Φ Johnydoe Gönderi tarihi: 23 Şubat , 2015 Gönderi tarihi: 23 Şubat , 2015 gecenin yarısı oturduğunda masanın başına, çöker yorgunluk... karşında boş bir sandalye ve dolu bir kadeh rakı... içindeki boşluktan aşağı düşmemek için,aklının önüne alkolden duvarlar örmeye başlarsın... içindeki boşluktan aşağı düşmemek için,aklının önüne alkolden duvarlar örmeye başlarsın...biriktirdiklerin zorlar seni, zamanında söylenmemiş sevgi sözlerin,en zayıf yerinden yakalarsesini çıkaramazçaresizliğini meze yaparyutkunamazsın... bir terkediş daha batar gözlerinin içineaçamazsın..açsankapanmaz yaralarınkaçsannereye kadar?o alkol de bitecek işte!ayılacaksın yine ertesi gece yineboş bir sandalye karşısında oturupbaşlayacaksın yazmaya:bugünde ölmedim ama,sen yaşadım sanma! Alıntı
Φ Johnydoe Gönderi tarihi: 24 Şubat , 2015 Gönderi tarihi: 24 Şubat , 2015 kırılganlıklarımızı özenle saklar,farkettikçegörmezden gelmeyi de öğrendik biz...daha iyi oyuncular olamadık belki öfke kontrolündeki başarısızlıklarımız,kıskançlık nöbetleri olarakyaraladı ruhlarımızıkim daha çok sevdi'yi yarıştırırken umrumuzda olmayanları sıraladık...sonraumurumuzda değildi artık'biz'... sen ve ben denklemini bir türlü eşitleyememiştik...bilinmeyenlerin yerine ne koyduysak,ikimizden birini siliyordu... belki de bu yüzden,susmak,en acısız ayrılık yoluydu... bir şehir dökülür bu geceellerine gözlerine hüzünokudukların benim değil,yazdıklarım ütopyasında bir sevdanınakıl almaz gerçekliğin... metalik bir tad damağındasanki az önce namlusunu çıkarmışsın ağzındanayrılığın soğuk şakasınıneskisi gibi olmazseviyormuş gibi dokunmaların naif bir ürkeklikle geldim sanagünahlarımı çıkarırken bir biraklımın dehlizlerindenkorkmuyordumanlardın beniyargılamadan... kimsenin inanmadığı hayallerim vardı benimkendimin bilebelki de bu yüzdenen önce senuzaklaştın benden... Alıntı
Φ Johnydoe Gönderi tarihi: 28 Şubat , 2015 Gönderi tarihi: 28 Şubat , 2015 bazen bir kadının kokusunu alıyorumaklıma yazılmamış satırlar düşüyorgeçer diyorumve bir kadeh daha dolduruyorumsadece geçiştiriliyor... kül tablasında yanarken bırakılmışbir bardak çay şekeri atılmış amakarıştırılmamışansızın bir haber gelmişdurmuş zaman başka bir gerçekliğe sığınırkenbir düşyoldan geçen insanlarınyüzleriyle boyanmıştam alışıyorkenbu hayataaklına gelmişsigaran neyse'lerine yenisini eklemişsin...durduğu yerde zamanıyakalayamışsınteninde gri lekelersoluksuz çıktığın merdivenler intikamını almaya başladığında bedenindenne çok 'keşke'lerdilinin ucuna gelirdeyediremezsin kendineve susmak!tek zırhındır artık acımasızca akıp giden zamandan değil belkiama bulduğunda canını yakacakcevaplardan korur seni... kültablasındayarım bırakılmış kendi kendine sönen bir sigara kadartek başımayım şimdi... Alıntı
Φ Johnydoe Gönderi tarihi: 28 Şubat , 2015 Gönderi tarihi: 28 Şubat , 2015 bazen genizini yakar ya alkol gözünden yaş gelir azalsın diye acısı bir yudum daha içersin... her defasındadaha fazla kırılamam sanıyor insanişte tamda o andasoluğunu kesiyordaha büyük bir acı yutkunamıyorsunoysa bir saniye dayansan alışacaksın belkigöğsünü yırtıyor sancısızaman duruyoranlayamıyorsun sorular ve cevapların altında kalıyorsunbir şehir,cehenneme bürünüyorgece zebanileri pençelerini geçiriyor ruhunasadece tamam diyorsun tamam!bu işkencebu seskırılışı direncininbu yorgunlukellerin titrer