Φ hanif_42 Gönderi tarihi: 27 Ağustos , 2011 Gönderi tarihi: 27 Ağustos , 2011 Sadece rakamları değiştirmek de son derece absürd bir iddia! Yani başka ne değişir de? İlkel hukuk kız evlada, kadına az miras verir, çağdaş hukuk eşitler! Ne yapsaydı, inadına tersine çevirip oğlan evladın mirasını üçte bire mi düşürse, kıza üçte iki mi verseydi? İnadına ya! O zaman mı hah şimdi farklı bir şey yaptı diyecektiniz? Kastettiğim şey,rakamların değişmesi noktasından fazla bir adım atamıyor çağdaş hukuk dediğin şey. Sorduğum soru 1/2 yi neden 1/4 yaptığı değildir. Sorduğum soru senin köhne eskimiş ilkel diye nitelendirdiğin sistemi alıp kullanmasıdır çağdaş hukuk diye nitelendirdiğin şey.Eleştirdiğim madem o kadar çağdaş ve bilgi noktasında ulaşılmaz bir bilgi ise neden farklı bir sistem üretemediğidir.Kaldı ki Ku ran da vaaz edilen miras hukuku kendi ekonomik yapısı çerçevesinden incelenir.Erkek yada kadın veyahut çocuk her ne varsa bu noktada değerlendirilir.Kur an da eşler ''Allah ın emaneti diye alınır'' ve ekonomik yükümlülük erkeğin görevidir.Bu açıdan değerlendir demiyeceğim ki sana düşmezde.Sana düşen ancak sen ve benzer zihniyette olan emsallerinin kadınları hapis diye evden çıkarıp üryan bırakmalarıdır. Çevremizde fuhşa yönelik o kadar hadise vukua gelmekte ve sorunları çığ gibi büyümektedir.Boşanmalar evlilik dışı çocuklar,kürtaj vs.Mümkünse pratik üzerinden konup o şekilde bir sonuca gidelim.Kur an da ortak payda yokmuş,olmadığını senmi söylüyorsun olduğunu benmi görüyorum.Çözümü bu başlık altında ilk yazılan yazılar arasında bulabilirsin(niz) istiyorsan tekrar tekrar sistemin nasıl işlediğini gösterebilirim. Ve hiç bir zaman avl yöntemini ne öne sürmüşlüğüm vardır nede tavsiye etmişliğim.Dolaylı yoldanda olsa avl yi ortaya atman beni bağlayıcı bir durum değildir. Alıntı
Misafir demirefe Gönderi tarihi: 30 Ağustos , 2011 Gönderi tarihi: 30 Ağustos , 2011 Daha nasıl farklı bir sistem üretilir, ben anlayabilmiş değilim. Cinsiyet ayrımını kaldırmak başlı başına bir devrimdir. Tüm evlatlar mirası eşit bölüşür dedikten sonra başka ne yapılabilir? Başka ne değişiklik yapılır, sosyalist sistem gibi tüm mallar devletin denir, miras ortadan kaldırılır yani, başka yapılabilecek bir şey var mı? Anca dediğim gibi "çağdışı hukuk kıza az, oğlana çok mu vermiş, biz tersini yapalım, kıza çok, oğlana az verelim" denir yani, bu mudur şimdi? Alıntı
Φ hanif_42 Gönderi tarihi: 2 Eylül , 2011 Gönderi tarihi: 2 Eylül , 2011 Daha nasıl farklı bir sistem üretilir, ben anlayabilmiş değilim. Cinsiyet ayrımını kaldırmak başlı başına bir devrimdir. Tüm evlatlar mirası eşit bölüşür dedikten sonra başka ne yapılabilir? Başka ne değişiklik yapılır, sosyalist sistem gibi tüm mallar devletin denir, miras ortadan kaldırılır yani, başka yapılabilecek bir şey var mı? Anca dediğim gibi "çağdışı hukuk kıza az, oğlana çok mu vermiş, biz tersini yapalım, kıza çok, oğlana az verelim" denir yani, bu mudur şimdi? Herhalde yazılanları okumak gibi bir gayret sarfetmemektesin.Yineliyeyim''Her yapı eleştirildiğinde kendi içinde değerlendirilir sonra başka sistemlerle kıyasa gidilir. Ve sonucunda senin dediğin gibi '' Nasıl olsa anne ölecek kalan mirasıda çocuklara dağıtılacağı için sorun olmaz'' gibi bir sonuca varılmaz varılamaz.