Ben En İyisi Kendime Bir Sal Yapayım...
Artık neden bu kadar güçlü bir kadın olduğumu biliyorum çünkü zor anlarımda ben hep yalnızdım ya da yalnız bırakıldım. Üstelik her defasında önce yardım istedim. Beni yalnız bırakmamalarını söyledim. Yanımda olun dedim ama olmadılar ya da olamadılar. Belki de bu yüzden kendimi başka bir insanla sonsuza kadar beraber düşünemedim hiç; çünkü ben kendimi hep yalnız hissettim.
Yalnızlık normal zamanda iyi güzel hoş da bazen bir de kendini "en yalnız" hissettiğin ya da "yalnızlığın da ötesinde" hissettiğin anlar oluyor. İşte öyle zamanlarda birdenbire iki kişi oluveriyorsun. Kendin, bir de kendinle konuşan kendin... Yani yalnızlığın seni monologlara sevkediyor, bir ses doğuruyorsun içinden... Sürekli seninle konuşan bir ses, mutsuzluğunu daha da mutsuz eden bir ses oluyor bu genelde... Sana hiç iyi şeyler söylemiyor, seni teselli de etmiyor, zaten en çok da bu yüzden kendini yalnız hissediyorsun. Oysa öyle zamanlarda tek istediğin güzel şeyler duymaktır. Güzel şeyler duymak istediğin bir insandan, güzel şeyler duymak!
Sonra inancın sarsılıyor, en basiti yalnızlık Tanrı'ya mahsustur derler ya hani; ama sen öyle yalnızsındır ki o anda Tanrı bile kendini o kadar yalnız hissedemez gibi geliyor sana... Ve yalnızlık tam da sana mahsus oluyor. Tanrı ise sana karışıyor ve sen de Tanrıya karışıyorsun...
Daha ne diyeyim bilemedim. Yalnızım sonuçta şu anda, hem de dibine kadar! Ötesi yok...
Hayır, ötesi var! Tam da Özdemir Asaf'ın dediği gibi; Yalnızlığın da ötesindeyim ben şu anda..
ı
Yalnız kaldınız sanırsınız,
Biliyorum.
Yalnız bırakılmışsınız,
Biliyorum.
Ötesi yok.
ıı
Ötesi var!
Yalnızlık,
Müziğin bile seni dinlemesidir.
Yalnızlık,
İnsanın kendine mektup yazması
Ve dönüp-dönüp onu okuması
Yalnızlığın da ötesidir.
***
8 Yorum
Önerilen Yorumlar