boşluklardabu çılgınlık! gözlerin kararırteslim olurkenölmek bile o anölmekkenerkekçeizin vermezhayata baglar seniayağa kalkmak istersindizlerinin üzerinde bir köpek gibi sürünürkenkoparıp atarkirli siyah yalanlarıdüşüşünü izlerbir anlık tatmini içinhayatını siker atargıkın çıkmaz... nasıl acınasınasıl rezilceüzerinde takım elbiseniçinde fahişe ruhunırzına geçerkendudaklarını ısırıpbitsin artık derkenbitsin... bana ne yaptın?neden?bunu niye yaptın?mutlumusun?değilsensöyleme sakın!yok yere harcandığımıbilmiyeyim... Alıntı
Φ Johnydoe Gönderi tarihi: 28 Şubat , 2015 Gönderi tarihi: 28 Şubat , 2015 bir insanın canını gerçekten yakmak istiyorsanız, kaybetmesi kaçınılmazken, ona umut verin... en çok canımı ne sıkıyor biliyormusun sevgili? mutsuzsun, ve ben bunun bile nedeni değilim... bugünlerde içinde olduğum beden öyle dar geliyor ki, belki de bu yüzden heryerim ağrıyarak uyanıyorum uykumdan... saat ondan sonra içki satışı yasaklandığından beri içki tüketimini arttıran yalnızca ben miyim? bir çeşit satış taktiğimiydi bu yasak? lan antibiyotik ilaç verirde alkol alamam diye hasta olunca doktora gitmiyorum ben! benimle alkolün zararlarını tartışma istersen! senin palto giyip yüzünü şalınla kapattığın resmine bakıp ayak bileğinin şeklini hayal etmiş adamım ben! hayal gücümü sınama istersen! son kullanma tarihim çok kısıtlı bir süre benim... ağzımı açınca hemen tüketmen gerekiyor! sen bir de seni sevdikten sonra gör beni... öyle güzel susuyorum ki, doyamıyorsun yalnızlığa... hassiktirrr! kulanılabileceği en iyi yerde kullanıldı az önce! Alıntı
Φ Johnydoe Gönderi tarihi: 4 Mart , 2015 Gönderi tarihi: 4 Mart , 2015 bir sakarlık parmaklarımın ucunda gittiğinden beri neye dokunsam kırılıyor... ne yazsamüzerinde durduğu gibi güzel durmuyorsatırlarımdasonra siliyorumanlamakbu acıyı hafifletmiyor... doldurduğum her kadehyaktığım her sigarauykusuzlukküfürle başlamak uyanıncauyumak bu kadar zor değildisaçmalamaktanımadığım insanlara şehrim istanbulkalbim ankarayükselenim sevdaaklım fikrimyokluğunda... birlikte savrulamadıkbaşına buyruk bir iklimintahmin edilemezetkileri tenindekitenimdekiboşluğunyazmakla geçmez... ne gidebildik kendi yolumuzane cevaplarıyla yetindiksorularımızınyine de bulup birbirimiziseviştikher geceezberledikgöremediklerimizi kaç gece birlikte uyudukhep tek başımıza uyandıkkaç gece dokundukbaşka kimsenin dokunmadığı yerlerimize... şimdi bu ürpertibu sarılmak yastığına duygusubu bir filmi birlikte izlemek varkeno filmi aklında tutupbir daha rastlamamak kaygısı nasıl da her kıvrımını bedeninin biliphiç görememek...yaktığım ateşin sıcaklığını iliklerimde hissediphiç ısınamamak... senin beklentilerinbenim bağlanmakla ilgili sorunlarımçözeriz sanmıştıkattığımız düğümlerboğazımıza takılırkennefessiz kalmıştık... şimdi ne sen mutlusunne de ben mutluymuş gibi yapıpgülümseyebiliyorumgözlerimizde donmuş renkleri hayatınher güniki mutsuz uyanıyoruz nereye kadar tutup kendimizi,diğerimizi merak etmiyormuş gibi yapıpyaşıyormuş rolünü oynamayadevam edeceğiz? Alıntı