İslam çerçevesinde aile ekonomisi erkeğin mükellefiyeti olarak belirlenmiş olup bu yükümlülükten erkek tarafı sorumludur. Kur an da aile hukuku belirlenmiştir.Çocuğu süt emzirme bile göz ardı edilmemiştir.Bunun sonucunda cinsiyet ayrımı demen pek hakkaniyete uyan durum değildir.Cinsiyet ayrımı hukuk noktasında yoktur.Şuda bir gerçektir insanlar iki cinstir erkek ve dişi.Farklı fiziksel özelliklere sahiptirler.Cisniyet ayrımı sloganından hareketle kelime oyunu oynamak ise kolaydır.Dİğer taraftan senin çağdaş hukuk diye nitelendirip yükseklere çıkardığın hukuk,aile yi zededelemek için her türlü olumsuz faktöre meşruluk tanımıştır mesela gayrimeşru ilişki için (Eşcinsellik,kendi eşi dışında başka birileriyle ilişkiler vs bu bağlamda ilk akla gelen faktörler) Dolayısıyla yukarıda yazdıklarının nederece doğru bir yapıyı sergilediği tartışılıcak bir durumdur ki benim sorumu anlamazdan gelmek ise farklı bir olay.Dediğim kısaca şu.Neden bayağı kesir kullanıyor senin öçağdaş hukuk sistemin.Mesela yüzdeyi kullanabilir yada çarpmayı yada bölmeyi.belkide matematik kullanmaması gerekir.Sana saçma gelebilir fakat değil. Alıntı
Misafir demirefe Gönderi tarihi: 2 Eylül , 2011 Gönderi tarihi: 2 Eylül , 2011 Nasıl olsa anne ölecek diye bir mevzu yok. Anne öldü baba kaldıysa bu sefer nasıl olsa baba ölecek olur yani! Bunun büyüterek alıntıladığın cinsiyet ayrımı konusuyla bir ilgisi bulunmuyor. Şeriat kıza 1/3, oğlana 2/3 verdiğinde bu cinsiyet ayrımı oluyor ve çağdaş hukuk eşit verdiğinde bu ayrımı kaldırmış oluyor. Bunda anlaşılmayacak bir konu göremiyorum. Bayağı kesir ile yüzde kullanma arasındaki fark nedir, buna yanıt verdiğim halde, tut ki 1/2 dedin, tut ki yarı dedin, tut ki fifti fifti dedin ya da yüzde elli dedin, kıza da oğlana da aynı işte, dediğim halde niye tekrar soruyorsunuz ki, anlamadım... Alıntı
Φ Pakize Gönderi tarihi: 5 Haziran , 2012 Gönderi tarihi: 5 Haziran , 2012 Doç. Dr. Halis Aydemir'in bu konuda bir kitabı var. Kuranda Hata Yok (miras taksimi). Bu konuya ilgi duyan arkadaşların incelmesini öneririm. Alıntı
Φ yanık ruh Gönderi tarihi: 21 Ağustos , 2012 Gönderi tarihi: 21 Ağustos , 2012 Felsefeyi yeteri kadar yaptınız sn kafedengi. . . . 3- Bu ayet şeytan ayetidir. Kurandan çıkarılması gerekir. Hangisi. Sen nefes alırken ciğerlerin 10 dk da bir dinlenme ihtiyacı mı duyuyor? Kalbin atarken arada bir atmaktan vazgeçip çay kahve içmeye mi gidiyor? Ya da arada bir gözün görmekten sıkılıp yemek mi yemeye kadar veriyor? RABBİM bu kadar basit mekanızmaları sorunsuz işletmeyi becerebiliyor ama ne tesadüfi bir durumdur ki üç beş paçavradan ibaret olan dünya malının dağılımını beceremiyor!!! Tebrik ediyorum mükemmel bi açık yakalamışsınız ama hala nefes alabildiğiniz için teşekkür edebilecek bir varlık bulamamışsınız.... Alıntı
