Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Önerilen İletiler

Gönderi tarihi:

Sevgili anne ve babalar,

 

Dokuz ay boyunca heyecanla beklediğiniz bebeğinizin Down Sendromlu olduğunu öğrendiniz. Yaşadığınız hayal kırıklığı nedeni ile yeni doğmuş bebeğinize karşı sevginizi yeterince gösterememektesiniz. Çünkü beklediğinizden, düşündüğünüzden daha da önemlisi istediğinizden farklı bir çocukla karşı karşıyasınız. Ne yapacağınızı, nasıl davranacağınız bilmiyor ve kendinizi yapayalnız hissediyorsunuz...

 

Ama o sizin inandığınız Tanrının bir armağanı!!! Her şeyi mükemmel yaratan Tanrınızın...

 

Merhaba,

 

Kızınız Özlem'in doğumundan dolayı sizleri tebrik ederiz. Bizim de Hakan isimli 6 aylık oğlumuz var. Hakan'da Down Sendromlu. Bu bakımdan neler hissettiğinizi anlıyoruz. İlk günlerde böyle bir durumu kabul etmek çok zordu. Güzel hayaller kurmuş ancak bunun yerine çok farklı şeylerle karşılaşmıştık. Ümit ettiğiniz küçük kızı yitirdiğiniz için yakınmaktan, ağlamaktan korkmayın. Hakan doğduktan sonra ilk geceler hep içki içtim çünkü bu sayede uykuya dalabiliyordum.

 

Tanrı unutmuş olsada!!! O bir canlı ve sizin çocuğunuz...

 

Down Sendromlu çocukları olan anne ve babaların sözleri...

 

"Ne yaparsanız yapın yaşam allak bullak oluyor!"

 

"Bağırmak ve kaçmak istedim, ama nereye? Bebek buradaydı ve bana ihtiyacı vardı."

 

"Normal şekilde önemsemek yeterli olmuyordu."

 

"Tüm dünya bize umutsuz ve üzgün görünüyordu."

 

"Niye bizim bebeğimiz, sorusu aklımdan çıkmıyordu."

 

"Anne ve baba için ebedi sevmeyi öğrenmek çok zor."

 

Down Sendromu, nedir O?

En basit tanımıyla Down Sendromu çocuğunuzun vücudundaki hücrelerin 46 yerine fazladan bir kromozoma, yani 47 kromozoma sahip olmasıdır. Down Sendromu bir hastalık değil genetik bir farklılıktır.

 

Öyleyse bu çocuklar kainatı yaratan Tanrının değil başka bir Tanrının çocukları. Var mı aksini iddia eden_?

 

Merhaba..

İsmim Muhammed. Ama ben bu ismin kurduğu dinin açıklayamadığı bir hilkat garibesiyim. Ailemin benim için döktüğü göz yaşlarının bile farkında değilim... Zira allah cennette tomurcuk memelerden bahsedecek kadardetayları anlatırken beni es geçmiş. Ama bende bir canlıyım. Nefes alıp verebiliyorum. Diyorsunuz ki yemesi yasak olan domuzlarda nefes alıp veriyorlar.. Bu domuzlar bile Kuran a geçmişken aynı Tanrı beni unutmuş..

 

Ben neyim peki? Domuz kadar değerim yok mu ki Kuranda benden bahsetmemiş?

Down Sendromunda 46 kromozom yerine 47 kromozom vardır. Peki bu nu Koskoca kainatı yaratırken ol diyen Tanrı insanı eli ile yoğuröuş ama ben neden o Tanrısallığın mükemmelliği dışındayım? Çok mu zordu Tanrı için beni normal yapmak?