Φ Johnydoe Gönderi tarihi: 11 Mart , 2015 Gönderi tarihi: 11 Mart , 2015 evet bildiğin gibiyim hala aynı kelimelere farklı anlamlar yüklemek telaşındayım... ve evet biliyorum buraya geldigin anda ilk önce ben ne yazmışım diye bakıyorsun... biliyorum vazgeçmedin benden sadece uzak durmayı öğreniyorsun... okuduğun her kelimedenyeni kurgular üretipne yaşadığımı merak ediyorsunsormak yerine... çünkü sorarsan eğeryeniden aşık olacaksın banatutamayıp kendinikaybolacaksın girdabımda yenidenayağa kalkacak gücün yokteslim olursan banagidemeyeceksin... bir gece ansızınveda bile etmedengittiğin gibi... Alıntı
Φ Johnydoe Gönderi tarihi: 16 Mart , 2015 Gönderi tarihi: 16 Mart , 2015 sırtı dönük yalnızlıksoğuk bir yataktadokunsanhayaller üşüşür aklınadokunmasansabah olabildiğince uzak durur sendengecenin karasında.. yorgunluk geçer,boş vakitlerin artar,beklentilerin azalırken...amaçlarının boşluğu karşısındaaçarsın gözlerininereye kadar? günler geceleregeceler alkol şişelerine boşalır...anlık orgazmlarla uyuştururken bedenini,ayıldığındayazmak ayrılığıiçini kanatır... itiraf etmek zor olduğu için mi kendine,yüzleşmekten kaçtığın için mi şimdi,kendini sıradan zevklere veriyorsun? dokunmak yetmiyor artık sana,sıradan bir sevdanın heyecanına ortak olamıyorsun.bu boşluk,kaç kadın daha atsan içinedolduramıyorsun... Alıntı
Φ Johnydoe Gönderi tarihi: 19 Mart , 2015 Gönderi tarihi: 19 Mart , 2015 ne hayaller kurmuştuk yıllar önce, şimdi neresine düştük kurduklarımızın? hangi hayatı yaşadık? istediğimiz hangisiydi... yaşıyoruz diye şükür mü etmeliyiz? ne kadarı doğruydu seçimlerimizin? ödediğimiz bedeller, mutsuzluğumuzla ölçülebilir mi? kimleri kandırdık kendimizden başka? kimleri üzdük... kaç insan hayatını değiştirdi, bizi tanıdıktan sonra? kaç insan yoluna devam etti? hiç olmamışız gibi... o sihrin gerçek olamayacağını bile bile inanmak için zorlamadık mı? kendimizi... anı yaşayabiliyorduk biz, zevkini çıkartırken, şimdi ne değişti ruhumuzda? aynı heyecanlar yetmiyorken... ne değişti? sen ve ben mi? biz, zaman aşımından geçersiz mi sayıldı? özür dilerim! senden asla vazgeçmem deyipte, yıllar sonra anımsayamadıklarımdan... özür dilerim, heyecandan uyuyamadığım gecelerin, unuttuğum faillerinden.... özür dilerim, genç tutamadığım için, kayıp gitti sözlerim, ellerimden... Alıntı
Φ Johnydoe Gönderi tarihi: 19 Mart , 2015 Gönderi tarihi: 19 Mart , 2015 bazensadece kabullenirsin...canın çok yanar,uyanmak istemezsin,geçmeyecek gibinefesin bogazını yakardursun istersinbıraksın seni durmadan yakalarından tutup senisarsan ellerbaşından gitsin istersindurmadan aynı sözleri tekrarlayankara kuzgunlar teslim oldum! yetmiyor mu? dersindaha ne istiyor?geceleri uykularımaipotek koyanlar...neresine imza atıyorduk?bu feragatnamenin? adalet istemiyorum!en ağır cezayı verin banayeter ki bitsin artık...kabulleniyorumyazmayacağım artık,gittiğini satırlarıma... kimseye şikayet etmeyeceğim,isyankarlık bana göre değil.şimdi vadesini doldurmuş bir ihtiyar gibirahat bırakın beni bazensadece kabullenirsin,her bedele razıartık uyumak istersin... Alıntı
Φ Johnydoe Gönderi tarihi: 21 Mart , 2015 Gönderi tarihi: 21 Mart , 2015 neler oldu biliyormusun.. özlemek neydi biliyormusun... deniz kenarında... önce uzaklara dalıp arkanda şehir.. sonra gökyüzüne bakıp gözlerini kapatıp... sonra başını indirip gözlerini açınca belki dünya değişmiştir deyi seni aramaktı... sen yoksun..ben "yoksun"... geçmişe dalıp,mısralar çıkarıyorum...vurgun yemek,göze alınabilir bir risk değil mi?değmez mi?yoksa o kapı,hiç açılmamalı mı? sevda büyük diye mi? acıda büyük... kokun üstümden gitmesin diye olduğum yere yığılmıştım! adını neden söyleyemediğimi hiç öğrenemedim, neden öğretmedin? ve hiçkimseye "gözlerin ey yar, benim evimdir" dememiştim... g ö z l e r i n..nerde? benimle oyna..ama benimle değil... Alıntı