Φ umutkural Gönderi tarihi: 8 Mart , 2013 Gönderi tarihi: 8 Mart , 2013 Yanlış bişeyler yazmaktan Allah'a sığınırım; 26 sayfa neyi yazıp neyi cavaplıyorsunuz anlamadım ki??? matematiğim oldukça iyidir, ve matematike aykırı bir durum yok ortada. Haddim olmayarak ayetlerden anladığım; mirasta ilk sıranın evlatlar olduğu... öncelikli çocuklar yani... sonra üst soy, sonra eş, sonra kardeş veya benzeri olduğu.... Bu durumda 24.000 tl miras varsa (dikkat edin 25 değil 24!!!!) 2/3 ü yani 16.000 tl si kızlara kalan 8000 TL si ise """"ki bu tutar diğer akrabaların esas mirasta hak sahibi oldukları tutardır"""""" 8000 * 1/6 = 1.333TL babaya 8000 * 1/6 = 1.333 TL anneye 8000 * 1/8 = 1.000 TL eşe kalan 4.334 de sıfırdan başlanıp yeniden çocuklar öncelikli bu hesaba göre dağıtılır, en son artanda hısım akraba miras bölüşülürken ortamda olanlar vs. ye verilir. Helalleşilir olay kapanır. Matematik çelişmez, kuran çelişmez.. Bu veya başkası... birsürü şey anlatılmış olabilir kuranda... Küçücük beyninizle ilahi bir emri küçümseyemezsiniz. Bu en basitinden insanların inancına saygısızlık olur bu. Şimdi dağılın bakıyım... Başka anlamadığınız mevzu varsa anlatabilirim... Alıntı
Φ democrossian Gönderi tarihi: 21 Haziran , 2013 Gönderi tarihi: 21 Haziran , 2013 Kurandaki miras bölüştürmenin hatalı olduğu kesindir. Bu da Kuran'ı yazanların matematik bilmeyen adamlar olduğunun kesin kanıtıdır. Kuran'ın herhangi bir ayetini derinlemesine incelerseniz, bunu evreni yaratmış bir gücün yazmış olamayacağı, çok az bilgiye sahip kişilerin yazmış olduğu anlaşılır. Hatta Kuran'da yer alan bilgiler, taş devri bilgi düzeyinin bile gerisindedir. Kendi yazıldığı çağ için bile çok yetersiz bir bilgi düzeyindedir. Örneğin takvimi belirlemekte Ay'ın görünümlerini esas alması tam bir fiyaskodur. Taş devri insanları bile güneşi esas alan takvimi biliyorlardı. Bunun bir çok kanıtı vardır. Örneğin İngiltere'deki Stonehenge taş anıtı taş devrinin sonlarında inşa edilmiştir. Bu alanın ortasında durarak yılın hangi mevsiminin hangi gününde olduğunu güneşin doğuş batış anlarını taş işaretlerle çakıştırarak anlamak mümkündür. Güneşe endeksli yapılmış dev bir güneş takvimidir bu anıt. Bir güneş takvimini bulamamış adamların miras bölüştürmeyi hatasız yapmaları beklenemezdi zaten. Alıntı
Φ hanif_42 Gönderi tarihi: 23 Temmuz , 2013 Gönderi tarihi: 23 Temmuz , 2013 Democrossian yazdıklarına sahiden inanıyormusun? Alıntı
Φ crespo2014 Gönderi tarihi: 23 Temmuz , 2013 Gönderi tarihi: 23 Temmuz , 2013 Kuranda Hata Yoktur...Hatayı yapan çoğunlukla kendinizdir.Ömer Çelekıldan tut çoğu kişi bunu araştırıyor.Kuranda hata yoktur... Alıntı
Φ hanif_42 Gönderi tarihi: 23 Temmuz , 2013 Gönderi tarihi: 23 Temmuz , 2013 Kuran mustakil bir kitaptir. Gaybi bilgiler ihtiva eder. Insanin varligini, varlik sebebini ve nihayetini ihtiva eden bilgileri verir. Miras paylasimiyla ilgili aydinlatici bilgiler ve yontemler fazlasiya yazilip cizildi. Alıntı
