Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

muvakkar

Φ Üyeler
  • İçerik Sayısı

    30
  • Katılım

  • Son Ziyaret

muvakkar tarafından postalanan herşey

  1. Yanlış zaviyeden tartışılıyor kanımca , Abdullah Öcalan kutlaması yapıp demokratik hakka vurgu ve ölen iki kişi için saygı istemi açıkçası sade suya tirit misali... O şahıs kimlere ne acılarını hatırlatırken orada bulunanlar bu ülkede ölen onbinlerce insanın acısına saygı duymazken , ***** badem gözlü oldu muamelesi istemek tuhaf değil mi?O gösteriye katılan yada onaylayan insaniyetten dem vurmasın , yoldaşlarımız davaları uğruna öldü mücadelemiz devam ediyor falan desinler ama insani vurgulara girmesinler.Bu kapıdan ekmek çıkaramazlar.Saygı isteyen önce saygı duymalı... *******
  2. İşte bende bunu anlatamıyordum , değindiğin gibi... Ben Çankırılıyım ve memlekette inanın bizim memleketten daha az yatırım yapılmış daha sefil toprak parçası yoktur. Kürt kardeşlerin çektiği acıları anlıyor ve derinden üzüntü duyuyorum ama "ya biz dağa silaha hak kazandık" derse biri ve bunun için çektiği acıyı referans gösterirse , o ölen 19 20 yaşında delikanlı (hiç bir suçu yokken) benim kardeşimse bende "******" diyenlerin yanında soluğu alırım ve haklı bir sebebim olduğunu da söylerim , anlatabildim mi?... Türk sineması malesef belli kalıplara oturdu ve "dışına çıkılamaz" oldu. Çekilen filmler ortada recep ivedik-destere-kutsal damacana-maskeli beşler-hababam sınıfları-çılgın dersanevb bu kadar ***** filmi bir çırpıda sayabiliyorum , bide durmuş "türk sineması"ndan bahsediyoruz , bunlar "türk" sinaması ise ben fransız italyan yada yunan olabilirim galiba...
  3. Eş başkan benzeri sıfatlarla anılan biri olarak , ailesinde 99 yılından itibaren "zaten kürtleri o çok sever" beynini yıkamışlar denilen biri olarak kendi rızamla yanıma bir muşlu bir sivaslı iki kürt , bir trabzonlu bir yozgatlı ve çankırılı ben olmak üzere 3 türk bu filmi çıktığı gün izledik. Travesti hikayesi mide bulandırıcıydı... Askerlerin şeker dağıtması ve halka yaklaşımı idare-i maslahatçıydı... Pkklının dava muhabetti bir selamda size çaktım ey dağdakiler demekti...(ben o sahnelerde memleketin en şahin milliyetçisi duygularına kaymaktayım tabi) "Dağa çıkan boşuna çıkmıyor aslında " mesajını anladığını söyleyen muşlu arkadaşa şunu demekte bana düştü tabi hani şehit haberini alan babanın vatan sağolsun dediği sahne vardı ya , o ölen benim kardeşim olsaydı "******** slogancıları boşa söylemiyorlar bu lafı "mesajınıda ben aldım... Tabi bu cümleler den sonra bir sessizlik...
  4. Yahu bu nasıl bir karalamadır , "fiili livata" suçlaması insanın avazı çıktığı kadar haykırası geliyor. İslamoğlu 1,5 ve 1 er yıl "dikta" kelimesinden ve "kürt sorununa islami çzöümde" toplam iki buçuk yıl hapis yattı , ama bu iftira hakikaten çok ********* Bide belaltı vuruşlar tek taraflı karşılıklı değil. Cübbeli laf etmeye dahi değmez bir adamdır...
  5. Tuna Kiretçi'nin hikayeleri ayarında , 'ucuz' kelimesini dahi haketmeyecek kalitesizlikte , 'ailecek' izlenecek diye tanıtılmış ama yarısı cinsel temalarla geçen , başrolunde berbat bir kadın oyuncusu olan , sahtekar medyamızın şişirdiği bir balon... Zaten Çağan Irmak 4 filme imza attı 3'ü rezil derecesinde kötüdür.