Φ Johnydoe Gönderi tarihi: 21 Mart , 2015 Gönderi tarihi: 21 Mart , 2015 bozulur büyüsü... çok film izlemekten oluyor bunlar, karıştırıyorsun birbirine, gerçeğin rotasından çıkamıyorsun işte... olmak istediklerinden uzakta,olduğundan fazlası değilsin işte!ne kadar uğraşsandaaynı şehrin sokaklarında uyanacaksın... aynı insanlarla gözgöze gelip,aynı yalnızlıkla yol alacaksın.kimi sevdiğin değilde,kimin tarafından sevilmediğin,yakacak canını... çok çalışacaksın belki,çok uğraşacaksın kaybetmemek için,bir gün sakındıkların ağır gelince ruhunakabullenmeyi de öğreneceksin... vazgeçmeyi öğrendiğin gibi... Alıntı
Φ Johnydoe Gönderi tarihi: 22 Mart , 2015 Gönderi tarihi: 22 Mart , 2015 seninle her seviştiğimde, biraz daha uzaklaşıyorum senden... biraz daha siliniyor teninin,aklımın üzerindeki gölgesi.yazılmadık ayrıntın kalmıyorkaybolamıyorum artıktanıdık geliyor hayalini kurduklarım... seninle her seviştiğimde,tadın ezberimde sanki,nerene dokunsam,tutuşacaksın,nereni öpsem,kararacak gözlerin,biliyorum... bilmek ürkütüyor beni...tenin tenime değdiğinde,çarpmayacak sanki kalbim,o ilk gün,eline dokunduğumdaki gibi... durmayacak sanki dünyaağır çekimde sesler uğuldamayacak kulaklarımdanefesim tıkanmayacakkorkmayacağım hatta,dokunduğumdaincinirsin diye seninle her seviştiğimdesıradanlaşıyor dünya.yazdığım her kelimehavada asılı kalıyor sankiher orgazm çığlığıniçimdeki çocuğu korkutuyor büyüyüp adam oluyorum kollarındaama susuyor içimdek şairbırakıyor elinden kalemiyazamıyorum artıkyazmak,kalıyor,ilk öptüğüm yerde seni tükenirken kollarında,içinde,yığılıp kalırken üzerine,tenine bıraktığım her nefestitretirken seniuzaklaşıyorum yanından bir uykusuzluk daha ekleniyoreskilerinin yanına,bir sakinlik ruhuma,beklemediğim,sanki az önce,öpmemişim gibi seni bir alışkanlık halişehvetin parmakları dolaşıyor aklımda,sözlerim daha cürretkar belki,ama saf değil artık, özlemek,yokluğunun ilk gecesinde,kültablalarını doldurdu...beklemek,sığmadı içime,ve sevişmek,geçirmiyor artıksana susuzluğumu... yazmak hafifletmiyor...diğer kadınlar gibi oluyorsun her dokunduğumda,biraz daha,diniyor tenimin ağrısı,küserken içimdeki şair benim yazdığım kadın,bu değildi! Alıntı
Φ Johnydoe Gönderi tarihi: 22 Mart , 2015 Gönderi tarihi: 22 Mart , 2015 eğer okunurken nasıl göründüğünü biliyorsan, yazarken istediğini gösterirsin... belkide evlilik, birbirine güvenmeyen insanların, birbrilerini yasalarla güvence altına alması gibi bişidir sadece... ne zamandır hayatındayım senin?ya sen ne zamandır icimdesin?gördüğüm her boşluğa seni koyuyorum,hiçte sırıtmıyor gibisin... yanımda olmanın her haline kafiyeler uyduruyorum bu kadarmı hazırdın bana ben mi bu kadar bekliyordum seni şimdiye kadar neredeydin? anlamlandıramadığım bir düzgünlük var aslında hani bazen herşey yolunda gider kolayına gelir insanın şüpheye düşer bu kadar güzel olmasından oradasın d'mi? çünkü her satırımda öpüyorum seni... yarın ne yapacaksın? ölesiye merak ediyorum aslında bilmek istediğim, yarınki hayatının neresinde ben olacağım? sabah kalkacaksın, yürüyeceksin belki, sonra kursa gideceksin, belki eve gelip birşeler yapacaksın, belki nete