Φ cerenimoo Gönderi tarihi: 28 Mart , 2006 Gönderi tarihi: 28 Mart , 2006 NASIL ÖLMEK İSTERSİNİZ? Bu soruya "yatakta, acı çekerek ölmeyeyim de" diyenler çoğunluktadır, sayı olarak onları "uykuda öleyim" diyenler izliyordur bence. Peki başka şekillerde ölmek isteyenler yok mu? Örneğin bir arkadaşımın ölüm üzerine şöyle bir kurgusu var: "Kumsalda olmalıyım. Üzerimde de çok ince, hatta tülden bir elbise olmalı. Adım adım denize doğru yürümeliyim. Sular bileklerimden diz kapağıma yükselmeli, sonra baldırlarımda, kalçalarımda hissetmeliyim, böylece suyun seviyesi de yavaş yavaş yükselir. Derken sırtım, göğüslerim, omuzlarım... Ama durmamalıyım. Boynumdaki suyun soğukluğu beni etkilememeli. Hatta yavaş yavaş ağzıma dolarken denizin o tuzlu suyu, son bir kez burnumdan nefes almalıyım. Bu arada saçlarım denizle birlikte dalgalanmaya başlamalı. Artık burnum da sular altında kalmalı, derken gözlerim (ama kapanmadan) ve sonunda tamamen dalgaların altında yürümeliyim. Suyun kaldırma kuvveti, vücudumda pek oksijen kalmadığı için beni etkilemeyecektir ve ben ciğerlerimdeki son havayı harcayana kadar durmadan, aynı tempoyla yürümeliyim. Ağzım ve burnumdan çıkan son kabarcıkları ve kaldıysa deniz derinliklerinin güzelliklerini algılamalıyım. Bari gördüğüm son şeyler güzel olsun. Eh! bir yerde canım tükenecek elbette. O an sanki yolda tökezlemişim gibi düşmeliyim Belki mercanların belki de yosunların arasına yumuşak bir iniş yaparım. Son isteğim; bu düşüş sırt üstü olsun ve yine gözlerim açık kalsın ki böylece cenazeme gelenleri görebileyim. Pek cinslerini bilmesem de bu balıkları merhabalamalı ve öldüğümde de dalgaları hissetmeliyim. Hatta üzerimdeki o tülden elbise de beni yavaş yavaş terk etmeli. Bir ben kalmalıyım.. Belki yosunlar, mercanlar sarar bedenimi..." Ne kadar çılgın bir ölüm şekli, çılgın olduğu kadar da imkansız. Kişi intihara ne kadar kararlı olursa olsun, bu şekildekini beceremez. Ama kurgunun güzelliği de su götürmez... Pekala giyotinde ölmek isteyen var mıdır acaba? Hani XVI. yüzyılda Güney Fransa ve İtalya'da işkence aracı olarak kullanılan giyotinle ölmek! Bırrr... Ne kadar soğuk bir ölüm. Ya çarmıha gerilmek? Sanırım çarmıh da giyotinden geri kalmıyor *********likte. Çarmıhın aslı özellikle kiliselerde görüldüğü gibi (yani alt çubuğu uzun bir artı şeklinde) değil, 'T' şeklindedir. Gerçek çarmıhlar oldukça küçük, hatta hemen hemen bir insan boyundadır. Çarmıh yerdeyken, kurban bunun üzerine yatırılarak eller bileklerden çivilenir. Çünkü bileklerdeki kemikler; kurbanın, kolunu çivilerden kurtarmasını imkansızlaştırır. Daha sonra bacaklar hafifçe bükülerek ayaklar bir tarafa bakacak duruma getirilir ve kurban bileklerden asılı şekilde bırakılır. Bu durumda ölüm nedeninin ne olabileceğini hiç düşündünüz mü? Genelde on dakika içerisinde gerçekleşen ölümler ender olarak kan kaybı, kalp krizi, şok veya su kaybı yüzünden gerçekleşir. Bu tip ölümlerin gerçekleşmesi için kurbanın kendini ayakları ile yukarı itmesi ya da elleri ile çekmesi gerekir. Ama bu da ona müthiş bir acı verir. Öyleyse ölümün asıl nedeni nedir? İnanması zor ama, bunun için çok araştırma yapılmış. Çarmıha gerilmeye tanık