  6. Sayın ".........." nasılsınız,yok görüşemiyoruz olacaktı....siz faceden ben de mediadan;)

  7. Aç bak o h kılıçın bu h kılıç olmadığını öğren bari bunu yanlış bilmekten kurtar kendini Sayin Efendi Turkler...
  8. Mugalata yapıyorsunuz... Hırsızlık demedim , 90 lı yıllarda insanın en temel haklarını suç sayan kanunlar bugün kısmen de olsa özgürlükçü hala dönüştürüldü. Hırsızlık yapsın yapılsın diyen mi var?İnsani ihtiyaçtır anadilde konuşmak , hırsızlıkla karşılaştırma yı...Ne diyeyim ki!...
  9. Doğan Holdingle aklımızı bozmadık şükür , kastın gene bensem , Deniz Feneri yardımıyla çalışan medya?kim bide adını sayıver bir zahmet , bizde öğrenelim.Bişey yazarken tüm düşüncelerimi yazmıyorum , "yandaş medya" ile ilgili öğrenmek istediğin fikrim varsa sor söyleyeyim , eğriye eğri doğru derim , aklında kalsınmasın sor , ne varsa söyleyim. Deniz Feneri mi , miadı dolmuş bir kurum benim gözümde artık.O paraları çalanlar mı , hemde fakirin parasını ,yaziklar olsun garibanın parasını çalana... Bunca hukukçu ? Biz değil Kemal Gözler ,Zehra Odyakmaz ve Özbudun gibi üstatlar söyler bizde referans alırız. Doğan medyasının yaptıklarında hem fikirsin yani benle , diğerlerini teğer geçtiğimim düşündüğüne göre... Açık konuşayım zamanda bir sıkıntılı haber mi gördüm açar telefon Ekrem Dumanlının özel kalemine yazdırırm , şurda şöyle bir hata yaprınız yada eksiğiniz var diye , Ekrem Bey hatayı mutlaka düzelttirir , yada bana yenişafağın bir tane yalan manşetini söyle , yada tarafın ,vakit okumayı bırakalı 4 yıl oluyor , İslamoğlu bıraktı bizde bıraktık zaten o yazarkende çok hoşlanarak futbol taraftarı gibi alıp okumazdık vakiti , en çok ta ben eleştirirdim. Zamanın tek yalan haberini söyle bileyim , yanlış haber yapıp ta özür dilemediği tek haberini söyle bileyim Var mı?
  10. Mesele Clinton/vekil/vatandaşlık değil mesele yasakçılıktır , Ahmet Türk yada bir başkası ister proje üretsin ister gerilim ister başka bişey , bu kendilerini alakadar eder seçmende ne kadar kabul görüyor önemli olan bu , oy vermediğiniz bir partinin ne yaptığı nasıl oy toplamaya çalıştığı sizi yada bir başkasını ilgilendirmez "demokrasilerde". İşte sorunda bu noktada başlıyor adam ben şunu yapmak istiyorum engelleniyorum yasaklanıyorum zihniyetiyle politika yapıp oy toplamaya çalışıyor ve sistem bu adamların ekmeğine yağ sürüyor , anlatabildim mi? Dtp ve güruhu hangi projeye imza atmış nerde iş yapmış çalışmış bunu çocuk bile görür ama yasakçı zihniyet etnik siyasete kapı aralayıp prim yaptırıyor. Ahmet Türk Kürtçe konuştu ne oldu?Bence koca bir hiç , kime ne fayda sağladı gene koca bir hiç , eğer 90 larda ki gibi tepkiler doğsaydı , Dtp daha büyük teveccüh kazanırdı vesselam...
  11. Banaysa söylemin bir hukukçu olarak buranın dağ başı olmadığını ve yasaların ne olduğunu çok iyi bilirim.Bu hususta dert çekmenizi ister miyim hiç Sayın Politika , için ferah olsun.Ora milletin meclisi ne derinlerin ne de başkalarının oranın tek patronu vardır O'da MİLLET.Ve mecliste Kürtçe konuşmanın hukuki suç unsuru taşımadığını da belirteyim.Velev ki suç unsuru olsa , bu yanlış olamaz mı ve çok öncesinde bazı maddelerden hapis yatanlar bugün o maddelerin kaldırıldığını gördükçe... Hani beynelmilel filminde bi enstantane vardır , enternasyonel marşı söylemekten/çalmaktan işkenceden geçirilir insanlar yıllar sonra trt'de kızıl ordu korosu enternasyonal marşı okumaktadır , aslında durumumuzu özetliyor bu tablo... Doğan meselesine gelince Ne tayyip'le nede başka bir siyasetçiyle işim olmaz benim , ama bi yerlerden emirler alıp 411 el kaosa kalktı manşetinide ülkemin zayıf hafızalıları gibi unutacak değilim , söyledikleri onlarca yalanı unutmadığım gibi , 28 şubat sürecinde nasıl askerin emrine girip memleketi kaosa sürklediklerini ve kaos ortamının yaratıcılarının bunun suçunu başkalarının üzerine nasıl attıklarınıda... Daha geçen hafta Faruk Hoca ile ilgili söyledikleri yalanı unuttun mu yoksa , bu en masum olanıydı bence , açık konuşuyorum Doğan medyası dağıtılıp kartel kırılmadıkça bu ülke daha çok zararlar görecek , Doğan holding ve avanesinin taşeronluk yaptığı kişiler bu ülke için gördüğüm en büyük tehdittir , karşı üniformayı giymiş düşmandan korkmam ülkeyi kurtarmaya çalıştığının iddia eden düşmandan korkarım***...