 

,%95 Down Sendromu vakasında 21.ci kromozomun 3 kopyası vardır buna "trisomy 21" denir. Kromozomlar kan ve doku örnekleri üzerinde çalışılarak test edilir. Her bir kromozom belirlenir ve işaretlenerek büyükten küçüğe doğru numaralandırılır. Kromozomların bu görüntüsüne Karyotip denir. E be göya Tanrı olacaksın kara delikler yaratmışsın, şeytanlara atış talimi kandiller yaratmışın, Kuran da Muhammede kolaylıklar sağlamışsın güzel kadınları koynuna alsın diye Peki be Tanrı benim suçum ne?

 

E yani bir kromozom için beni ve ailemi neden üzersin ki?

 

 

Bebek ölümleri şehirlerde yüzde 23.3; nüfusu binin altında olan yerleşim yerlerinde bu oran %49.5'dir. Bebek ölüm hızı açısından bölgesel farklılıklar aşılamamıştır. Hiç aşı olmayan çocuk oranı yüzde 4'tür. Türkiye'de her üç çocuktan biri sağlıklı beslenemediği için gelişme ve büyüme bozukluğu içinde büyümektedir.

 

Dünyada her yıl 600.000 çocuk ölmektedir...

 

 

Türkiye'de 0-18 yaş grubunda 9 milyon özürlü ya da özel ihtiyaçları olan çocuk yaşamaktadır. Özürlü çocukların okullaşma oranı yüzde 2 civarındadır.

 

neredesin Allah?

 

 

Ben doğduğumda bir gariplik olduğunu doktorlar ve ailem biliyorlardı. Ama ben bu garipliğimin farkına sokakta oynamaya başlarken fark ettim. Önceleri ne olduğunu tam kavrayamadım. Ne de olsa çocuktum gülüyordum, eğleniyordum... O zamanlar etraftan Allahı da duymuştum. Her şeye kadir olduğunu öğrendiğim zamanla tıp dilinde Dwarfism dedikleri cüce olduğumuda aynı yaşlarda öğrendim. O yüzden o andan itibaren çocuk aklımla bile Allah ı pek sevmedim.

 

Her şey büyüyordu etrafımda Ayşe Teyzenin yaşıtım kızı Hatice, bahçemizdeki ağaçlar ama büyümeyen bir şey vardı. O da ben. Asıl annemi ağlarken gördüğümde Allah ı sevmemiştim. Annem hem ağlıyor hem de Allah ım benim günahım ne diyordu. O zamanlar günah nedir ben de bilmiyordum, oysa şimdi annem in ağlarken sorduğu soruyu ben soruyorum. Allah ım benim günahım neydi. Bir günah varsa bu benim mi, annemin mi, yoksa babamın günahımıydı.. Eğer günah anneminse benim ve babamın suçu neydi? Eğer babamınsa annemin ve benim suçum neydi? Eğer benimse babamın ve annemin suçu neydi?

 

Evet ben bir cüceyim. Allah ı pek sevmesemde bana çocuklukta öğretilenlerden dolayı ona karşı pek sesimi çıkartmadım. Demişlerdi ki cennete gideceğim.. Hoşuma gitmişti.. Oysa şimdi soruyorum ben cennette ne olacağım. Ayet der ki?

 

"Önce yaratan, ölümden sonra tekrar diriltecek olan O'dur"; (er-Rum, 30/27);

"De ki onları ilk defa yaratan diriltecektir. O her türlü yaratmayı bilendir" (Yasin, 36/79).

 

Bana o kadar çok masal anlattılar ki şimdi hatırlayamadım öldükten sonra kemiklerimizden tekrar dirilecekmişiz. Kimi cennete, ki mi cehenneme gidecekmişiz..

 

İyi ama benim kemiklerimden yine cüce ben olacağım. Bu dünyada cücelik bir imtihanda, öbür dünya da neden cüce olacağım? Kuran benimle ilgili hiç bir şey dememiş. Hani o bütün evrene hitab ederdi. Ahhh zavallı ben!!

 

Allah a küskündüm ama cehennem korkusu ile belli edemezdim. Ta ki geçen gün bir haber okuyana kadar. O zaman işte Tanrıya küfür ettim. Tanrıyı kendim gibi küçülttüm.