gireceksin, belki hiçbiri... sıradan bir akşam üstü ziyareti, birileri gelecek. sonra... neresinde kalacağım bunların? yada kalmayacağım... seni aklımın neresine koymalıyım emin değilim aslında sanki yıllarıdr içimdesin de, ben görmezden geldim... oysa bugüne dek yazmadığım her satırı, sana biriktirdim ben... şimdi hangisini önce yazsam kararsızlığında, hiçbirşey söyleyemiyorum... birazdan uyuyacaksın değil mi? aklını sarıp kelimelerime, bense tutunup sana, kendi ütopyamda, başka bir şehrin ikliminde seni özleyeceğim... sonra dönüp hayatıma bıraktığım yerden, devam edeceğim sıradan yaşantıma... her dokunuşun mavi bir pelerin vermiyor olsa da omuzlarıma, her kelimen başka bir umudun yelkenine nefes oluyor... üstüme alınıyorum yaptıklarını, söylediklerini içime... abartıyorsamda mahsuru yok, uzun zamandır hiç bu kadar güzel olmamıştı, taşıyamayacağı anlamlar yüklemek, yorgun kelimelere... bir türlü öptürmeyen tuhaf kadın'a... Alıntı
Φ Johnydoe Gönderi tarihi: 23 Mart , 2015 Gönderi tarihi: 23 Mart , 2015 sana çok gördüğüm zamanımı,gecelere mi harcıyorum? yalnızlığımın nedenini,ah'ına mı yoruyorum? şimdi sen hayatın telaşına düşmüşken,ben tahayyüller meclisinde,kendimi mi avutuyorum? her sabah üzerine ne giyeceğini düşünürken,ben senin heyecanına vuruluyordum.hangimiz yanlış yapıyordu? en sevdiğim uykumun yarısında kalkıp,sersemce yürümeye çalışırken,nereye?diye sorduğunda,kendime gelip,yanına!diyordum... anlamıyordun...az sonra uyanacağını bilen bir aptaldım ben,rüya görürken...bu yüzdenbiraz ağzım bozukher yeni sabaha... kaç sigara söndürüldü,gecenin koyusunda,balkon köşelerinde,kokusu sinmesin diyeuyuduğun odalara,uyanma diye sen,dumanısoğuğa üflendi. şimdi 'nerdesin?'ler,sabah anımsanmayacak...gün boyu,yorulacak bedenler,gecealkol hükmünde,ayıklığın zehri karışmayacak,'yoksun'larla kimse inanmayacak,kabul edilesi bir son değildi bu,sürdürülmesi daha zor,hangimiz daha çabuk yoruldu? alışkanlıklarım duruyormu hala?odada ışık olmadan uyuyabiliyormusun mesela? diğer yarısı boş bir yatakta... tuhaf...nasıl da dönüyor dünya,nasıl da insanlar birşey olmamış gibi,işlerine gidiyorlar...benim gibi.... Alıntı
Φ Johnydoe Gönderi tarihi: 24 Mart , 2015 Gönderi tarihi: 24 Mart , 2015 sonra gözlerini kaldırıp karşına bakıyorsun, sallanıyor sanki koca ev, anlıyorsun, olmuşsun... bir gülümseme yayılıyor dudaklarına.. sonra ağız dolusu küfür ediyorsun, anlayan anlıyor, anlamayan, kimin sikinde? sonra yağmurun sesi yankılanıyor, yalnızlığında, buna da şükür diyorsun, üşümüyorum ya! soğuktan titriyorsun oysa, çaktırma!sen yıkıldım demeden,inanmıyor kimseyıkıldığına... yalnızlığımdan naklen bildiriyorum!bu benim tercihim...sevdalanmayı bilirim,istediğim,arada bir uğrasın,sevdiğim... tahmin bile edemezsiniz,ne kadınlar sevdim ben,kokuları tenimde saklı,isimlerini unuttum...ne zaman sevişsek,bulur yolunu ellerim... aklınız almaz,nasıl da terkedildim.cevapsız çağrılarım,çağırdıklarım,korkar benden,rüyalarına girerim diye, kınından zamansız çekilmiş,bıçak gibiyim...saplansam ayrı dert,saplanmasam,sen okur içlenirsin,ben yazar,şair olurum... Alıntı