olanların izlenimleri bile dinlenmiş. Sonunda ölüm nedeninin ciğerlerin aşırı genişlemesi ile nefes almanın zorlaşması olduğu anlaşılmış. Yani solunumun durması ile ölüm gerçekleşiyor. Antik çağlarda bu işin uzmanları (!) kurbanların feci şekillerde ölmelerine neden olacak düzenlemeler de yaparlarmış... Bunca detaylı anlatımdan sonra tekrar soruyorum: "Çarmıha gerilerek ölmeyi ister misiniz?" "Kim ister ki?" derseniz çok yanılmış olursunuz. Çünkü gerçek üstücülüğün öncülerinden, Fransız şair - yazar Max Jacob bu şekilde ölmek istiyor. 1876'da doğan Max Jacob 1944'te Almanlar tarafından tutuklandı ve götürüldüğü Drancy Kampı'nda öldü. Her ne kadar çarmıhta ölmek istediyse bile, biraz yakın bir şekilde olur ölümü. Çarmıhtaki ölüm nedeninin ciğerlerin aşırı genişlemesi olduğunu söylemiştik. Max Jacob ise akciğer kanamasından ölmüştür. Max Jacob'un çarmıhta ölmek istediğini N. İlhan Berk'in çevirdiği Camichi şiirinden öğreniyoruz. Giyotinle ölüm cezası bugün Krallar hariç istenmiyor. Bu satırları yazan sana Ölümüm çarmıhta olsun diyor. Max Jacob'tan sonra biraz düşünmek gerekiyor: "Şairler nasıl ölmek isterler?" diye... Sabahattin Ali geliyor ilk olarak aklımıza. İstek şiirinde; Görünmez kollar boynumda, Yarin hayali koynumda, Sıcak bir kurşun beynimde, Bir ağaç dibinde yatsam... Sabahattin Ali; 2 Nisan 1948'de Üsküp merası mevkiinde bir ağaç dibinde oturmuş, kitap okuyarak dinlenirken, Ali Ertekin tarafından öldürülmüştür. Daha doğrusu Ali Ertekin suçu üstlenmiştir ama, bu konuda şüpheler vardır. Nasıl olursa olsun, Sabahattin Ali ölmüş ve "benim meskenim dağlardır" dizesiyle İstek şiirindeki 'kehanetleri' gerçekleşmiştir. Mehmet Ali Sel imzalı İntihar şiirinde de Orhan Veli, ölüm şekli üzerine şunları söylüyor; Kimse duymadan ölmeliyim ağzımın kenarında bir parça kan bulunmalı. Beni tanımayanlar "Mutlak birini seviyordu" demeliler. Tanıyanlarsa, "Zavallı, demeli, Çok sefalet çekti..." Fakat hakiki sebep Bunlardan hiçbiri olmamalı. Orhan Veli bu şiirinde neden intihar etmek istediğini açıklamasa da 14 sene sonra, Nisan 1951'de yayımlanan Yaşamak-II şiirinde Kolay değil bu dünyadan ayrılmak diyerek yaşama bağlılığını dile getirmiştir. Montaigne "ölümden niye korkayım ki, ben varken o yok, o olduğunda da ben olmayacağım" diyor. Nazım Hikmet de 15 Ağustos 1959 tarihli isimsiz bir şiirinde bunu onaylarcasına ölümden korkmadığını söyleyerek ekliyor: Ölmek arıma gidiyor onuruma yediremiyorum ölmeği Yine de Lidi Vana şiirinde neler yüzünden ölebileceğini de yazıyor: Bırakın doktor, Yürek bu bakın nasıl çarpıyor Çatlıyacaksa öfkeden kederden sevinçten Varsın çatlasın. Jacques Prevert de Çeşitli şiirinde ölüm nedeni ile zamanını tahmin ediyor: Eşek, kral ve ben Sabaha sağ çıkmayacağız. Eşek açlıktan Kral iç sıkıntısından Bense aşk ateşinden Aylardan Mayıs. Mayıs ayında doğan, ismi lazım değil genç şairlerimizden biri de (ki şansa bakın bu yazıyı hazırlayan da o) mayıs ayında ölmeyi istiyor: Çılgınlıksa eğer ölmeyi istemek, doğum günlerimde çılgınım işte... Herkes ölümden bahseder ama, sadece şair inceliğindeki insanlar ölümü için böyle fikirler üretebilirler. İşte birkaç şair ve dizeleri daha... Necati