Haber şuydu....

Cücelik anne karnında engellenecek

 

Doğduktan sonra cüce olma riski taşıyan bebekler üzerinde bir süredir araştırma yapan Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesi (PAÜ) Gen Mühendisliği ve Biyoteknoloji Araştırma ve Uygulama Merkezi (PAMGEN), çalışmalarını başarıyla tamamladı. PAMGEN'in araştırması, bebeğin ırsi hastalığının hamilelik döneminde öğrenilebilmesine imkan sağlıyor.

 

PAÜ Tıp Fakültesi Dekanı ve PAMGEN Başkanı Prof. Dr. Hüseyin Bağcı, çalışmalarının dünyada yayınlanan tıp dergilerinde en çok okunan çalışmaların başında geldiğini söyledi. Bağcı, doğum öncesi bebeğin herhangi bir taşıyıcı hastalığı olup olmadığını belirlemek amacıyla anne karnına enjektörle girilmesinin, anne ve bebeğe zarar verebildiğine dikkat çekti. Kendi araştırmalarının ise, anneden alınan kan örneğiyle bebeğin DNA'larını ayırdığını ifade etti.

 

Eh be güya her şeye gücü yeten Tanrı madem tıp bunu düzeltebiliyor o zaman senin gücün nerde kalıyor. Derdin ne senin ha? Sen artık benim Tanrım değilsin... Ben başka Tanrı nın çocuğuyum. Yok bana kızma hemen. Eğer senin yarattığın bir çocuk olsaydım, o zaman sen bana bende sana yakışmazdık. En iyisi sen beni yok say...Zira Kuranda ki ayetlerine ben ters düşer senin yüceliğine gölge düşürürüm.

 

Eğer insan aklı bu garabedi düzeltebilecekse benim gibi yüz yıllardır cüce hayata gelenlerin günahı neydi? Senin düzeltemediğini insan düzeltecek ey her şeye kadir Tanrı. Sen artık benden daha cücesin...

 

Yok say beni her ne kadar ben tekim desende bende başka Tanrının çocuğuyum. Kuranda benden söz etmemişsin de o yüzden..

 

 

 

En büyük Tanrının yarattığıkları taş duvarın etrafında dönüp dururken yaratanların en güzeli olan Allah (Müminun 14 ) arşta tahtına oturmuş halde yarattıklarının ahenk içinde taşın etrafında dönüşünü seyrederken kendinden geçer ve iyi ki yaratmışım insanları ne güzelde dönüyorlar, onlar döndükçe benimde kafar acaiiiip iyi oluyor diyerek dönenleri seyrederek kendi kendine iyi de ben niye 7 kere dönmelerini söylemiştim ki unuttum diye kendisine sorar.

 

Dünyanın diğer tarafında ise açlıktan ölmekte olan bir çocuğun başına akbaba konmuştur. Her şeyi gören Allah o taraflarda dönme işi olmadığı için pek görmez olanı biteni.. Zaten o taşaın etrafından dönenlerden ve o taşa dönüp eğilip tapınanlardan sorumludur. Hah unuttum birde namusa çok önem verir. O yüzden ekstradan Muhammed in kırdığı cevizlere kulp bulmak için Kuran a bir sürü ayet sokuşturmuştur. Azmı uğraşmıştı Zeynebi Muhammed in koynuna vermek için!! Hatta bir ara bu kadar çapkın bir peygamber seçtiği için kendi kendine söylenmiştir.. 128.000 peygamber yolladım ama Muhammed gibisini görmedim bile demişti.

 

Neyse biz açlıktan mlen çocuklara dönelim... Peki ama bu çocuklar kendilerine özgü bir yaratıcının ürünü mü? Belki de onları daha küçük bir Tanrı yaratmıştır, kim bilir? Müslümanın taş etrafında dönerken akıttığı göz yaşı yoksa açlıktan ölen çocukların inlemelerinden daha mı değerli?