Φ Johnydoe Gönderi tarihi: 24 Mart , 2015 Gönderi tarihi: 24 Mart , 2015 blöf yaptığımı göremeyecek kadar kaptırmıştın kendini,beni aldatma zevkine... öyle güveniyordun ki,seni terketmeyeceğime,kapıyı dışarıdan çekerken bile,sanki içerideymişim gibi,konuşuyordun benimle... en son ne söyledin hatırlamıyorum,ama bir 'hoşçakal' bile,çoktu sana... anılarımı bıraktım o evde,kabuslarımı ve rüyalarımı...nasıl vazgectim bilmiyorsun,sadece ceketini alıp çıkmak,nasıl birşey,bilmiyorsun! benden sonra ne yapacaksın,nasıl canın yanacak,uzanıp avutamayacağım seni mesela,çaresizliğin aklını başından alacak,bilmiyorsun! çok yorulduğunda,durup soluklanamamak,tek başınayken,bir ses aramak boş odalarda,ağlarken,sarılıp yastığınao el olmayacak sırtında! umudu ekip durma aklma,senden sonra alışkanlığım,seninle yorgunluğuma değer!seni bırakırken,olduğum herşeyden vazgectim ben... Alıntı
Φ Johnydoe Gönderi tarihi: 28 Mart , 2015 Gönderi tarihi: 28 Mart , 2015 engel dediklerimiz aklımızın bize oyunlarından ibaret degil mi? sana açık kapı göstermiyorum... buraya kadar kendin geldin... dizlerinin dibinde duruyorum... nefesin kadar yakın... sana nasıl kapıyı gösterebilirim ki? direndiğim yerleri anlıyorsun belki zorlamaman bundan... Alıntı
Φ Johnydoe Gönderi tarihi: 28 Mart , 2015 Gönderi tarihi: 28 Mart , 2015 bir şarkı seç kulaklarında çınlasın bırak kendini, adımların boşluğa atılsın her attığın adımda elbisendeki çiçekler açsın bakışlarını bakışlarımın üzerine bırak bir elim belinde, diğer elim avucunda, bedenin salınsın kendi etrafında dön, elbisenden renkler etrafımıza dagılsın saçların yüzüne çarpsın koluma sarılıp yaklaşırken bedenime tut kendini müziğin ritmiyle uzaklaş benden her adımın bana doğru, her adımın benden uzağa sarılmak isterken sana kapat gözlerini sadece çiçekleri düşün bir kır bahçesinde yalın ayak toprağa basarken yeşil çimenler, ıslaklığından belli nefesim boynunda, rüzgar gibi ve aç gözlerini bir elim belinde diğer elim avucunda bir adım uzağımda tut kendini eteğin dönüp kıvrılsın bacaklarına saçların gözlerinin önünde aralığından bana bakıyorsun nefes nefesesin tutabilirmisin kendini? müzik içinde yol alırken bir adım daha atıp içime girmeden? bir dizimi yere koyup, eğilip önünde, elimi tuttuğun elinden öpüyorum teşekkür ederim... bu dansı bana lütfettiğin için... Alıntı
Φ Johnydoe Gönderi tarihi: 29 Mart , 2015 Gönderi tarihi: 29 Mart , 2015 nasıl da gelip,birşey olmamış gibi,dokunuyorsun tenime...ve tenim nasıl da hazır,bekliyor gibi seni,özlemiş,teslimiyetinden belli... aklımdan uzak tutmaya çalıştıkça,içine düşüyorum,sımsıkı kapıyorsun dudaklarını,esir etmek istermiş gibibedenimi... Alıntı
Φ Johnydoe Gönderi tarihi: 5 Nisan , 2015 Gönderi tarihi: 5 Nisan , 2015 git diyorsun bana ateşini söndür öyle gel başka bir tende başka bir bedende kaybol sonra beni bul oluyormu öyle? aklına düşürdüklerin yazınca geçiyormu yoksa erteleniyormu başka gecelere sustukların büyümüyormu içinde? neresine saklanıyorsun geçmişinden biriktirdilerinin yoksa olmamış gibi kabullenip aldanıyormusun aldatıyormusun kendini? kurallarımız yoktu bizim, bu yaptığımı hafifletir mi? çırılçıplak iki yalnız gibi soyunmuşken birbirimize, hangi maske saklayabilirdi şehvetimizi? kızgınlığın kendine itiraf edemeyip sustuğun... bu kadar zormuydu, bu kadarmı bağlıydın kalıplarına bana bağlanmamak için gitmeme izin verdin ne bekliyordun bilmiyordum... bulduğun beklediğinmiydi? sanmıyorum... kime oynuyoruz bu çaresizliği, önce kim vazgeçecek, önce hangimiz umrumda değildi diyecek ve diğeri inanacak gitmek için... uyumuyorsun... aklındaki varlığım tahminlerimizin ötesinde az önce hissettiğin, aşk değilse, neden şimdi sana yazıyorum? neden şimdi, aklından ne geçiyor diye, ölesiye merak ediyorum..... Alıntı