Cumalı, Güzel Ölüm şiirinde; Ne güzel ölüyor çiçek öyle isterdim ölmek. Rüştü Onur Denize Serenad şiirinde; Sende yaşamalıyım deniz, Asi ve hür Sende ölmeliyim Bulutlara bakarak. Macar şair Sandor Petofi ise Bir Düşünce Bana Acı Veriyor adlı şiirinde, yastıkta, yastıkların arasında ya da boş bir odadaki bir mum gibi sessiz sedasız ölmeyi istemediğini söyleyerek ekliyor: Yıldırımın vurup geçtiği, Yahut, fırtınanın kökünden söktüğü Bir ağaç olayım. Yeri göğü sarsan gök gürültüsünün Tepeden vadiye yuvarladığı Bir kaya olayım... Öyle ya da böyle herkes gibi şairler de ölümü düşünüyor ve yazıyor. Bir de ölümü yasaklayanlar var. Cemal Süreya Tek Yasak şiirinde Özgürlüğün geldiği gün o gün ölmek yasak! derken Can Yücel, ölümün çok olduğunu, ortalığı kırıp geçtiğini, dostlara, gençlere kafayı taktığını söylediği Bir Formül şiirini ölüme yaptığı bir teklifle bitiriyor: Ne dersin tam maaşla emekliliğe? İşsizlik sigortası da veririm istersen... Tüm bunlara rağmen, Orhon Murat Arıburnu 'önce şairler ölsün' diyor Yetmez mi? şiirinde ama, iyi bir de nedeni var; Önce ozanlar ölsün Sonra hiç kimse Varsın ozansız kalsın dünya. Barışı İnsanlığı Sevgiyi Yarattılar ya! İşte böyle... Her şeye rağmen sizler bir de Özdemir Asaf'a kulak verin. Bakın Kızdım da Yazdım'da neler yazmış: Unutmayın ki yaşam öldüresiye güzel değildir... ŞİMDİ CEVAPLAYALIM... Alıntı
Φ cerenimoo Gönderi tarihi: 28 Mart , 2006 Yazar Gönderi tarihi: 28 Mart , 2006 unuttuğum birşey hatırlattı arkadaşım bana... yazı alıntıdır söylemeyi ertelemeyelim... Alıntı
Φ nicomedias Gönderi tarihi: 28 Mart , 2006 Gönderi tarihi: 28 Mart , 2006 bn nasıl ölmek isterdim sölimmiii kimsenin bana bakmasına gerek kalmadan, hiç kimsenin ama hiç kimsenin BAĞIMSIZLIĞINI elinden almadan kimseleri peşimde koşturmadan "ay ilacımı içirsinler çiiiişimi ettirsinler" zahmetine sokmadan kimseyi benim başıma Bağlamadan.. evet aman neyse neşenizi kaçırmayıyım..gerçi kaçmazki neşenizzz yolcudur abbas BAĞlasan durmaz.......... Alıntı
Φ anesa_ Gönderi tarihi: 29 Mart , 2006 Gönderi tarihi: 29 Mart , 2006 tabii ki SEHIT olarak olmek isterdim Alıntı
Φ Gece Yağmuru Gönderi tarihi: 29 Mart , 2006 Gönderi tarihi: 29 Mart , 2006 tabii ki SEHIT olarak olmek isterdim Anesacım seninle aynı fikirdeyim fakat herkese nasip olmaz ŞEHİT olarak ölmek.. Uykuda ölmeyi isterdim Sessizce , kimsesizce... Alıntı
Φ Taş Yürekli Gönderi tarihi: 29 Mart , 2006 Gönderi tarihi: 29 Mart , 2006 malzemeler 1 adet el bombası 1 şişe zehir (iyisinden) 1 adet tabanca 1 bidon benzin (çakmakla birlikte) 1 büyük rakı birde yüksek bir bina bulabildiğiniz en yüksek bina daha güzeldir yapılışı önce bir büyük rakıyı devireceksin kuru kuru sonra yüksek binanın çatısına çıkacaksın orada zehiri içeceksin yemek içmek kısmı tamamlandığında 1 bidon benzini heryerin ıslanacak şekilde dökeceksin üzerine sonra çatının kenarına geleceksin aşağıdaki yoldan kamyon falan geçiyorsa kamyonun altınada ayarlayabilirsiniz kendinizi bu isteğe bağlı olarak yapılabilir ve el bombasınn pimini çekip cebinize koyuyorsunuz sonra çakmağı ateşleyip tabancayı kafanıza sıkıyorsunuz bunu çatının kenarında ve çok seri yapmalısınız yoksa bütün uğraşlar boşa gider Alıntı