 

(EN'ÂM suresi 101. ayet):

O, göklerin ve yerin eşsiz yaratıcısıdır. O'nun eşi olmadığı halde nasıl çocuğu olabilir! Her şeyi O yaratmıştır ve her şeyi hakkıyla bilen O'dur.

 

Bu ayet diyor ki onları da ben yarattım.. Ama size ne ben Allah ım..

 

Allah Allah

bende insanım, hümanistim.

Hadi sana Yallah Yallah

 

FURKÂN suresi 2. ayet):

Göklerin ve yerin mülkü O'nundur.O bir çocuk edinmemiştir,mülkünde ortağı yoktur .Her şeyi yaratmış, ona ölçü , biçim ve düzen vermiştir.

 

Ahh ya bak bu ayeti atlamışım. Demek ki açlıktan ölen çocuklar Allah ın bu ayette kast ettikleri.

 

(NEML suresi 64. ayet):

(Onlar mı hayırlı) yoksa ilk baştan yaratan, sonra yaratmayı tekrar eden ve sizi hem gökten hem yerden rızıklandıran mı? Allah'tan başka bir Tanrı mı var! De ki: Eğer doğru söylüyorsanız siz kesin delilinizi getirin!

 

İşte sana delil Allah. Hani nerede senin gökten ve yerden verdiğin rızıklar. Yerde bir mok yok o bebek için. Gökten gelende akbaba!!!

 

Allah Allah

Dönemem

Estağfrullah

Ben diyem

Allah

Sana

Eyvallah

E tabi sonrada

Git

Gönderi tarihi:

Bu tür örnekleri çoğaltabiliriz. Hepsi dünyanın hiç de adil bir yer olmadığının kanıtlarıyla doludur. Daha çocuktan bunun çok iyi farkına varmışızdır ama, sonra menfaatimize geldiği şekilde doğruları bükmekte ve yanlışları şablona uydurmakta ustalaşırız.

 

Hiç unutmuyorum, çocukken bir gün pikniğe gitmiştik. Ben her zamanki meraklı ve araştırmacı tavrımla çevreyi keşfe çıktım ve yakındaki bir sazlığa gittim. Hoş şu an çevrede araştırılacak görülecek böyle yerler hiç kalmadı. Birden yerde çırpınan bir şeyle karşılaştım. Bu olağanüstü güzellikte yeşilbaş bir ördekti. O kadar güzel, o kadar narindi, o kadar hayranlık uyandırıcı bir yaratıktı ki... Fakat vurulmuştu. Yandan aldığı saçmalarla bir kanadı kırılmış, bir gözü kör olmuştu. Donmuş kalmıştım. Birden bağırmaya başladım ve babam yetişip hayvanı o acıdan kafasını keserek kurtardı. Muhtemelen gece boyunca orada çırpınmıştı ve saatler süren acısı nihayet sona ermişti.

 

Bunu yapan canavarın öldürülmesi gerektiğini düşünmüştüm. O güzel ve narin canlıya tüfek doğrultan canavar bu dünyada soluk alıp vermemeliydi.

 

Bunu ne Allah var, ne yok demek için anlatmıyorum. Ancak herkesin Allah diye ve adaleti diye bir şey olmadığını düşünme hakkı vardır, katakuta'nın da vardır. Kimse bu düşünceleri saldırı, hakaret anlamında algılayamaz.

Gönderi tarihi:
Bu tür örnekleri çoğaltabiliriz. Hepsi dünyanın hiç de adil bir yer olmadığının kanıtlarıyla doludur. Daha çocuktan bunun çok iyi farkına varmışızdır ama, sonra menfaatimize geldiği şekilde doğruları bükmekte ve yanlışları şablona uydurmakta ustalaşırız.