  12. Merve Kavakçı sevdiğim taktir ettiğim bir kişidir , ama bu yaptığı yanlış.Hatalı davranmış. Abd ayağına basmadığınız , çıkarına çomak sokmadığınız hatta istediğini hep kuzu kuzu verdiğiniz müddetçe özgürlükçüdür , iyidir , hoştur fakat mevzu bahis onun çıkarıysa işkenceci oluverir , sömürgeci oluverir , ırkçı oluverir yani her pisliğe dönüşebilir o andan itibaren... Çokta sever böyle işleri , ülkesinden dışlanmış birilerini "kolları altına alıverir ve ne kadar alicenap olduğunu herkese gösterir" ama bu arada gider Irak'ı yakar , Afganistan'ı bombalar. "Özgürlük mücadelesi" veren Müslüman Kürt halkına silah verir para verir ama dünyada sadece Müslüman Kürt'e yardım eder onu çok sever Filistin'li müslümandan hazzetmez ,Ebudakileri hiç sevmez , Irak'taki müslümanlar zaten insan değil di.... Hulasa : Sevdiğim İnsan Kavakçı'ya bunu yakıştıramadım.
  13. Orası "devletin" değil "milletin" meclisidir , mecliste bu ülkede yaşayan her ırkı temsilen vardır vekiller. Kürtçe konuşan bir kişinin oyunu alarak oraya seçilen kişi Kürtçe konuşabilir ve bundan niye gocunulur ki? Clinton gelip ingilizce konuşurken neden sesiniz çıkmıyor , resmen tanınmamış diller mi konuşulamaz diyeceksiniz , bizde saftık bunun anlamı Kürtçe konuşulamaz demek olduğunu anlamadık!.. ****** Ahmet Türk seçim yatırımı mı yaptı , yapacak tabi bunlar siyasetçi. Gerginlik mi yaratmaya çalışıyor ?Pas atmassınız olur biter , Ahmet Türk kendi kendini çalımlasın dursun., esas gerginliği Doğan Grubu istiyor , bakınız bu kadar ehemmiyetsiz bir haberi flaş!..flaş!.. diye servis yaptılar. Ahmet Türk'e "beni Kürtçe konuşturmadılar" dedirterek propaganda imkanı vermektense , bırakınız konuşsundur son sözüm...
  14. Örneğiniz kesinlikle yanlış ve mantık hatası yapmışsınız. Futbol takımına üye olan herkes sahada top oynamıyor , kaptan sahada futbol oyununa iştirak eden 11 ve yedekler arasından belirlenir ve sahadaki yada kenarda ki her oyuncu kaptan olabilir.Haşim Kılıç 11 asil üye ile eşdeğer konumdadır.Hatta futbolda kıdemli oyuncu kaptan olur örneğinizden gidelim derseniz , Kılıç iki dönem başkanvekilliği görevini yürütmüş olması hasebiyle diğer üylerden de tecrübelidir.AYM üyeliği futbol kulübü üyeliği zaten tamamen yanlış karşılaştırmadır... Yanı sıra eğer kaptanı AYM'de ki gibi sahadaki oyuncular oy çokluğuyla belirliyorsa , kendilerine o kişiyi kaptan olmaya liyakat sahibi görüyorlarsa , dışardan kimseye yorum yapmak dahi düşmez , karara saygıdan başka.Yada yorum demeyim çok genel oluyor , buna itiraz edilemez , arkadaşın dediği gibi bıyıklarına falan yorum hakkınız var çünkü. Göçebe çadırı misali de yanlış olmuştur , o "göçebe çadırına" Hşim Kılıç Sayıştay'da denetçi/başdenetçi/sayıştay(bu aşamalar 20 yıl demektir) üyeliği aşamalarından geçerek atanmıştır...