Φ Suheyla Gönderi tarihi: 24 Temmuz , 2013 Gönderi tarihi: 24 Temmuz , 2013 Kuran mustakil bir kitaptir. Gaybi bilgiler ihtiva eder. Insanin varligini, varlik sebebini ve nihayetini ihtiva eden bilgileri verir. Miras paylasimiyla ilgili aydinlatici bilgiler ve yontemler fazlasiya yazilip cizildi. Democrassian arkadas dogrusunu soyler. Sizde kaza ile dogrusunu soylediniz. Yani "Miras paylasimiyla ilgili aydinlatici bilgiler ve yontemler fazlasiya yazilip cizildi." demekle.. Ama sandiginiz gibi degil. Bu bilgiler "kitab al- fara'id" den gelir. Kuranda ki matematik hatalari duzeltmek icin "kitab al- fara'id" vardir. Bunda "awl" , "Usbah" , "Usool", "Hajb wa Hirman" kanunlari vardir. Bunlar hep mirasla ilgilidir. Mesela, Awl kanunlari mirasçılara Kuran'a gore kalan paylarin Miras'dan daha fazla oldugunda kullanilir. Bu kanunlar Allah'in Kuranda yaptigi hatalari duzeltmek icindir. Yoksa "kitab al- fara'id" a hic luzum olmazdi. Alıntı
Φ hanif_42 Gönderi tarihi: 24 Temmuz , 2013 Gönderi tarihi: 24 Temmuz , 2013 Democrassian ın doğruluğunu teyid edecek bir bilgi manzumezi yeryüzünde bulunmamaklar beraber sizin onun doığru olduğunu belirtmeniz tuhaf Suheyla hanım, Diğer taraftan benim verdiğim konuyla ilgili beyanmlarda yuıkarıda işaret ettiğiniz kanunlar manzumesinden herhangi dolaylı direk ve ima verilmedi....Ben sadece birazcık ''Bayağı kesir'' dersi vermiştim, Dersle ilgili bilgisi olmayıpta ahkam kesenlere karşılık...Bu şekilde bir savunu vermeniz şaşılacak şey.... Alıntı
Φ Suheyla Gönderi tarihi: 24 Temmuz , 2013 Gönderi tarihi: 24 Temmuz , 2013 Democrassian arkadas soyle yazdi "Kurandaki miras bölüştürmenin hatalı olduğu kesindir. Bu da Kuran'ı yazanların matematik bilmeyen adamlar olduğunun kesin kanıtıdır." Bu tabii ki dogrudur. Burada ki hatalara bir ilk okul mezunu bile kolayca isaret koyabilir. Kuran'a gore bazan miraslar soyle paylasilmalidir: 1/6 [baba] + 1/6 [Anne] + 1/8 [Karisi] + iki kizina [ 1/3 + 1/3] = 27/24 Bu paylari toplarsan, geri kalan mirasdan fazladir. Allah insanlara bunu nasil halledecegini soylemeyi unutmus. O yuzden, alimler tarafindan yazilan "kitab al- fara'id" deki kanunlar Muhammedin ortaya cikardigi problemleri cozmek icindir. Bu kitabi okursan anlarsin bu hatalarin nasil cozuldugunu. Yalniz Kurani okursan anlarsinki 1 1/8 = 1. Yani Muhammedin aritmetigi cok kotuymus. Bunu daha iyi anlamak icin ya matematik kitabini ya da "kitab al- fara'id" i okumak gerekir. Alıntı
Φ hanif_42 Gönderi tarihi: 24 Temmuz , 2013 Gönderi tarihi: 24 Temmuz , 2013 Democrassian arkadas soyle yazdi "Kurandaki miras bölüştürmenin hatalı olduğu kesindir. Bu da Kuran'ı yazanların matematik bilmeyen adamlar olduğunun kesin kanıtıdır." Bu tabii ki dogrudur. Burada ki hatalara bir ilk okul mezunu bile kolayca isaret koyabilir. Kuran'a gore bazan miraslar soyle paylasilmalidir: 1/6 [baba] + 1/6 [Anne] + 1/8 [Karisi] + iki kizina [ 1/3 + 1/3] = 27/24 Bu paylari toplarsan, geri kalan mirasdan fazladir. Allah insanlara bunu