Φ made in turkey! Gönderi tarihi: 29 Mart , 2006 Gönderi tarihi: 29 Mart , 2006 ben ölmek istemeyyom..... Alıntı
Φ İNTERLOCK Gönderi tarihi: 30 Mart , 2006 Gönderi tarihi: 30 Mart , 2006 *Sen Can'Sın.. -Senin hislerin ve düşüncelerin doğru.. Bu işle oyun olmaz ki!.. Neler söyleniyor anlamak mümkün değil!.. Sen gene istememeye devam et..seni seviyorum.. Alıntı
Φ cerenimoo Gönderi tarihi: 30 Mart , 2006 Yazar Gönderi tarihi: 30 Mart , 2006 başlık şaştı... Alıntı
Misafir ErdalAktaş Gönderi tarihi: 30 Mart , 2006 Gönderi tarihi: 30 Mart , 2006 sevdiğimin kollarında....severek..sevilerek.... ..ölümden korkmuyorum....ölümden sonrada yaşama inanıyorum....biz ölmüyoruz..bedenimiz yok oluyor..... Alıntı
Φ İNTERLOCK Gönderi tarihi: 30 Mart , 2006 Gönderi tarihi: 30 Mart , 2006 *Sizlerin "ÖLÜM" kavramı ile anladığınız olay ile ciddi anlamda yüz yüze gelen var mı?.. *Bana kalırsa cesaret gösteriyorum diye bilmeden had aşılıyor.. *Gene de ölüm ciddi bir konu. ben kimseyi incitmek istemiyorum. Sadece ikaz!.. Alıntı
Misafir ErdalAktaş Gönderi tarihi: 30 Mart , 2006 Gönderi tarihi: 30 Mart , 2006 ölüm ciddi bir konudur.... siz ölümünüzü düşündünüzmü....kendinizi öldükten sonra düşündünüzmü....neler yapılacak ... düşününebilirmisiniz.....ölüm anınızdan toprağa gidene kadar ki zamandaki kendinizi Alıntı
Φ dilku Gönderi tarihi: 30 Mart , 2006 Gönderi tarihi: 30 Mart , 2006 en son istediğim şey uykuda ölmektir herhalde...bi de asla trafik kazasından ölmek istemem.. ben bedenimin alabildiği kadar çok düşman kurşunu ya da bir mavzerle ölmek isterdim. Alıntı
Φ Vacant Gönderi tarihi: 30 Mart , 2006 Gönderi tarihi: 30 Mart , 2006 * 1975'de Ingiliz bir çift televizyonda en sevdikleri programi izlerken erkek yarim saat süren bir gülme krizi sonucu kalp krizi geçirerek öldü... Esi, cenazeden sonra programin yapimcilarina bir mektup yazarak, kocasini hayatinin son dakikalarinda bu kadar mutlu ettikleri için tesekkür etti. Bu, Salaklığın Tarihi adlı bir kitapta geçiyordu. Ama ölmek için fena bir yol değil, değil mi? Alıntı
Φ dilku Gönderi tarihi: 24 Nisan , 2006 Gönderi tarihi: 24 Nisan , 2006 malzemeler 1 adet el bombası 1 şişe zehir (iyisinden) 1 adet tabanca 1 bidon benzin (çakmakla birlikte) 1 büyük rakı birde yüksek bir bina bulabildiğiniz en yüksek bina daha güzeldir yapılışı önce bir büyük rakıyı devireceksin kuru kuru sonra yüksek binanın çatısına çıkacaksın orada zehiri içeceksin yemek içmek kısmı tamamlandığında 1 bidon benzini heryerin ıslanacak şekilde dökeceksin üzerine sonra çatının kenarına geleceksin aşağıdaki yoldan kamyon falan geçiyorsa kamyonun altınada ayarlayabilirsiniz kendinizi bu isteğe bağlı olarak yapılabilir ve el bombasınn pimini çekip cebinize koyuyorsunuz sonra çakmağı ateşleyip tabancayı kafanıza sıkıyorsunuz bunu çatının kenarında ve çok seri yapmalısınız yoksa bütün uğraşlar boşa gider yaw bu tarif tutmadı beah en temizi; 25 adama birden küfür edeceksin, onlar da seni döverek öldürecekler..Ölmeme ihtimaline karşı her saniye küfrüne devam edeceksin..Kafayı yediğimin resmidir Alıntı
Φ bencladius Gönderi tarihi: 25 Nisan , 2006 Gönderi tarihi: 25 Nisan , 2006 EN KESIN ÖLÜM FENERBAHCE TRIBÜNÜNE GIRIP,LAYLAYLOM FENERBAHCE OLAMAZKI SAMPIYON DIYE BAGIRMAK Alıntı