  15. Anlayamadığım bu kadar laf niye?... Haşim Kılıç AYM'ye başka bir anyasal kurum üyeliğinden atanmış mıdır?Evet. Anayasa daha önce üyesi olduğu Sayıştaydan AYM üyeliği için İİBF mezunlarına kontenjan ayırmış mıdır?Evet. AYM'ye bir kişi üye olarak atandıktan sonra diğer üyelerle eş konumda mıdır?Evet. AYM başkanını kendi üyeleri içinden oy çokluğuyla kendi üyeleri mi seçmektedir?Evet. 9'a 2 muhabbeti yapılan bir kurumda Haşim Kılıç daha öncesinde başkan vekilliğine 99 ve 03 yıllarında üyelerin oyu ile iki kez seçilmiş midir?Evet. Üyelerin bir kısmı değişmiş olmasına rağmen -siyasi iktidarla hiçbir ilgisi yoktur değişikliklerin- mevcut üyelerin oyunu alarak başkanlığa seçilmiş midir?Evet Hulasa kendisini 9'a 2 muhabbetleri yapılan kurumdaki 'hukukçular' seçmiştir.Madem "hukukçular bilir , ekonomistler anlamaz" , neden yargılıyorsunuz ki...
  16. Biraz da biz Kürt olalım Devlet, Kürt sorununu istese de tek başına çözemez. Toplumun da bu sürece aktif katılımı ve desteği şart. Bazı sivil toplum kuruluşlarının son yıllarda geliştirdiği inisiyatifler son derece önemli, ama yetersiz. Meseleye yaklaşımda yeni bir anlayışa, vizyona ve modele ihtiyaç var. Bu, devlet için olduğu kadar toplum için de geçerli. 'Sorun devletle Kürtler arasında' deyip işin içinden sıyrılmak mümkün değil. 'Kürtlerle Türklerin arasında bir sorun yok' ifadesi de derinlerdeki gerçeği yansıtmıyor. Evet, çatışma yok, gerginlik yok, birçok konuda ayrımcılık da yok; ama Türkler, bu ülkede bin yıldır birlikte yaşadığı Kürtlerin kültür, dil ve duyuş alanlarının ne kadar 'içinde'? Bu sorunun cevabından çok emin değilim doğrusu. Daha kestirmeden soralım; Türkiye'de Kürt kökenli olmamakla beraber Kürtçe bilen kaç kişi var sizce? Bütün Kürtler anadillerinin yanında mutlaka Türkçeyi de öğrenirken bugün kaç Türk Kürtçe konuşabiliyor acaba? Türkiye genelinde bu sayının bir iki bini aşacağını hiç sanmıyorum. Bu önemsiz bir konu değil; bizim Kürtlerle ilişkilerimizde 'onların özel alanları'na ne kadar 'uzakta' durduğumuzu yansıtıyor. Bin yıldır birlikte yaşadığımızı söyleyip bağlılık, sadakat ve hatta itaat beklediğimiz Kürtlerin dillerine bu ilgisizlik neden? TRT Şeş'in açılışında Başbakan, Kürtçe 'hayırlı olsun' demişti de ertesi gün neredeyse hiçbir gazete bunu doğru yazmayı başaramamıştı, hatırlayın. Az biraz eğitimli, kentli her Türk, İngilizce, Fransızca, Almanca ve hatta Rusça üç beş kelime bilir. En azından 'merhaba', 'günaydın', 'teşekkürler', olmadı 'seni seviyorum' demeyi kıvırır. Çıkın sokağa sorun, bin yıldır beraber yaşadığımız 'bizim' Kürtlerin dilinden bunları söyleyebilen kaç Türk var? 15 yıl öncesine kadar varlığı inkâr edilen, 5 yıl öncesine kadar dilini herhangi bir şekilde öğretme imkânından yoksun olan bir halkın dilini bilmek kolay olamazdı, doğru. Yine de birlikte yaşayan, komşu olan, akraba olan