 

Hiç unutmuyorum, çocukken bir gün pikniğe gitmiştik. Ben her zamanki meraklı ve araştırmacı tavrımla çevreyi keşfe çıktım ve yakındaki bir sazlığa gittim. Hoş şu an çevrede araştırılacak görülecek böyle yerler hiç kalmadı. Birden yerde çırpınan bir şeyle karşılaştım. Bu olağanüstü güzellikte yeşilbaş bir ördekti. O kadar güzel, o kadar narindi, o kadar hayranlık uyandırıcı bir yaratıktı ki... Fakat vurulmuştu. Yandan aldığı saçmalarla bir kanadı kırılmış, bir gözü kör olmuştu. Donmuş kalmıştım. Birden bağırmaya başladım ve babam yetişip hayvanı o acıdan kafasını keserek kurtardı. Muhtemelen gece boyunca orada çırpınmıştı ve saatler süren acısı nihayet sona ermişti.

 

Bunu yapan canavarın öldürülmesi gerektiğini düşünmüştüm. O güzel ve narin canlıya tüfek doğrultan canavar bu dünyada soluk alıp vermemeliydi.

 

Bunu ne Allah var, ne yok demek için anlatmıyorum. Ancak herkesin Allah diye ve adaleti diye bir şey olmadığını düşünme hakkı vardır, katakuta'nın da vardır. Kimse bu düşünceleri saldırı, hakaret anlamında algılayamaz.

 

yukarda bahsi geçen hikayene çok üzüldüm.lakin olaya birdu şu boyuttan bakalım.diyelimki dediğiniz gibi(haşa)yaratıcı yok!herşey kendiliğinden oluştu sakat kalan çocuklar vs vs .peki bunlara kim hüküm veriyor.heralde çocuk aa dur yaw ben sakat doğayımda hayatım boyunca sakat yaşayayım demiyodur.e yaratıcıda yaratmadı.o zaman olsa olsa bu işi madde yapmıştır .vay megaloman madde vay .vay paranoya madde vay sen nelerde yapıyosun bölede bu insanların hayatı kararıyor yaa..:)

 

arkadaşlar saçmalığın dozunu iyice artırdınız farkında değilsiniz...

 

son olarak sözüm sana demirefe..yeşilbaşlı ördekten önce o araştırmacı kişliğinizle dünyadaki savunmasız ve muzdarip insanların katledilişini izleyin.belki kalbinizin derinliklerinde bişeyler cız eder...

 

saygılar...

Gönderi tarihi:
yukarda bahsi geçen hikayene çok üzüldüm.lakin olaya birdu şu boyuttan bakalım.diyelimki dediğiniz gibi(haşa)yaratıcı yok!herşey kendiliğinden oluştu sakat kalan çocuklar vs vs .peki bunlara kim hüküm veriyor.heralde çocuk aa dur yaw ben sakat doğayımda hayatım boyunca sakat yaşayayım demiyodur.e yaratıcıda yaratmadı.o zaman olsa olsa bu işi madde yapmıştır .vay megaloman madde vay .vay paranoya madde vay sen nelerde yapıyosun bölede bu insanların hayatı kararıyor yaa..:)

 

arkadaşlar saçmalığın dozunu iyice artırdınız farkında değilsiniz...

 

son olarak sözüm sana demirefe..yeşilbaşlı ördekten önce o araştırmacı kişliğinizle dünyadaki savunmasız ve muzdarip insanların katledilişini izleyin.belki kalbinizin derinliklerinde bişeyler cız eder...

 

saygılar...

 

 

 

super yaklasım kardesım tebrıkler

 

ben ateızme hep sunu soruyorum cevap yok ama bazı arkadaslar devamlı kacıyor ateızmde bır tanrı baslıgında bunu dıle getırdım ama cevap yok bır cok baslıkta bunu dıle getırdım gene cevap yok ama onların tanrıları var. suna cevap versınler pekı

 

bırsey dıgerının aynısı olabılırmı? pekı olursa arasındakı fark nedır?pekı olmaz ıse nasıl kıyaslanır?