nasil halledecegini soylemeyi unutmus. O yuzden, alimler tarafindan yazilan "kitab al- fara'id" deki kanunlar Muhammedin ortaya cikardigi problemleri cozmek icindir. Bu kitabi okursan anlarsin bu hatalarin nasil cozuldugunu. Yalniz Kurani okursan anlarsinki 1 1/8 = 1. Yani Muhammedin aritmetigi cok kotuymus. Bunu daha iyi anlamak icin ya matematik kitabini ya da "kitab al- fara'id" i okumak gerekir. Tamda burada dediğiniz ''bir ilkokul mezunu'' ifadesi,aslında ilkokulda öğrenilen matematiği,Matematiğin tümü olarak tahayyül eden kişileri eleştirmiştim...Aynı zamanda kendi şahsım olarak Kur an dışı davranmam ''kitab al-fara'id'' okuma gereksimini hissedecek herhangi bir durum sözkonusuda değildir. Konuyla ilgili şayet geçmiş iletileri araştırırsanız çözümler, kişilerin algılarındaki hataların gerekçeleri, sistemin (bayağı kesir) işleyiş şekli vs hepsi yazılıp çizilmişti....Hasılı kelam ne siz gerçekle (hakkaniyetle) ilgisiniz nede benim sizi ikna gibi bir mükellefiyetim var.... Alıntı
Φ rebul Gönderi tarihi: 24 Temmuz , 2013 Gönderi tarihi: 24 Temmuz , 2013 @@Suheyla hanım siz bu kaynakları boşverin Kuran okuyun efendim yoksa böyle anlamsız yorumlar yapar yanılanlar kervanına dahil olursunuz. Hata yoktur oranlar örnektir yani nispidir. Alıntı
Φ democrossian Gönderi tarihi: 25 Temmuz , 2013 Gönderi tarihi: 25 Temmuz , 2013 Başlık baştan sona dikkatli incelenirse zaten tüm eleştiriler Kuran üzerinden yapılmış. Kuranda verilen oranlar birbirini tutmuyor. Değişen durumlara göre oranları değiştirmeye kalkarak ise durumu iyice karmakarışık yapıyor. Besbelli ki Kuranı yazan kişiler matematiği bilmiyorlarmış. Alıntı
Φ rebul Gönderi tarihi: 25 Temmuz , 2013 Gönderi tarihi: 25 Temmuz , 2013 @@democrossian yanlışında niye bu kadar ısrarlısın kardeş anlamak cidden zor. Bazı çeviri hataları olan Kuran meallaerini alıp, okursanız böyle yanlış anlaşılmalar olabilir tabi sizleri suçlamıyorum. "Allah’ın hududu / sınırları” diye geçen ifade yanlış anlaşılıyor. Şimdi bir link vereceğim değerli kardeşlerim lütfen bir zahmet baştan sona okuyunuz. Matematiksel hata yoktur mirasçıların sayısı değişkendir ve Allah hudud belirlemiştir. http://www.sorularlaislamiyet.com/qna/15888/miras-paylasiminda-eksik-veya-fazla-cikmasi-avl-ve-reddiyye.html Alıntı
Φ democrossian Gönderi tarihi: 25 Temmuz , 2013 Gönderi tarihi: 25 Temmuz , 2013 çeviri hataları olan Kuran meallaeri Hiç bir Kuran mealine tam olarak güvenmem. Kuranın dili uzayca değil, allahça değil. Bilinen bir insan toplumunun dili. Doğru tercüme etmek hiç de zor değil. Hele bilgiye bu kadar kolay ulaşılan bir çağda. Bilgiyi sayısız kaynaktan kontrol edip doğrulatmanız son derece kolay. Kuran mealleri Kurandaki anlatılanları hatalı aktarmak şöyle dursun, bu tür hataları gizleme üzerine kurgulanmışlardır. Arapçayı hiç bilmeyen insanlara Kuranda hikmetli güzel şeyler söyleniyor intibası uyarmak amaçlı yazılırlar. Böyle bir kaygı gütmeyen sadece Elmalılı meali ve eski diyanet mealidir. Bunlar çarpıtma