Φ Johnydoe Gönderi tarihi: 5 Nisan , 2015 Gönderi tarihi: 5 Nisan , 2015 hayat böyedir işte, gün gelir, seviştiğin değilde sevişmek istedigin kadına yazdırır adama... sonra vicdan azapları başlar,gecelerine yenisi ekleniryanındakini değildebekledigini özlersin... sanırsın ki dokunsan geçecek,sonra yalnız uyanırsınyanında şeftali kokulu bir kadın varken,sabaha.... öpsen silinecek tadı sanırsınbaşka bir kadını,öpersingeçmez...kendine ihanetlerin olur,aldırmazsınonu kırdığın anbaştan yaşayamazsın ve bu kahrolası gri şehribir başkasıya değişemezsincanın çok yanar belkiözledimdiyemezsin... susarsın sonrasusmak çok bir halta yarıyormuş gibibilirsin o'da özler seniözlemekdokunmaya yetiyormuş gibi... söversin gelmişine geçmişinesövmekçaresizliğini gideriyor sankibeklersinbeklemeko kanamayı durdurmuyor belki... sonra o kirli siyah yalanlar gelir aklınaçok bilmekyalnızlığını gidermiyor...çok sevmekhala literatüründe yok tanrınınbeni affetmeyecek yoruldum anlıyormusun?tutunamamaktan bir sözüneve durmadanaynı yerden kırılmaktan.... yoruldumsana bütün bir ömrü taşıyıpkapında kalmaktan... neyse siktiret...en güzeli ne biliyormusun sevgili,en azından birimiz,uyuyor şimdi.... Alıntı
Φ Johnydoe Gönderi tarihi: 6 Nisan , 2015 Gönderi tarihi: 6 Nisan , 2015 Büyüklerimiz yasakladıysa doğrudur, bizde kullanmayız diyen insanların seçtiği bir iktidar; sosyal medyaya ve internete sansür uyguluyorsa, bu muhaliflerinin susturmak için değil, yandaşları uyanmasın diyedir... Sorgulamasınlar, düşünmesinler, bilmesinler diyedir... Korku büyüyor içlerinde. Ellerindeki kemikleşmiş desteği kaybetmek istemiyorlar. Çok fazla hata yapıyorlar artık, yaptıkça gözleri kararıyor... En yakındakileri bile şaşırıyorlar artık, şüpheler büyüyor içlerinde. Bunun farkındalar. Ellerindeki medya, ellerindeki güç, şüphe tohumlarının yeşermesine engel olamıyor. Ellerinden geleni yapıyorlar. Elektrik şalterleri iniyor bürgün, diğer gün adalete saldırı oluyor... Sonra aralarında husumet doğabilecek iki kulüp seçiliyor, tamda Trabzon sınırında, tamda Fenerbahçe otobüsüne ateş ediliyor... Kör göze parmak misali, o kadar bariz oynanıyorki oyunlar.... Neden Beşiktaş, Galatasaray, Bursaspor değil.. Neden Fenerbahçe ve neden Trabzon'da? Ve neden vali ilk açıklamasında, taş attılar diyor, kameralar herşeyi kayıt altın almışken üstelik... Savcımız şehit ediliyor. Yetkililerimiz çok başarılı operasyon için kutlama konuşmaları yapıyor... Neyi kutluyorlar? En kötü polisiye filmlerde bile, rehine operasyonlarında, rehineyi bırak sağ kurtarmak, teröristler öldürülürse bile başarısız kabul edilmiyor mu? Başarı ne aslında? Kimi kurtardık biz? O operasyonda amaç neydi aslında? Hükümeti kurtarmak mı? Operasyondan sonra yapılan konuşmalar suçlamalar... Hiçbirinin inandırıcılığı olmadığı öyle açıktı ki... En büyük destekçileri olan insanların bile içinde şüphe tohumları büyüdü. Ne oluyoruz demeye başladılar... Bu yüzden mi şimdi internete erişim sansürlendi? Evet bir süre internet kapatılacak, ünkü halkın hafızasının zayıflığına güveniyorlar. Nasıl olsa bunu da unutacaklar diyorlar... Gerçekten unutulacak mı? Ellerinden geldiğince, tüm güçleriyle