 

ıste ateızmın ozunu olusturan sonrada yıkan ,soru bu bana gore, kıyaslama yapan ateısmın temel sorusu bu, ateıst arkadaslar kendılerını bundan bır kurtarsınlar pekala ruhları kuvvetlensın ,sonra onlarla bagımlı olduklarının vermıs oldugu arınmıslıkla konusalım ,once bagımlılıklarını yıtırsınler .ilahelerini bosasınlar yane :)(hayyalel felah--hayyalel selah)olsunlar. ınkara gerek yok kıyaslanan ıkı seyden bırı aynı yere gecer 2. cıyı gecen 1. degıl 2. olur yanı sadece yer degısır. ya bıde sorum ateistler nasıl putperest oldu ?bır turlu cıkamadım ısın ıcınden hehe:) onlar cevapta vermedıler.sımdı bız onların tanrısını kullanıyormuyuz arkadaslar kusra bakmayın bazı tanrılarınız bozuk cıktı.

Gönderi tarihi:

Sayın b@diCAN, bu konuyu konuştuk ama anlaşamadık, o yüzden üstelemiyorum. Ben yine doğada ne kadar vahşet varsa insanda da seyrelmiş olarak da olsa o kadar var ve bunun ilacı daha insan, daha uygar olmaktır tezini savunuyorum.

 

İnsan vahşeti doğadan ne ölçüde devraldıysa her insan yaşayan yerde vahşet görülebilir ve bunu önlemenin tek yolu toplumsal mutabakatla bu eğilimleri yok etmektir.

 

Savaşın nedenleri ve savaş psikolojisi çok ayrı bir konu. Bu konuda size "Yüzüklerin Efendisi" filmini önerebilirim. Bu filmin savaş felsefesine getirdiği yorum bence şudur:

 

Savaşta kazanmak için şunu düşüneceksin: "Karşındaki düşman karanlık mağaralarda klonlanıp klonlanıp ********* kozalaklarından çıkıp çıkıp üzerinize sizi bebeklerinize varıncaya kadar yemek için gönderildi. Onların sevgilileri, anneleri yok. Ninnilerle emzirilerek şefkatle büyümediler. Onları acımasızca katletmezseniz onlar bunu size yapacak."

 

Savaş budur. Boşnaklardan nefret eden Sırplar Mohaç meydan savaşının yapıldığı ovaya bir anıt dikmişlerdir. Bu anıtta "Bu savaşta eli silah tutup da işgalcilere karşı savaşmayanlara lanet olsun, soyları kurusun" yazar. Savaş bir nefret psikolojisidir, mecbur olmadıkça başvurulacak son çaredir ve insanlık dışıdır. İnsan türü halen sorun çözmenin daha iyi bir yolunu bulabilmiş değil, o yüzden savaşlar sürecek ve nefret bitmeyecek...

Gönderi tarihi:

sayın katakuta

ben bahsettiğiniz çocuklara sahip çok yakından tanıdığım aileler var.durum sizin burada aktardığınızdan katkat daha zor elbette takdir edersiniz..ama inanın bana onlara güç veren inançları. en azından benim tanıdıklarım öyleydi.

benim yazınızdan anladığım o insanlara yardımı olacak çareler üretmek yerine onların acıları üzerinden prim yaparak kendi amacınıza ulaşmak..ahlaki bulmuyorum..konuyu daha farklı sunabilirdiniz..ajite etmeden..