yapmaz, ama gizleme yaparlar. Kuranın insan yazması olduğunu ele verecek konuları ağdalı bir dille geçiştirir, önemsiz gibi gösterirler. En tipik örnek Elmalılı mealindeki şu cümle: "O gün bir sak keşfolunur." Bundan kimse bir şey anlamaz ve geçer gider. Oysa bu ayetin gerçek anlamı olacak bir şey değildir. Bunun gerçek anlamını öğrenen bir insanın Kuranın Allah adlı bir tanrıdan geldiğine inanması mümkün olmaz. Zaten miras konusunda bir çeviri hatası olması olası değil. Hata, rakamsal bir hata. Çeviri hatası kesinlikle söz konusu olamaz. Hesap ortada ve Kuran'da verilen oranlar tutmuyor. Alıntı
Φ rebul Gönderi tarihi: 26 Temmuz , 2013 Gönderi tarihi: 26 Temmuz , 2013 @@democrossian oranlar tutmuyor değil linki ilettim oradaki örneklerden tutup tutmadığını nasıl hesaplandığını inceleyebilirsin. Kuran insan yazımı derken vahiy kanalı ile gelen bilgileri insanlar yazıya döktü şayet bunu anlatmak istiyorsan fakat Hz.muhammed güvendiği kişilere ezberletti ve tüm vahiy bittikten sonra yazıldı. Alıntı
Φ democrossian Gönderi tarihi: 26 Temmuz , 2013 Gönderi tarihi: 26 Temmuz , 2013 @@rebul, avl ile hesabın düzeltildiğini zaten biliyoruz. Ama avl Kuranda olan bir şey değil, Kuranda verilen oranların tutmadığı görülünce sonradan icat edilmiş bir yöntem. Eğer değişen durumlara göre oranlar değiştirilmeye çalışılmasa avl yöntemi otomatik devreye girerdi, doğal olarak. Ama Kuranı yazanlar avli bile bilmedikleri için değişen durumlara göre oranları ayarlamaya kalkışmış ve tabii hesabı karıştırmışlar. Bunların hepsi ayrıntılı incelendi bu başlıkta. Hiç birini okumamışsın. Alıntı
Φ sarıgöl Gönderi tarihi: 7 Ağustos , 2013 Gönderi tarihi: 7 Ağustos , 2013 Sayın democdossian, "OKEK" nedir.. " PAY,PAYDA" nedir.. " KESİR" nedir.. Kesir; hangi dildendir.. Bilgilenmek için soruyorum,teşekkür ederim. Alıntı
Φ democrossian Gönderi tarihi: 8 Ağustos , 2013 Gönderi tarihi: 8 Ağustos , 2013 "OKEK" nedir.. Sorduklarınız ilkokul düzeyi matematik. İlköğretim zorunlu olduğuna göre, dersleri dinlememişsiniz. Benim yapabileceğim bir şey yok. Alıntı
Φ sarıgöl Gönderi tarihi: 8 Ağustos , 2013 Gönderi tarihi: 8 Ağustos , 2013 Sorduklarınız ilkokul düzeyi matematik. İlköğretim zorunlu olduğuna göre, dersleri dinlememişsiniz. Benim yapabileceğim bir şey yok. @@rebul, avl ile hesabın düzeltildiğini zaten biliyoruz. Ama avl Kuranda olan bir şey değil, Kuranda verilen oranların tutmadığı görülünce sonradan icat edilmiş bir yöntem. Eğer değişen durumlara göre oranlar değiştirilmeye çalışılmasa avl yöntemi otomatik devreye girerdi, doğal olarak. Ama Kuranı yazanlar avli bile bilmedikleri için değişen durumlara göre oranları ayarlamaya kalkışmış ve tabii hesabı karıştırmışlar. Bunların hepsi ayrıntılı incelendi bu başlıkta. Hiç birini okumamışsın. Sayın democrossion, Nasıl tatmin olursunuz siz, dilin kemiği yok,klavyeyi'de tutan.. Kesir Nedir? KESİRLER Bir bütünün eş parçalarını gösteren, x/y şeklinde yazılan ifadelere kesir denir. Kesirleri gösterirken ortada kesir