ben beğendim. Kimi zaman komik ama karakterleri ayrı ayrı izleyip düşündüğünde oldukça hazin. Bence izlemelisiniz 1 Alıntı
Φ Johnydoe Gönderi tarihi: 31 Ekim , 2022 Gönderi tarihi: 31 Ekim , 2022 Top Gun: Maverick Sanatsal anlamda ya da içerik olarak derinliği olmayabilir ama beni çocukluğuma götürdü. İlk filme yapılan göndermeler, karakterlerin yıllar sonra bir araya gelmesi ve değişimleri, sıradan sayılabilecek ve sonu tahmin edilesi bir hikaye olsa bile, bazı sahnelerde gülümseyerek bazı sahnelerde geçmişi hatırlayarak izledim. Tom Cruise yıllara meydan okuyarak gerçekten güzel bir oyunculuk çıkarmış. Diğer genç oyuncular da ona eşlik etmiş. İzleyecek arkadaşlara önerim önce ilk filmi izlemeleri. İLk filmi izlemeden ikincisini izlerseniz çok fazla beğenmeyebilrsiniz. Ama ikisni birden izlerseniz pişman olmazsınız. 1 Alıntı
Φ Radya Gönderi tarihi: 19 Ocak , 2023 Gönderi tarihi: 19 Ocak , 2023 The menü Bu filme büyük beklentilerle gitmiştim ama benim için hayal kırıklığı oldu 👎 10/6 Alıntı
Φ Radya Gönderi tarihi: 19 Ocak , 2023 Gönderi tarihi: 19 Ocak , 2023 Dünyanın En Kötü İnsanı Epeydir izlemeyi istiyordum ve dün gece nihayet izledim. Mutlaka izleyin. Hiç not kıramayacağım galiba 10/10 🤗 Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.