özürlü bir çocuğun annesi bir televizyon programında kendi yaptığı bir duadan bahsetmişti..Allahım değiştirebileceklerim için güç, değiştiremiyeceklerim için sabır,ve bu ikisini ayırabilecek akıl nasip et...bu dua eminim benim gibi bir çok insanın hayatını daha yaşanabilir kılmıştır..keşifler sadece teknoloji alanında olmaz..hayattan öğreneceğimiz çok şeyler var..selamlar

Gönderi tarihi:

Doğa, zıtlıkları ile mükemmele doğru gelişimini sürdürürken elbetteki canlı ve cansız maddelerde bir takım olumsuzluklar gözlenmektedir. Bu olumsuzluklar uzun zaman dilimlerinde olumlu yönde evrimleşmektedir. Genden gelen bozuklukların tespit edilip, sağlıklı kök hücreleri üretilerek telafi yoluna gidilebileceği bilimsel araştırmalarla belirlenmiştir. İleriki tarihlerde tıptan çokça çözüm beklenmektedir.

 

Bu tür bilimsel çalışmalar hızla gelişirken, çocukları sakat olan ebeveyinler çareyi doğa üstü varlıklarda aramaktadırlar. Ama maalesef bu arayışları sadece hayalci bir umut, Bir rahatlama beklentisi. Ama asıl çözümü yine kısıtlı imkanlarla tıp bilimi bulmaktadır.

 

Çocukların sakat doğumları hamilelikteki yanlış beslenmelerden, zehirli, kanserojenli maddelerden ileri gelmektedir. Çocuğun oluşumundaki sakatlık hatalarını, insanlar kader olgusu, yaratıcı müdahalesi masalı kılıfına uydurarak gizlemektedirler.

Gönderi tarihi:

bırsey dıgerının aynısı olabılırmı? pekı olursa arasındakı fark nedır?pekı olmaz ıse nasıl kıyaslanır?

 

olabilirde, olmayabilirde..

olabilir şöyle; aynı boyutta, aynı ebatta, aynı kilo da, aynı şekilde, aynı hacimde, aynı atomlara sahip olur. aynısı olduğu için arada bir fark yoktur..

olmayabilir; buyüzden kolaylıkla ayırdedilebilir..

 

siz kendinizde misiniz?

eğer kendinizdeyseniz düşünmüyor musunuz?

kendinizde değilseniz neredesiniz?(dünyada mısınız?)

eğer kendinizde değilseniz ve nerede olduğunuzu bilmiyorsanız bu düşündüğünüz anlamına mı geliyor..

Gönderi tarihi:
sayın katakuta

ben bahsettiğiniz çocuklara sahip çok yakından tanıdığım aileler var.durum sizin burada aktardığınızdan katkat daha zor elbette takdir edersiniz..ama inanın bana onlara güç veren inançları. en azından benim tanıdıklarım öyleydi.

benim yazınızdan anladığım o insanlara yardımı olacak çareler üretmek yerine onların acıları üzerinden prim yaparak kendi amacınıza ulaşmak..ahlaki bulmuyorum..konuyu daha farklı sunabilirdiniz..ajite etmeden..

özürlü bir çocuğun annesi bir televizyon programında kendi yaptığı bir duadan bahsetmişti..Allahım değiştirebileceklerim için güç, değiştiremiyeceklerim için sabır,ve bu ikisini ayırabilecek akıl nasip et...bu dua eminim benim gibi bir çok insanın hayatını daha yaşanabilir kılmıştır..keşifler sadece teknoloji alanında olmaz..hayattan öğreneceğimiz çok şeyler var..selamlar

 

Dünya sadece türkiyeden ibaret değil.Benim yaşadığım bu ülkede hiç bir aile dualarla, masallarla çocuklarını avutmaya çalışmıyor. O durumda olan çocuklar için modern rehabilite merkezleri var,devlet elinden gelen her türlü sosyal yardımı yapıyor.Burda devlet değil vatandaşını, köpeğini bile sokakta

 

Allah habire üretim hatası yapıyor,onun hatalarını düzeeltmek ise yine insanlara düşüyor. Ne mecburiyeti var insanların allahın hataları ile uğraşmaya ?

 

Burda devlet değil vatandaşını, köpeğini bile sokakta bırakmıyor ama allah bir sürü hatalı üretim yaratmış sonra salmış dünyaya ne sahip çıkıyor nede yardım ediyor.