insanların dili sosyal alanda bile olsa biraz ilgi görmeliydi. Kendi hesabıma, en basit bir soruyu, duyguyu, teşekkürü bile Kürtçe ifade edemediğimi fark ettiğimde utandım. Üstelik bu daha birkaç ay önce yaşadığım bir utanç. Onca Kürt dostuma rağmen bu derece bilgisizlik 'cehalet' değildi sadece; bir ilgisizlik, hatta duyarsızlıktı. Kürtleri, 'bizim' dilimizi öğrenen, hayatımıza bir şekilde eklemlenen, devletimize itaat eden 'pasif varlıklar' olarak gördükçe 'sorunlarımızı' çözemeyiz. Devlet de çözmez zaten böyle bir toplumun sorunlarını. Hazır değiliz, Kürtlerle hayatı 'paylaşarak' yaşamaya hazır değiliz. Mesele, Kürtlüğünü bilmeden sevdiğimiz bir Kürt'le sorun yaşamamamız değil, Kürtlüğünü bilerek ve onu paylaşarak birlikte yaşamayı öğrenebilmek. 'Onlardan ne farkımız var ki' demek çok kestirme bir yol ve de anlamsız. Onları 'bizden' görmek ayrı, 'farklılıklarına saygı göstermek ayrı. Bizden görerek 'farklılık'larını inkâr etmek onları bizden koparan en acı yol. Kürtlerle bu vatanı, geçmişi ve geleceği 'paylaştığımızı' idrak etmedikçe Kürtlerin hakkını vermiş olmayız. Genç Siviller geçen bahar çok anlamlı bir etkinlik yapmışlardı Diyarbakır'da; 'biraz da biz Kürt olalım'. Onlardan, ortak yaşadığımız bu ülkeye ve devlete sadakat değil sadece, Türk olmalarını, Türkçe konuşmalarını da bekledik. Buna karşın biz Türkler ne kadar Kürt olduk? Sanırım böyle bir karşılıklığa birlikte yaşamak adına gerek olduğunu pek fark etmedik bile. Geçen hafta Mümtaz'er Türköne çok nefis ifade etti: 'Kürt, ancak benim Kürtlüğüm kadar Türk olabilir. Daha fazlasını kimsenin beklemeye de istemeye de hakkı yok'. Galiba her Türk'ün biraz Kürt olmaya hazırlanması lazım. 24 Şubat 2009, Salı İhsan Dağı Bey harika bir makaleye imza atmış...
  17. İslam şeriatını tabiki savunacağım ama şu an ülkemde laik hukuk sistemi egemen ve ben ülkemin yasalarına saygılıyım... Kişiselleştirmelerden kaçarak söylüyorum ki arkadaş anlayıp anlamadığını bir daha düşün , ekrandaki doktor değil İslam İlahiyatçısı yani söylediği inanmış olanı bağlar ama doktorun yahudisi ermenisi olmaz o söylüyorsa reflü reflüdür o kadar ve her insanda aşağı yukarı aynı sonuçları doğurur , bitmiştir. Mesela başka bir Hoca'da çıkıp hadiseyi farklı yorumlayabilir... Anlatabildim mi?
  18. ******* Güney ifadelerine bir daha bak Gülen'le ilgili neler söylemiş neler söylememiş.Buraya taşıdığın "haber" adlı karalamaca da ispatlarla çürütüldü. Artık şu Doğan medyasının çarpıtmalarından bir uyansak , adamlar kaç yalan haber yaptı ve biz halen bunları cezalandırmadık , tabi nasılsa adamlar satıyor gazetelerini , izleniyor tvleri. Bu millet unutuyor , pişkince bir daha yapıyorlar...
  19. Evet çok sacma bir program , arkadaşın biri telefondan izleyip gülüyordu ben beş dakika bakabildim. Gülmek için bile böyle bir programa katlanılamazmış , tecrübeyle sabit...
