..
Bir nahiv âlimi, gemiye binmişti.
O kendini beğenmiş âlim, yüzünü gemiciye dönüp:
"Sen hiç nahiv okudun mu?" demişti.
Gemici "hayır" deyince demişti ki :
"Yarı ömrün hiçe gitti."
Gemici bu söze kızdı, gönlü kırıldı.
Fakat susup derhal cevap vermedi.
Derken rüzgâr gemiyi bir girdaba düşürdü.
Gemici, o nahiv âlimine bağırdı:
"Yüzmeyi bilir misin, söyle!"
Nahivci:
"Bilmem bende yüzgeçlik arama" deyince,
Gemici:
"Bütün ömrün hiçe gitti..
Çünkü gemi bu girdapta batacak!
**
İyi bil burada mahiv bilgisi lâzım, nahiv bilgisi değil.
Eğer mahiv bilgisini biliyorsan tehlikesizce denize dal!
Deniz suyu, ölüyü başında taşır.
Fakat denize düşen adam diri olursa nerede kurtulacak?
Sen de eğer beşeriyet vasıflarından öldün ise,
hakikat sırları denizi, seni başının üstüne kor.
Ey âlim, sen halka eşek diyorsun ama şimdi sen,
eşek gibi buz üstünde kalakaldın.
İstersen dünyada zamanın allâmesi ol,
hele şimdicik dünyanın yokluğunu da gör,
zamanın yokluğunu da!” dedi.
**
Nahivciyi, size yok olma nahvini öğretmek için
hikâye arasında hikâye ettik.
Fıkhı bilmeyi de yok olmada bulursun,
nahvi tahsil etmeyi de,
sarftaki değişiklikleri de, ey yüce sevgilim!
O su testisi bizim bilgilerimizdi;
halife de Tanrı bilgisinin Diclesi.
Biz dolu testileri Dicle’ye götürüyoruz.
Böyle olduğu halde eşek olduğumuzu bilmezsek
hakikaten eşeğiz!
MEVLÂNÂ
**
Dört kitabın manâsı
Bellidir bir elifte
sen elifi bilmezsin
bu nice okumaktır
yirmidokuz hece
okursun uctan uca
sen elif dersin hoca
manâsı ne demektir?
** **
Nahiv ilmi= Dilbilgisi/Gramer.
-Bir dilin ses, biçim ve cümle yapısını inceleyip
kurallarını tespit eden bilim. (tdk)
-Kelimelerin birbirine rabt, izafet ve amel
eylemeleriyle ilgili olan kaideleri içine alan ilim.
Nahiv ilmi ile Arapça kelimelerin yeri ve usulü bilinir,
yani cümle tahlili yapılır. (osm. sözlük)
Nahvî:
-Nahiv ilmine ait/Arapça gramere ait.
Nahvî Lisan:
-Kaidelere bağlı olan çok tertibli, ince ve geniş
mânâlı lisan.
Nahviyyun:
-Kelime dizimi ve nahiv ilminin ehli olan âlimler.
Arapça dil âlimleri, gramerciler.
Nahvet:
Kibir, gurur.
Kibirlenme, büyüklenme, böbürlenme.
""
Sarf:
-Masal Ülkesindeki bir mağara/Kehf.
-Bir lisanı meydana getiren kelimelerin değişmesinden,
birbirinden türemesinden bahseden ilim şubesi.
Kelime bilgisi.
Kelime şekli bilgisi.
Tasrif çeşitlerini, isim ve fiil nevilerini öğreten ilim.
Morfoloji: Morphologie/Morphology.
-Biçimbilim.
-Yapı bilgisi/Yapı bilimi.
-Şekil bilgisi, biçim bilgisi, yapı bilgisi.
-Canlıların şekil ve dış yapıları ile uğraşan bilim dalı.
-Kristal özelliklerinin veya şekillerinin incelenmesi.
-Canlı organizmaların yapısının incelenmesi.
-Canlı ve cansız varlıkların dış görünüş,
form ve yapılarını inceleyen bilim dalı.
-Harcama, masraf, gider.
Fazl.
Hile.
Men etme.
Bir kimseyi yolundan ve işinden ayırıp başka
tarafa yöneltme.
Farz.
Para bozma.
İlm-i Mevalid:
Tabiat, eşya ilmi.
Hayvanat, nebatât ve maddelerine ait ilim.
""
Fıkh:
Derin ve ince anlayış.
Bir şeyi, hakkı ile, künhü ile bilmek.
İnsanlar arasındaki ilişkilerle ilgili olarak dinî hükümleri ayrıntılı delilleriyle bilmek, anlamak.
Kapalı bir şeyin hakikatına nazarı infaz edebilmek.
Kendisine hüküm taalluk eden hafi/gizli/saklı bir mânaya muttali'/vakıf/bilgi sahibi olmak.
..
- 1
0 Yorum
Önerilen Yorumlar
Gösterilecek hiç bir yorum yok