şüphe tohumları yeşermesin diye uğraşıyorlar. Çünkü o tohumlar filizlenip büyümeye başlarsa, yakmak zorunda kalacaklar... Bundan çekinirler mi? Amaçlarına ulaşamayacaklarını anlayınca, bu ülkeyi ateşe atarlar mı? Ülke gerçekten umurlarında mı? Yarın cumhurbaşkanı çıkıp tamam dese, bir hata yaptım halkı ayrıştırdım, yanlış konuştum, bütün halkımdan özür dilerim, bundan sonra hep birlikte bu ülke için çalışalım dese, ben siyaset üstüyüm, anayasa'mızın belirttiği gibi ben tarafsızım dese samimiyetle, çıkıp meydanlarda bir parti için oy istemese, bu halk onun heykelini dikmez mi? Bu halk onu bağrına basmaz mı? Neden peki hergün daha çok gerilip, birbirimize düşman ediliyoruz? Neden insanlarımızın birbirine tahammülü kalmıyor? Bu kadar zor mu, bütünleştirici olmak... Amaç ne? neden yaraları kapatmak yerine sürekli kaşıyıp kanatıyoruz? Ve bunu en yukarıdakiler özellikle yapıyor? Bu hırs niye? Bu gemi batarsa, kim zararlı çıkacak? Kimin yanına kar kalacak? Kim daha çok sevinecek? Kim kaybettiklerinin ardından, daha çok kinlenecek... Bilmiyor muyuz? Bu bir başkanlık seçimi değil... Bu var olmak ve olmamak seçimi... Dün elektrik, bugün internet..Yarın neyi kapatacaklar? Gerçekten onların düşündükleri kadar kolay unutuyor muyuz? Ya çocuklarımıza ne diyeceğiz bir gün? Farkettim ama, elektrikler kesikti çalışmadım mı? Alıntı
Φ Johnydoe Gönderi tarihi: 10 Nisan , 2015 Gönderi tarihi: 10 Nisan , 2015 Esen her rüzgar başımı kaldırdığımda, yüzüme düşen her kar tanesi, bana beni hissettiriyor... Hele kollarını açıp, başını yukarı kaldırdığında, kirpiğine düşen kar tanesi mutluluğunun, tarifi yok... Şarkı söyleyecek kadar güzel bir sesin olmasada, bağıra bağıra şarkı söylemenin, gecenin karanlığında, tarifi yok... Üşüdüğün halde rüzgarı karşına alıp, onun üstüne yürümenin, tarifi yok... birgün sana her şey bedava, bugün bana her şey tarifsiz... Her zaman yanında olacak biriyle üstüne yağan karda yürümek, üsümek tarifi yok... Tat almayı öğrenmek lazım bunu öğrenince içtiğin sudan bile alacağın zevkin, tarifi yok... Alıntı
Φ Johnydoe Gönderi tarihi: 17 Nisan , 2015 Gönderi tarihi: 17 Nisan , 2015 kime yazıyoruz bu gece? kimi yazıyoruz ya da... sığ düşünceler batağında, nefes alsak, dibe iniyoruz... kımıldamadan dur diyordu birileri, gözümüzü bile kırpmıyorduk oysa, biri seslenene kadar... kimi tutuyoruz bu gece? alkol kokulu satırlara. uyku kimlere rehnedildi? hancının keyfi yerinde, ya yolcu? yorulmadı mı hala, sürüklenmekten, kayalıklar beğen kendine, sonra hazzına var çığlıklarının. en son olmaz dediğin... kimi kandırdın kendinden başka... sığmadığın dünya neresi? kimin hayatında dümendin? kime hayatına yöne verdin... şimdi ucuz bir riyakarlık, nasılda köşeye sıkıştıkça sevdim dediğin kafiyende süs yazıp boşaldıktan sonra titremelerini hangi bedene saracaksın? gözlerindeki dalgınlık, gülümseye zoluyorsun ya dudaklarını ellerin geçiştirmek ister gibi boşlukta sallanıyor canın nasıl yanmış, sesin zor çıkıyor... tahmin edememişmiydin bu yıkımı? beklememişmiydin son bir gayretle sokağa atmışsın kendini ayakların yolu bilmiyor hangi kapı seni anlar? hangi insan açılır? nasılda vazgeçmişsin, dokunuyorsun ama hissetmiyorsun, reflekslerden ibaret artık yaşamak öyle boşalmış ki için, kim yanına gelse, gelmese, kimin umurunda... Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.