Φ jeune Gönderi tarihi: 25 Nisan , 2006 Gönderi tarihi: 25 Nisan , 2006 olum her aklına geldıgınde ah edıp vah edıp ınleme bu halınle tanrıyı ıncıtmıs olacaksın ecel kapını caldıgı zaman evı telasa verme o geldıgı zaman sen gıtmıs olacaksın inanclarım ugruna bır dava yolunda olmek ısterdım Alıntı
Φ profesör matematik hastası Gönderi tarihi: 25 Nisan , 2006 Gönderi tarihi: 25 Nisan , 2006 Dün denedim!!! (kullandığım tablet ilaçların bir pakedini içerek) Öğlene kadar hastanedeydik sonra eve geldik,hala kendimi çok kötü hissediyorum... ceremimoo malum mu oldu yoksa ermiş falan mısın??? Alıntı
Φ angelflower Gönderi tarihi: 25 Nisan , 2006 Gönderi tarihi: 25 Nisan , 2006 hiç kendi cenazenizi hayal ettiniz mi nasıl olurdu acaba Alıntı
Φ angelflower Gönderi tarihi: 25 Nisan , 2006 Gönderi tarihi: 25 Nisan , 2006 benimki sanırım kalabalık olmaz ama sevdiklerim sevenlerim öğrencilerim olur galiba ve arkamdan çok yalnızdı yalnız öldü derler belki de çok gençti daha yapmak istedikleri vardı hep ertelediği için hiçbirini yapamadı yazık oldu diyecekler. bilmiyoreum ama ben bazen düşünüyorum cenazemi ve yaşadığım için şükrediyorum Alıntı
Φ suheda Gönderi tarihi: 26 Nisan , 2006 Gönderi tarihi: 26 Nisan , 2006 hayatta en büyük korkum boğularak yani nefes alamayarak ölmektir sırf bu yüzden denize sıfır km bir yerde yaşadığım halde yüzme öğrenemeyen biriyim,birde amansız bir hastalıkla pençeleşip acı çekerek ölümü beklemek çok kötü bişey Allah herşeyin ölümün bile hayırlısını nasip etsin. Can Dündar'ın kendi ölümümüzü düşünmemizi isteyen bir yazısı var belki okuyanlarınız olmuştur bir ney eşliğinde yazıyı okuyorsunuz ölmünüzü ve öldükten sonra sizi sevenlerin düşüncelerini tahmin etmeye çalıştığınız bir yazı çok etkilenmiştim okurken hele o fondaki acıklı ney sesi iyice körüklüyor duyguyu gerçekten çok etkileyici birşey sevdiğimiz veya kendi ölümümüzü düşünmek. Derler ki;duyduğumuz tüm ölümlere üzülmek ve saygı göstermek aslında kendi bilinç altımızdaki kendi ölmümüze gösterdiğimiz saygıymış çünkü er geç kaçınılmaz bir gerçek olduğunu biliriz. Alıntı
Φ AÇA Gönderi tarihi: 26 Nisan , 2006 Gönderi tarihi: 26 Nisan , 2006 umarım can acıtıcı olmaz sessiz sedasız olsun yeter Saygılar... Alıntı
Φ profesör matematik hastası Gönderi tarihi: 26 Nisan , 2006 Gönderi tarihi: 26 Nisan , 2006 hiç kendi cenazenizi hayal ettiniz mi nasıl olurdu acaba birçok kez hayal etmeyi denedim ama kim gerçek anlamıyla hem yüreğiyle hem de bedeniyle üzülür onu çok merak ediyorum... Alıntı
Φ angelflower Gönderi tarihi: 26 Nisan , 2006 Gönderi tarihi: 26 Nisan , 2006 ewt ben de onu merak ediyorum sevinenler olur mu die de merak etmeden duramıyorum alalh herşeyin ölümün bile hayırlısını nasip etsin Alıntı
Φ marti_name Gönderi tarihi: 26 Nisan , 2006 Gönderi tarihi: 26 Nisan , 2006 merhaba...kendi cenazemi düşündüğüm çok oldu,insanın kendini yalnız hisettiğinde çok iyi geliyor.walla bi an önce ölceksem isterse çarmağa gersinler beni sevdiğim kişilerin cenazesine gitmektense acı çeker ölürüm hiçde üzülmem Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.