  20. Evlenmeden önce konuşulmaması konusunda katılıyorum size. İlgini çeken şeyi tavsiye etmiyor bir kere daha bakmanı rica edicem. "Bunu bahane eder, bunu gerekçe gösterir, eğer hukuki altyapısını da hazırlayabilirse hemen boşanabilir. Hakkıdır bu. Fakat bu bir boşanma zorunluluğu da oluşturmaz. Onu da bilmek lazım. Yani insanlar bakarlar, ederler, ölçerler, biçerler, bu şartlarda, yani bir İslam ülkesinde değilsiniz ki siz, bu şartlarda boşansa ne olacak. Daha kötü durumlar ortaya çıkabilir. O zaman sineye çekerse ne olur? Sineye çekerse çekmiş olur. Yani nikahsız olmazlar. Devam ederler ve diyelim ki böyle bir hata veya böyle büyük bir aldatma varsa onun olmaması için imkanlar hazırlar, dualar eder, tevbe ettirir ve artık bundan sonraki hayatlarının temiz olmasına çalışır ama hiçbir zaman saplanan o hançer yarası oradan çıkmaz. Hiçbir zaman o unutulmaz, o ayrı bir şey. Temizliğe bir leke sürülmüştür ve o lekenin bütün bütün yani günah olarak silinmesi mümkün ama, Allah'ın defterinden silinmesi mümkün ama, insan zayıf bir varlıktır. İNSANIN VİCDANINDAN, KALBİNDEN BUNUN SİLİNMESİ MÜMKÜN DEĞİLDİR. BUNU YA BÖYLE KABUL EDER SİNEYE ÇEKER; BUNUNLA DEVAM EDER VEYAHUT TA BOŞANMA SEBEBİ SAYAR ANINDA BOŞANIR. YANİ DİYELİM BUNU BUGÜNKÜ HUKUK SİSTEMİ, ZİNAYI SUÇ SAYMIYOR, BOŞAMIYORSA BUNUN BİR BAŞKA YOLUNU BULUR; İSTERSE BOŞANIR İSTEMEZSE BOŞANMAZ."
  21. Bil mukabele Birce... Varsaymamaktır tercihim , arzu edersen mehtap tv sitesinden konuşmayı dinleyebilirsin ve haberin tamamen maksatlı ve çarpık olduğunu görebilirsin , ben bunu varsaymak yada seninki benim ki doğru şekline dönüştürmek istemiyorum. Hesap meselesine gelince : Birincisi konuyu dağıtmak istemiyorum , ikincisi bu meseleler senin için ne anlam ifade ediyor.Yani haram/helal denildiğinde sen bu işin neresindesin ve kendini ne olarak tanımlıyorsun , ben bunları bilmeden seninle yada bir başkasıyla sanal ortamda bu konulara girmek istemiyorum. Malumun ki bu bir inanç meselesidir , kimseye tebliğ yapmıyorum yada kimseyi ikna etmek zorunda da görmüyorum kendimi , "sizin dininiz size benim dinim bana" diyorum.İnanan inanır inanmayan saygı duyar yada duymaz , inanmayanın saygı duyduğu kadarda ben kendisine saygı duyarım.Yanlış ifade etmek istemem bu ayeti sana söylemiyorum , sanal alemde "türedi ateizm" modası sebebiyle bu tip bir davranış içindeyim. Not:Sen diye hitap ettim mahsuru yoktur inşallah... Saygılar
  22. Demirefe senin "eleştirilen bu" dediğin şeyi birisi Faruk Beşer'e soru olarak sormuştur soruyuy bir zahmet okuyuver.Tavsiye ne sana nede burada ki kişilere soruyu sorana , anlatabildim mi? Kimseyi alakadar etmediğini düşünüyorum.Verdiği tavsiyedir bir nas yada emir de değildir bu sebeple...