çizgisi, üstte pay,altta payda olur.Payda bir bütünün kaç eşit parçaya bölündüğünü ,pay ise bu parçalardan kaçının alındığını veya işaretlendiğini gösterir. Basit Kesir: Payı paydasından küçük olan kesirlerdir. Bileşik Kesir: Payı paydasından büyük olan yada pay ve paydası eşit olan kesirlerde bileşik kesirdir. Tamsayılı Kesir: Bir sayma sayısı ve bir basit kesir ile birlikte yazılan kesirlerdir. Her bileşik kesir aynı zamanda tamsayılı kesirdir. Bileşik kesirler tam sayılı kesre çevrilirken; Pay paydaya bölünür. Bölüm tam sayı,kalan pay,bölen payda olarak yazılır. İnanmayana göre miras âyetlerinde belirtilen paylar hesapsız belirtilmiştir, bu yüzden uygulamada miras paylardan az olabiliyor ve bir kısım (sona kalan) mirasçılar pay alamıyor; bunu da Allah yapmayacağına göre... Bu mesele İslâm'ın ilk devrinden beri bilinmektedir; maksat anlaşılmış, çözüm oluşturulmuş, buna göre uygulama yapılmış ve hiçbir mirasçı mahrûm bırakılmamıştır. "Payların mirastan fazla geldiği" ifade ve düşüncesi bilgisiz inanmayana aittir, doğrusu ise payların, mirastan değil, hesap gereği olarak paydalar eşitlenince paydadan fazla olabildiğidir. Böyle bir "mirasçılar tablosu"karşımıza çıktığında çözüm, paylar toplamının payda olarak alınmasından ibarettir, çok eski zamanlardan beri bilinen bu hesaplama usûlüne "avl" denmektedir. Alıntı. Saygılar. Alıntı
Φ democrossian Gönderi tarihi: 8 Ağustos , 2013 Gönderi tarihi: 8 Ağustos , 2013 Kuran, Mekke'de iktidarı ele geçirmek isteyen o günün muhalifleri tarafından büyük ölçüde derleme yoluyla ortaya çıkarılmıştır. Bu ekipteki adamlar matematik filan bilmezler. Avli hiç bilmezler. Çünkü değişen durumlara göre oranları değiştirmeye kalkışmışlardır. Avl uygulanacak bir durumda, değişen durumlara göre oranlar değiştirilmez. Çünkü avl hesabı, her yeni duruma göre aynı oranlar üzerinden yeniden payda eşitleme demektir. Avli yani payda eşitlemeyi bilselerdi, değişen durumlarda oranları değiştirmeye çalışmazlardı. Kuranı yaratan muhaliflerin hesap bilmediğinin en sağlam kanıtı budur. Bu söylediklerim önceki sayfalarda hep var. Kuran'da hemen hiç bir düzenleme zaten ne akla, ne insan haklarına, ne bilime, hatta ne etiğe uygundur. Çünkü bu muhalifler çağlarının bile çok gerisinde bir bilgi düzeyindelerdi. Ortaya işe yarar doğru düzgün bir eser çıkarmaları zaten beklenemezdi. Tek olan bir tanrıdan vahiy aldığını iddia eden bir insan, sağlığında ne yapar eder okuma yazma öğrenir. Hadi öğrenemedi, sağlığında bu iddiası olan kitabı bilenlere bir araya toplattırır. Bu işi kendi ölümünden sonraya bırakmaz. Taşlara, tahtalara, kemiklere, uyduruk materyale yazdırmaz. Mısır yanı başlarındaydı, papirüs yapılıyordu. Mısır'dan hediye cariye alacağına, bir top papirüs isteseymiş. Cariyeyi tercih etmiş. O zaman ortaya çıkan din de işte bu kadar olur ancak. Hiç bir konuda doğru, yerinde bir hüküm koyamamış. Verdiği her hüküm ayrı bir yanlışlığa imza atan bir kitap çıkmış ortaya... Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.