 

Herşeyi insanlar yapacaksa allahın allahlığı nerde kaldı?

Gönderi tarihi:

Ali imran-6 Rahimlerde sizi dilediği gibi şekillendiren O'dur. O'ndan başka ilah yoktur. O mutlak güç ve hikmet sahibidir.

 

Allah'ın en büyük sorunu, ilah olduğunun kabullenilmesi, şeyleri kendisinin yarattığını ispat edebilmesi. Ama sakat doğumlara karışmıyor. Karışmıyor çünkü, sakatların yapılarından ben sorumluyum dediğine birileri ondan hesap soracak. İnsanların yaptıkları olumsuzluklardan hesap soran Allah, kendi olumsuzluklarından diğer konuları bahsettiği kadar bahsederse işler karışacak, cehennemde yanmaya kendisi de layık görülecek.

Hiç kusurlu kusurundan bahsedermi ? Hiç kimse benim ayranım ekşi dermi ?

Gönderi tarihi:
Dünya sadece türkiyeden ibaret değil.Benim yaşadığım bu ülkede hiç bir aile dualarla, masallarla çocuklarını avutmaya çalışmıyor. O durumda olan çocuklar için modern rehabilite merkezleri var,devlet elinden gelen her türlü sosyal yardımı yapıyor.Burda devlet değil vatandaşını, köpeğini bile sokakta

 

Allah habire üretim hatası yapıyor,onun hatalarını düzeeltmek ise yine insanlara düşüyor. Ne mecburiyeti var insanların allahın hataları ile uğraşmaya ?

 

Burda devlet değil vatandaşını, köpeğini bile sokakta bırakmıyor ama allah bir sürü hatalı üretim yaratmış sonra salmış dünyaya ne sahip çıkıyor nede yardım ediyor.

 

Herşeyi insanlar yapacaksa allahın allahlığı nerde kaldı?

sayın katakuta

köyünden dışarı çıkmamış birimiyiz sizin gözünüzde.tanıdığım ailelerden iki tanesi yurtdışında.biri münsterde dawn sendromlu.diğeri belçika liej bölgesinde..liejde o bahsettiğin merkezleri bizzat gezdim.hayatımın en zor günlerinden biriydi.tavsiye ederim..ve umarım onların üzerinden prim yapmaya çalışmak yerine gidip oraya müracat et ve gönüllü yardımcılardan biri ol..belki o zaman samimiyet bulurum yazdıklarında..

eğer orada olanlar benim memleketimde yoksa bu dinin değil hepimizin bir ayıbıdır..köpeklerine bile lüks mamalarla bakabilen bir toplum elbette insanlara daha mükemmel hizmet sunabilir.

yapmaya çalıştığın şeyi hala yanlış buluyorum..

selamlar

Gönderi tarihi:
sayın katakuta

köyünden dışarı çıkmamış birimiyiz sizin gözünüzde.tanıdığım ailelerden iki tanesi yurtdışında.biri münsterde dawn sendromlu.diğeri belçika liej bölgesinde..liejde o bahsettiğin merkezleri bizzat gezdim.hayatımın en zor günlerinden biriydi.tavsiye ederim..ve umarım onların üzerinden prim yapmaya çalışmak yerine gidip oraya müracat et ve gönüllü yardımcılardan biri ol..belki o zaman samimiyet bulurum yazdıklarında..

eğer orada olanlar benim memleketimde yoksa bu dinin değil hepimizin bir ayıbıdır..köpeklerine bile lüks mamalarla bakabilen bir toplum elbette insanlara daha mükemmel hizmet sunabilir.

yapmaya çalıştığın şeyi hala yanlış buluyorum..

selamlar

 

Allahın üretim hataları neden bizim ayıbımız oluyormuş hayret bir şey. O insanları o şekilde benmi yaratttım ? Allah yarattığına göre bal gibi allahın ayıbı.

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.