  23. Buda aldatma ile ilgili sorunun bant çözümü... Soru soran: Zeynep ... Soru: Aldatılan kadın eğer boşanmayı düşünmüyorsa ne yapmalıdır? Eşim yanlış olduğunun farkında; çok pişman olmuş. Ama ben bunu nasıl hazmedeceğim bilemiyorum. Bu bana çok acı veriyor. Ne yapmalıyım? Cevap: Zor bir şey yani. Aldatmaktan da aldatılmaktan da Allah'a sığınırız. Böyle bir şey olmaz. Bizi aldatan bizden değildir diyor Efendimiz (s.a.s.). Mümin aldatmaz. Mümin her hatayı yapabilir ancak aldatmaz. Yalan söylemez, yalan söylemez. Tabi burada aldatmak yalan söylemekten biraz da farklı bir şey. Bu çok kötü bir şey. Bugün modern hayat insanları buna alıştırmaya çalışıyor. Zaman zaman söylemiştim, isim vermemde de bir sakıncası yok ama herkesin tanıdığı bir isim, isim vermeyeyim. Koskocaman programlar yapan, aktris, sanatkar, sanatçı diye geçinen bir kadın. Soruyorlar işte eşiniz sizi aldatmış falanca bir kadınla, Bodrum'da olmuş, ne dersiniz? Vallaha diyor, benim eşim beni aldatmaz diyecek kadar ahmak değilim diyor. Herkes bir nebze aldatır. Bir miktar aldatır. Ama bu çok ileri giderse, sabretmem anlamında bir şeyler söylüyor. Böyle şey olur mu? Böyle bir şey olabilir mi? MÜSLÜMAN ALDATIR MI, ALDATAN MÜSLÜMAN OLUR MU? BÖYLE BİR ŞEY OLMAZ. DOLAYISIYLA ALDATMAKLA, YANİ EŞİNİN BAŞKA BİR KADINLA, VEYA ERKEKSE BAŞKA BİR KADINLA ZİNA ETTİĞİNİ KASTEDİYORSA BU BİR BOŞANMA SEBEBİDİR. Yani bunu bilen insan tutup eşini öldürecek hali yok. Boşanma sebebi olarak bunu ortaya koyabilir. Ben artık böyle bir insanla olmak istemiyorum der onun tabii hakkıdır. Çünkü Kur'an-ı Kerim'de Allah (c.c.) Temiz insanlar temiz insanlar içindir. Temiz kadınlar temiz erkekler içindir. Pis erkekler pis kadınlar içindir der. Herkesin temiz ve pis ölçüsü farklıdır. Müslümanların bu noktadaki temiz ve pis ölçüsü haramdan cinselliğini pazarlamamaktır. Cinselliğini haram yollarla pazarlayanlara prim vermemektir, onlara gitmemektir, kendisi de pazarlamamaktır. Bizim ölçümüz bu. Başkalarının ölçüsü başka türlüyse onlar bildikleri gibi yapsınlar. Şimdi bir insan Allah korusun böyle bir yola giriyorsa bu pis bir erkektir, zina ediyorsa. Kadın yapıyorsa o da Kur'an ifadesiyle pis bir kadındır. Böyle bir kadınla, böyle bir erkekle, öbür taraf temizse yaşamama hakkına sahiptir. Bunu bahane eder, bunu gerekçe gösterir, eğer hukuki altyapısını da hazırlayabilirse hemen boşanabilir. Hakkıdır bu. Fakat bu bir boşanma zorunluluğu da oluşturmaz. Onu da bilmek lazım. Yani insanlar bakarlar, ederler, ölçerler, biçerler, bu şartlarda, yani bir İslam ülkesinde değilsiniz ki siz, bu şartlarda boşansa ne olacak. Daha kötü durumlar ortaya çıkabilir. O zaman sineye çekerse ne olur? Sineye çekerse çekmiş olur. Yani nikahsız olmazlar. Devam ederler ve diyelim ki böyle bir hata veya böyle büyük bir aldatma varsa onun olmaması için imkanlar hazırlar, dualar eder, tevbe ettirir ve artık bundan sonraki hayatlarının temiz olmasına çalışır ama hiçbir zaman saplanan o hançer yarası oradan çıkmaz. Hiçbir zaman o unutulmaz, o ayrı bir şey. Temizliğe bir leke sürülmüştür ve o lekenin bütün bütün yani günah olarak silinmesi mümkün ama, Allah'ın defterinden silinmesi mümkün ama, insan zayıf bir varlıktır. İNSANIN VİCDANINDAN, KALBİNDEN BUNUN SİLİNMESİ MÜMKÜN DEĞİLDİR. BUNU YA BÖYLE KABUL EDER SİNEYE ÇEKER; BUNUNLA DEVAM EDER VEYAHUT TA BOŞANMA SEBEBİ SAYAR ANINDA BOŞANIR. YANİ DİYELİM BUNU BUGÜNKÜ HUKUK SİSTEMİ, ZİNAYI SUÇ SAYMIYOR, BOŞAMIYORSA BUNUN BİR BAŞKA YOLUNU BULUR; İSTERSE BOŞANIR İSTEMEZSE BOŞANMAZ.
  24. Buyrun bunlarda programın bant çözümü... Soru soran: Serkan ... Soru: Evin reisi olan erkeğin namaz kılmayan eşine davranışı nasıl olmalıdır? Kocanın bütün anlatmalarına rağmen eşi kılmamakta diretiyorsa ne yapmalıdır? Ayrıca elinden geldiğince yardımcı olmasına rağmen koca, karısının bu durumundan dolayı ahirette azaba maruz kalır mı? Prof. Dr. Faruk Beşer (Cevap): Yani bu bir problem elbette. Daha önce de anlattık namaz İslam'ın ana direği. Bunu biliyoruz biz, namaz eşittir İslam bunu biliyoruz. Bunun yanında "Lâ ikrahe fid dîn" Dinde zorlama yoktur. Zorla bir şey yaptırılmaz insana. Bunu da biliyoruz. Dinde zorlama yoktur deyince, başkalarını dine zorlayamayacağımız gibi, akil baliğ olmuş insanları da dini kabule dini yaşamaya zorlayamayız demektir. Bunu da biliyoruz. Ama bunun ötesinde namazsız bir evin bereketsiz olduğunu biliyoruz. Şeytanların hakimiyetinde olan bir ev olduğunu biliyoruz. Namaz kılan bir erkek ve namaz kılmayan bir kadın. Ya da namaz kılan bir kadın, namaz kılmayan bir erkek, böyle bir ev huzursuz bir evdir. Hoş bir ev değildir. Bir tarafa gadredilen bir evdir. Ya erkeğe gadrolmaktadır, ya kadına gadrolmaktadır. Haksızlık yapılmaktadır. Dolayısıyla böyle bir evin olmasından Allah'a sığınırız. Böyle olmaktan Allah'a sığınırız. Ama doğrusunu söylemek gerekirse, bir takım fıkhi izahları bir tarafa bırakırsak, zamansal anlamaları bir tarafa bırakırsak, Kur'an-ı Kerim'de ya da Sünnet'te yani İslam'ın temel kaynaklarında iste hanımı namaz kılmazsa onu döver, atar, kırar falan, şöyle ceza verir, veya koca namaz kılmazsa şöyle yapar filan diye bir nas, bir emir bilmiyoruz. Velakin elbette, aslında bütün insanların İslam'ı kabul etmeleri ile bir bakıma mükellef olan, yani davet ile tebliğle mükellef olan her insan elbette öncelikle ailesine karşı, evine karşı, hanımına karşı, bigane kalamaz. Onlara da bir şeyler anlatır. Elbette bu huzuru kaçırır. ELBETTE BENİM HANIMIM NAMAZ KILMIYORSA BEN ONA ANLATIR, YALVARIR YAKARIR EDERİM, EFENDİM BU İŞİ ANLATIRIM, O KILMIYORSA, ÜZÜLÜRÜM, DARILIRIM, KIZARIM GİDERİM, BAŞKA ŞEYLER YAPARIM. YANİ DOĞRUDAN DOĞRUYA ONA BİR BASKI YAPAMASAM DA, DOLAYLI BİR TAKIM MANEVİ ETKİLEME YOLLARI ARARIM. HER ŞEYE RAĞMEN YAPMIYORSA, VE KABUL EDEREK YAPMIYORSA, BÖYLE BİR DURUMDA ONUNLA AYRILMA YOLUNA BELKİ GİTMEMEK GEREKİR. YANİ AİLEYİ YIKMAMAK GEREKİR, velakin düşünün namaz kılmıyorsa, namaz kılmanın gerekliliğine de inanmıyorsa, bir erkek yada bir kadın, Allah korusun bu insanı doğrudan doğruya dinden çıkarır. NAMAZ KILMIYOR VE NAMAZIN GEREĞİNE İNANMIYORSA. O ZAMAN BÖYLE BİR DURUMDA O İNSAN ZATEN MÜMİN SAYILMAZ. MÜMİN SAYILMAZSA NAMAZ KILAN BİR BAYANIN, NAMAZ KILMAYAN BİR ERKEĞİN NİKAHINDA BULUNMASI VEYA AKSİ OLMASI, NAMAZ KILAN BİR ERKEĞİN, NAMAZ KILMAYAN, NAMAZI REDDEDEN BİR KADINLA, NAMAZI KABUL ETMEYEN BİR KADINLA EVLİ OLMASI MÜMKÜN OLMAZ ZATEN. O ZAMAN BU BİR AYRILMA SEBEBİ OLUR. Hatta ayrılma zorunluluğu olur. O zaman ayrılmak gerekir. Ama tekrar etmek gerekirse, namazı inkar etmediği halde kılmayan, tembellikten dolayı kılmayan, bilgi eksikliğinden dolayı kılmayanlarla ayrılmak gerekir demek kolay değildir, böyle bir şey söylemek mümkün değildir. Eğer erkek de elbette, namazı anlatma, namazın önemini kavratma bakımından yapması gerekenleri yapmıyorsa, efendim. İcabında namaz kılmadığından dolayı hanımından böyle kırılma yoluyla olsun, onu uyarmıyorsa, ikaz etmiyorsa, bütün bunlardan dolayı kıyamette hesaba çekilir tabi. Bunu da bilmemiz lazım.
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.